insan olarak yetişkinlerin yarısının büyük paralar harcayarak
kendilerini neden zehirlediklerini anlayabilirdir. Ama o ilk
sigaranın tadı iğrenç olduğundan acemi beynimiz hiçbir
zaman bağımlılık kazanamayacağımız kanısına varır ve zevk
almadığımızdan dolayı
ne zaman istersek o zaman
bırakabileceğimizi sanırız.
İnsanı hedefine ulaşmaktan alıkoyan tek uyuşturucu
sigaradır. Genç erkekler sert bir izlenim bırakmaya,
Humphrey Bogart yada Clint Eastwood’a özenerek başlarlar.
Oysa sertlik ilk sigaranın verdiği en son duygudur. İnsan
içine çekmeye cesaret edemez ve çok içtiğinde önce baş
dönmesi sonra mide bulantısından yakınır. O anda yapmak
istediği tek şey diğerlerinden ayrılıp o pis sigaraları atmak
olur.
Kızlar deneyimli, modern genç kadın olma amacındadırlar.
Sigaralarını içerken ne kadar komik olduklarını hepimiz
görmüşüzdür.
Erkekler sert, kızlar da deneyimli ve modern
görünmeyi öğrendikten sonra sigaraya hiç başlamamış
olmayı dilerler.
Böylece yaşamımız boyunca neden sigara içtiğimizi
açıklamaya çalışır.
Çocuklarımızı bu tuzağa karşı uyarır ve ara sıra kendimiz
bırakmaya çalışırız.
Tuzak öyle ayarlanmıştır ki sigarayı ancak sağlık
ve para
sorunu olduğunda yada cüzamlı muamelesi görmekten
rahatsızlık duyduğumuz stresli, sıkıntılı anlarda bırakmaya
çalışırız.
Bırakır bırakmaz da sıkıntımız artar (o korkunç sigara
özlemi) çünkü stres anında rahatlamak için kullandığımız
eski arkadaşımız artık yoktur yanımızda.
Birkaç gün eziyet çektikten sonra yanlış
bir zaman
seçtiğimize karar verir daha az stresli bir anı beklemeye
başlarız. O an geldiğinde ise bırakma nedenimiz ortadan
kalkmış olur. Tabii o an hiç gelmez çünkü kendimizi
yaşamımızın giderek daha stresli olduğuna inandırmışızdır
bir kere. Anne babamızın korumasından çıktığımızda
yaşamımızın doğal akışı ev kurmak, borçlar, çocuk, daha
fazla sorumluluk isteyen görevler vs. Olur.
Bu da bir
yanılgıdır. Aslında yaşamımızın en stresli dönemleri
çocukluğun ilk yılları ve ergenlik dönemidir. Biz genel ikle
sorumluluğu stresle karıştırırız. Sigara içenlerin yaşamları
otomatik olarak daha çok stres doludur. Çünkü tütün
toplumun ileri sürdüğü
gibi bizi rahatlatmak yada
sıkıntılarımızı hafifletmek yerine tam tersine daha sinirli ve
gergin olmamıza neden olur.
Sigarayı bırakan tiryakiler bile (bir çoğu yaşamlarında bir
veya birden daha çok kez denerler) gayet mutlu bir yaşam
sürerken birdenbire tekrar bağımlılık kazanırlar.
Bu sigara konusu büyük bir labirente dönüşmeye benzer.
Girer girmez kafamız dumanlanır, aklımız karışır ve
yaşamımızın geri kalan kısmını kurtulmaya çalışarak
geçiririz. Bir çoğumuz başarırız fakat bir süre sonra tekrar
aynı tuzağa düşeriz.
Ben otuz üç yılımı labirentin çıkış yolunu aramakla geçirdim.
Bütün tiryakiler gibi bir türlü işin içinden çıkamıyordum.
Sonunda kendime mal edemeyeceğim bazı ilginç durumların
bir araya gelmesi sonucunda başardım. Sigarayı bırakmakta
daha önce neden bu denli güçlük çektiğimi, bıraktığımda ise
bırakmanın neden bu denli kolay ve eğlenceli olduğunu
merak etmeye başladım.
Sigarayı bıraktığımdan beri sigaranın sırlarını çözmeyi önce
hobi, sonra meslek edindim.
Sigara Rubik küpü gibi
çözülmesi neredeyse olanaksız karışık ve büyüleyici bir
bilmeceye benzer. Fakat bütün karmaşık sabır oyunları gibi
cevabı bilindiğinde çözümü çok kolaydır. Ben sizi labirentten
dışarıya çıkarıp bir daha oraya girmemenizi sağlayacağım.
Yapmanız gereken tek şey talimatlarımı uygulamaktır, yalnız
bir kez yanlış yola saparsanız diğer talimatların anlamı
kalmaz.
Bir kez daha vurgulamak istiyorum ki sigarayı herkes
bırakabilir. Yalnız önce gerçekleri ortaya koymak gerekir.
Hayır bizde korku yaratan gerçekleri demiyorum, onları
bildiğinizi biliyorum. Sigaranın
doğurduğu kötü sonuçlarla
ilgili yeterli enformasyon var zaten. Bu sizi sigaradan
vazgeçirseydi şimdiye kadar çoktan bırakırdınız. Benim
söylemek istediğim sigarayı bırakmakta neden bu denli
güçlük çektiğimiz. Bu soruyu yanıtlamak için neden hala
sigara içtiğimizin nedenini bulmamız gerekir.
Dostları ilə paylaş: