41
kesinliğini, belirsizliğini, koşulluluğunu, zorunluluğunu, bu olayla ilgili
tahmini,
isteği, olayın
imkân veya imkânsızlığını ifade eder.”
Ayrıca kiplik şu şekilde tanımlanır: “
Kiplik, konuşanın ifade ile ilişkisini,
ifadenin gerçekle ya da belirtilenin gerçekleşme ile ilişkisini ifade eden ve dilbilgisel
ve-veya sözlüksel, sesbilimsel, retorik vs. şeklinde gerçekleşebilen
biçimbilimsel-
sözdizimsel
ve
anlambilimsel-edimbilimsel
(pragmatik)
bir
ulamdır.”
(LEWANDOWSKI, 1994:714) ZIFONUN (1997: 1884-1900) kiplik terimini her
ş
eyden önce fiilin kipine ilişkin olarak ele alır ve konuşma arka planlarını betimler.
DIEWALD’ın (1999)
Almancadaki Kiplik Fiiller (
Die Modalverben im
Deutschen)
adlı
çalışması da önemli çalışmalardandır. EISENBERG
gerçeği kiplikle
karşılaştırır ve “gerçeği, kipselleştirilmemiş bir
olay olarak niteler.” Ona göre gerçeğe
ilişkin cümle kipselleştirilebilir. Gerçek,
mümkün, zorunlu, izinli, istenilen bir hale
gelebilir. EISENBERG (1999:114), “
haber kipini ve
dilek kipini kipliğin
kodlanmasına yardımcı olan
sözdizimsel birim kategorileri” olarak niteler. HELBIG
(1999),
Alman Dilbilgisi, Temel Sorunlar ve Özeti (Deutsche Grammatik, Grundfragen
und Abriß)
adlı eserinde kiplik fiilleri ele alır.
Bu konuda
Kip, Kiplik Fiiller, Kiplik Edatları (Modus, Modalverben,
Modalpartikeln) FABRICIUS-HANSEN, LEIRBUKT vd.’nin (2002) çalışması
önemli bir çalışmadır. HENTSCHEL/WEYDT’in (2003)
Alman Dilbilgisinin El
Dostları ilə paylaş: