T. C. Firat üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ TÜrk diLİ ve edebiyati anabiLİm dali kirgiz tüRKÇESİnde üNSÜzler ve


age., s. 74.  22  Necip Üçok,  Genel Fonetik



Yüklə 1,86 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/43
tarix22.05.2020
ölçüsü1,86 Mb.
#31386
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   43

age., s. 74. 
22
 Necip Üçok, 
Genel Fonetik, İstanbul 1951, s. 38. 
23
 Ömer Demircan, 
age., s. 29. 

 
8
“Ünlülerin  gürültüsüz sesler  olmasına  karşın, ünsüzler  gürültülü  seslerdir.  Çünkü  ünsüzlerin 
çıkışında  soluğun,  bir  sürtünme,  titreşim,  ya  da  bir  patlamayla  çıkmasından  bir  gürültü 
duyulur.” görüşündedir.
24
 
 
Fizyolojik açıdan ünlülerin geniş ağız açıklığı, ünsüzlerin de ağız kanalının daralması 
veya kapanması ile oluşması ünlü ile ünsüz arasındaki bir diğer farktır. Necip Üçok: “Fakat 
böyle bir izah da doğru olamaz; çünkü bu takdirde dar ağız açıklığı ile oynaklanan vokaller 
konson, tersine olarak geniş ağız açıklığı ile husule getirilen konsonlar da vokal olurlardı.”
25
 
der.  
 
Çıkış  sırasında  engele  uğrayıp  uğramamalarına  göre
 
Nevin  Selen  şöyle  düşünür: 
“Ünsüzler; engelli  seslerdir.  Çünkü  ünlülerin  çıkışı  sırasında,  hava  akımının,  soluğun  hiçbir 
engele  rastlamaksızın  özgür  çıkmasına  karşın;  ünsüzlerin  çıkışında  soluk,  konuşma 
organlarının  herhangi  bir  yerinde  bir  engele  rastlar.  Bu  engel  ya  dudaklarda,  ya  dille  dişler 
arasında  ve  benzeri  yerlerde  olur.”
26
  Forchhammer,  bu  hususiyetlere  bakarak  konsonlara 
“engel fonemleri” (hemmlaute), ve fazlasiyle dar teşkil edilseler bile, onlara nazaran oldukça 
serbest  bir  tesir  yaptıklarından  dolayı,  vokallere  de  “özgür  fonemler”  (freilaute)  adını 
veriyor.
27
 
Sonuç olarak ünlülerle ünsüzler arasındaki farklar şunlardır: Ünlüler bağımsız olarak 
hece oluşturabilir, buna karşın ünsüzler tek başlarına hece oluşturamazlar. Ayrıca ünlüler tek 
başlarına seslendirilebilirken ünsüzler bir ünlü yardımıyla seslendirilebilir. Ünlüler, oluşurken 
bir  engele  uğramazlar;  ancak  ünsüzler  oluşumları  sırasında  ses  yolunda  bir  engelle 
karşılaşırlar.  
 
4. ÜNSÜZLER 
 
Ses  yolunda  kapanıp  açılma  sonucu  ya  da  sürtünmeye  varan  bir  hava  akışıyla  çıkan 
seslerin genel adı ünsüzdür.
28
 Kırgız Türkçesinin Kiril alfabesinde şu ünsüzler bulunur: b (Б-
б), c/j (Ж-ж), ç (Ч-ч), d (Д-д), f (Ф-ф), g/ġ/γ (Г-г), h (Х-х), k/q (К-к), l (Л-л), m (М-м), n 
(Н-н), ñ (ң), p (П-п), r (Р-р), s (С-с), ş (Ш-ш), t (Т-т), v (В-в), y (Й-й), z (З-з), ts (Ц-ц), şç 
(Щ-щ)
 
Kırgız Türkçesinde ünsüzlerin sayısı konusunda farklı görüşler vardır. Bunun sebebi, 
kullanılmakta  olan  kiril  alfabesi  ile  Kırgız  Türkçesinin  ses  bakımından  birbirine  uyumlu 
                                                 
24
 Nevin Selen, 
age., s. 74. 
25
 Necip Üçok, 
age., s. 38. 
26
 Nevin Selen, 
age., s. 74. 
27
 Necip Üçok, 
age., s. 39. 
28
 Ömer Demircan, 
age., s. 29. 

 
9
olmamasıdır.  Dıykanov,  Türkiye  Türkçesindeki  alfabeyi  esas  alarak  Kırgız  Türkçesinde  20 
ünsüz olduğunu ifade etmiştir. Dıykanov, çalışmalarında şu ünsüzleri vermiştir: b, c, ç, d, f, g, 
h,  k,  l,  m,  n,  ñ,  p,  r,  s,  ş,  t,  v,  y,  z.  Bazı  araştırmacıların  q,  γ  ve  j;  bazılarının  ise  ts,  şç 
harflerini de alfabeye kattıklarını belirtmiş; Rusçadan giren çift seslerin alfabeden çıkarılması 
gerektiği ifade edilmiştir.
29
 Bazı kaynaklarda ise 22 (b, c/j, ç, d, f, g, h, k, l, m, n, ñ, p, r, s, ş
t, v, y, z, ts, şç)ünsüz harfe karşılık 25 ünsüz sesin (b, c, ç, d, f, g, ġ, h, j, k, q, l, m, n, ñ, p, r, 
s, ş, t, v, y, z, ts, şç) olduğu belirtilir.
30
 
Görüldüğü üzere Kırgız Türkçesinin kullandığı alfabeyle sahip olduğu sesler birbirine 
uyuşmadığı  için  farklı  görüşler  ortaya  çıkmıştır.  Sonuç  olarak  alfabedeki  ünsüz  harf  22 
olmasına  rağmen,  günlük  kullanımda  “q,  γ,  j”  sesleriyle  birlikte  “ġ,  w”  sesleri  de  sıkça 
kullanılır. Ağızlardaki ünsüz farklılıklarıyla birlikte bu sayı daha da artmaktadır.
31
  
 
Kırgız Türkçesinin kullandığı Kiril alfabesinde “ь, ъ” şeklinde sadece Rusça’dan alıntı 
sözcüklerde görülebilen iki işaret yine vardır. Bunlardan “ь” işareti, yumuşaklık işareti olarak 
bilinir  ve  “l,  n,  t”  ünsüzlerinin  ardından  gelerek,  bu  ünsüzlerin  daha  yumuşak  telaffuzunu 
sağlar.  Çalışmamızda  (ь  = 

)  işareti  ile  gösterilmiştir.  İç  ve  son  seste  kullanılabilir:  vol
(volt), volfram (Tungsten), veksel (bono), verf (tersane), vestibyül (Toplumsal mekanlara 
girişteki geniş alan), violonçel (viyolonsel çalan), vodevil (vodvil), volost (devrime kadar 
SSCB’de 1929 - 1930’lu yıllardaki kaza içerisindeki idari bölgesel ayırım). 
“ъ”  işareti  ise  sertlik  işareti  olarak  bilinir.  “b,  d”  sesinden  sonra  gelerek  bu  seslerin 
daha sert telaffuz edilmesini sağlar. Rusça’da da çok yaygın kullanılmayan bu işaret, Kırgız 
Türkçesinde  birkaç  alıntı  sözcükte  görülür.  Çalışmamızda  (ъ  = 

)  işareti  ile  gösterilmiştir. 
Sadece  iç  seste  kullanılabilen  bir  işarettir:  abyekt  (  <  объект)  (nesne),  abyavleniye  (  < 
объявлeниe) (ilan). 
4.1. Ünsüzlerin Sınıflandırılması 
4.1.1. Ton Bakımından Ünsüzler: 
 
Ses  telleri,  bütün  ünlüler  çıkarken  titreşirler.  Bu  ötüm,  yani  titreşim  ünlüler  arası 
ayırıcı  bir  özellik  değildir.  Ünsüzler  çıkarken  kimileri  için  titreşmekte,  kimileri  içinse 
titreşmemektedirler. Bu bakımdan ünsüzler ötümlü, ötümsüz diye ikiye ayrılmaktadırlar.
32
  
                                                 
29
 Hülya Kasapoğlu Çengel, 
age., s. 53. 
30
 S. Üsönaliev - B. Ömüraliev, 
age, 1. tablo. 
31
 Çalışmamızda “ġ, γ” ünsüzü “g ünsüzüyle, ” j ” ünsüzü “c” ünsüzüyle, “q“ ünsüzü “k” ünsüzüyle, “w” 
ünsüzü “v” ünsüzüyle birlikte ele alınmıştır. 
32
 Ömer Demircan, 
age., s. 34. 

 
10 
Ton bakımından ünsüzler Kırgız Türkçesinde aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir: 
4.1.1.1. Tonlu Ünsüzler: 
 
Ünsüzler  oluşurken  ses  telleri  titreşiyorsa  bu  ünsüzler  tonlu  ünsüz  adını  alır.  Bu 
ünsüzlerde  ses  tellerinin  titreşimi  için  sarf  edilen  kuvvet  teşekkül  noktalarında  tasarruf 
edilir.
33
 Kırgız Türkçesindeki tonlu ünsüzler şunlardır: 
 
“b, c, d, g, ġγ, j, l, m, n, ñ, r, v, w, y, z” 
 
4.1.1.2. Tonsuz Ünsüzler: 
 
Ünsüzler  oluşurken  ses  telleri  titreşmiyorsa  bu  ünsüzler  tonsuz  ünsüz  adını  alır.  Bu 
ünsüzlerde ise teşekkül noktalarında hem boğumlanma yapmak hem de kosonantın (ünsüzün) 
duyulması  için  lazım  gelen  sesi  çıkarmak  üzere  daha  fazla  bir  kuvvet  sarf  etmek  icap  eder. 
Hava  akımı  sedalılardakinden (tonlu)  daha kuvvetli,  ses yolundaki  daralma  ve  kapantı  daha 
sıkı olur.
34
 Kırgız Türkçesindeki tonsuz ünsüzler şunlardır: 
 
“ç, f, h, k, q, p, s, ş, t, ts, şç” 
 
4.1.1.3. Karşılıklı Ünsüzler: 
Sedasız  (tonsuz)  konsonantların  (ünsüzlerin)  sedalılar  (tonlular)  içinde  birer 
karşılıkları  vardır.  Bu  karşılıklı  durumu  teşekkül  noktalarının  aynı  olması  temin  eder.  Aynı 
noktada  teşekkül  eden  iki  konsonanttan  (ünsüzden)  biri  sedalı  (tonlu),  biri  sedasız  (tonsuz) 
olursa  bunlar  karşılıklı  konsonant  (ünsüz)  sayılırlar.  Karşılıklı  konsonantlar  (ünsüzler) 
gerekince birbirlerinin yerlerini kolaylıkla alabilirler:
35
 
 
“b - p, c - ç, d - t, g - k, ġ – q, s – z, ş – j” 
 
4.1.1.4. Karşılıksız Ünsüzler: 
 
“f, γ, h, l, m, n, ñ, r, v, w, y, ts, şç” 
 
4.1.1.4.1. Tonsuz Karşılığı Olmayan Tonlu Ünsüzler: 
 
γ, l, m, n, ñ, r, v, w, y” 
 
4.1.1.4.2. Tonlu Karşılığı Olmayan Tonsuz Ünsüzler: 
 
“f, h, ts, şç” 
                                                 
33
 Muharrem Ergin, 
age., s. 36. 
34
 Muharrem Ergin, 
age., s. 36. 
35
 Muharrem Ergin, 
age., s. 36. 

 
11 
 
4.1.2. Boğumlanma Noktası Bakımından Ünsüzler: 
Ünsüzler;  ses  tellerinden  başlayarak  gırtlakta,  boğazda,  dudaklara  kadar  ağız 
boşluğunun  çeşitli  noktalarında  boğumlanırlar.  Bu  boğumlanmada  en  büyük  rolü  oynayan 
dildir.
36
  
4.1.2.1. Çift Dudak Ünsüzleri: 
 
Soluğun  iki  dudak  arasında  tutulmasıyla  oluşan  ünsüzlerdir.  Çift  dudak  ünsüzleri 
şunlardır: 
 
“b, m, p, w” 
 
4.1.2.2. Diş-Dudak Ünsüzleri: 
 
Soluğun  üst  sıra  dişlerle  alt  dudak  arasında  tutulmasıyla  oluşan  ünsüzlerdir.  Bu 
ünsüzler  yuvarlak  ünlülerin  yanında  diş-dudak  değil,  çift  dudak  ünsüzü  olurlar.  Diş  dudak 
ünsüzleri şunlardır:  
 
f, v” 
 
4.1.2.3. Diş Ardı Ünsüzleri: 
 
“d, n, s, t, z, ts” 
 
4.1.2.4. Diş Eti Ünsüzleri: 
 
l, r” 
 
4.1.2.5. Diş Eti Ön Damak Ünsüzler: 
 
c, ç, j, ş, y, şç, y 
 
4.1.2.6. Ön Damak Ünsüzleri: 
 
g, k 
 
4.1.2.7. Art Damak Boğaz Ünsüzleri: 
 
“ġγ, h, q, ñ” 
 
 
                                                 
36
 Muharrem Ergin, 
age., s. 37. 

 
12 
4.1.3. Çıkış Şekli Bakımından Ünsüzler:  
4.1.3.1. Süreksizler:  
 
Bu ünsüzlerin oluşum şekli şöyledir: Ağız  yolundaki çıkış yerlerinde (çift dudak, dil 
ucu  /  ardı,  dil  /  damak)  ses  organlarıyla  çok  kısa  bir  süre  için  ses  yolu  kapanır  ve  açılır. 
Kapanma sürecince kapanma yeri gerisindeki soluk basıncı artar. Açılır açılmaz dışarı çıkan 
soluk, bir patlama sesi çıkarır.
37
 Nevin Selen de süreksiz ünsüzlerin çıkarılmasında üç aşama 
görüldüğünü belirterek bu üç aşamayı şöyle açıklar:  
1)  Kapantı,  bu  aşamada  konuşma  organları  söz  konusu  sesin  çıkarılması  için  gerekli 
kapanmayı oluşturur; 
2)  Kapanma,  bu  aşamada  söz  konusu  sesin  çıkarılması  için  oluşturulan  kapantıyla  bu 
kapantının açılması arasında geçen çok kısa süredir; 
3)  Patlama,  soluğun  patlamaya  benzer  bir  sesle  dışarı  çıkmasıdır.  Bu  nedenle,  söz  konusu 
seslere  ‘patlamalı  sesler’  denmiştir.  Ani  bir  patlama  sonucu  ve  çok  kısa  sürede  oluşan  bu 
seslere anlık ya da süreksiz sesler de denir.
38
 Süreksiz ünsüzler şunlardır: 
 
“b, c, ç, d, g, ġ, k, q, p, t” 
 
Boğumlanma Noktası 
Bakımından 
Ton Bakımından 
Çift Dudak 
Ünsüzleri 
Diş Eti, Ön 
Damak 
Diş Eti 
Ünsüzleri 
Art ve Ön 
Damak 
Tonlu 



g, ġ 
Tonsuz 

ç 

k, q 
 
 
4.1.3.2. Sürekliler:  
 
“f, γ, h, j, l, m, n, ñ, r, s, ş, v, w, y, z, şç, ts” 
 
4.1.3.2.1. Sızıcılar: 
 
Bu  ünsüzlerin  oluşum  şekli  şöyledir:  “Ses  organları  nedeniyle  ağız  yolu  sürtünmeye 
neden olacak kadar daralır ve soluk belli bir basınçla çıkar. Çıkan ses sürtünme ya da sızma 
sesi  çıkarır.”
39
  Nevin  Selen  ise:  “Daralma  seslerinin  çıkarılmasında,  konuşma  organlarının 
                                                 
37
 Ömer Demircan, 
age., s. 38. 
38
 Nevin Selen, 
age., s. 76. 
39
 Ömer Demircan, 
age., s. 38. 

 
13 
herhangi bir yerinde bir daralma olduğundan, soluk sürtünerek dışarı çıkmak zorunda kalır.”
40
 
şeklinde açıklar. Sızıcı ünsüzler şunlardır: 
“f, γ, h, j, s, ş, v, w
41
, z, şç, ts” 
Boğumlanma Noktası 
Bakımından 
Ton Bakımından 
Diş  dudak 
Ünsüzleri 
Diş 
Eti 
Ünsüzleri 
Diş  Eti  Ön 
Damak 
Art  Damak 
Ünsüzü 
Gırtlak 
Ünsüzü 
Tonlu 



γ 

Tonsuz 

s, ts 
ş, şç 


 
 
Bütün  sızmalı  ünsüzler  ünlü  uyumunun  dudak  özelliklerini  alırlar.
42
  Tonlu  sızıcı 
ünsüzler (γ, jv, w, z), sözcük sonunda yarı tonsuzlaşırlar; fakat tonsuz sızıcılardan (fhs, ş
ş
ç, ts) daha yumuşaktırlar. 
 
4.1.3.2.2. Akıcılar: 
 
“l, m, n, ñ, r, y” 
 
4.1.3.2.3. Yan Ünsüz: 
 
Bu ünsüzün çıkış şekli şöyledir: Dil ucu diş etine değerken alt çene biraz aralanarak 
soluk dilin yanlarından dışarı verilir. 
43
 Yan ünsüz şudur: 
 
“l” 
 
4.1.3.2.4. Çarpmalı Ünsüz: 
 
Bu  ünsüzün  oluşum  şekli  şöyledir:  Dil  doğrusunun  ve  ucunun  diş  etine  vurmasıyla 
çıkarılır.  Dil  ucu  bir  kez  vurursa  tek çarpmalı, birden  çok  vurursa  çok çarpmalı  denir.
44
  Bu 
ünsüze vurmalı ünsüz de denir.
45
 Çarpmalı ünsüz şudur: 
 
“r” 
 
 
 
 
                                                 
40
 Nevin Selen, 
age., s. 75. 
41
 Ömer Demircan, “v”  sesbiriminin bir üyesi olarak “w” sesinin  yarı ünlü olduğunu  kabul eder. (Bkz. 
Ömer Demircan, 
age., s. 39).  
42
 Ömer Demircan, 
age., s. 73. 
43
 Ömer Demircan, 
age., s. 39. 
44
 Ömer Demircan, 
age. s. 39. 
45
 Nevin Selen, 
age., s. 74. 

 
14 
4.1.3.2.5. Yarı Ünlü: 
 
Ünlü gibi çıkarılan, fakat ünsüz gibi seslemin yanlarında görev yapan seslere yarı ünlü 
denmektedir.
46
 Bu şekilde oluşan yarı ünlü niteliğindeki ünsüz şudur: 
“y” 
 
4.1.3.2.6. Patlamalı Sızmalı Ünsüzler:  
 
Bu  ünsüzler  patlamalı  bir  ünsüz  çıkarır  gibi  başlayan,  fakat  sızmalı bir  ünsüz çıkarır 
gibi  biten  ünsüzlerdir;  yani  birinci  bölümde  ses  yolu  kapanır,  sonra  birden  açılacak  yerde 
sızmalı çıkacak gibi açılır.
47
 Bu tür ünsüzler şunlardır: 
“c, ç”  
 
4.1.4. Hava Yolu Bakımından Ünsüzler
48
: 
 
Hava  yolu  bakımından  veya  nazal  olup  olmama  açısından  ünsüzler  şöyle 
sınıflandırılır: 
 
4.1.4.1. Ağız Ünsüzleri: 
 
Bu ünsüzler çıkarken yumuşak damak geniz yolunu kapatır. Gelen hava ağızdan çıkar. 
O nedenle bu ünsüzlere ağız ünsüzleri denir. Ağız ünsüzleri şunlardır: 
 
“b, c, ç, d, f, g, ġγ, h, j, k, q, l, p, r, s, ş, t, v, w, y, z, ts, şç” 
 
4.1.4.2. Geniz Ünsüzleri: 
 
Ağız yolu iki dudakla, alt dudak / üst dişlerle ya da dil ucu diş etiyle kapatılıp soluğun 
geniz  yolundan  verilmesiyle  çıkarılan  ünsüzlerdir.  Bu  süre  içinde  ses  telleri  de  titreşim 
yapar.
49
 Geniz ünsüzleri şunlardır: 
 
“m, n, ñ” 
 
 
 
 
 
                                                 
46
 Ömer Demircan, 
age., s. 39. 
47
 Ömer Demircan, 
age., s. 38. 
48
 Muharrem Ergin bu sınıflandırmayı “nazal olup olmama bakımından” yapar: Muharrem Ergin, 
age.
s. 48.  
49
 Ömer Demircan, 
age., s. 39. 

 
15 
II. BÖLÜM 
 
ÜNSÜZLER VE ÖZELLİKLERİ 
 
B - b (Б-б
 
B. 1. Tanım: 
 
Ses değeri Türkiye Türkçesi ile aynı olan bu ünsüz; ton bakımından tonlu, çıkış yeri 
bakımından  çift  dudak  ve  çıkış  şekli  bakımından  süreksiz  bir  ünsüzdür.  Hava  yolu 
bakımından  da  ağız  ünsüzüdür.  Oluşum  durumu  bakımından  “p”  ünsüzüne  benzer.  “b” 
ünsüzünün  “p”  ünsüzünden  farkı  oluşum  esnasında  ses  tellerinin  titreşmesidir.  Yani  “p” 
ünsüzünün süreksizi ve tonlusudur. Bu ünsüzün oluşumuna dil katılmaz. Ciğerlerimizden ağız 
boşluğuna gelen hava, birbirine değen dudaklar açılınca dışarı çıkar ve ses duyulur.
50
 
 
B. 2. Türkçe Sözcüklerde:  
B. 2. 1. Görünüm:  
Kırgız Türkçesindeki  Türkçe  sözcüklerde  başta ve  ortada  birincil  veya ikincil  olarak 
kullanılan bir ünsüzdür. 
B. 2. 1. 1. Başta: 
Örnek:  but  (ayak),  buu  (buğu,  buhar),  boor  (bağır),  bulamık  (bulamaç),  böbök 
(bebek), baatır (kahraman), böyrök (böbrek), bürgö (pire), bar (var), buulanuu (buğulanmak), 
bölüştürüü  (bölüştürmek),  bayloo  (bağlamak),  biylöö  (dans  etmek,  oynamak),  bügüü 
(bükmek). 
Kullanıldığı Durum:  
bV-  durumunda  kullanılır:  butaq  (dal,  budak),  balçıq  (balçık,  cıvık  çamur),  barmaq 
(parmak),  baş  (baş),  bay  (zengin),  belgi  (işaret,  damga),  çaq  (bıçak),  buçqaq  (hayvanda 
bacağın  ayaklara  yakın  alt  kısmı; kürk  hayvanlarının  ayak  derilerinden  yapılan  manto),  ş- 
(olgunlaşmak, pişmek), ç- (biçmek). 
 
 
 
 
                                                 
50
 T. K. Ahmatov – S. Ömüralieva, 
Kırgız Tili, Fonetika – Leksika, Mektep Yay., Frunze 1990, s. 44. 

 
16 
B. 2. 1. 2. Ortada:  
Örnek: çabuul (baskın), tabışmaq (bilmece), çarba (köy ekonomisi), abışqa (ihtiyar), 
böytüü  (çoğaltmak;  çarpmak),  cabışuu  (yapışmak),  tebelöö  (basmak),  qabıldoo  (kabuk 
bağlamak), ubalanuu (ufalanmak, parçalanmak). 
Kullanıldığı Durum: 
 
-VbV-  durumunda  kullanılır:  köbük  (köpük),  cibek  (ipek),  kebek  (kepek),  cabı
(kapalı), çabuul (baskın), tabışmaq (bilmece), tebüü (tepme), köböyt- (çoğaltmak; çarpmak), 
cabış-  (yapışmak),  tebelö-  (basmak),  qabılda-  (kabuk  bağlamak),  tabın-  (tapınmak;  hizmet 
etmek). 
 
VbV- durumunda kullanılır: abışqa (ihtiyar), ubalan- (ufalanmak, parçalanmak). 
-Cb- durumunda kullanılır: calbırak (yaprak), çarba (köy ekonomisi). 
 
B. 2. 1. 3. Sonda: Kullanılmaz. 
 
B. 2. 2. Özellikler: 
B. 2. 2. 1. Başta: 
 
Eski  Türkçedeki  kelime  başı  “b-”  ünsüzü  Kırgız  Türkçesinde  korunur:  but  (  <  but 
DTS 129) (ayak), bul ( < bu DLT I-34; DTS 119) (bu), balçıq ( < balçıq DLT I-248; DTS 80) 
(balçık), bulut ( < bulıt OTG 241; DTS 123) (bulut), baş ( < baş DLT III-151; DTS 86) (baş), 
belgi ( < belgü DLT I-427; DTS 93) (işaret, damga), butaq ( < butaq DTS 129) (dal, budak), 
baarı ( < barı DTS 84; baru DTS 85) (hepsi), bay ( < bay DLT I-349; DTS 79) (zengin), börü 
( < böri OTG 241; DTS 118) (kurt), buuday ( < buġday DLT II-235; DTS 120) (buğday), beş 
( < beş DTS 96) (beş), beşik ( < beşik DTS 97) (beşik), bıçaq ( < biçek DLT I-384; DTS 98; 
bıçaq DTS 104) (bıçak), bar ( < bar DLT I-44; DTS 83) (var, mevcut), baruu ( < bar- DLT I-
26; DTS 83) (varmak; gitmek), bilüü ( < bil- DLT II-22; DTS 98) (bilmek), berüü ( < ber- 
DLT  III-180;  DTS  95)  (vermek),  boluu  (  <  bol-  DLT  I-36;  DTS  111)  (olmak),  baştoo  (  < 
başla-  DLT  III-292;  DTS  88)  (başlamak),  buyuruu  (  <  buyur-  DLT  III-186;  DTS  121) 
(buyurmak, emretmek), bıçuu ( < bıç- DLT II-4; DTS 98; biç- DTS 104) (biçmek), birigüü ( 
birik- DTS 102) (birikmek), buzuu ( < buz- DTS 130) (bozmak). 
 
Eski Türkçede bazı sözcük başı “b-”ler, sözcükte bulunan bir burun sesinin (m, n, ñ) 
etkisiyle  Kırgız  Türkçesinde  “m-”  sesine  değişir:  men  (  <  ben  DLT  I-31;  men  DTS  340) 
(ben), moyun ( < boyun DLT IV-105; DTS 110) (boyun), murun ( < burun DLT I-398; DTS 
126) (burun; önce), mıqın ( < bıqın DLTI-399) (yan, böğür). Ancak burun sesleri olmadan da 

 
17 
ön seste  “m-  <  b-”  değişimi  görülür:  muz  (  <  buz  DLT  I-186;  DTS  130)  (buz),  muzoo (  < 
buzaġu DLT I-59, DTS 130) (buzağı). 
 
Art  arda  gelen  kelimelerde  birinci  kelime  tonsuz  bir  sesle  bitiyorsa  ve  ikinci  kelime 
tonlu  “b-”  ile  başlıyorsa,  ünsüz  uyumuna  girmek  için  ikinci  kelimenin  başındaki  ünsüz  de 
tonsuz karşılığı olan “p-” sesine dönüşür. Ancak bu ses değişimi konuşma dilinde görülür: aq 
baş > aqpaş (ak baş), kök börü > kökpörü (gök börü), bat ber > batper (çabuk ver).
51
 
 
Konuşma  dilinde  “b-”  ünsüzü,  ünlü  ile  biten  bir  sözcükten  sonra  başlangıç  ünsüzü 
olarak  kullanılınca  daha  da  ötümlüleşerek“w-”  ünsüzüne  değişir.  Ancak  bu,  yazı  dilinde 
gösterilmez: başı baylanġan > başı waylanġan.
52
 
Yüklə 1,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin