Final:
Bu Skandala Son Vermek İçin Yardımcı Olun
Ben sigaranın bazı toplumunda nükleer silahlar dahil en
büyük skandal olduğuna inanıyorum.
Uygarlığın temeli, insanlığın bu denli ilerlemesinin nedeni
edindiğimiz bilgi ve deneyimleri yalnızca birbirimize değil
aynı zamanda gelecek kuşaklara aktarmamızdır.
Daha az gelişmiş hayvanlar bile yavrularını yaşamın
tehlikelerine karşı uyarmak gereğini duyarlar.
Nükleer silahlara ne kadar karşı çıkarsam da bu tür
kararların hiç değilse olumlu bir amaca yönelik olarak,
insanlığa yarar sağlamak için alındığını itiraf etmeliyim.
Sigaranın gerçekleri ise ortada. Belki son savaşta insanlar
sigaranın gerçekten cesaret ve güven verdiğine inanıyorlardı
ama bugün öyle olmadığı biliniyor. Bugün gazetede çıkan
sigara reklamlarına bakarsanız sigaranın rahatlama veya
zevk verdiğine dair hiçbir şey yazmadığını görürsünüz.
Yalnızca sigaranın boyu veya tütünün kalitesi belirtilmiştir.
Bu zehrin boyu yada kalitesi bizi neden ilgilendirsin ki?
İki yüzlülük inanılır gibi değil. Toplumumuz sigarayla
karşılaştırıldığı zaman çok küçük bir sorun olduğu halde
eroine karşı çıkar. Oysa bir zamanlar dünya nüfusunun
yüzde altmışı sigara içiyordu veya hâlâ içiyor ve çoğu
paralarının büyük bir kısmını sigaraya harcıyor, her yıl on
binlerce kişi sigara yüzünden yaşamını yitiriyor. Batı
toplumunda ölüme yol açan en büyük etken sigara. Peki,
bundan en çok kimin kazancı var? Sevgili Maliye
Bakanlığımızın. Sigara içenlerin felaketi üzerinden yılda
trilyonlar kazanıyor, tütün endüstrisiyse reklam için yılda
milyarlar harcıyor.
Sigara firmalarının paketlerin üzerine uyarı yazısı bakmaları
ve devletin kanser tehlikesi, kötü ağız kokusu ve kesilmiş
bacaklar hakkındaki programlar gibi kampanyalar için biraz
para ayırması ne kadar akıllıcadır. Böylece vicdanlarını
rahatlatıp: “Biz sizi tehlikeye karşı uyardık. Bu sizin
seçiminizdi.”
diyebilirler.
Tiryakilerin
seçim
şansı
eroinmanlarınkinden fazla değildir. Tiryaki olmaya karar
vermezler; sinsi bir tuzağa düşürülürler. Gerçekten seçim
şansı olsaydı yarın her an bırakabilecekleri düşüncesiyle
başlayan geçlerden başka kimse sigara içmezdi.
Olaya neden iki ayrı açıdan bakılıyor? Eroinmanlar yasalar
karşısında suçlu görüldükleri halde neden bağımlı
olduklarını kaydettirip bağımlılıklarından kurtulmak için
bedava olarak eroin alabiliyor ve gerekli tıbbi tedaviyi
görebiliyorlar? Sırf şaka olsun diye kendinizi sigara tiryakisi
olarak kaydettirmeye çalışın. Size maliyet fiyatına bile sigara
vermezler. Değerinin üç katı fazlasını vermeniz gerekir ve ne
zaman devletin kasası boşalsa Maliye Bakanlığı tütün
vergisini artırır. Sanki sigara içenlerin yeterince sorunu
yokmuş gibi!
Doktora gidip yardım istediğinizde size ya bildiğiniz şeyi
“Sigarayı bırakın, sizi ölüme sürüklüyor.” Söyler yada en
azından reçete parasını vermek zorunda olduğunuz ve
içinde kurtulmaya çalıştığınız uyuşturucu bulunan nikotin
sakızları önerir.
Sigaradan uzaklaşma kampanyaları tiryakiye yardımcı
olmaz, yalnızca sigarayı bırakmasını güçleştirir. Paniğe
kapılmasına neden olur, bu da sigara içmek isteğini artırır.
Gençleri bile sigaraya başlamaktan alıkoymaz. Gençler
sigaranın insanı ölüme sürüklediğini bilirler ama tek bir
sigaranın böyle bir tehlike yaratmadığını da bilirler. Sigara
çok yaygın olduğu için gençler sosyal baskı yada merak gibi
nedenlerden dolayı er yada geç bir sigara içeceklerdir. Tadı
iğrenç geleceğinden büyük bir olasılıkla bağımlılık
kazanacaklardır.
Bu skandala neden göz yumuyoruz? Neden devletimi artık
etkili bir kampanya düzenlemiyor? Neden bize nikotinin bir
uyuşturucu ve ölüme yol açan bir zehir olduğu, ne
rahatlama ne de özgüven duygusu verdiğini, yalnızca yaşam
gücümüzü yok ettiğini ve çoğunlukla tek bir sigaranın
bağımlılık kazanmamıza yettiğini söylemiyor?
H.G. Wells’in “Zaman Makinesi” adlı kitabını okumuştum.
Kitap gelecekte olan bir olayı anlatıyordu. Adamın biri bir
nehre düşer, yanındakiler nehir kenarında kıpırdamadan
duran hayvanlar gibi onun çığlıklarını umursamadan orada
öylece dururlar. Bu davranışı insanlık dışı ve ürkütücü
bulmuştum. Toplumumuzun sigara konusundaki genel
kayıtsızlığını buna çok benzetiyorum. İngiltere’de tütün
endüstrisinin
finanse
ettiği
dart
turnuvaları
hep
televizyonun en çok izlenen zamanlarında gösterilir.
İzleyiciler “Yüzde seksen!” diye bağırırken oyuncunun bir
sigara yaktığı görülür. Turnuva mafya tarafından finanse
edilseydi ve oyuncu kolundan şırınga vuran bir eroinman
olsaydı ne gibi bir etki yaratırdı tahmin edin!
Toplumun sağlıklı, hiçbir eksiği olmayan gençlere
kendilerine fiziksel ve ruhsal açıdan zarar verme, yaşam
boyu sigaraya esir olma ve pislik ve hastalık içinde yaşama
ayrıcalığı için bir servet harcatmasına neden göz
yumuyoruz?
Belki abarttığımı düşünüyorsunuzdur. Abartmıyorum. Babam
el i yaşında sigara yüzünden öldü. Güçlü bir adamdı, bugün
hâlâ yaşıyor olabilirdi. Ben kırk yaşlarındayken ölümden kıl
payıyla kurtuldum, gerçi buna sigara değil beyin kanaması
neden olmuştu.
Şimdi yaşamımı sigara konusunda danışmanlık yaparak
geçiriyorum. Sigara yüzünden sakat kalmış yada sona
yaklaşmış kişiler beni görmeye geliyor. Şöyle bir düşünme
zahmetinde bulunursanız sizin de bu durumda birçok kişi
tanıdığınızı fark edersiniz.
Toplum içinde artık yeni bir rüzgar esiyor. Bir kartopu
yuvarlanmaya başladı ve umarım bu kitap sayesinde bir çığ
haline gelir.
Bu kitaptaki düşünceleri yayarsanız siz de katkıda bulunmuş
olursunuz.
Dostları ilə paylaş: |