Kimyasal Parametreler 1) Demir (Fe) Demir, yerküre yapısında en çok bulunan metallerden biridir. Demire doğada element olarak çok nadir rastlanmakla birlikte, oksijen ve sülfür içeren bileşiklerle Fe2+ ve Fe3+ demir iyonları birleşerek oksitleri, hidroksitleri, karbonatları ve sülfatları oluşturur. Demir, doğada en çok oksitlenmiş haliyle bulunur. Doğal tatlı su kaynaklarındaki konsantrasyonu 0,5-50 mg/L arasında değişen değerlerde bulunabilir. Kaya ve minerallerin aşınmasından, asidik maden su drenajından, katı atık sızıntı sularından, atıksu deşarjlarından ve demir ile ilgili endüstrilerden kaynaklı olarak sularda bulunabilir. Demir ayrıca, demir bileşenli koagülantların kullanımı ya da su dağıtımında çelik ve dökme demir boruların korozyonu sonucu içme suyunda bulunabilir. 40 μg/L demir (Fe2+ olarak) konsantrasyonları, distile suda tatma yöntemiyle tespit edilebilir. Toplam çözünmüş madde içeriği 500 mg/L olan bir mineralize kaynak suda, tat ile tespit edilme eşik değeri 0,12 mg/L’dir. 0,3 mg/L ve altı değerlerde suyun tadında genellikle dikkate değer bir değişiklik hissedilmez. Çamaşır ve seramikler üzerinde leke oluşması da 0,3 mg/L üzerindeki demir konsantrasyonlarında görülmektedir. Ancak 0,05-0,1 mg/L değerleri üzerinde, boru sistemlerinde bulanıklık ve renk oluşumu gözlenebilir.
Sağlık üzerine etkileri Demir, özellikle demir (II) oksit durumundayken, insan vücudu için gerekli elementlerden biridir. Demir, 3 mg/L ve üzerine çıkmadığı takdirde insan sağlığına olumsuz etkisi bulunmamaktadır. Ancak, tat eşik değerinin bu değerin çok altında kalması sebebiyle insan sağlığı açısından limit değer önerilmemiştir.
2) Mangan (Mn) Mangan, yerküre yapısında en çok bulunan metallerden biridir, genellikle demirle birlikte görülür. Ancak sudaki konsantrasyonları demire oranla daha düşüktür. Demir ve çelik alaşımların üretiminde, okside edici olarak temizlikte, ağartmada ve dezenfeksiyonda (potasyum permanganat olarak), çeşitli ürünlerin içeriğinde kullanılmaktadır. Ham suda genellikle 0,001-0,6 mg/L aralığında bulunmakla birlikte; 1 mg/L’yi aşan konsantrasyonlarda, manganlı minerallerin oksijensiz ortamda suyla teması ya da bakterilerin
aktivitesi söz konusudur.