age., s. 74.
22
Necip Üçok,
Genel Fonetik, İstanbul 1951, s. 38.
23
Ömer Demircan,
age., s. 29.
8
“Ünlülerin gürültüsüz sesler olmasına karşın, ünsüzler gürültülü seslerdir. Çünkü ünsüzlerin
çıkışında soluğun, bir sürtünme, titreşim, ya da bir patlamayla çıkmasından bir gürültü
duyulur.” görüşündedir.
24
Fizyolojik açıdan ünlülerin geniş ağız açıklığı, ünsüzlerin de ağız kanalının daralması
veya kapanması ile oluşması ünlü ile ünsüz arasındaki bir diğer farktır. Necip Üçok: “Fakat
böyle bir izah da doğru olamaz; çünkü bu takdirde dar ağız açıklığı ile oynaklanan vokaller
konson, tersine olarak geniş ağız açıklığı ile husule getirilen konsonlar da vokal olurlardı.”
25
der.
Çıkış sırasında engele uğrayıp uğramamalarına göre
Nevin Selen şöyle düşünür:
“Ünsüzler; engelli seslerdir. Çünkü ünlülerin çıkışı sırasında, hava akımının, soluğun hiçbir
engele rastlamaksızın özgür çıkmasına karşın; ünsüzlerin çıkışında soluk, konuşma
organlarının herhangi bir yerinde bir engele rastlar. Bu engel ya dudaklarda, ya dille dişler
arasında ve benzeri yerlerde olur.”
26
Forchhammer, bu hususiyetlere bakarak konsonlara
“engel fonemleri” (hemmlaute), ve fazlasiyle dar teşkil edilseler bile, onlara nazaran oldukça
serbest bir tesir yaptıklarından dolayı, vokallere de “özgür fonemler” (freilaute) adını
veriyor.
27
Sonuç olarak ünlülerle ünsüzler arasındaki farklar şunlardır: Ünlüler bağımsız olarak
hece oluşturabilir, buna karşın ünsüzler tek başlarına hece oluşturamazlar. Ayrıca ünlüler tek
başlarına seslendirilebilirken ünsüzler bir ünlü yardımıyla seslendirilebilir. Ünlüler, oluşurken
bir engele uğramazlar; ancak ünsüzler oluşumları sırasında ses yolunda bir engelle
karşılaşırlar.
4. ÜNSÜZLER
Ses yolunda kapanıp açılma sonucu ya da sürtünmeye varan bir hava akışıyla çıkan
seslerin genel adı ünsüzdür.
28
Kırgız Türkçesinin Kiril alfabesinde şu ünsüzler bulunur: b (Б-
б), c/j (Ж-ж), ç (Ч-ч), d (Д-д), f (Ф-ф), g/ġ/γ (Г-г), h (Х-х), k/q (К-к), l (Л-л), m (М-м), n
(Н-н), ñ (ң), p (П-п), r (Р-р), s (С-с), ş (Ш-ш), t (Т-т), v (В-в), y (Й-й), z (З-з), ts (Ц-ц), şç
(Щ-щ).
Kırgız Türkçesinde ünsüzlerin sayısı konusunda farklı görüşler vardır. Bunun sebebi,
kullanılmakta olan kiril alfabesi ile Kırgız Türkçesinin ses bakımından birbirine uyumlu
24
Nevin Selen,
age., s. 74.
25
Necip Üçok,
age., s. 38.
26
Nevin Selen,
age., s. 74.
27
Necip Üçok,
age., s. 39.
28
Ömer Demircan,
age., s. 29.
9
olmamasıdır. Dıykanov, Türkiye Türkçesindeki alfabeyi esas alarak Kırgız Türkçesinde 20
ünsüz olduğunu ifade etmiştir. Dıykanov, çalışmalarında şu ünsüzleri vermiştir: b, c, ç, d, f, g,
h, k, l, m, n, ñ, p, r, s, ş, t, v, y, z. Bazı araştırmacıların q, γ ve j; bazılarının ise ts, şç
harflerini de alfabeye kattıklarını belirtmiş; Rusçadan giren çift seslerin alfabeden çıkarılması
gerektiği ifade edilmiştir.
29
Bazı kaynaklarda ise 22 (b, c/j, ç, d, f, g, h, k, l, m, n, ñ, p, r, s, ş,
t, v, y, z, ts, şç)ünsüz harfe karşılık 25 ünsüz sesin (b, c, ç, d, f, g, ġ, h, j, k, q, l, m, n, ñ, p, r,
s, ş, t, v, y, z, ts, şç) olduğu belirtilir.
30
Görüldüğü üzere Kırgız Türkçesinin kullandığı alfabeyle sahip olduğu sesler birbirine
uyuşmadığı için farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak alfabedeki ünsüz harf 22
olmasına rağmen, günlük kullanımda “q, γ, j” sesleriyle birlikte “ġ, w” sesleri de sıkça
kullanılır. Ağızlardaki ünsüz farklılıklarıyla birlikte bu sayı daha da artmaktadır.
31
Kırgız Türkçesinin kullandığı Kiril alfabesinde “ь, ъ” şeklinde sadece Rusça’dan alıntı
sözcüklerde görülebilen iki işaret yine vardır. Bunlardan “ь” işareti, yumuşaklık işareti olarak
bilinir ve “l, n, t” ünsüzlerinin ardından gelerek, bu ünsüzlerin daha yumuşak telaffuzunu
sağlar. Çalışmamızda (ь =
’
) işareti ile gösterilmiştir. İç ve son seste kullanılabilir: vol’t
(volt), vol’fram (Tungsten), veksel’ (bono), verf’ (tersane), vestibyül’ (Toplumsal mekanlara
girişteki geniş alan), violonçel’ (viyolonsel çalan), vodevil’ (vodvil), volost’ (devrime kadar
SSCB’de 1929 - 1930’lu yıllardaki kaza içerisindeki idari bölgesel ayırım).
“ъ” işareti ise sertlik işareti olarak bilinir. “b, d” sesinden sonra gelerek bu seslerin
daha sert telaffuz edilmesini sağlar. Rusça’da da çok yaygın kullanılmayan bu işaret, Kırgız
Türkçesinde birkaç alıntı sözcükte görülür. Çalışmamızda (ъ =
‘
) işareti ile gösterilmiştir.
Sadece iç seste kullanılabilen bir işarettir: ab‘yekt ( < объект) (nesne), ab‘yavleniye ( <
объявлeниe) (ilan).
4.1. Ünsüzlerin Sınıflandırılması
4.1.1. Ton Bakımından Ünsüzler:
Ses telleri, bütün ünlüler çıkarken titreşirler. Bu ötüm, yani titreşim ünlüler arası
ayırıcı bir özellik değildir. Ünsüzler çıkarken kimileri için titreşmekte, kimileri içinse
titreşmemektedirler. Bu bakımdan ünsüzler ötümlü, ötümsüz diye ikiye ayrılmaktadırlar.
32
29
Hülya Kasapoğlu Çengel,
age., s. 53.
30
S. Üsönaliev - B. Ömüraliev,
age, 1. tablo.
31
Çalışmamızda “ġ, γ” ünsüzü “g ünsüzüyle, ” j ” ünsüzü “c” ünsüzüyle, “q“ ünsüzü “k” ünsüzüyle, “w”
ünsüzü “v” ünsüzüyle birlikte ele alınmıştır.
32
Ömer Demircan,
age., s. 34.
10
Ton bakımından ünsüzler Kırgız Türkçesinde aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:
4.1.1.1. Tonlu Ünsüzler:
Ünsüzler oluşurken ses telleri titreşiyorsa bu ünsüzler tonlu ünsüz adını alır. Bu
ünsüzlerde ses tellerinin titreşimi için sarf edilen kuvvet teşekkül noktalarında tasarruf
edilir.
33
Kırgız Türkçesindeki tonlu ünsüzler şunlardır:
“b, c, d, g, ġ, γ, j, l, m, n, ñ, r, v, w, y, z”
4.1.1.2. Tonsuz Ünsüzler:
Ünsüzler oluşurken ses telleri titreşmiyorsa bu ünsüzler tonsuz ünsüz adını alır. Bu
ünsüzlerde ise teşekkül noktalarında hem boğumlanma yapmak hem de kosonantın (ünsüzün)
duyulması için lazım gelen sesi çıkarmak üzere daha fazla bir kuvvet sarf etmek icap eder.
Hava akımı sedalılardakinden (tonlu) daha kuvvetli, ses yolundaki daralma ve kapantı daha
sıkı olur.
34
Kırgız Türkçesindeki tonsuz ünsüzler şunlardır:
“ç, f, h, k, q, p, s, ş, t, ts, şç”
4.1.1.3. Karşılıklı Ünsüzler:
Sedasız (tonsuz) konsonantların (ünsüzlerin) sedalılar (tonlular) içinde birer
karşılıkları vardır. Bu karşılıklı durumu teşekkül noktalarının aynı olması temin eder. Aynı
noktada teşekkül eden iki konsonanttan (ünsüzden) biri sedalı (tonlu), biri sedasız (tonsuz)
olursa bunlar karşılıklı konsonant (ünsüz) sayılırlar. Karşılıklı konsonantlar (ünsüzler)
gerekince birbirlerinin yerlerini kolaylıkla alabilirler:
35
“b - p, c - ç, d - t, g - k, ġ – q, s – z, ş – j”
4.1.1.4. Karşılıksız Ünsüzler:
“f, γ, h, l, m, n, ñ, r, v, w, y, ts, şç”
4.1.1.4.1. Tonsuz Karşılığı Olmayan Tonlu Ünsüzler:
“γ, l, m, n, ñ, r, v, w, y”
4.1.1.4.2. Tonlu Karşılığı Olmayan Tonsuz Ünsüzler:
“f, h, ts, şç”
33
Muharrem Ergin,
age., s. 36.
34
Muharrem Ergin,
age., s. 36.
35
Muharrem Ergin,
age., s. 36.
11
4.1.2. Boğumlanma Noktası Bakımından Ünsüzler:
Ünsüzler; ses tellerinden başlayarak gırtlakta, boğazda, dudaklara kadar ağız
boşluğunun çeşitli noktalarında boğumlanırlar. Bu boğumlanmada en büyük rolü oynayan
dildir.
36
4.1.2.1. Çift Dudak Ünsüzleri:
Soluğun iki dudak arasında tutulmasıyla oluşan ünsüzlerdir. Çift dudak ünsüzleri
şunlardır:
“b, m, p, w”
4.1.2.2. Diş-Dudak Ünsüzleri:
Soluğun üst sıra dişlerle alt dudak arasında tutulmasıyla oluşan ünsüzlerdir. Bu
ünsüzler yuvarlak ünlülerin yanında diş-dudak değil, çift dudak ünsüzü olurlar. Diş dudak
ünsüzleri şunlardır:
“f, v”
4.1.2.3. Diş Ardı Ünsüzleri:
“d, n, s, t, z, ts”
4.1.2.4. Diş Eti Ünsüzleri:
“l, r”
4.1.2.5. Diş Eti Ön Damak Ünsüzler:
“c, ç, j, ş, y, şç, y”
4.1.2.6. Ön Damak Ünsüzleri:
“g, k”
4.1.2.7. Art Damak Boğaz Ünsüzleri:
“ġ, γ, h, q, ñ”
36
Muharrem Ergin,
age., s. 37.
12
4.1.3. Çıkış Şekli Bakımından Ünsüzler:
4.1.3.1. Süreksizler:
Bu ünsüzlerin oluşum şekli şöyledir: Ağız yolundaki çıkış yerlerinde (çift dudak, dil
ucu / ardı, dil / damak) ses organlarıyla çok kısa bir süre için ses yolu kapanır ve açılır.
Kapanma sürecince kapanma yeri gerisindeki soluk basıncı artar. Açılır açılmaz dışarı çıkan
soluk, bir patlama sesi çıkarır.
37
Nevin Selen de süreksiz ünsüzlerin çıkarılmasında üç aşama
görüldüğünü belirterek bu üç aşamayı şöyle açıklar:
1) Kapantı, bu aşamada konuşma organları söz konusu sesin çıkarılması için gerekli
kapanmayı oluşturur;
2) Kapanma, bu aşamada söz konusu sesin çıkarılması için oluşturulan kapantıyla bu
kapantının açılması arasında geçen çok kısa süredir;
3) Patlama, soluğun patlamaya benzer bir sesle dışarı çıkmasıdır. Bu nedenle, söz konusu
seslere ‘patlamalı sesler’ denmiştir. Ani bir patlama sonucu ve çok kısa sürede oluşan bu
seslere anlık ya da süreksiz sesler de denir.
38
Süreksiz ünsüzler şunlardır:
“b, c, ç, d, g, ġ, k, q, p, t”
Boğumlanma Noktası
Bakımından
Ton Bakımından
Çift Dudak
Ünsüzleri
Diş Eti, Ön
Damak
Diş Eti
Ünsüzleri
Art ve Ön
Damak
Tonlu
b
c
d
g, ġ
Tonsuz
p
ç
t
k, q
4.1.3.2. Sürekliler:
“f, γ, h, j, l, m, n, ñ, r, s, ş, v, w, y, z, şç, ts”
4.1.3.2.1. Sızıcılar:
Bu ünsüzlerin oluşum şekli şöyledir: “Ses organları nedeniyle ağız yolu sürtünmeye
neden olacak kadar daralır ve soluk belli bir basınçla çıkar. Çıkan ses sürtünme ya da sızma
sesi çıkarır.”
39
Nevin Selen ise: “Daralma seslerinin çıkarılmasında, konuşma organlarının
37
Ömer Demircan,
age., s. 38.
38
Nevin Selen,
age., s. 76.
39
Ömer Demircan,
age., s. 38.
13
herhangi bir yerinde bir daralma olduğundan, soluk sürtünerek dışarı çıkmak zorunda kalır.”
40
şeklinde açıklar. Sızıcı ünsüzler şunlardır:
“f, γ, h, j, s, ş, v, w
41
, z, şç, ts”
Boğumlanma Noktası
Bakımından
Ton Bakımından
Diş dudak
Ünsüzleri
Diş
Eti
Ünsüzleri
Diş Eti Ön
Damak
Art Damak
Ünsüzü
Gırtlak
Ünsüzü
Tonlu
v
z
j
γ
-
Tonsuz
f
s, ts
ş, şç
-
h
Bütün sızmalı ünsüzler ünlü uyumunun dudak özelliklerini alırlar.
42
Tonlu sızıcı
ünsüzler (γ, j, v, w, z), sözcük sonunda yarı tonsuzlaşırlar; fakat tonsuz sızıcılardan (f, h, s, ş,
ş
ç, ts) daha yumuşaktırlar.
4.1.3.2.2. Akıcılar:
“l, m, n, ñ, r, y”
4.1.3.2.3. Yan Ünsüz:
Bu ünsüzün çıkış şekli şöyledir: Dil ucu diş etine değerken alt çene biraz aralanarak
soluk dilin yanlarından dışarı verilir.
43
Yan ünsüz şudur:
“l”
4.1.3.2.4. Çarpmalı Ünsüz:
Bu ünsüzün oluşum şekli şöyledir: Dil doğrusunun ve ucunun diş etine vurmasıyla
çıkarılır. Dil ucu bir kez vurursa tek çarpmalı, birden çok vurursa çok çarpmalı denir.
44
Bu
ünsüze vurmalı ünsüz de denir.
45
Çarpmalı ünsüz şudur:
“r”
40
Nevin Selen,
age., s. 75.
41
Ömer Demircan, “v” sesbiriminin bir üyesi olarak “w” sesinin yarı ünlü olduğunu kabul eder. (Bkz.
Ömer Demircan,
age., s. 39).
42
Ömer Demircan,
age., s. 73.
43
Ömer Demircan,
age., s. 39.
44
Ömer Demircan,
age. s. 39.
45
Nevin Selen,
age., s. 74.
14
4.1.3.2.5. Yarı Ünlü:
Ünlü gibi çıkarılan, fakat ünsüz gibi seslemin yanlarında görev yapan seslere yarı ünlü
denmektedir.
46
Bu şekilde oluşan yarı ünlü niteliğindeki ünsüz şudur:
“y”
4.1.3.2.6. Patlamalı Sızmalı Ünsüzler:
Bu ünsüzler patlamalı bir ünsüz çıkarır gibi başlayan, fakat sızmalı bir ünsüz çıkarır
gibi biten ünsüzlerdir; yani birinci bölümde ses yolu kapanır, sonra birden açılacak yerde
sızmalı çıkacak gibi açılır.
47
Bu tür ünsüzler şunlardır:
“c, ç”
4.1.4. Hava Yolu Bakımından Ünsüzler
48
:
Hava yolu bakımından veya nazal olup olmama açısından ünsüzler şöyle
sınıflandırılır:
4.1.4.1. Ağız Ünsüzleri:
Bu ünsüzler çıkarken yumuşak damak geniz yolunu kapatır. Gelen hava ağızdan çıkar.
O nedenle bu ünsüzlere ağız ünsüzleri denir. Ağız ünsüzleri şunlardır:
“b, c, ç, d, f, g, ġ, γ, h, j, k, q, l, p, r, s, ş, t, v, w, y, z, ts, şç”
4.1.4.2. Geniz Ünsüzleri:
Ağız yolu iki dudakla, alt dudak / üst dişlerle ya da dil ucu diş etiyle kapatılıp soluğun
geniz yolundan verilmesiyle çıkarılan ünsüzlerdir. Bu süre içinde ses telleri de titreşim
yapar.
49
Geniz ünsüzleri şunlardır:
“m, n, ñ”
46
Ömer Demircan,
age., s. 39.
47
Ömer Demircan,
age., s. 38.
48
Muharrem Ergin bu sınıflandırmayı “nazal olup olmama bakımından” yapar: Muharrem Ergin,
age.,
s. 48.
49
Ömer Demircan,
age., s. 39.
15
II. BÖLÜM
ÜNSÜZLER VE ÖZELLİKLERİ
B - b (Б-б)
B. 1. Tanım:
Ses değeri Türkiye Türkçesi ile aynı olan bu ünsüz; ton bakımından tonlu, çıkış yeri
bakımından çift dudak ve çıkış şekli bakımından süreksiz bir ünsüzdür. Hava yolu
bakımından da ağız ünsüzüdür. Oluşum durumu bakımından “p” ünsüzüne benzer. “b”
ünsüzünün “p” ünsüzünden farkı oluşum esnasında ses tellerinin titreşmesidir. Yani “p”
ünsüzünün süreksizi ve tonlusudur. Bu ünsüzün oluşumuna dil katılmaz. Ciğerlerimizden ağız
boşluğuna gelen hava, birbirine değen dudaklar açılınca dışarı çıkar ve ses duyulur.
50
B. 2. Türkçe Sözcüklerde:
B. 2. 1. Görünüm:
Kırgız Türkçesindeki Türkçe sözcüklerde başta ve ortada birincil veya ikincil olarak
kullanılan bir ünsüzdür.
B. 2. 1. 1. Başta:
Örnek: but (ayak), buu (buğu, buhar), boor (bağır), bulamık (bulamaç), böbök
(bebek), baatır (kahraman), böyrök (böbrek), bürgö (pire), bar (var), buulanuu (buğulanmak),
bölüştürüü (bölüştürmek), bayloo (bağlamak), biylöö (dans etmek, oynamak), bügüü
(bükmek).
Kullanıldığı Durum:
bV- durumunda kullanılır: butaq (dal, budak), balçıq (balçık, cıvık çamur), barmaq
(parmak), baş (baş), bay (zengin), belgi (işaret, damga), bıçaq (bıçak), buçqaq (hayvanda
bacağın ayaklara yakın alt kısmı; kürk hayvanlarının ayak derilerinden yapılan manto), bış-
(olgunlaşmak, pişmek), bıç- (biçmek).
50
T. K. Ahmatov – S. Ömüralieva,
Kırgız Tili, Fonetika – Leksika, Mektep Yay., Frunze 1990, s. 44.
16
B. 2. 1. 2. Ortada:
Örnek: çabuul (baskın), tabışmaq (bilmece), çarba (köy ekonomisi), abışqa (ihtiyar),
köböytüü (çoğaltmak; çarpmak), cabışuu (yapışmak), tebelöö (basmak), qabıldoo (kabuk
bağlamak), ubalanuu (ufalanmak, parçalanmak).
Kullanıldığı Durum:
-VbV- durumunda kullanılır: köbük (köpük), cibek (ipek), kebek (kepek), cabıq
(kapalı), çabuul (baskın), tabışmaq (bilmece), tebüü (tepme), köböyt- (çoğaltmak; çarpmak),
cabış- (yapışmak), tebelö- (basmak), qabılda- (kabuk bağlamak), tabın- (tapınmak; hizmet
etmek).
VbV- durumunda kullanılır: abışqa (ihtiyar), ubalan- (ufalanmak, parçalanmak).
-Cb- durumunda kullanılır: calbırak (yaprak), çarba (köy ekonomisi).
B. 2. 1. 3. Sonda: Kullanılmaz.
B. 2. 2. Özellikler:
B. 2. 2. 1. Başta:
Eski Türkçedeki kelime başı “b-” ünsüzü Kırgız Türkçesinde korunur: but ( < but
DTS 129) (ayak), bul ( < bu DLT I-34; DTS 119) (bu), balçıq ( < balçıq DLT I-248; DTS 80)
(balçık), bulut ( < bulıt OTG 241; DTS 123) (bulut), baş ( < baş DLT III-151; DTS 86) (baş),
belgi ( < belgü DLT I-427; DTS 93) (işaret, damga), butaq ( < butaq DTS 129) (dal, budak),
baarı ( < barı DTS 84; baru DTS 85) (hepsi), bay ( < bay DLT I-349; DTS 79) (zengin), börü
( < böri OTG 241; DTS 118) (kurt), buuday ( < buġday DLT II-235; DTS 120) (buğday), beş
( < beş DTS 96) (beş), beşik ( < beşik DTS 97) (beşik), bıçaq ( < biçek DLT I-384; DTS 98;
bıçaq DTS 104) (bıçak), bar ( < bar DLT I-44; DTS 83) (var, mevcut), baruu ( < bar- DLT I-
26; DTS 83) (varmak; gitmek), bilüü ( < bil- DLT II-22; DTS 98) (bilmek), berüü ( < ber-
DLT III-180; DTS 95) (vermek), boluu ( < bol- DLT I-36; DTS 111) (olmak), baştoo ( <
başla- DLT III-292; DTS 88) (başlamak), buyuruu ( < buyur- DLT III-186; DTS 121)
(buyurmak, emretmek), bıçuu ( < bıç- DLT II-4; DTS 98; biç- DTS 104) (biçmek), birigüü (
< birik- DTS 102) (birikmek), buzuu ( < buz- DTS 130) (bozmak).
Eski Türkçede bazı sözcük başı “b-”ler, sözcükte bulunan bir burun sesinin (m, n, ñ)
etkisiyle Kırgız Türkçesinde “m-” sesine değişir: men ( < ben DLT I-31; men DTS 340)
(ben), moyun ( < boyun DLT IV-105; DTS 110) (boyun), murun ( < burun DLT I-398; DTS
126) (burun; önce), mıqın ( < bıqın DLTI-399) (yan, böğür). Ancak burun sesleri olmadan da
17
ön seste “m- < b-” değişimi görülür: muz ( < buz DLT I-186; DTS 130) (buz), muzoo ( <
buzaġu DLT I-59, DTS 130) (buzağı).
Art arda gelen kelimelerde birinci kelime tonsuz bir sesle bitiyorsa ve ikinci kelime
tonlu “b-” ile başlıyorsa, ünsüz uyumuna girmek için ikinci kelimenin başındaki ünsüz de
tonsuz karşılığı olan “p-” sesine dönüşür. Ancak bu ses değişimi konuşma dilinde görülür: aq
baş > aq paş (ak baş), kök börü > kök pörü (gök börü), bat ber > bat per (çabuk ver).
51
Konuşma dilinde “b-” ünsüzü, ünlü ile biten bir sözcükten sonra başlangıç ünsüzü
olarak kullanılınca daha da ötümlüleşerek“w-” ünsüzüne değişir. Ancak bu, yazı dilinde
gösterilmez: başı baylanġan > başı waylanġan.
52
Dostları ilə paylaş: |