Siyasi Bİr fiGÜr olarak cemal abdül nasir kabyl Yerkiman Giriş


Mısır’ın bütün sayası ve askeri gücünü Cemal Abdül Nasırın ele alması



Yüklə 51,22 Kb.
səhifə3/9
tarix28.04.2022
ölçüsü51,22 Kb.
#56603
1   2   3   4   5   6   7   8   9
nasır 2

Mısır’ın bütün sayası ve askeri gücünü Cemal Abdül Nasırın ele alması

1952 yılı başlarında Vefa’sının yaşlı lideri Başbakan El-Nah has Paşa’nın, İngiltere’nin Mısır'daki varlığının devamını sağlayan 1936 tarihli anlaşmayı iptal etmesi ve savaştan sonra Mısır'ı tahliye edeceğine söz veren İngiltere’nin bu sözü tutmaması sonucunda, kamuoyunda hâkim olan kuşkulu bekleyiş bir anda büyük bir heyecana dönüşmüştür. Anlaşmanın iptal edilmesi Mısırlıları sevindirdi ve Mısırın silahlı gerilla çeteleri ayaklanmasıyla başlayan gösteriler ve polis kuvvetleri ile İngiliz askerî birlikleri arasında yaşanan kanlı çatışmalar, İsmailliye ‘de Mısırlı 50 polisin öldürülmesi ile infialle sonuçlanmıştır. Kara Cumartesi olarak adlandırılan bu katliamdan sonra kahirde halkı gösteriler ve ayaklanmalara ulaşmıştır (Cleveland, 2004, s.337). Başbakan Nehar’ın İngiliz yanlısı kral tarafından görevden alınması, yeni başbakanın da istifası ile ortaya çıkan kaos ortamından istifade eden Nasır ve arkadaşlarının, 22/23 Temmuz 1952 gecesi yönetime el koymasıyla Mısır toplumu, devrimci bir dönüşüme maruz kalmıştır.

İhtilal sabahı saray çevresine yakınlığı ile bilinen Muhammed Necip ile ilişki kuran ve onu darbenin basına getiren Nasır, Mısır'da yeni bir dönemin başlamasında aktif bir rol oynamıştır. Darbecilerin bütün Şartlarını kabul ettiğini bildirse de Kral Fâruk da ihtilal sabahı tahttan indirilerek ülke dışına çıkarılmıştır. Muhammed Necip her ne kadar ihtilalin lideri olarak görünse de ülkedeki güç, esas olarak Nasır'ın elinde toplanmıştır. Mısır’daki gerginlik, 26 Temmuz 1952’de Hür Subaylar Hareketi adı altında bir grup askerin Kral Faruk’u dokuz aylık oğlu Ahmet Fuat adına tahttan vazgeçip sürgüne göndermesi ile son bulmuştur (Calvocoressi, 1996, s.371). Mısır’da 1952’de Hür Subayların Nasır önderliğinde yönetimi ele geçirmelerinin ardından başlayan cumhuriyet dönemi halen devam etmektedir (Usak, 2011, s.23).

Bu darbe, bir devrim niteliği taşıyarak, Mısır’ın ulusal bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktası olmasının yanı sıra Hür Subaylar kendilerini 2500 yıllık Mısır tarihinde ilk kez yönetime gerçek yerli Mısırlılar olarak takdim etmişlerdir. (Trımberger, 2003, s.179).

Darbeden beş gün sonra General Necip’ in sözcüsü Batılı askeri ataşelere Mısır silahlı güçlerinin komünist faaliyet ve propagandalara karsı mücadele etme üzerine darbeden hemen sonra ABD Dışişleri Bakanlığı’na;

Benim isteğim üzerine Mısırlı yetkililer cezaevindeki 14 önde gelen komünisti serbest bırakmadılar” diye müjde verebiliyordu. Yeni rejimin antikomünist tutumu ABD’yi son derece umutlandırmıştır. (Rüstemoğlu, 2008, s.27). Bu umut ise Mısırın iç politikasına darbeden sonra dış güçlerdin müdahale etmemesine yardım sağlamıştır.

Devrim Komuta Konseyi (DKK) başlıca rakibi, ülkenin en popüler örgütü Müslüman Kardeşler olmuştur. Ancak örgütün bir üyesi 1954 Nasır’a suikast düzenlemeye kalkması DKK’nın eline bir fırsat vermiştir. DKK, Müslüman Kardeşleri yasadışı ilan etti, liderlerinden altısını idam ettirmişti. Kasım ayında Nacib, Müslüman kardeşleri desteklemede suçlandı, makamından alınıp ev hapsine kondu ve 1984’te ölümüne kadar evinde tutulmuştur. (Cleveland, 2004, s.341). Bundan sonra Necib ile Nasır’ın iktidar mücadelesi temam olmuş Nasır Mısır’daki tek güç haline gelmişti.

Arap ülkeleri arasında tarihsel bağların ve ortak düşmanların bulunduğu temel fikrinden hareket eden Nasır, görüşlerini diğer Arap ülkelerine yaymış ve Arap birliğinin gerçekleşmesi yolunda öncü olmuştur. Fikirlerine destek sağlamak amacıyla da sosyal eşitliğe elverişli bir politika aracı olarak gördüğü Arap sosyalizmini öne çıkarmıştır. (Taylor, 1988, s.42). Elbette, Nasır'ın Arap birliği yolundaki gayretlerinin politik bir amacı da vardı. Özellikle Sovyetler Birliği’nin destekleyici politikalarıyla daha da önem kazanan Mısır, bölgede lider ülke konumuna yükselme amacına yönelmiş dolayısıyla pan-Arap ideoloji dayanaklı milliyetçilik, Nasır'ın üzerinde önemle durabileceği en önemli politik araç olmuştur. (Kiremitçi, 2012, s.36).

Hür Subaylar Hareketinden sonra Necib’in ABD’yle yakın olması ve sonra Nasırı Sovyetler Birliği’nin desteklemesi yeterince Nasırı ve Mısırı güçlendirmişti. Mısır’ın bütün sayası ve askeri gücünü ele aldıktan sonra halkının gönüllünü kazanmak ve kendisine sabit bir destek vermesi umuduyla iç politikaya yönelik kararlar almıştır.





  1. Yüklə 51,22 Kb.

    Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin