Tili, adabiyoti va folklori instituti, alisher navoiy nomidagi davlat adabiyot muzeyi, urganch davlat universiteti



Yüklə 7,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə87/431
tarix15.09.2023
ölçüsü7,91 Mb.
#143696
1   ...   83   84   85   86   87   88   89   90   ...   431
Anjuman Boku (6)

Yesevîlik

Kübrevilik

Kalenderilik

Haydarilik
gibi tarikatların Horasan ve 
Azerbaycan üzerinden Irak, Suriye, Mısır ve Anadolu’nun özellikle kırsal 
kesimlerinde yaşayan göçer boylar arasında yayılmasına sebep olmuştur (Öztürk 
1998: 233). Moğol istilası ile yalnızca Yesevî tarikatına mensup dervişler değil 
diğer insanlar da Horasan, Harezm, Azerbaycan ve Anadolu’ya gelerek 
yerleşmiştir (Kılıç 1998: 46). Yesevîlik sonraki dönemlerde kendi adıyla değil 
çeşitli tarikatların içinde kendi varlığını devam ettirmiştir. Buna en güzel örnek 
Anadolu’da Garkıniyye tarikatının kurucusu olan Türkmen şeyhi Dede Garkın’ın 
halifesi ve torunu Vefailik tarikatına mensup Baba İlyas’ın adına atfedilen Babailik 
yolu olup, Yeseviyye üzerinde bina edilen bu tarikat zamanla Bektaşilik içinde 
erimiştir (Ocak 2020:117-118). 
Yesevî, şeyhlik mertebesine ancak yetmiş ilim okuyup, yetmiş makamdan 
geçilmesiyle ulaşılabileceğini, hakiki bir sûfî için Tanrı’ya kavuşmanın yolunun bu 
ilimlerin kırk dört makamını bilmek olduğunu, bunları elde edemeyen birisinin 
şeyhlik yapamayacağını, yaparsa evliyaların ona düşman olacağını (Hazînî 2014: 
109), bu sebeple şeriatı bilmek ve yaşamanın her şeyden önemli, tarikatın şeriatsız, 
tarikat eğitiminin de mürşitsiz olamayacağını şu hikmetinde vurgulamıştır: 
Tarikatga siyasetliğ mürşid kerek
Tarikata siyasetli mürşid gerek 
Ol mürşidge itikadlığ mürid kerek
O mürşide itikatlı mürid gerek 
Hizmet kılıp Pir rızasın tapmak kerek
Hizmet kılıp Pir rızasın bulmak gerek 
Mundağ “aşık Hakdın ülüş alar ermiş
 
Böyle âşık Hak’tan payın alır imiş 
(Bice 2020:247).
1145 yılında Hive’de dünyaya gelen Necmeddin Kübra da Yesevi yolunun 
devamcısıdır. Gerekli eğitimi alıp belirli bir seviyeye geldikten sonra Mısır’a 
giderek Ruzbihan-ı Kebir’in müridi ve damadı olmuş, Hemedan, Nişabur, Tebriz, 
Mekke, İskenderiye gibi kültür merkezlerinde yetişmiş ve Harezm’e dönerek 
tarikatını kurmuş, 1221 yılında Moğolların Harezm’e saldırısı esnasında şehit 
olmuştur (Gökbulut 2016: 7-13; Baltacı 2011:51-53). Necmeddin Kübra’nın tarikat 
ilkeleri de aynen Yesevilik gibidir. Kübra’nın halifesi Razeddin Ali Lâlâ önce 
Yesevi’nin müridi olmuş sonra Necmeddin Kübra’dan el almış, onun halifesi Şeyh 
Ahmed Zakir de Azerbaycan Türkçesinde ilk şiiri yazan İzzeddin Hasanoğlu’nu 
yetiştirmiştir.


173 
Nakşibendi tarikatı diğer yerlerde olduğu gibi Azerbaycan vasıtasıyla 
Kafkasya bölgesinde de geniş kitleleri kendine çekmiştir. Mutasavvıf İsmail 
Şirvani Efendi Kafkasya bölgesinde saygı ile anılan bir şahsiyet olup birçok mürit 
yetiştirmiş, bölgede Nakşibendi tarikatının yayılmasında son derece önemli rol 
oynamıştır. Has Muhammed Şirvani Dağıstan’da irşat faaliyeti yürütmüş, Molla 
Muhammed Yaraklı’nın Kürdemir’de İsmail Şirvani tarafından yetişmesini 
sağladıktan sonra Dağıstan’a geri yollamış, Dağıstan’a dönen Molla Muhammed 
müridi Cemaleddin Kumuki’yi yetiştirmiş o da Gazi Muhammed ve Şeyh Şamil’i 
tarikatına alarak yetişmelerini sağlamış, Şamil de Hamzat Bey’in ölümünden sonra 
imam seçilmiş (Məmmədli 2010:6), seçilir seçilmez de Rus işgalciliğine karşı 
yirmi beş yıl süren millî bağımsızlık savaşını yürütmüştür.
Seyit Mir Hamza Nigari de bu tarikatın saflarında yetişen bir diğer 
mutasavvıftır. Kendisi Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinden olup ülkenin dört 
köşesinde tanınan ve saygı duyulan bir Nakşibendi şeyhi olmuştur. Kafkasya’da 
Rus işgalciliğine karşı yürütülen ve önderliğini Şeyh Şamilin yaptığı Müridizm 
hareketini desteklemiş, Çarlık tarafından takibata uğrayınca önce Erzurum’a 
oradan da İstanbul’a giderek büyük bir çevre edinse de tekrar Erzurum’a dönüp 
irşad çalışmalarını burada yürütmüştür. 1866-67 yılında Amasya’nın Merzifon 
ilçesine giderek yerleşmiş ve gün geçtikçe artan müritleri yöneticileri 
endişelendirince önce Samsun’a sonra da Harput’ta sürülmüş ve burada 1885 
yılında vefat etmiş, cenazesi vasiyeti gereği yakınları tarafından götürülüp 
Amasya’da defnedilmiştir (Məmmədli 2010:6-7). Seyit Mir Hamza Nigari’nin 
yazdığı şiirler bugün de Gürcistan hakimiyetindeki Borçalı bölgesindeki 
Azerbaycan Türkleri tarafından “
meyhane
” olarak anılan zikir törenlerinde aynen 
sema ve semaha benzeyen, güneşin yürüdüğü eksen istikametinde icra edilen 
raksın eşliğinde okunmaktadır.
İzzeddin Hasanoğlu’nun şeyhi Şeyx Camalüddin Ahmed Zakir İsferayini 
İsfarayin'de doğmuş, ancak doğum yılı kesin olmamakla birlikte büyük ihtimalle 
Hicri 580-590 yılları arasında doğduğu düşünülmektedir. İsferayin eski çağlardan 
beri birçok arif ve mutasavvıfın anayurdu olmuş ve halkının tamamı Türk’tür. 
Şeyh Camalüddin Ahmed Zakir’in müridi olan Hasanoğlu bölgenin en tanınmış 
mutasavvıf şairi olup ünü Mısır, Halep, Anadolu ve Azerbaycan’ın tamamında 
yayılmıştır. Henüz yayınlanmamış bir yazma eserde Hasanoğlu’nun 39 Türkçe 
gazeli bulunmuş, bunlardan yalnızca dört tanesi yayımlanmıştır. 
Nureddin Abdurrahman el-Kesregi 

Yüklə 7,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   83   84   85   86   87   88   89   90   ...   431




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin