Ek-1:
KUDUZ ŞÜPHELİ TEMAS OLGU İNCELEME FORMU
KİŞİNİN
Adı Soyadı
:
Cinsiyeti
:
Baba Adı
:
Doğum Tarihi
:
Doğum Yeri
:
Sosyal Güvencesi
:
Adres
:
Telefon No
:
Kişiye ulaşılamadığı zaman haberleşebilinecek bir yakınının telefon no:
Şüpheli Temas Tarihi
: ....../......../..........
Şüpheli Temas Tipi
: Isırılma ( ) Tırmalama ( ) Açık Yaraya Temas ( ) Diğer ( )
Şüpheli Temasa neden olan hayvan: Köpek ( ) Kedi ( ) Vahşi Hayvan ( ) Diğer ( )
Hayvanın Mevcut Durumu :
( ) Kaçtı, tanınmıyor.
( ) Öldü veya öldürüldü.
( ) Sahipli, aşılı, gözlem altında.
( ) Sahipli, aşısız, gözlem altında.
( ) Sahipsiz, aşısız, gözlem altında.
Kişi daha önce herhangi bir zamanda şüpheli temasa maruz kaldı mı? ( ) Evet ( ) Hayır
Kişiye daha önce kuduz profilaksisi uygulanmış mı?
( ) Hayır
( ) Evet , şüpheli temas sonrası .....doz kuduz aşısı / / tarihinde uygulandı.
( ) Evet , şüpheli temas sonrası .....doz kuduz aşısı ve serum uygulandı.
( ) Evet şüpheli temas öncesi profilaksi amaçlı ..... doz kuduz aşısı / / tarihinde uygulandı.
Kişinin devamlı kullandığı bir ilaç veya kronik hastalığı var mı?
( ) Evet ( ) Hayır
Kişinin ‘Kuduz Korunma ve Kontrol Yönergesi’ göz önüne alınarak uygulanan tedavi şeması nedir?
( ) Tedaviye gerek yok, öneride bulunuldu.
( ) Sadece yara bakımı ve tetanos profilaksisi
( ) Daha önce tam doz aşılanan kişi. Yara bakımı-Tetanos profilaksisi- İki doz kuduz aşısı (0 ve 3 gün)
( ) Yara bakımı - Tetanos profilaksisi+Kuduz Aşısı
( ) Diğer
-Uygulanan Tedavi Şeması ( ) Yara Bakımı Yapıldı. ( ) Tetanos profilaksisi yapıldı.
Serum Uygulaması
Tarih: / / Verilen Miktar .............IU. Serum Adı:
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 103 -
Aşı Uygulaması
1. doz aşı (0. Gün) Tarih : ...../...../..... Aşı adı ve seri no :
2. doz aşı (3. Gün) Tarih : ...../...../..... Aşı adı ve seri no :
3. doz aşı (7. Gün) Tarih : ...../...../..... Aşı adı ve seri no :
4. doz aşı (14. Gün) Tarih : ...../...../..... Aşı adı ve seri no :
5. doz aşı (28. Gün) Tarih : ...../...../..... Aşı adı ve seri no :
Uygulama sonlanmışsa nedeni
:
Yukarıda Verdiğim Bilgilerin Doğru Olduğunu Kabul Ediyorum.
Hastanın veya Sorumlu Yakınının
Sorumlu Doktor :
Adı Soyadı :
Adı Soyadı :
Tarih :
Tarih :
İmza :
İmza :
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 104 -
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 105 -
HANTAVİRÜS ENFEKSİYONLARI
ICD 10 KODU: A98.5
AMAÇ: Katılımcıların hantavirüs enfeksiyonu hakkında bilgi ve farkındalıklarını artırmak
ÖĞRENİM HEDEFLERİ:
Bilişsel Alan:
Katılımcılar hantavirüs hastalığına ilişkin;
1. Hastalığın tanımını söyleyebilmeli
2. Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli
3. Epidemiyolojisini açıklayabilmeli
4. Bulaşma yollarını açıklayabilmeli
5. Risk gruplarını sıralayabilmeli
6. Klinik ve laboratuar bulgularını yorumlayabilmeli
7. Uygun örnek materyalini gönderme kriterlerini sayabilmeli
8. Ayırıcı tanısındaki hastalıkları ayrıştırabilmeli
9. Tedavisini açıklayabilmeli
10. Sevk kriterlerini sıralayabilmeli
11. Sürveyans ve bildirim basamaklarını açıklayabilmeli
12.Vaka tanımını söyleyebilmeli
13. Korunmada genel önlemleri sayabilmeli
14. Enfekte materyal ile temas sonrası yapılması gerekenleri tanımlayabilmeli
15. Hastanelerde alınması gereken önlemleri sıralayabilmeli
16. Hastanın ölümü halinde yapılacakları (cenaze, defin vb.) söyleyebilmeli
17. Halk eğitiminde halka verilecek mesajları söyleyebilmeli
YÖNTEM:_Görsel_işitsel_eğitim_araçları_ile_anlatma_yöntemi_Vaka_tartışması_Beyin_fırtınası_SÜRE'>YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatma yöntemi
Vaka tartışması
Beyin fırtınası
SÜRE: 45 dk x 2
ARAÇ GEREÇ:
Küçük çalışma grubu masaları
Renkli karton
Post-it
Flip chart kağıdı
Barkovizyon
Renkli Kalemler
Türkiye haritası
Numune gönderme formu
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 106 -
KAYNAKLAR
Muranyi W, Bahr U, Zeier M, et al. Hantavirüs Infection.J Am Soc Nephrol 16: 3669-79,
1.
2005.
Ertek M,Buzgan T. An outbreak caused by Hantavirüs in the Black Sea region of Turkey
2.
, January – May 2009. Eurosurveillance Vol . 14 · Issue 20 · 21 May 2009.
Çelebi G, Sözen M. Hantavirüs Infections in Turkey. Flora 2009; 4: 145-152
3.
Serter D. Bunyaviruslar. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi. Editörler: Topçu AW,
4.
Söyletir G, Doğanay M. 2008, Nobel Tıp Kitabevleri, İstanbul. S: 1749-55.
Peters CJ. California encephalitis, Hantavirüs pulmonary syndrome, and Bunyaviridae
5.
hemorrhagic fevers. In: Mandel GL, Bennett JE, Dolin R. Eds. Principles and Practice of
Infectious Diseases 2010. Seventh edition. Churchill Livingstone, Philadelphia. S: 2289-
93.
İŞLENİŞ
I. OTURUM
Oturumun Konu Başlıkları: Hantavirüs Enfeksiyonu Tanımı ve Etkeni, Epidemiyolojisi,
Bulaşma Yolları, Risk Grupları, Klinik ve Laboratuar Bulguları, Tanı ve Ayırıcı Tanısı
ÖĞRENİM HEDEFLERİ:
Bilişsel Alan:
Katılımcılar hantavirüs enfeksiyonuna ilişkin;
1. Hastalığın tanımını söyleyebilmeli
2. Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli
3. Epidemiyolojisini açıklayabilmeli
4. Bulaşma yollarını açıklayabilmeli
5. Risk gruplarını sıralayabilmeli
6. Klinik ve laboratuar bulgularını yorumlayabilmeli
7. Uygun örnek materyalini gönderme kriterlerini sayabilmeli
8. Ayırıcı tanısındaki hastalıkları ayrıştırabilmeli
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatma yöntemi
Vaka tartışması: tanı ve ayırıcı tanı
Beyin fırtınası
SÜRE: 45 dk
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 107 -
ARAÇ GEREÇ:
Küçük çalışma grubu masaları
Renkli karton
Post-it
Kağıt pano
Barkovizyon
Renkli Kalemler
Türkiye haritası
Numune gönderme formu
HANTA VİRÜS ENFEKSİYONLARI
Hantavirüs enfeksiyonları, ateş ve trombositopeni ile birlikte renal ya da kardiyopulmoner
semptomlarla seyreden, kanamalara yol açabilen ciddi enfeksiyonlardır.
ETKEN
Hantavirüsler,
Bunyaviridae ailesinde yer alan RNA virüsleridir. Bu gün için doğada
en az 20 farklı hantavirüs tipi bulunmaktadır. Amerika’daki hantavirüs tipleri kardiyopulmoner
sendroma neden olurken, Avrupa ve Asya’daki tipleri renal sendroma yol açar.
EPİDEMİYOLOJİ
Hantavirüslerin çeşitli serotipleri, değişik bölgelerde farklı klinik tablolara neden
olabilmektedir.
Renal sendroma yol açan
Hantaan virus, Kore, Çin ve Doğu Rusya’da; Dobrava
virus Balkanlarda; Puumala virus İskandinav ülkelerinde, Batı Rusya’da ve Avrupa’da
görülmektedir.
Kardiyopulmoner sendrom ise Amerika’da görülmekte olup, Güney Amerika’da
Andes
virus, Kuzey Amerika’da ise Sin Nombre virus en önemli etkendir.
Ülkemizde ilk olarak Zonguldak-Bartın-Giresun-Ordu illerinden vakalar bildirilmiş
olup, diğer illerden de vaka bildirimi yapılmaktadır. Yapılan çalışmalarda, Türkiye’de
Puumala ve Dobrova serotiplerinin etken olduğu renal sendromla seyreden formun görüldüğü
saptanmıştır.
BULAŞMA YOLLARI
Doğadaki rezervuarları kemiricilerdir. Virüs, hayvanların vücudunda hastalığa yol
açmadan uzun süre kalmakta, tükürük, dışkı ve idrarlarında aylarca saptanabilmektedir.
Epidemiyolojik araştırmalar hastalığın esas olarak, kemiricilerin idrar ve dışkıları ile
kontamine aerosollerin inhalasyonuyla solunum yollarından bulaştığını göstermektedir. Ayrıca
kemirici salgınlarının deri lezyonları veya mukoz membranlarla direkt teması sonucunda
hastalık insanlara bulaşmaktadır. İnsandan insana bulaş ise sadece Güney Amerika’da görülen
Andes virüsüne özgüdür. Bunun dışında insandan insana bulaş gösterilmemiştir.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 108 -
RİSK GRUPLARI
Hastalık daha çok kemiricilerle temas olasılığı fazla olan genç erkeklerde, ilkbahar ve
sonbahar aylarında görülmektedir.
Risk grupları:
Çiftçiler,
1.
Avcılar,
2.
Askerler,
3.
Orman ve liman işçileri,
4.
Endemik bölgelere giden ve kemirgenlerle temasa maruz kalabilecek
5.
olan mesleği gereği seyahat edenler, kamp yapanlar gezginler,
Deney hayvanları ile çalışan laboratuar personeli (bulaş daha çok enfekte
6.
deney hayvanlarından enfekte aerosoller ile olmaktadır).
Vaka:
20 Nisan 2009 tarihinde 27 yaşında erkek hasta Bartın‘da bir sağlık ocağına, 7 gün önce
başlayan ateş, halsizlik, baş ağrısı, bel ağrısı, bulanık görme şikayetleri ile başvurdu.
Hastanın orman işçisi olduğu öğrenildi. Fizik muayenesinde ateşi 38.5 derece, periorbital
ödem, konjonktival hiperemi dışında patolojik bulgu saptanmadı. Laboratuar tetkiklerinde
kanda lökosit sayısı 18.100/mm
3
(%87 nötrofi l), trombosit sayısı 85.000/mm
3
, hemoglobin
13 g/dL, üre 110mg/dL, serum kreatinin 2.8 mg/dL, ALT 40 IU/L, AST ise 48 IU/L olarak
tespit edildi. Tam idrar tetkikinde proteinüri saptandı.
Tartışma soruları:
Bu hastada hangi hastalıklar düşünülür?
1.
Nedenleri ile açıklayınız?
2.
Başka tetkik ister misiniz?
3.
Cevaplar:
Bu hastada ayırıcı tanıda leptospiroz, noninfeksiyöz akut interstisyel nefrit ve
1.
hantavirüs renal sendrom düşünülebilir.
Ateş, halsizlik, baş ağrısı, trombositopeni ve kreatinin yüksekliği leptospiroz;
2.
kreatinin yüksekliği ve proteinüri noninfeksiyöz akut interstisyel nefrit; endemik
bölgede yaşaması, orman işçisi olması, ateş, halsizlik, baş ağrısı, bel ağrısı, bulanık
görme, lökositoz, trombositopeni ve proteinüri hantavirüs enfeksiyonu ile uyumlu
bulgulardır.
Tanıya yönelik olarak MAT testi, hantavirüs IgM ve G, Renal USG, 24 saatlik idrarda
3.
protein gibi tetkikler istenebilir.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 109 -
KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
Hantavirüsler insanlarda 2 tür sendroma neden olurlar:
Renal Sendromla Seyreden Hemorajik Ateş:
1.
Hantavirüslerin Hantaan, Dobrava,
Seoul ve Puumala serotipleri etkendir. Asya ülkelerinde, özellikle de Kore’de görülür. Akut
böbrek yetmezliğine neden olan interstisyel nefrit ve kanamalarla seyreden akut bir enfeksiyondur.
Ateş, trombositopeni ve akut böbrek yetmezliği en belirgin özellikleridir. İnkübasyon dönemi
5-42 gün arasında değişmekle birlikte, tipik olarak 2 haftadır. Yüksek ateş, titreme, baş ağrısı,
göz, sırt ve karın ağrısı ile başlar. Periorbital ödem, skleralarda yaygın eritem, akut miyopati, ani
bulanık görme ve kemozis tipik göz belirtileridir. Yüz kızarıklığı, kusma, ishal gibi semptomlar
da görülebilir. Hastaların 1/3’ünde kanamalar (peteşi, purpura, konjonktival kanama, burun,
mide-barsak, üriner sistem ve vajinal kanamalar vb.) ortaya çıkar. Ağır olgularda febril
dönemden sonra DIK ve şok gelişerek hasta kaybedilebilir. Yaşayanlarda değişik derecelerde
böbrek yetmezliği (anüri, oligüri, elektrolit ve asit-baz dengesizlikleri, hipertansiyon, pulmoner
ödem) gelişir. Hastalığın ağır klinik formunda etkenler Hantaan ve Dobrova virüslerdir ve
fatalite oranı yaklaşık %5’tir. İskandinav ülkelerinde görülen daha hafif formuna epidemik
nefropati denilir ve Puumala virüsler etkendir. Yaklaşık %90’nı asemptomatiktir. Karın ağrısı,
proteinüri, kreatinin yüksekliği ve lökositoz görülebilir. Genellikle kanama olmadan iyileşir ve
ölüm oranı %1’in altındadır.
Başlıca laboratuar bulguları; trombositopeni, lökositoz ve sola kayma, proteinüri, oligüri,
böbrek fonksiyon testlerinde bozulma, elektrolit düzeylerinde anormalliklerdir (Tablo1).
Tablo 1. Hantavirüs enfeksiyonu klinik ve laboratuar bulguları
Klinik Bulguları
Laboratuar Bulguları
Ateş, üşüme, titreme
Trombositopeni
Baş ağrısı
Lökositoz (sola kayma)
Göz, sırt ve karın ağrısı
Proteinüri
Yaygın kas ağrıları
Üre yüksekliği
Yüzde kızarıklık, konjonktival kızarıklık
Kreatinin yüksekliği
Periorbital ödem
Elektrolit bozukluğu
Bulantı-kusma, ishal
Hafif ALT yüksekliği
Ani bulanık görme, kemozis
Hafif LDH yüksekliği
Peteşi, purpura, ekimoz
PTZ, APTT ve INR uzaması
Burun kanaması
Diş eti kanaması
Hematemez, melena, hematokezya
Hemoptizi
Hematüri
İntra-abdominal kanama
Böbrek yetmezliği
DIC
Koma
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 110 -
Hantavirüs Kardiyopulmoner Sendrom (HKPS):
2.
İnkübasyon dönemi 3 hafta
kadardır. Ani başlayan ateş, yaygın kas ağrısı, baş ağrısı, öksürük gibi semptomlarla başlar.
Bulantı, kusma, ishal, aşırı halsizlik gibi belirtiler gelişir. Karın ağrısı akut batın düşündürecek
kadar şiddetli olabilir. Yaklaşık 4-5 gün sonra, öksürük ve dispne ile karekterize solunum
sistemi semptomları başlar. Taşikardi ve takipne genellikle vardır. Ağır olgularda hızla gelişen
akciğer ödemi, şok, aritmi ve koagülopati görülür. Ölüm oranı %30’un üzerindedir (%30-50).
Ağır olgular genellikle Sin Nombre ve Andes virüslerine bağlı olarak gelişmektedir.
Başlıca laboratuar bulguları; hematokrit yüksekliği, trombositopeni, lökositoz ve sola
kayma, atipik lenfositoz, hafif ALT, LDH ve aPTT yüksekliğidir. Proteinüri ve hafif düzeyde
kreatinin yüksekliği görülebilir.
TANI
Tanı genellikle klinik bulgular ve serolojik testler ile konur. Ateş, bel ağrısı, böbrek
yetmezliği olan ve yakın zamanda ev dışında aktivitesi olan hastalarda hantavirüs akla
gelmelidir. Hastalığın erken dönemlerinde trombositopeni tespit edilir. Hastaların başvurduğu
dönemde kandan ELİSA yöntemi ile IgG ve IgM özgül antikorları saptanır. Akut hantavirüs
infeksiyonlarında en sık kullanılan laboratuar tanı yöntemi hantavirüse ait nükleoprotein spesifik
IgM tipi antikorların ELISA yöntemi ile test edilmesidir. Hastalığın başlangıcından itibaren 8
ile 25 gün arasında en yüksek titrede pozitiflik gözlenebilir.
Etken izolasyonu idrar, kan ve bronkoalveolar lavaj sıvısının Vero E6 hücrelerinden
hazırlanan doku kültürlerinde üretilmesi ile mümkündür. Ancak etkenin izolasyonu zor ve
zahmetlidir.
Hastalığın erken dönemlerinde RT-PCR yöntemi ile serumda virüs RNA’sı saptanabilir.
İmmunokromotografik deneyler ve RT-PCR yöntemleri son yıllarda yaygın olarak kullanılmakla
beraber halen çalışmaların standardize edildiği kabul görmüş laboratuar sayısı azdır. Ayrıca
viral RNA birkaç günde dolaşımdan kaybolduğu için RT-PCR ile negatif sonuç alınabilir.
Virüsün serotiplendirilmesinde altın standart, sadece referans laboratuarlarında
yapılabilen nötralizasyon testidir
AYIRICI TANI
Renal sendromla seyreden hantavirüs enfeksiyonlarının ayırıcı tanısında aşağıdaki
hastalıklar düşünülmelidir:
Leptospiroz
•
İlaçların neden olduğu noninfeksiyöz akut interstisyel nefrit
•
Kardiyopulmoner sendromla seyreden hantavirüs enfeksiyonlarının ayırıcı tanısında göz
önünde bulundurulması gereken hastalıklar şunlardır:
Pnömoniler (Legionella, klamidya, mikoplazma, Q ateşi)
•
Tularemi
•
Veba
•
Dang ateşi
•
Sarıhumma
•
Wegener’s granülomatozis
•
Goodpasture’s sendromu
•
Apandisit, kolelitiazis (karın ağrısı nedeniyle)
•
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 111 -
ÖRNEKLERİN ALINMASI VE TRANSPORTU
Şüpheli olguların tanısında, klinik bulguların ortaya çıkışı ile birlikte, hantavirüslere
özgül IgM ve IgG yanıtının saptanması amacı ile hastalardan serum ya da plazma örnekleri
kullanılabilir. Hastalığın oluşmasından sonraki 4 güne kadar IgM, 6 güne kadar IgG antikoru
genellikle negatif olarak saptanmaktadır.
Serolojik testler için, kan örnekleri testi çalışacak olan merkeze gönderilmeden önce
santrifüj edilerek serum veya plazma olarak ayrılmalı ve uygun transport koşullarında biyogüvenlik
ve soğuk zincir kurallarına uyularak vidalı kapaklı tüp içinde gönderilmelidir. Plazma örneği
için tercihen antikoagülanlı (Heparin kullanılmamalı) 5-10 mL kan kullanılabilir.
Moleküler incelemeler için örneklerin alınması; özellikle renal sendromlu kanamalı ateş
olgularında hantaviral RNA saptanması için “periferik kan mononükleer hücreleri, periferik kan
buffy coat tabakası, idrar sedimenti” kalitatif olarak RT-PCR (reverse transcription-Polymerase
chain reaction) ile tanı konulmasında kullanışlı klinik örneklerdir.
İdrar örneğinin hazırlanması: Yaklaşık 40-50 mL idrar, steril vida kapaklı flakon tüplerine
alındıktan sonra, mümkün ise alındığı yerde 2000 g’de 20-30 dakika santrifüj edildikten sonra
dipte kalan hücreler laboratuara ulaştırılmalıdır. Ulaşım sırasında idrar sedimenti ve periferik
kan mononükleer hücrelerin kuru buz ile sevk edilmesi ya da RNA later saklama solüsyonuna
konularak gönderilmesi RT-PCR duyarlılığını arttırabilir. Kantitatif PCR ile virüs dinamikleri
incelenecek ise serum ya da plazma örnekleri gibi daha standardize klinik örnekler kullanılması
önerilmektedir.
ÖRNEK GÖNDERİLMESİ İÇİN YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER
Örnek gönderilmeden önce bağlı bulunduğunuz ilin il sağlık müdürlüğü bulaşıcı hastalıklar
1.
şube müdürlüğünden vaka için EPİ numarası alınız.
Hanta Virüs Renal Sendrom İle Seyreden Hemorajik Ateş Vaka Bildirim Çizelgesini
2.
doldurunuz (Ek-1). Bir nüshasını numuneler ile birlikte Refik Saydam Hıfzıssıhha
Merkezi Başkanlığı’na, diğer nüshasını ise Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne
gönderiniz.
Numuneyi uygun güvenlik ve soğuk zincir kurallarına uyularak gönderiniz.
3.
Numune göndermeden önce Refik Saydam Merkezi Başkanlığı Viroloji Laboratuarına
4.
telefon ile bilgi veriniz.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 112 -
II. OTURUM
Oturumun Konu Başlıkları: Tedavi, Sevk Kriterleri, Bildirim Basamakları ve Sürveyans,
Vaka tanımı, Korunma ve kontrol
ÖĞRENİM HEDEFLERİ:
Bilişsel Alan:
Katılımcılar hantavirüs enfeksiyonuna ilişkin;
1.
Tedavisini açıklayabilmeli
1.
Sevk kriterlerini sıralayabilmeli
2.
Sürveyans ve bildirim basamaklarını açıklayabilmeli
3.
Vaka tanımını yapabilmeli
4.
Korunmada genel önlemleri sayabilmeli
5.
Enfekte materyal ile temas sonrası yapılması gerekenleri tanımlayabilmeli
2.
Hastanelerde alınması gereken önlemleri sıralayabilmeli
3.
Hastanın ölümü halinde yapılacakları (cenaze, defin vb.) söyleyebilmeli
4.
Halk eğitiminde halka verilecek mesajları söyleyebilmeli
5.
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçlar ile anlatma yöntemi
Tartışma yöntemi (Katılımcılara korunmada uygulanabilecek genel önlemlerin neler
olabileceği sorularak büyük grupta tartışılır)
SÜRE: 45 dk
ARAÇ-GEREÇ-MATERYAL:
Küçük çalışma grubu masaları
Renkli karton
Post-it
Flip chart kağıdı
Barkovizyon
Vaka bildirim formu
TEDAVİ
Hantavirüs enfeksiyonlarının başarılı tedavisi, sağlık çalışanlarına ve diğer bireylere
virüs bulaşmasının önlenmesi ve uygun izolasyon prüsedürlerinin uygulanabilmesi için erken
tanı önemlidir. Çünkü hantaviral hastalığın erken dönemi diğer birçok hastalık ile benzerlik
gösterebilir. Bu dönemde ateş ve miyalji göze çarpar; bu semptomlar ve trombositopeni endemik
bölgelerde sağlık çalışanları için yol göstericidir.
Tedavinin başarısı, erken dönemde tanı koymakla ve hastayı hastaneye yatırmakla
artar. Renal sendromda şok vasopresörler ve intravenöz mayi kullanımı ile engellenebilir.
Kardiyopulmoner sendromda hastalarının oksijen gereksinimi sürekli olarak kontrol edilmeli
ve gerektiği durumlarda oksijen desteği mekanik ventilasyon ile sağlanmalıdır. Ribavirinin
kardiyopulmoner sendrom seyri ve sonuçları üzerine etkisi bilinmemektedir.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 113 -
Hastalığın seyri sırasında solunum ve dolaşımda ciddi komplikasyonlar gelişebileceği
için hastaların yoğun bakım imkanları olan merkezlere gönderilmesi ve uygun destekleyici
tedavinin zamanında başlanması önem arz etmektedir.
Halen renal ve kardiyopulmoner sendromun korunma ve tedavisine yönelik FDA
tarafından onaylanmış bir antiviral ilaç bulunmamaktadır. Ancak ribavirinin hantavirüse karşı
aktif olduğu gösterilmiştir. Ribavirin hastalığın seyri üzerine etkisi tam açıklığa kavuşmamış
olmakla beraber, renal sendromda morbidite ve mortaliteyi azalttığını gösteren çalışmalar
vardır. Ancak ribavirinin böbrek yetmezliği olan olgularda kontrendike olduğu göz önünde
bulundurulmalıdır. Bununla birlikte bazı çalışmalarda ribavirinin kardiyopulmoner sendromda
mortalite üzerine kayda değer bir etkisi olmadığı da rapor edilmektedir.
Aşı olarak Hantavax (GreenCross Vaccine Corp. Seoul, Korea) mevcuttur. Bu aşıya
karşı gelişen nötralizan antikorların bir yıl süreyle ve düşük düzeyde geliştiği ve aşının etkisinin
tartışmalı olduğu bildirilmektedir. Yeni aşı geliştirme çalışmaları; rekombinant virüsler,
alfavirüs replikonları ve çıplak DNA aşılarını içermektedir.
Dostları ilə paylaş: |