Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu


Bırakmak Neden Zor Geliyor?



Yüklə 0,54 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/44
tarix21.10.2023
ölçüsü0,54 Mb.
#158954
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   44
Allen Carr - Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu

3
Bırakmak Neden Zor Geliyor?
Daha önce belirttiğim gibi bu konuya kendi bağımlılığım
yüzünden ilgi duymaya başladım. Sonunda bıraktığımda
mucize olmuştu sanki. Daha önceki bırakma girişimlerimde
haftalarca ağır depresyonlar yaşardım. Arada bir nispeten


keyfim yerine gelir sonra yine depresyona girerdim. Hani
kaygan bir çukurdan dışarıya çıkmaya çalışırsınız; tam
yukarıya çıkıp gün ışığını görünce birden ayağınız kayar ve
tekrar aşağı düşersiniz ya onun gibi bir şey. Sonunda yine
bir sigara yakarsınız, tadı iğrenç gelir ve neden o sigarayı
yakmak gereğini duyduğunuzu anlamaya çalışırsınız.
Tiryakilere seanslarımdan önce yönelttiğim sorulardan biri
“sigarayı bırakmak istiyor musunuz?” sorusudur. Bir yerde
aptalca bir soru. Bütün tiryakiler sigarayı bırakmaya can
atarlar. En koyu tiryakiye bile “sigaraya başlamadan önceki
zamana geri dönme şansınız olsaydı şimdiki aklınızla tekrar
sigaraya başlar mıydınız?” diye sorduğunuzda “kesinlikle
hayır” cevabını alırsınız. Sigaranın sağlığına zarar verdiğini
kabul etmeyen, sosyal baskıya aldırmayan ve sigaraya para
ayırabilen (bugünlerde artık fazla kalmadı) bir tiryakiye
“çocuklarınızı sigara içmeye teşvik eder misiniz?” diye
sorduğumuzda 
yine 
“kesinlikle 
hayır” 
cevabıyla
karşılaşırsınız.
Bütün tiryakiler şeytani bir gücün etkisi altında olduklarının
farkındadırlar. İlk zamanlar insan kendini “yakında
bırakacağım, bugün değil ama yarın” düşüncesiyle avutur.
Sonunda öyle bir noktaya gelir ki, ya iradesinin olmadığını
yada sigaranın yaşamdan tat alabilmek için gerekli bir şey
olduğunu düşünmeye başlar.
Daha önce söylediğim gibi sorun bırakmanın neden kolay
olduğunu değil, neden
“zor” olduğunu açıklamaktır. Aslında gerçek sorun insanların
neden sigaraya başladıkları veya bir zamanlar dünya
nüfusunun yüzde altmışından fazlasının neden sigara
içtiğiydi.


Bu sigara konusuna akıl sır ermez. Sigaraya başlamamızın
tek nedeni binlerce insanın sigara içiyor olması. Oysa her
biri başlamamış olmayı dilediklerini belirtip sigaranın para
ve zaman kaybı olduğunu söylerler. Sigaradan zevk
almadıklarına bir türlü inanamayız ve yetişkinlere özenti
olarak başlayıp bağımlılık kazanana dek bir sürü çaba
harcarız. Sonra yaşamımızın geri kalan bölümünü
çocuklarımıza sigara içmemelerini söyleyerek, kendimizi ise
bu alışkanlıktan kurtarmaya çalışarak geçiririz.
Ayrıca yaşam boyu bu dert için bir servet harcarız. Günde
ortalama yirmi tane sigara içen bir tiryaki sigara için yaşamı
boyunca 30.000 pound harcar. Bu parayla ne yaparız?
Pencereden dışarı atsak daha iyi olur. Oysa biz sistemli
olarak ciğerlerimizi kansere yol açan bir katranla doldurmak
ve damarlarımızı yavaş yavaş tıkayıp zehirlemek için
kullanırız. Her geçen gün bedenimizin kas ve organlarını
daha fazla oksijenden yoksun bırakır giderek iyicene uyuşuk
oluruz. Kendimizi pislik içinde bir yaşama, kötü kokan
nefese, sararmış dişlere, yanık izlerine, kirli kül üklere ve
durmuş sigaranın o iğrenç kokusuna mahkum ederiz.
Yaşamımızın yarısını ya toplumun bize sigara içmeyi
yasakladığı 
yerlerde 
(hastaneler, 
okullar, 
otobüsler,
tiyatrolar, kiliseler vs.) yada sigarayı azaltmaya veya
bırakmaya çalışırken yaşadığımız çaresizlik içerisinde
geçiririz. Ne biçim bir hobi bu böyle? Yaparken keşke
yapmasam dedirten yapmazken ise kendini özleten.
Toplumun insana yaşam boyu cüzamlı bir hasta olarak
bakmasına daha da kötüsü aslında akıllı, mantıklı bir kişinin
ömür boyu aşağılanmasına yol açan etken sigaradır. İnsan
farkında olmadan sigara paketinin üzerine ufacık yazılmış
uyarıyı okuduğunda, sigara içmeyenlerden oluşan bir
grubun içinde bulunduğunda yada kansere veya ağız
kokusuna karşı bir kampanya sırasında kendisini yine
aşağılanmış hisseder. Aklının bir köşesinde bu kara lekeler


varken yaşamdan ne bekleyebilir? HİÇBİR ŞEY! Eğlence?
Keyfi? Rahatlama?
Destek? Enerji aşısı? Çıkardığınız zaman rahatlama duygusu
verdiği için dar ayakkabı giymekten hoşlanan bir insan
değilseniz, bunların hepsi aldatmacadır!
Söylediğim gibi asıl sorun tiryakilerin sigarayı bırakmakta
neden bu kadar güçlük çektikleri değil insanların neden
sigara içtiklerini bulmaktır.
Herhalde !İyi, güzel biliyoruz ama alışınca bırakmak zor
geliyor” diyorsunuzdur. Peki ama bırakmak neden bu kadar
zor ve neden sigara içmek zorundayız? Sigara tiryakileri
yaşamları boyunca bu soruların cevaplarını bulmaya
çalışırlar.
Bazısı sigaranın eksikliğini şiddetli bir şekilde duymaktan
korkar. Aslında nikotin eksikliğinin yarattığı özlem duygusu
o kadar hafiftir ki birçok tiryaki uyuşturucu bağımlısı
olduğunu fark etmeden yaşayıp ölür (6. Bölüm)
Bazısı sigaranın büyük bir zevk olduğunu söyler. Bu doğru
değildir. Sigara pis ve iğrenç bir şeydir. Sigarayı yalnızca
zevk için içtiğini sanan bir tiryakiye sigarası bittiğinde içtiği
marka yoksa onun yerine hiç sevmediği bir markayı içip
içmeyeceğini 
sorun. 
Sigara 
tiryakileri 
hiçbir 
şey
içmemektense kenevir otu bile içerler. Bunun keyifle bir
ilgisi yoktur.
Ben ıstakoz severim ama hiçbir zaman günde yirmi tane
ıstakoz yemek gereksinimi duymadım. Zevk aldığım başka
şeyleri yapmadığımız zaman çaresizlik içinde kıvranmayız.
Bazısı nedenleri psikolojinin derinliğine inip Freud sendromu
veya anne kucağındaki bebeklik döneminde arar. Aslında
durum tam tersidir. Sigara içmeye başlamamızın asıl nedeni


yetişkin ve olgun olduğumuzu göstermek istememizdir.
Herkesin 
önünde 
ağzımızda 
bir 
emzikle 
otursak
utancımızdan ölürüz.
Bazısı burun deliklerinden duman yada ateş çıkarmanın tam
tersine maço izlenimi verdiğini düşünür. Bu düşüncenin de
aslı yoktur, çünkü kulak deliğinde yanan bir sigara komik
olurdu. Kansere yol açan katran maddelerini ciğerlere
doldurmak ise daha da komiktir.
Bazısı el alışkanlığı, bazısı ağız alışkanlığı der. Öyleyse
sigarayı neden yakarlar?
Dumanın ciğerlere inerken verdiği duygu derler. Ne kadar
iğrenç duygudur, adına tıkanmak derler. Birçok kişi sigara
içmenin can sıkıntısını geçirdiğini savunur. Bu da bir
yanılgıdır, çünkü can sıkıntısı beynin bir ürünüdür.
Ben otuz üç yıl boyunca, beni rahatlattığına bana güven ve
cesaret verdiğine inandım. Aynı zamanda beni öldürdüğünü
ve bana bir servete mal olduğunu da biliyordum.
Neden bir doktora gidip beni rahatlatacak, güven ve cesaret
verecek bir alternatif sormadım? Çünkü bir alternatif
önereceğini biliyordum. Benimki bahaneden başka bir şey
değildi.
Bazıları sırf arkadaşları yüzünden içtiklerini söylerler.
Gerçekten o kadar aptal olup olmadıklarını merak ederim.
Dua etsinler de arkadaşları istiyor diye, baş ağrısından
kurtulmak için başlarını kesmeye kalkışmasınlar!
Bu konuya biraz kafa yoran tiryakilerin çoğu sonunda bunun
bir alışkanlık olduğu sonucuna varır. Bu gerçek bir açıklama
değildir ama bütün mantıklı nedenleri eledikten sonra
geriye kalan bir tek budur. Fakat korkarım bu açıklama da
saçmadır. 
Yaşamımızın 
her 
günü 
alışkanlıklarımızı


değiştiririz, bunların bazıları çok da eğlencelidir. Benim
yemek alışkanlıklarım sigara içtiğim günlere dayanır. Sabah
ve öğle yemek yemem, yalnızca bir öğün yemek yerim o da
akşam yemeğidir. Tatilde ise en çok sevdiğim öğün
kahvaltıdır.
Eve geldiğimde en ufak bir çaba harcamadan normal
alışkanlığıma dönerim.
İğrenç bir tadı olan, bizi ölüme sürükleyen bir servete mal
olan, aslında bırakmak için can attığımız ve istesek bir anda
keserek kurtulabileceğimiz bu pis ve tiksindirici alışkanlığa
neden bu denli bağlıyız? Bırakmak neden bu kadar zor
geliyor? Oysa hiç zor değil, bilakis çok basit. Sigara içmenin
gerçek nedenlerini anlar anlamaz kolayca bırakacaksınız. Ve
en geç üç hafta sonra bu kadar yıl neden sigara içtiğinize
şaşıracaksınız.
OKUMAYA DEVAM EDİN

Yüklə 0,54 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   44




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin