Uygulamada bu haliyle karşılık bulan kırsal kalkınma desteklemelerinin ekonomik yönüyle de
henüz yeterli ve kanunla düzenlenen miktarda sağlanmadığını söylemek mümkündür.
52
Kırsal kalkınma desteklerinin bir diğer sorunlu alanı ise çiftçilere yeterli düzeyde satış
ve pazarlama desteğinin sağlanmamasıdır.
…Üretim sorunlarının yanında satış ve
pazarlamada da sorunlar var…(7 nolu genç çiftçi) Kırsal kalkınma kooperatifleri ve Et ve Süt
Kurumu (ESK) gibi oluşumlarla çiftçi destekleniyor olsa da üye olmakta ve kurumsal
pazarlama anlaşmalarında ortaya çıkan çiftçiyi zorlayıcı sebepler özellikle küçük üreticinin
pazarlama desteği almasını zorlaştırmaktadır. Bu durumda küçük işletmeler, ürünün niteliği
açısından kaliteli üretim yapsa dahi pazarlamada yalnızlaşarak ya kent pazarlarında bireysel
satışa zorlanmakta ya da pazarlama zincirinde yer alan aracı oluşumlarına ürününü değerinin
altında satmak zorunda kalmaktadır. Genç çiftçilerin bazıları ise tarımsal örgütler dışında
kendi bireysel perakendelerini oluşturarak ve internet üzerinden satışlar yaparak bu pazarlama
sorunlarına çareler üretmeye çalışmaktadırlar.
Kırsal kalkınma planlarında arazi varlığı ve arazinin türü de beklenen ivmenin
sağlanabilmesi için önemlidir. Bölgesel kalkınma planlarında o bölgedeki çiftçilerin
işletmelerinde bulunan arazinin kullanılabilirliğinin de göz önünde bulundurularak
değerlendirmeler yapılmalı ve girişimler bu yönde desteklenmelidir. Nüfus yoğunluğunun
yüksek olduğu Güney Marmara Bölgesi’nde miras yolu ile tarım arazileri zaman içinde küçük
parçalara bölünmüş durumdadır. ...Ekilebilir tarım arazilerinde azalmalar var ve kırsal
kalkınmanın buna da eğilmesi gerekiyor…(5 nolu genç çiftçi) Ekilebilir arazilerin azalmasını
miras yolu ile paylaşımların yanı sıra yine nüfus yoğunluğuna bağlı olarak tarım dışı
faaliyetler için imara açılmaları etkilemektedir.
…Son yıllarda toprak toplulaştırmaya dair çalışmalar var. Bu durum
kültürel yapıyı tehlikeye sokuyor çünkü alışılagelmiş miras paylaşımlarımız var.
Araziyi büyütmek başta faydalı görünse de niteliğini arttırmak daha önemli bence.
Mesela hep söylenir Hollanda’nın da toprağı yok ama birimden aldıkları verim
yüksek. Yüksek verim illa GDO ile olacak diye bir şey yok. İnovasyonla da
olabilir…(13 nolu genç çiftçi)
...Türkiye’de tarım işletmesi başına düşen rakam 56 dekardır. Bu alanlarda
çalışmaların yoğunluğu arttırılırsa zaten yeterli olacaktır ülkemiz için…(2 nolu
genç çiftçi)
Kırsal kalkınma ile inovatif yaklaşımların desteklenebilmesi gibi daha geleneksel üretim
biçimlerinin de desteklenmesi sosyal açıdan yaygınlaştırılmalıdır. Salt ekonomik kaygıyla
girişilen işler sosyal hayatta karşılık bulamamaktadır. Bölgesinde yüz yıllar içinde yetiştirilen
53
bir ürünün yerine hiç görmediği fakat daha fazla kazanma fırsatı vadeden ürünler ile
tanıştırılan çiftçi üretime adapte olma sürecinde ürüne yabancılaşma ve sosyal çevresinden
eleştiri alma ile yüzleşme kaygısı yaşamakta ve bildiğini az kazansa da üretmeye devam etme
konusunda ısrarcı olmaktadır. Örnek verecek olursak Anadolu’da yaygın olarak yetiştirilen
buğdayın genel yapısını bozmadan birim alandan alınan verimin arttırılmasına yönelik
örnekleyici çalışmaların kırsal kalkınma kooperatifleri tarafından daha fazla
yaygınlaştırılması yerelde öğrenmeyi mümkün kılacaktır. Aynı yöntem tutarlı bir şekilde
kullanılarak daha fazla gelir elde etmek amacıyla başka ürün ekimine çiftçi ikna
edilebilecektir. Bu değişimlere genç çiftçilerin kök ailelerinden daha açık olduğu gözlense de
toprak analizi, biyolojik mücadele gibi konularda ücretsiz veya düşük ücretli olarak devlet
tarafından eğitilmesinin gerekliliği sahada güncel olarak devam etmektedir. Bu eğitimler ve
teşvikler aynı zamanda küresel alandaki rekabetle mücadelede ve tarımsal ihracatın
arttırılmasında fayda sağlayabilecektir. …Net ihracatçı olduğumuz ürünlerde net ithalatçı
olduk…(2 nolu genç çiftçi)
…Tarım desteklerinin yıllık olarak değil üç yıllık olarak planlanması gerekir. Bu
planlamayla çiftçi gelecek planları yapabilir. Yıllık üretim mevsimsel değişebilir
ama çiftçi bilir ki ikinci yılda en azından şu kadar gelirim olacak desteğim var
diyebilir…(7 nolu genç çiftçi)
Kırsal kalkınmadaki diğer bir sorunlu alan da devlet tarafından yapılan tarımsal
desteklerin düzensiz olarak gerçekleştirilmesidir. Destekler kapsamının neredeyse her üretim
sezonunda değişmesi ve ekonomik destek miktarlarının önceki yıllarda değil de üretim sezonu
içindeyken belli olması çiftçilerin gelir kaygısını arttırmaktadır. Bu kaygının varlığı
araştırmamızdaki genç çiftçiler arasında da yaygın olarak gözlenmiştir. Bu kaygının
azaltılması için tarımsal desteklerin ürün temelli olarak en az bir üretim sezonu öncesinden
belirlenip ilan edilmesi genç çiftçiler için ekonomik riskini azaltacağından kaygının da
giderilmesine fayda sağlayacaktır.
Dostları ilə paylaş: