Patogenez: Normal sindirim fizyolojisinde bir miktar gaz oluşur ve ruktus ile dışarı atılır. Rumende timpani şekillenmesi içeriğin yüzey gerilimi ile viskozitesinin artması sonucu biriken köpükten kaynaklanır. Selüloz bakımından zengin olmayan taze yeşil bitkilerde hücreler geçirgen olduklarından rumen bakterileri bu bitki hücrelerine kolayca girerler. Bu bitkilerin karbonhidrat ve proteinden zengin olmaları, fazla su, saponin, pektin gibi maddeler içermeleri köpüklü gaz oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Böylece rumen sıvısında yüzey gerilimi ve viskozite artar, rumen pH’sı normalin altına düşerek rumen bakteri florası değişir. Rumende musin parçalayan ve muhat yapan bakterilerin anormal çoğalmaları sonucu içeriğin yüzey gerilimi ve vizkoziteside artmış olduğundan fermantasyon gazları köpük halinde birikir. Köpük halindeki gaz kitleleri kardiya’yı tıkadığından ruktus engellenir. Giderek artan gazın etkisi ile rumen hareketleri durur. Akut timpani tehlikesi durumlarında tükürük içeriğindeki mukoproteinler ile yüzey gerilimi düşürülmeye ve bikarbonat tamponatları ile asit ortam vücut tarafından nötralize edilmeye çalışılır ancak yemlerin selüloz oranın düşük olması ve rumende fazla su çekici özellik taşıması tükürük salgısını azaltıcı etki yapar. Primer timpanide ölüm sebebi asfeksi, açığa çıkan toksik gazlar (H2S) ve aminlerin (histamin vb.) emilmesidir.
Semptomlar: Riskli yemlerin yenmesinden kısa bir süre sonra (1/4-1/2 saat) timpani şekillenir, sancı ve huzursuzluk görülür. Yem alımından kısa bir süre sonra karın hacminde genişleme, özellikle sol açlık çukurunun belirgin şekilde kabarması gözlenir. Başlangıçta rumen hareketlerinin arttığı, daha sonra kaybolduğu ve rumen perküsyonunda timpanik sesin varlığı tespit edilir. Rumenin oskultasyonunda köpük patlaması, uğultu, gök gürültüsü ve çınlama sesi alınır. Rumene sonda uygulandığında sondanın rumene kolayca itildiği, az miktarda köpüklü gazın çıktığı ayrıca rumene trokar uygulandığında yine az miktarda köpüklü gaz çıkışı görülür. Karın iç basıncının artması sonucu giderek şiddetlenen inspiratorik solunum güçlüğü, kostal tip solunum, mukozalarda siyanoz, taşikardi, kusma ve tenesmus ile çok şiddetli vakalarda solunumun durması, kollaps, rumen rupturu, yatma, asfeksi ve ölüm meydana gelebilir.
Teşhis: Klinik semptomlar ve riskli yemlerin alınmasından hemen sonra eş zamanlı veya arka arkaya birden fazla hayvanın belirtilen semptomları göstermesi teşhis için yeterlidir. Ayrıcı tanıda;Sekonder timpaniler, RPT, Hoflund sendromu, ösefagus obstrüksiyonu, Rumen asidozu, Tetanos ve kronik tekrarlayan timpanilerden ayırt edilmesi gerekir.
- Sekonder timpanilerden; tipik salya akıntısı, sonda uygulandığında ösefagusun belirli bir noktasından ileri gitmediği, tıkayan cisim rumene itildiğinde veya rumene trokar uygulandığında gazın kolayca boşalması, çıkan gazın köpük ihtiva etmemesi ve gaz boşaldıktan sonra hayvanın kısa sürede sağlığına kavuşması ile,
- RPT ve Vagus İndigesyonundan; Hastalığın akut seyretmesi ve az miktarda köpüklü gaz çıkışı ile,
- Rumen Asidozisinden;Rumen içeriğinin asidik pH’da olmaması ile,
- Kronik nüksedici Timpanilerden; Bu tip timpanilerin yavaş gelişmesi ve istisnai olarak hayati tehlike oluşturmaları ile,
- Tetanostan; Tetanik konvulsiyonların olmaması, kısa sürede gelişmesi ve kaslarda sertlik olmaması ile ayırt edilebilir.