B. 3. 2. 3. Sonda:
Bazı Arapça ve Farsça’dan alıntı sözcüklerdeki son ses “-b”, birincil olarak korunur:
qarb (yakın, bir, benzer Ar. qurb), ilab (dudak Far. leb), rubab (rebap Far. rebāb).
Rusça’dan alıntı sözcüklerdeki son ses “-b”, birincil olarak korunur: gerb (bayrak,
arma Rus. gerb < Pol.), qlub (klüp Rus. qlub < İng.), mikrob (mikrop Rus. mikrob < Yun.),
ştab (kurmay Rus. ştab).
Arapça’dan Kırgız Türkçesine giren alıntı sözcüklerde son seste yer alan “-b” sesi,
tonsuzlaşarak “p” sesine döner: kitep ( kitap Ar. kitāb), tartip ( tertip, düzen Ar tertìb), esep
24
(hesap Ar. óisāb), coop (cevap Ar. cevāb), üp (mirastan hisse Moğ. üb), arbap (erbap Ar.
erbāb), sayıp (sahip Ar. ãāóib), aspap (esvap Ar. eåvāb), şarap (şarap Ar. şerāb), şeyşep
(yatak çarşafı Far. cāy-şeb), tabip ~ tabıp (tabip Ar. ùabìb), talap (talep Ar. ùaleb), tap (sıcak;
zaman Far. tāb), vacip (vacip Ar. vācib), zardep (mazlum, korkutulmuş Far. zerd-āb), azap
(afet, azap Ar. èaõāb). Ancak; son sesteki bu “–p” ünsüzü, ardından ünlü ile başlayan bir ek
aldığında yumuşamaya uğrayarak tekrar “-b-” ünsüzüne değişir: kitep + i > kitebi (kitabı Ar.
kitāb
), coop > coobu (cevabı Ar. cevāb).
Rusça’dan Kırgız Türkçesine giren alıntı sözcüklerin son sesinde bulunan “-b” ünsüzü,
konuşma dilinde tonsuzlaşarak “-p” şeklinde telaffuz edilir: qlup (klüp Rus. qlub < İng.), ştap
(kurmay Rus. ştab), gerp (bayrak, arma Rus. gerb < Pol.). Bu değişim yazı dilinde
gösterilmez, yine Rusça imlaya uyularak “qlub, ştab, gerb” şeklinde yazılır.
C / J – c / j (Ж-ж)
Kırgız Türkçesi alfabesindeki “ж” harfi “c” ve “j” ye karşılık geldiği için iki ses ayrı
ayrı incelenmiştir:
C. 1. Tanım:
Ses değeri Türkiye Türkçesi ile aynı olan bu ünsüz; ton bakımından tonlu, çıkış yeri
bakımından diş eti ön damak, çıkış şekli bakımından süreksiz bir ünsüzdür. Hava yolu
bakımından da ağız ünsüzüdür. “ç” ünsüzünün tonlusudur. İki ünsüzün (c-j) birbirine
karışarak bir solukta çıkmasından dolayı “karışık ünsüzler” grubundan sayılır. Bu ünsüzün iç
seste kullanıldığında kendilerini oluşturan bileşimin ikinci üyesindeki sese (j) daha çok
yaklaştığı da kabul edilir.
55
C. 2. Türkçe Sözcüklerde:
C. 2. 1. Görünüm:
Kırgız Türkçesindeki Türkçe sözcüklerde başta ve ortada hem birincil hem de ikincil
olarak kullanılan bir ünsüzdür.
C. 2. 1. 1. Başta:
Örnek: cötöl (öksürük), ceen (yeğen), cetek (yedek), carıq (ışık, aydınlık), caz
(bahar), cibek (ipek), col (yol), cigit (yiğit), cüzük (yüzük), caş (genç), cabuu (kapatmak),
cazuu (yazmak), caraşuu (uygun gelmek), cuunuu (yıkanmak), cattoo (ezberlemek).
55
Nevin Selen,
age., s. 108.
25
Kullanıldığı Durum:
cV- durumunda kullanılır: carıq (ışık, aydınlık), col (yol), cigit (yiğit), cetek (yedek),
cötöl (öksürük), ceen (yeğen), cuun- (yıkanmak), catta- (ezberlemek).
C. 2. 1. 2. Ortada:
Örnek: öcör (azim; inat), baca (bacanak), ece (abla), cöcö (civciv), acıraşuu
(ayrılmak), bılcıroo (cıvıklaşmak), acayıp (acayip Ar.), acal (ecel Ar.), acat (gerek Ar.),
acdaar (ejder Far.), acı (hacı Ar.).
Kullanıldığı Durum:
VcV- durumunda kullanılır: öcör (azim; inat), acıraş- (ayrılmak).
-VcV durumunda kullanılır: baca (bacanak), cöcö (civciv).
VcV durumunda kullanılır: ece (abla).
-Cc durumunda kullanılır: bılcıra- (cıvıklaşmak).
C. 2. 1. 3. Sonda: Türkçe kelimelerde sonda bulunmaz.
C. 2. 2. Özellikler:
C. 2. 2. 1. Başta:
Sözcük başında “c-” ünsüzünün türediği görülür: cüzüm ( < üzüm DLT I-75; DTS
631) (üzüm).
56
C. 3. Alıntı Sözcüklerde:
C. 3. 1. Görünüm:
Kırgız Türkçesindeki alıntı sözcüklerde başta, ortada ve sonda hem birincil hem de
ikincil olarak kullanılan bir ünsüzdür.
C. 3. 1. 1. Başta:
Örnek: caal (cahil Ar. cāhil), caynamaz (namaz kılınacak yer, seccade Far. cāy-
namāz
), caysañ (boyun lideri Moğ.), caliyna ( maaş, aylık Rus. jalovan’e), cañ (savaş, kavga
Çin.), cañgel ~ ceñgel (orman Far. cengel), cañgüdö (mağaza öncüsü Çin. çcan = öncü, lider;
ġ
uy
= mağaza, dükkan), cañcal (kavga, tartışma Çin. – Far.), cañcun (askeri lider, genaral Çin.
56
Bu ses olayını ünsüz değişimi olarak da kabul etmek mümkündür. Çünkü bazı kaynaklarda, Ortak
Türkçe olarak verilen ilk şekillerde ön ses “h-” ünsüzünün varlığı kabul edilmektedir. Dolayısıyla Ortak
Türkçedeki bu “h-” ünsüzünün Kırgız Türkçesinde “c-” ünsüzüne değiştiği savunulur:
cüzüm ( < hüzüm
Ortak Türkçe) (üzüm),
cıyıluu ( < hıγıl- Ortak Türkçe) (toplanmak, birikmek) v.b. (Bkz. Filiz Kılıç, agt.,
s. 233-236).
26
tszyan
= yönetim, takım; tszyun’ = asker), capaa (cefa Ar. cefā), car (yar; dost Far. yār),
carköp (kavrularak pişirilen yemek Rus. jarkoe), carmaq (Çin’in ortası delik demir parası
Çin.), carmañke (fuar Rus. yarmarqa < Pol.), celetke (yelek Rus. jiletqa), cemcebil (bir bitki
türü Özb.), cooġa (yoga yapan, yogi Hint.), coozı (masa Çin. çcotszı), cosun (nizam, kaide
Moğ. yosi), cö ~ cüy (küçük arık, çay Far. cÿ, cÿy), cöcö ~ çöcö (civciv Far. cÿce), cuban
(genç, civan Far. cevān), cuvaldız (çuvaldız Far. cuvāl-dÿz), cucañ (lider Çin.), cuyqur
(kurnaz, iki yüzlü Moğ. zuyġar), cuma (Cuma Ar. cumèa), cumla ~ cumula (cümle Ar.
cumle
), cülük (yan kesici; dalavereci Rus. julik), cıloo (yular; dizgin Moğ. cola), cımpañ
(hapis, hücre Çin. tszyan’ = hapis, fan’ = suçlu), cıñ
57
(560 gramlık ölçü birimi Çin.), caaz
(alet, takım Far. cihāz), cılaacın (alıcı kuş için çıngırak Ar. celācel), cubarmek ~ cubarimbek
(gençken ölen Far. cevān-merg).
Kullanıldığı Durum:
cV- durumunda kullanılır: caan (âlem, yaratılış, cihan Ar. cihān), celetke (yelek Rus.
jiletqa
), coomart (cömert Ar. cevān-merd), cuban (genç, civan Far. cevān), cıloo (yular;
dizgin Moğ. cola), caaz (alet, takım Far. cihāz), cımpañ (hapis, hücre Çin. tszyan’ = hapis,
fan’
= suçlu), cooġa (yoga yapan, yogi Hint.).
cC- durumunda kullanılmaz.
C. 3. 1. 2. Ortada:
Örnek: abcat (ebcet Ar. ebced), ücürö (hücre Ar. óucre), ece (hece Ar. hicā’), ecigey
(bir çeşit peynir Moğ. eezgey), ecir (bir kâse türü Çin.), bacıger (tavsiye alan Far. bāc-gìr),
byudcet (bütçe Rus. byudcet < Frs. budget), ubaacı ~ ubacı (sebep Ar. vech), ubacip (vacip
Ar. vācip), çancu (afyon toplama aleti Dung.), çıncır ~ zıncır (zincir Far. zencìr), dörbölcün
(dört köşe Moğ.), durucma (milis, asker Rus. drujina), dücürnay (nöbetçi Rus. dejurnıy),
kecirnay (deri, kösele Rus. qojanıy), qanca (pipo Çin. ġantszı), macüröö (gevşek, kuvvetsiz
Ar. mecrÿó), manca (pençe Far. pence), marcan (mercan Far. mercān), mocur (göçmen,
muhacir Ar. muhācir), inci ~ incu (inci, boncuk Çin.), aycañcuñ (komutan, lider Çin.),
pacalista (lütfen Rus. pojaluysta), panca ~ manca (beş parmak, pençe Far. pence), panci (beş
yaşındaki koyun Far. pencei’), rancı (darılma, gücenme Far. rencìde), erece (kural; ölçü ipi
Far. rece), sacda ~ secde (secde Ar. secde), sancıra (şecere Ar. şecere), sancırġa (süs Moğ.
sancalġa
), sarcan (iki metreden uzun, üç arşınlık uzunluk ölçüsü Rus. sajen’), sercant (çavuş
57
Bu terim, 1910’lu yıllardan itibaren Isık-Köl bölgesinde afyon yetiştirilmeye başlanmasıyla Kırgızlar
arasında yaygınlık kazanmıştır. Afyon, bu birimle ölçülmüştür. (H. K. Karasaev,
Özdöştürülgön
Sözdör, Kırgız Sovet Entsiklopediyasının Başkı Redaktsiyası, Frunze 1986, s. 113)
27
Rus. serjant < Frs.), saramcal (nihayet, sonunda Far. ser-encām), taacı (taç Ar. tāc), tacaal
(Deccal Ar. deccāl), tacibit (tecvid Ar. tecvìd), tarcımal ~ tarcımaqal (hayat hikâyesi,
tercümeihâl Ar. terceme-óāl), tecemel (anne sütü emmeden büyüyen çocuk Moğ. tedcaml),
vacip (vacip Ar. vācib).
Kullanıldığı Durum:
-VcV- durumunda çokça kullanılır: bacıger (tavsiye alan Far. bāc-gìr), vacip ~ ubacip
(vacip Ar. vācip), dacaal (deccal Ar. deccāl), dücürnay (nöbetçi Rus. dejurnıy), kecirnay
(deri, kösele Rus. qojanıy), qaracat (masraf, harcama Ar. òarācāt), qocayın (sahip, yönetici
Rus. hozyain < Far.), qıcalat (utanmak, çekinmek Ar. òacālet), macara (macera Ar. mā-cerā),
macilis (meclis Ar. meclis), macusu (Mecusi, ateşe tapan Ar. mecÿsì), macüröö (gevşek,
kuvvetsiz Ar. mecrÿó), munacat (münacat; Tanrıya yalvarma, yakarış Ar. munācāt), muracaat
(müracaat Ar. murācaèat), pacalista (lütfen Rus. pojaluysta), tacibit (tecvid Ar. tecvìd),
tecemel (anne sütü emmeden büyüyen çocuk Moğ. tedcaml).
-VcV durumunda nadiren kullanılır: ubaacı ~ ubacı (sebep Ar. vech), daraca (derece
Ar. derece), laacı (ilaç, çare, yol Ar. èilāc), erece (kural; ölçü ipi Far. rece), taacı (taç Ar. tāc).
VcV- durumunda kullanılır: icaza (izin, icazet Ar. icāzet), icara (kira, icar Ar. ìcār),
icarat ~ icirat (Hicret Ar. hicret), ecigey (bir çeşit peynir Moğ. eezgey), ecir (bir kâse türü
Çin.), ucut (vücut, varlık Ar. vucÿd), ücöt (delil, belgit Ar. óuccet), ücürö (hücre Ar. óucre).
VcV durumunda kullanılır: ece (hece Ar. hicā’).
-Cc- durumunda çokça kullanılır: abcat (ebcet Ar. ebced), byudcet (bütçe Rus. byudcet
< Frs. budget), çancu (afyon toplama aleti Dung.), çıncır ~ zıncır (zincir Far. zencìr),
dörbölcün (dört köşe Moğ.), küncüt ~ quncut (susam tanesi, küncü Far. quncud), qanca (pipo
Çin. ġantszı), olco (ganimet Moğ. olza), marcan (mercan Far. mercān), marca (“kadın,
yenge” anlamında Rus kadınlarına söylenen söz Rus.), natıyca (netice, sonuç Ar. netìce), inci
~ incu (inci, boncuk Çin.), aycañcuñ (komutan, lider Çin.), panca ~ manca (beş parmak,
pençe Far. pence), panci (beş yaşındaki koyun Far. pencei’), rancı (darılma, gücenme Far.
rencìde
), zabircat (kıymetli bir taş türü Ar. zeberced).
-cC- durumunda nadiren kullanılır: ucdan (vicdan Ar. vicdān), macbur (mecbur Ar.
mecbÿr
), macburiyat (mecburiyet Ar. mecbÿriyyet), macnun (deli olmak; çılgın Ar. mecnÿn),
tacrıyba (tecrübe Ar. tecribe), sacda ~ secde (secde Ar. secde).
28
C. 3. 1. 3. Sonda: Yaygın olarak kullanılmaz.
Örnek: cacuc-macuc (Yecüc Mecüc Ar. yācÿc ü mācÿc), muqtac (muhtaç Ar.
muótāc
), ġarac (garaj Rus. ġaraj < Frs.), qarc (harç Ar. òarc), qırac (haraç, vergi Ar. òarāc),
ıqrac (ihraç Ar. iòrāc), tarac (talan, yağma Ar. tārāc).
Kullanıldığı Durum:
-Vc durumunda kullanılır: cacuc-macuc (Yecüc Mecüc Ar. yācÿc ü mācÿc), muqtac
(muhtaç Ar. muótāc), ġarac (garaj Rus. ġaraj < Frs.), qırac (haraç, vergi Ar. òarāc), ıqrac
(ihraç Ar. iòrāc), tarac (talan, yağma Ar. tārāc).
-Cc durumunda kullanılır: qarc (harç Ar. òarc).
C. 3. 2. Özellikler:
C. 3. 2. 1. Başta:
Arapça, Farsça alıntı sözcüklerdeki ön ses “c-”, birincil olarak korunur: caal (cahil Ar.
cāhil), cabır (cebir Ar. cebr), cadıgöy (sihirbaz Far. cādÿ-ġuy), caza (ceza Ar. cezā’), cazat
(ceset Ar. cesed), cazira (Arap yarımadası Ar. cezìre), cay (yer Far. cāy), calal (büyük, yüce
Ar. celāl), calil (büyük, yüce Ar. celìl), camal (cemal, güzellik Ar. cemāl), camı ~ cımı (hepsi,
bütünü Ar. cemìè), canaza (cenaze Ar. cenāze), cannat (cennet Ar. cennet), canup (güney Ar.
cenÿb), canıbar (canavar Far. cān-āver), can (can Far. cān), cañgel ~ ceñgel (orman Far.
cengel), carıya (cariye Ar. cāriye), cahil (cahil Ar. cāhil), cebireyil (Cebrail Ar. cebrā’ìl),
cemşit (Cemşit Far. cemşìd), ciger (ciğer Far. ciger), cin (cin Ar. cinn), coomart (cömert Ar.
cevān-merd), coop (cevap Ar. cevāb), cö ~ cüy (küçük arık, çay Far. cÿ, cÿy), cöcö (civciv
Far. cÿce), cuvaldız (çuvaldız Far. cuvāl-dÿz), cumla ~ cumula (cümle Ar. cumle), cumuray
(tamamen Ar. cumle), cumuruyat (cumhuriyet Ar. cumhÿriyyet), cup (çift, çifte Far. cuft), caaz
(alet, takım Far. cihāz), cılaacın (alıcı kuş için çıngırak Ar. celācel), cıldam (çabukluk,
çeviklik Far. celdì ), cubarmek ~ cubarimbek (gençken ölen Far. cevān-merg).
Rusça’da “c-” ünsüzü bulunmadığı için Rusça’dan alıntılarda ön seste görülen “c-”
ünsüzü daha çok ön sesteki “j-” ve bazen de “y-” ünsüzünün değişimiyle ikincil olarak
görülür: caliyna ( maaş, aylık Rus. jalovan’e), carköp (kavrularak pişirilen yemek Rus.
jarkoe), carmañke (fuar Rus. yarmarqa < Pol.), celetke (yelek Rus. jiletqa), cülük (yan kesici;
dalavereci Rus. julik).
Diğer yabancı dillerden alıntı kelimelerde nadiren olsa da ön ses “c-” korunur: cıloo
(yular; dizgin Moğ. cola).
Bazı alıntı sözcüklerdeki ön ses “c-” ünsüzü “ç-” sesine dönüşür: çöcö ~ cöcö (civciv
Far. cÿce), çamadan (sandık, dolap Far. cāme-dān).
29
Bazı alıntı sözcüklerin ön sesinde bulunan “c-” ünsüzü “g-” ünsüzüne değişir: gevhar
(cevher Ar. cevher).
Bazı alıntı sözcüklerde sözcük başı “c- > ş-” değişimi görülür: şeyşep (yatak çarşafı
Far. cāy-şeb).
Bazı alıntı sözcüklerin ön sesinde bulunan “c-” ünsüzünün türediği görülür: cesir (esir;
dul kadın Ar. esìr).
Bazı alıntı sözcüklerin ön sesinde bulunan “c-” ünsüzünün düştüğü görülür: ıldam
(çabukluk, çeviklik Far. celdì ).
Bazı alıntı sözcüklerde sözcük başı “c- > r-” değişimi görülür: daa-rıñ (yüksek
dereceli kişi Çin. da = büyük, cen = kişi).
C. 3. 2. 2. Ortada:
Arapça, Farsça alıntı sözcüklerdeki iç ses “-c-”, birincil olarak korunur: abcat (ebcet
Ar. ebced), icaza (izin, icazet Ar. icāzet), icara (kira, icar Ar. ìcār), icarat ~ icirat (Hicret Ar.
hicret), ucdan (vicdan Ar. vicdān), ucut (vücut, varlık Ar. vucÿd), ücöt (delil, belgit Ar.
óuccet), ubaacı ~ ubacı (sebep Ar. vech), ubacip (vacip Ar. vācip), dacaal (deccal Ar. deccāl),
daraca (derece Ar. derece), küncüt ~ quncut (susam tanesi, küncü Far. quncud), qıcalat
(utanmak, çekinmek Ar. òacālet), macara (macera Ar. mā-cerā), macbur (mecbur Ar.
mecbÿr), macburiyat (mecburiyet Ar. mecbÿriyyet), macilis (meclis Ar. meclis), macnun (deli
olmak; çılgın Ar. mecnÿn), macusu (Mecusi, ateşe tapan Ar. mecÿsì), macüröö (gevşek,
kuvvetsiz Ar. mecrÿó), marcan (mercan Far. mercān), munacat (münacat; Tanrıya yalvarma,
yakarış Ar. munācāt), muracaat (müracaat Ar. murācaèat), natıyca (netice, sonuç Ar. netìce),
panci (beş yaşındaki koyun Far. pencei’), rancı (darılma, gücenme Far. rencìde), erece (kural;
ölçü ipi Far. rece), sacda ~ secde (secde Ar. secde), tacaal (Deccal Ar. deccāl), tarcıma
(tercüme Ar. terceme), zabircat (kıymetli bir taş türü Ar. zeberced), zıncır ~ çıncır (zincir Far.
zencìr).
Rusça’da “-c-” ünsüzü bulunmadığı için Rusça’dan alıntılarda iç seste görülen “-c-”
ünsüzü daha çok iç sesteki “-j-” ve bazen de “-y-” ünsüzünün değişimiyle ikincil olarak
görülür: byudcet (bütçe Rus. byudjet < Frs. budget), durucma (milis, asker Rus. drujina),
dücürnay (nöbetçi Rus. dejurnıy), kecirnay (deri, kösele Rus. qojanıy), qocayın (sahip,
yönetici Rus. hozyain < Far.), pacalista (lütfen Rus. pojaluysta), sarcan (iki metreden uzun, üç
arşınlık uzunluk ölçüsü Rus. sajen’), sercant (çavuş Rus. serjant < Frs.).
Diğer yabancı dillerden alıntı kelimelerde az da olsa iç ses “-c-” korunur: sancırġa (süs
Moğ. sancalġa), tecemel (anne sütü emmeden büyüyen çocuk Moğ. tedcaml).
30
Bazı alıntı sözcüklerdeki iç ses “-c-” ünsüzü “-ç-” ünsüzüne dönüşür: me çit (mescit
Ar. mescid), ġun ça ~ ġım ça ~ ġın ça (gonca Far. ġ once).
Bazı alıntı sözcüklerde iç ses “-c-” ünsüzü “-ş-” ünsüzüne dönüşür: çatıraş (satranç
Far. ãadrenc).
Bazı alıntı sözcüklerde iç ses “-c-” ünsüzü “-g-” ünsüzüne dönüşür: zañ gi (zenci Ar.
zencì ).
Bazı alıntı sözcüklerdeki iç ses “-c-” ünsüzü “-z-” ünsüzüne dönüşür: ere ze ~ erece
(kural; ölçü ipi Far. rece).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste bulunan ikiz“-cc-” ünsüzlerinin tekleştiği görülür: ü cöt
(delil, belgit Ar. óuccet), da caal (deccal Ar. deccā l).
Bazı alıntı sözcüklerde – cC- durumunda, iki ünsüz arasında ünlü türemesi görülür:
ba cı ger (tavsiye alan Far. bā cgìr), i ca rat ~ i ci rat (Hicret Ar. hicret), ü cü rö (hücre Ar. óucre),
ma cü röö (gevşek, kuvvetsiz Ar. mecrÿó).
Dostları ilə paylaş: |