Sonnur Öztürk ve Deniz Albayrak-Kaymak
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Dergisi Cilt 21 (2)
10
değilim duygusunu yaşadık. Çocuklarımızla konuşmaya ve onları dinlemeye başladık.
Ailemizden ve çevremizden destek almayı öğrendik. Aslında gerçekler değişmedi ama
biz çocuklarımızı oldukları gibi kabul etmeyi, onları anlamayı ve onlarla başetmeyi
öğrendik. Çocuklarımız daha çok kitap okuyorlar, okulda başarılılar. Babalar ve
öğretmenlere de yönelik programlar olmalı.”
Eğitimi yürüten araştırmacının gözlemlerine göre ise, “çalışmayı yürütmede
yaşanılan en büyük güçlük, gruba katılacak yeterince sayıda anne toparlamak oldu.
Ancak katılan anneler birbirlerinden öğrendiler. Kendi çözümlerini diğer grup üyeleri
ile paylaştılar. Grup üyeleri arasında bağlılık oluştu ve bazı üyeler program bittikten
sonra da görüşmeye devam ettiler. Anneler daha çok zamana ve paylaşıma gereksinim
duyuyorlardı. Örneğin, çocuklarıyla ilgili olmayan diğer sorunlarını da gruba getirmeye
çalıştılar, ancak eğitim yapılanmıştı ve zaman kısıtlaması vardı ve bu tür konulara
yeterince eğilmeye fırsat olmadı.“
Dostları ilə paylaş: