Kullanıldığı Durum:
-Vm durumunda yaygın olarak kullanılır: badam (badem Far. bādām), batamam
(tamamıyla Far. – Ar. bā-temām), dalim (su verilmeyen ekin Far. deym), düm (kuyruk Far.
dom
), ġaşım (sinir, öfke, hışım Far. òişm), rayım (acıma, esirgeme Ar. raóm), aram (haram
Ar. óarām), urum (Rum Ar. rÿm), salam (selam Ar. selām), ıymam ~ imam (imam Ar.
imām
), zayım (istikraz, ödünç Rus. zayöm), zalım ~ zalim (zalim Ar. ôālim).
Vm durumunda nadiren kullanılır: ım (nem Far. nem).
-Cm durumunda bazı Rusça’dan alıntı sözcüklerde kullanılır: ġumanizm (humanizm
Rus. ġumanizm < Lat.),qommunizm (komünizm Rus. qommunizm < Lat.), sotsializm
(sosyalizm Rus. sotsializm < Lat.), ateizm (ateizm Rus. ateizm < Yun.), revmatizm
(romatizma Rus. revmatizm < Frs. rhumatisme).
M. 3. 2. Özellikler:
M. 3. 2. 1. Başta:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde ön ses “m-”
korunur: maala (mahalle Ar. maóalle), maalim ~ muġalim (muallim Ar. muèallim),
maalumat ~ maalımat (bilgi Ar. maèlÿmāt), maalım ~ maalim (bilinen, açık, malum Ar.
maèlÿm), maġdır (güç, kuvvet Ar. maqdār), maġrifat (ilim Ar. maèrifet), marqaz (merkez Ar.
merkez), marqum ~ marqun (merhum Ar. meróÿm), mart (mert, erkek Far. merd), mısqal (4,5
gr’lık ağırlık ölçüsü birimi, miskal Ar. miåqāl), mildet (görev, borç, minnet Ar. minnet),
millet ~ mildet (millet Ar. millet), misal (örnek, misal Ar. miåāl), misibek ~ misbek (misvak
Ar. misvāq), müşkül (zor, müşkül Ar. muşkil), mürzö ~ mürdö (kabir, mezarlık Far. mürde),
munapıq (münafık, iki yüzlü Ar. munāfiq), munar ~ munara (minare Ar. menāre), munasip
(münasip Ar. munāsib), moyloo (bıyık Far. mÿy-leb), moysoput (ak saçlı, ihtiyar Far. muy-
safìd
), möönöt (vakit, süre, mühlet Ar. muhlet).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde ön ses “m-” korunur:
maġazin (mağaza Rus. maġazin < Frs. maġasin), mina (mayın Rus. mina < Frs.), münöt
(dakika Rus. minuta), müşök (çuval Rus. meşoq), müştök (ağızlık Rus. mundştuq), moor
(deniz Rus. more), montyör (monte eden Rus. montyör < Frs.), motor (motor Rus. motor <
122
Lat.), magistral’ (ana yol Rus. magistral’ < Lat.), mayor (subay Rus. mayor < Lat.), maket
(maket Rus. maket < Frs.), mampazi ~ mompoziy (bir çeşit akide şekeri Rus. monpans’e <
Frs.), mandalin (mandolin Rus. mandolina < İtl.), martişke (örümcek maymun Rus.
martışqa).
Diğer dillerden Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde ön ses “m-” korunur:
mıqaçı (yamyam Moğ. mahi = et + çı), mıtan (mayasız aş; kalın pirinç çorbası Çin. mi =
pirinç, tan = çorba), möndü (sağ, selamet Kalm. mendi = sağ, salim), malaqay (şapka Kal. –
Moğ. mahla, malġay), mampañ (bölge yöneticisi derecesindeki bir unvan Çin. min = el, halk;
vañ
= devlet memuru), mantuu (mantı Dung. mantou = buharda pişen).
Bazı alıntı sözcüklerde sözcük başında “m- > b-” değişimi görülür: bekem
(sağlamlaştırılmış, kuvvetli Ar. muókem), bermet (inci Far. morvārìd), busurman (Müslüman
Ar. muslim + Far. -ān).
Bazı alıntı sözcüklerde sözcük başında “m- > n-” değişimi görülür: naapa (iki
tekerlekli araba Çin. mapı, maapa), navada ~ nevada (aniden; sakın Far. mebādā).
Bazı alıntı sözcüklerde ön ses “m-” ünsüzünün düştüğü görülür: üdöt (müddet Ar.
muddet), üñkür-nañkir (Münker-Nekir Ar. münker nākir), opoñ (değirmen Moğ. mofan =
değirmen).
M. 3. 2. 2. Ortada:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-m-”
korunur: meyman (mihman, misafir Far. mihmān), bıssımılda (bismillah Ar. bismillah), ömür
(ömür Ar. èumr), umaç (buğday unundan yapılan bir bulamaç türü Far. ommāc), buşayman ~
buşman (pişman Far. peşìman), caynamaz (namaz kılınacak yer, seccade Far. cāy-namāz),
camı ~ cımı (hepsi, bütünü Ar. cemìè), camıyat ~ camiyat (cemiyet Ar. cemèiyyet), cemin
(Yemen Ar. yemen), cemşit (Cemşit Far. cemşìd), coomart (cömert Ar. cevān-merd), cuma
(Cuma Ar. cumèa), cumla ~ cumula (cümle Ar. cumle), cumuray (tamamen Ar. cumle),
cumuruyat (cumhuriyet Ar. cumhÿriyyet), çaman (geniş otlaklı arazi Far. çemen), dayıma
(daima Ar. dā’imā), duşman (düşman Far. duşmān), dımaq (bilinç, zihin Ar. dimāġ), rahmat
(rahmet; teşekkür Ar. raómet), kelme (kelime-i tevhid Ar. kelime), kempir (yaşlı Far. kem-
pìr
), qıyamat (kıyamet Ar. qiyāmet), qızmat (hizmet Ar. òidmet), naama (name, yazı; eser
Far. nāme), şamal (rüzgâr Ar. şemāl), taqmin (tahmin Ar. taòmìn), zamın ~ zımın (zemin
Far. zemìn), zumurut (zümrüt Ar. zumurrud).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-m-” korunur:
tormoz (fren Rus. tormoz), çemodan (valiz Rus. çemodan), emigrant (siyasi mülteci Rus.
123
emigrant), emotsiya (heyecan Rus. emotsiya < Frs.), baletmeyster (balet rejisörü Rus.
baletmeyster < Alm.), bomba (bomba Rus. bomba < Yun.), demonstratsiya (gösteri Rus.
demonstratsiya < Lat.), gimn (marş Rus. gimn < Yun.), gimnaziya (lise Rus. gimnaziya <
Yun.), ġrammofon (gramofon Rus. ġrammofon < Frs. ġramophone), ġumanizm (humanizm
Rus. ġumanizm < Lat.), keremapam (gramofon Rus. ġrammofon < Frs. ġramophone), kemsel
(pamuk astarlı palto Rus. qamzol < Alm.), qamır (hücre, kamara Rus. qamera < Lat.),
qomandir (komutan Rus. qomandir), qombayn (kombine tarım makinası Rus. qombayn <
İng.), qompleks (kompleks, bütün Rus. qompleks < Lat.), norma (kural; oran, norm Rus.
norma < Lat.), instrument (enstrüman Rus. instrument < Lat.), arġument (delil, ispat Rus.
arġument < Lat.), armiya (ordu Rus. armiya < Frs.), samoor (semaver Rus. samovar),
semiçke ~ semişke (çekirdek Rus. semeçqo), somke (çanta Rus. sumqa), ataman (komutan,
lider Rus. ataman), revmatizm (romatizma Rus. revmatizm < Frs. rhumatisme), zayımke
(küçük çiftlik Rus. zaimqa), samıq (süngü Rus. zamoq).
Diğer dillerden Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-m-” korunur:
dalay lama (lamaların büyüğü Tib. dalay = büyük, lama = din görevlisi), qomoqoy (açgöz
Moğ. homhoy), qooma (iyi mi? Çin. homa), qoromsoq (sadak Moğ. horomsoġo), lañman ~
ılañman (etli bir çorba türü Dung. lenmyan; len = soğuk, myan = un), tecemel (anne sütü
emmeden büyüyen çocuk Moğ. tedcaml).
Alıntı sözcüklerde iç sesteki “-mm-” ikiz ünsüzünün tekleştiği görülür. umaç (buğday
unundan yapılan bir bulamaç türü Far. ommāc), tamız (sıcaklık; temmuz Ar. temmÿz).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-m- > -ñ-” değişimi görülür: keleñker (nakışlı, süslü
bir kumaş türü Far. ġalemkār).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-m- > -n-” değişimi görülür: şırañqana ~ şirinqana
(bahşiş Far. şirin = tatlı + qame = dilek).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-m- > -y-” değişimi görülür: qaniyet (ganimet, fırsat
Ar. ġanìmet).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-m- > -ş-” değişimi görülür: qoşoy (iki kat Moğ.
homoy).
Bazı alıntı sözcüklerde –mC- durumunda iki ünsüz arasında ünlü türemesi görülür:
qomoqoy (açgöz Moğ. homhoy).
M. 3. 2. 3. Sonda:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-m”
korunur: aalım (alim Ar. èālìm), bekem (sağlamlaştırılmış, kuvvetli Ar. muókem), ubayım
124
(kuruntu, endişe, vehim Ar. vehm), caannam ~ cahannam (cehennem Ar. cehennem), dıram
(dirhem Ar. dirhem), dalim (su verilmeyen ekin Far. deym), ġaşım (sinir, öfke, hışım Far.
òişm), kelem (kelâm Ar. kelām), kem (eksik; fena; kusur Far. kem), qadim (eski Ar. qadìm),
qayım (başka bir şeyin yerine geçen, var olan Ar. qā’im), qam (çiğ, ham Far. òām), qattam
(katliam Ar. qatl-èāmm), qoom (kavim Ar. qavm), laazım (lazım, gerek Ar. lāzim), aalam
(alem Ar. èālem), naam (nam Far. nām), salam (selam Ar. selām), aram (haram Ar. óarām),
zulum (zulüm Ar. ôulm), taslim (teslim Ar. teslìm).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-m” korunur:
diplom (diploma Rus. diplom < İtl. diploma), ġumanizm (humanizm Rus. ġumanizm < Lat.),
jandarım (jandarma Rus. jandarm < İtl. gendarme), jom (mengene, baskı Rus. jom), kiloġram
(kilogram Rus. kiloġramm < Frs. kiloġramme), qvorum (yeterli çoğunluk Rus. qvorum <
Lat.), qommunizm (komünizm Rus. qommunizm < Lat.), qosmodrom (uzay üssü Rus.
qosmodrom < Yun.), qırım ~ hrom (krom Rus. hrom < Yun.), aqvarium (akvaryum Rus.
aqvarium < Lat.), pim (keçe çizme Rus. pim), ippodrom (hipodrum Rus. ippodrom < Yun.),
urum (Rum Ar. rÿm), sotsializm (sosyalizm Rus. sotsializm < Lat.), ateizm (ateizm Rus.
ateizm < Yun.), revmatizm (romatizma Rus. revmatizm < Frs. rhumatisme).
Bazı alıntı sözcüklerde son seste “-m” ünsüzünün türediği görülür: cıldam ~ ıldam
(çabukluk, çeviklik Far. celdì ).
Bazı alıntı sözcüklerde son seste “-m” ünsüzünün “-ñ” ünsüzüne değiştiği görülür:
popoloñ (boydan yarılmış kalasın yarısı; içinden çıkılmaz durum Rus. popolam).
N - n (Н-н)
N. 1. Tanım:
Ses değeri Türkiye Türkçesi ile aynı olan bu ünsüz; ton bakımından tonlu, çıkış yeri
bakımından diş - diş eti, çıkış şekli bakımından akıcı bir ünsüzdür. Hava yolu bakımından da
geniz ünsüzüdür. Oluşum anında dudaklar açıktır, dil ucu dişlerde kapanma oluşturur, ses
telleri titreşir. Dilin ön kıyısı, üst dişlere ya da üst diş etlerine değer, dilin arka sırtı ise hafifçe
iniktir.
128
Birlikte kullanıldığı ünlülere göre ince (ön) ve kalın (art) şekilleri vardır.
129
“n” ünsüzü
çıkış yeri bakımından ön – art ünlü uyumuna uyarak ön ünlülerle diş etinde, art ünlülerle diş
etinin gerisinde çıkarılır:
130
128
Necip Üçok,
age., s. 57.
129
Ömer Demircan,
age., s. 48.
125
İ
nce: qıyal (hayal), quday (Tanrı Far. òudāy), toyuu (doymak) v.b.
Kalın: arnoo (adamak), moyun (boyun), tuundu (türev) v.b.
N. 2. Türkçe Sözcüklerde:
N. 2. 1. Görünüm:
Kırgız Türkçesindeki Türkçe sözcüklerde başta, ortada ve sonda birincil veya ikincil
olarak kullanılan bir ünsüzdür.
N. 2. 1. 1. Başta: Daha çok birkaç soru sözcüğünde kullanılır. Bunun dışında Türkçe
sözcüklerin ön sesinde kullanılmaz.
Örnek: negiz (esas, temel), neme? (ne?), neçe? (ne kadar?), nege? (niçin?), nerse ( <
ne ersä DTS 358) (bir şey).
Kullanıldığı Durum:
nV- durumunda kullanılır: negiz (esas, temel), neme? (ne?), neçe? (ne kadar?), nege?
(niçin?)
N. 2. 1. 2. Ortada:
Örnek: tuundu (türev), konoq (konuk), cöndöm (beceri), kiçine (küçük), moynoq
(boyun), çöntök (cep), ene (anne), anan (sonra), qıyındoo (çetinleşmek), anıqtoo (açıklamak),
cantalaşuu (çırpınmak), cönötüü (yönelmek, yola koyulmak), entelöö (nefes nefese kalmak).
Kullanıldığı Durum:
-VnV- durumunda kullanılır: qanat (kanat, cenah; obanın kafesine gerilen bez), qonoq
(konuk), cönöt- (yönelmek, yola koyulmak).
VnV- durumunda kullanılır: anan (sonra), ınan- (inanmak, güvenmek), unut-
(unutmak), anıqta- (açıklamak).
VnV durumunda kullanılır: ini (küçük erkek kardeş; yeğen; kendinden yaşça küçük
olana hitap şekli), ene (anne), una- (uygun görmek, onaylamak, beğenmek).
-nC- durumunda kullanılır: kündüz (gündüz), kendir (kendir, kenevir lifi), qunduz
(kunduz), sansız (çok, sayısız), cöndöm (beceri), çöntök (cep), tuundu (türev), entele- (nefes
nefese kalmak), qıyında- (çetinleşmek), cantalaş- (çırpınmak).
-nC durumunda kullanılır: çanç- (sançmak, bir yandan öbür yana delmek, saplamak).
130
Ömer Demircan,
age., s. 77.
126
-Cn- durumunda kullanılır: turna (turna), iyne (iğne), moynoq (boyun), ornot-
(yerleştirmek, sağlamlaştırmak, koymak), oyno- (oynamak, eğlenmek, şaka yapmak; aşk
ilişkisinde bulunmak).
N. 2. 1. 3. Sonda:
Örnek: ün (ses), tömön (aşağı), çayan (akrep), moyun (boyun), altın (altın), oorçun
(bolluk), kün (gün; güneş), tün (gece), külgün (açık renk; genç), koldonuu (kullanmak),
niyettenüü (niyetlenmek), cuunuu (yıkanmak), könüü (alışmak), minüü (binmek).
Kullanıldığı Durum:
-Vn durumunda kullanılır: qoon (kavun), murun (burun), qırγın (katliam), orun (yer;
yatak), qarın (karın, mide, kursak; tulum), calġan (yalan), kün (gün; güneş), tün (gece),
külgün (açık renk; genç), oyġon- (uyanmak), ökün- (pişman olmak).
Vn durumunda kullanılır: ün (ses).
N. 2. 2. Özellikler:
N. 2. 2. 1. Başta:
Birkaç soru sözcüğünün başında birincil olarak kullanılır: negiz (esas, temel), neme?
(ne?), neçe? (ne kadar?), nege? (niçin?), nerse ( < ne ersä DTS 358) (bir şey).
131
N. 2. 2. 2. Ortada:
Eski Türkçedeki iç ses “-n-” ünsüzünün korunduğu görülür: kündüz ( < kündüz DLT
I-458) (gündüz), qunduz ( < qunduz DLT I-458; DTS 466) (kunduz), cana ( < yana DTS 231
‘yine’) (ve), qonoq ( < qonuq DLT I-45; DTS 456) (konuk, misafir), ini ( < ini DLT I-93;
DTS 210) (küçük erkek kardeş), qanat ( < qanat DLT I-357; DTS 417) (kanat, cenah; obanın
kafesine gerilen bez), unoo ( < una- DLT III-256) (uygun görmek, onaylamak, beğenmek),
qança ( < qanç DTS 418) (kaç; ne kadar), ınanuu ( < ınan- DLT I-206; DTS 118) (inanmak),
unutuu ( < unıt- DLT I-215; DTS 612) (unutmak), turna ( < turna DTS 588) (turna), iyne ( <
yigne DLT II-3; DTS 261) (iğne), taanuu ( < tanı- DTS 531) (tanımak), çançuu ( < sanç-
DLT III-420; DTS 483) (sançmak, bir yandan öbür yana delmek, saplamak), ornotuu ( <
131
G.J.Ramstedt’e göre soru sözcüklerindeki ön ses “n-” ünsüzü ne < ye-n’den geldiği için ikincildir.
Ancak bu görüş W.Bang ve N.Poppe tarafından kabul edilmez. (Bkz. Filiz Kılıç,
agt., s. 254)
127
or nat- DLT I-266; DTS 371) (yerleştirmek, sağlamlaştırmak, koymak), oy noo ( < oy na- DTS
365) (oynamak).
Konuşma dilinde bazı Türkçe sözcüklerde iç ses “-n-” ünsüzünün “-ñ-” ünsüzüne
değiştiği görülür:
132
tu ñġuç ( < tu nġuç) (ilk), kü ñgöy ( < kü ngöy) (güney, güneşe bakan yön).
Eski Türkçede iç seste bulunan “-n-” ünsüzünün düştüğü görülür: içke ( < yi nçge DLT
III-380; yi nçkä DTS 261) (ince).
Tonsuzla biten kelimelere “n-” ile başlayan ek geldiğinde “-n- > -t-” değişimi olur:
burç + nı > burç + tu (köşeyi), mektep + ni > mektep + ti (okulu), sırt + nın > sırt + tın
(dışarının), estelik + nin > estelik + tin (heykelin).
Tonlu ünsüzle biten Türkçe veya alıntı sözcüklerde yükleme hali eki (–nI/-nU) veya
ilgi eki (-nIn/-nUn) kullanırken “–n- > -d-” değişimi görülür: üy + dü ( < üy + nü) (evi), asan
+ dı ( < asan + nı) (Hasan’ı), siz + din ( < siz + nin) (sizin), şaar + dın ( < şaar + nın) (şehrin).
N. 2. 2. 3. Sonda:
Eski Türkçede sözcük sonunda kullanılan “-n” ünsüzünün korunduğu görülür: ü n ( <
ün DTS 625) (ses), qaça n ( < qaça n DTS 400) (ne zaman), qarı n ( < qarı n DLT I-32; DTS
427) (karın, mide; tulum), oru n ( < oru n ~ uru n DLT III-222; oru n DTS 372) (yer), qıyı n ( <
qıyı n DTS 441) (zor, çetin), ese n ( < ese n DLT I-62; DTS 183) (sağ salim), calġa n ( < yalġa n
DLT III-37; DTS 228) (yalan), eri n (< eri n ~ iri n DLT I-77; eri n DTS 178) (dudak), aldı n ( <
altı n DTS 40) (aşağı), alı n ( < alı n DTS 35) (alın), moyu n ( < boyu n DLT IV-105; DTS 110)
(boyun), muru n ( < buru n DLT I-398; DTS 126) (burun; önce), mıqı n ( < bıqı n DLTI-399)
(yan, böğür), altı n ( < altu n DLT I-52; DTS 40) (altın), tüyü n ( < tügü n DLT I-400; DTS 595)
(düğüm), iyi n ( < egi n DLT I-77) (omuz), qoo n ( < qaġu n DLT IV-250) (kavun), kü n ( < kü n
DLT I-69; DTS 326) (gün; güneş; gündüz), to n ( < to n DLT I-19; DTS 574) (elbise, kürk),
ına nuu ( < ına n- DLT I-206; DTS 118) (inanmak), üyrö nüü ( < ögre n- DLT I-252; DTS 380)
(öğrenmek), ökü nüü ( < ökü n- DLT I-203; DTS 382) (pişman olmak), kö nüü ( < kö n- DTS
314) (alışmak), işe nüü ( < ışa n- DTS 220) (güvenmek, inanmak), ötü nüü ( < ötü n- DTS 393)
(rica etmek), ili nüü ( < ili n- DTS 208) (eklenmek), sı nuu ( < sı n- DLT II-29; DTS 503)
(kırılmak), taarı nuu ( < tarı n-DTS 537) (darılmak), i ndi ( < i ndi DLT I-169) (indi).
Konuşma dilinde, sözcük içerisinde “g, γ, k, q” ünsüzlerinden önce gelen “n” ünsüzleri
“ñ” ünsüzüne değişir: tü n + kü > tü ñ + kü (geceki), tömö n + kü > tömö ñ + kü (aşağıdaki).
132
T. K. Ahmatov – S. Ömüralieva,
Dostları ilə paylaş: |