Küreselleflmeyi çakamayanlardan m›s›n›z?
ABD’de 1977-1981 y›llar› aras›nda Baflkan Jimmy Car-
ter’›n Ulusal Güvenlik Dan›flmanl›¤›’n› yapan Zbigniew
Kazimierz Brzezinski... Kendisi aslen bugün Ukrayna’ya
ba¤l› Brzezany kasabas› kökenli... Zaten soyad› da Brze-
zany’li anlam›na geliyor...
Geçenlerde ‘Stratejik Vizyon: Amerika ve Küresel Güç
Buhran›’ isimli son kitab› için Türkiye’ye de gelen 84 ya-
fl›ndaki Polonya kökenli ABD’li Brzezinski siyaset bilimci...
Dünyan›n en önemli stratejistleri aras›nda ismi say›lan
Brezezinski’nin Baflkan’›n güvenlik dan›flmanl›¤›n› ya-
parken Samuel Huntington’la birlikte çal›flarak, 43 say-
fal›k gizli bir bülten yazd›¤›, bu bültende ABD’nin 10
önemli d›fl ve ulusal güvenlik politikas› hedefi belirledi-
¤i söylenir...
Nitekim benim de zaman zaman at›fta bulunmaya de-
vam etti¤im 1997 y›l›nda yay›nlad›¤› ‘Büyük Satranç
Tahtas›’ adl› kitab› da o günden bugüne özellikle As-
ya’da yaflananlar›n tüm ipuçlar›n› hatta daha fazlas›n›
verir...
Brzezinski A¤ustos 2007’de Barack Obama’n›n baflkan
adayl›¤›n› destekledi ve hala da dan›flmanl›¤›n› yap-
makta...
Obama’n›n Brzezinski’yi ‘en seçkin düflünürlerimizden
biri’ olarak tan›mlad›¤›n› da söylemeliyim...
***
Brzezinski’yi yeniden an›msay›p, sizlere de hat›rlatma-
m›n nedeni bu y›l›n bafl›nda Amerika’da yay›nlanan,
çok k›sa sürede Timafl Yay›nevi taraf›ndan dilimize de
çevrilen ‘Stratejik Vizyon: Amerika ve Küresel Güç Buh-
ran›’ adl› kitab› oldu. Kitap Amerika ve dünyada büyük
yank› yapt›...
Kitap özetle, baflta ABD olmak üzere Bat› dünyas›n›n
kuvvetli çöküfl emareleri gösterdi¤ini, bu duruma ABD
ve Bat› içerisinden basiret ve dirayetli bir müdahale ol-
mamas› halinde bu öngörünün gerçe¤e dönüflebilece-
¤ini, fakat ABD’nin dünya liderli¤i sona ererse yerini
dolduracak gerçek bir küresel süper gücün var olmad›-
¤›n›, bu sebeple ABD’nin küresel liderlik vazifesini ye-
rine getirmemesi halinde 2025 sonras› dünyan›n çok
daha kaotik ve çat›flmalarla sars›lan bir yer haline gele-
ce¤ini dile getirdikten sonra; bunu engellemek ad›na
ABD’nin önce içindeki yap›sal sorunlar› çözmesi ve Av-
rupa’y› da daha canl› hale getirmesi, ard›ndan da Çin
baflta olmak üzere yükselen Asyal› güçlerle hem denge-
leme hem de anlay›fla dayal› sürdürülebilir bir iliflki kur-
mas› gerekti¤ini savunmakta...
***
Brzezinski son kitab›n›n hemen bafl›nda tezini flöyle
özetliyor:
“Do¤rusunu söylemek gerekirse küresel iktidar›n de¤i-
flen da¤›l›m› ve yeni kitlesel siyasi uyan›fl fenomeni, ça-
¤›m›z›n uluslararas› iliflkilerindeki belirsizli¤i yo¤unlafl-
t›rmaktad›r.
Çin’in etkisi artt›kça ve Rusya, Hindistan, Brezilya gibi
di¤er yükselen güçler; kaynaklar›n kontrolü, güvenlik
ve ekonomik ç›karlar› için birbirleriyle rekabet ettikçe,
yanl›fl hesaplar yapma ihtimali ve çat›flma potansiyeli
artmaktad›r.
Bundan ötürü ABD giderek daha da huzursuzlaflan dün-
ya nüfusunun artan taleplerine cevap verirken, küresel
arenada yap›c› bir iflbirli¤i için daha genifl bir jeopolitik
temel infla etmeye çal›flmal›d›r.”
Kitap, yukar›da anlat›lanlar göz önünde bulundurula-
rak, dört büyük soruya cevap ar›yor. Bu sorular flunlar:
1. Küresel güç da¤›l›m›n›n Bat›’dan Do¤u’ya kayma-
s›n›n sonuçlar› nelerdir ve bu yeni durum insanl›-
¤›n siyasi uyan›fl›ndan nas›l etkilenmektedir?
2. Amerika’n›n küresel cazibesinin azalmas›n›n se-
bebi nedir, kendi s›n›rlar› içinde ve uluslararas›
ba¤lamda düflüflünün belirtileri nelerdir ve Ameri-
ka So¤uk Savafl’›n bar›flla sonlanmas›n›n getirdi¤i
yegâne küresel f›rsat› nas›l tepmifltir? Öte yandan
Amerika’n›n bu derdine deva olabilecek imkânla-
r› nelerdir ve Amerika’n›n dünya çap›ndaki rolünü
canland›rmas› için jeopolitik tutumunu ne yönde
de¤ifltirmesi gerekir?
3. Amerika’n›n, küresel üstünlük konumundan düfl-
mesinin olas› jeopolitik sonuçlar› nelerdir, böylesi
bir düflüflün ilk jeopolitik kurbanlar› kimler olur,
bunun 21. yüzy›l›n küresel ölçekli sorunlar› üze-
rinde ne gibi etkileri olur ve 2025 y›l›nda Çin, dün-
ya meselelerinde Amerika’n›n merkezi rolünü üst-
lenebilir mi?
4. 2025’in de ötesine bakt›¤›m›zda, yeniden güç ka-
zanan Amerika, uzun vadeli jeopolitik hedeflerini
nas›l belirlemelidir ve geleneksel Avrupal› mütte-
fikleri ile birlikte, daha büyük ve daha kuvvetli bir
Bat› infla etme projesine Türkiye ve Rusya’y› nas›l
dâhil edebilir? Ayn› zamanda Amerika, Do¤u’da
Çin’le yak›n iflbirli¤i kurmak isterken, Asya’da ya-
p›c› bir rol oynayabilmek için Çin merkezli bir si-
yaset izlemeden ve Asya çat›flmalar›na kar›flma-
dan nas›l bir denge kurabilir?
***
179
6. Ünite - Küreselleflme ve Dünya Ekonomisi
Beni kitab›n ‘ana fikrini’ oluflturan ve ‘küresel güç da¤›-
l›m›n›n Bat›’dan Do¤u’ya kaymas›’, ‘Amerika’n›n küre-
sel cazibesinin azalmas›’, ‘Amerika’n›n, küresel üstün-
lük konumundan düflmesi’ tamlamalar›yla vurgulan tes-
pitler çok düflündürdü.
Bunlar› tart›flmadan önce, dünyadaki mevcut güç denge-
sinin ekonomik resmini yeniden hat›rlatmak istiyorum:
Geçen y›l cari fiyatlarla GSYH’ye göre ilk befl büyük
ekonomi s›ralamas› flöyleydi...
ABD 15 trilyon 94 milyar dolarla birincili¤ini korurken,
bu ülkeyi 7 trilyon 298 milyarla Çin, 5 trilyon 869 mil-
yar dolarla Japonya, 3 trilyon 577 milyar dolarla Alman-
ya ve 2 trilyon 776 milyar dolarl›k milli geliriyle Fransa
izliyordu.
***
Her disiplinin hayata bak›fl› do¤al olarak epeyce fark-
l›... ‘Siyaset bilimi’ de ‘iktisat’ da bu ba¤lamda pay›na
düfleni al›yor.
Brzezinski ‘küreselleflmeye’ daha ziyade ‘ulus-devlet’
ba¤lam› üzerinden yaklafl›yor. Belki de siyaset bilimi-
nin kaç›n›lmaz bir gere¤i...
Zaten d›fl bas›n›, özellikle de Anglo-Sakson bas›n›n› iz-
leyenlerin sürekli ABD-Çin ba¤lam›nda analizler yapt›-
¤› ve Brzezinski’nin yolundan gittiklerini görüyoruz.
‘Dünyaya egemen bir ABD ve gittikçe ona karfl› palaz-
lanan Asya’ tespiti ve bu çerçevede ulus-devletler üze-
rinden öngörüler etraf› kaplam›fl vaziyette...
Hâlbuki ‘ulus-devlet’ Sanayi Dönemi’nin bir örgütlenme
modeli, Sanayi Sonras› Dönem, ‘insan’ üzerinden yerkü-
renin yeniden flekillenmesi manas›na geliyor...
Ulus-devlet sonras› bir yeni dönemi, bir önceki kavram-
larla izah etmek anlafl›lmaz çeliflkilere de yol aç›yor...
***
Küreselleflme tan›m›na yeniden bakal›m:
‘Küreselleflme ideolojik aç›dan de¤erlendirildi¤inde ül-
kelerin sahip olduklar› milli ve manevi de¤erlerin dün-
ya ölçe¤inde yay›lmas›, farkl›l›klar›n bir bütünlük ve
uyum içinde ortadan kalkmas› ve dünyan›n ‘küresel bir
köy’ haline gelmesidir.
Di¤er bir tan›ma göre küreselleflme, uluslar üstüleflme-
yi zorunlu b›rakan bir süreç ve hedef olarak küresel ifl-
letmeler arac›l›¤›yla zenginliklerin ortaya ç›kar›ld›¤›, ye-
niden de¤erlendirildi¤i, üretildi¤i, tüketildi¤i ve da¤›t›l-
d›¤› serbest rekabetçi bir sistemdir. Baflka bir ifadeyle
küreselleflme dünyadaki de¤iflik sosyo-ekonomik yap›-
lar›n basit bir karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k esas›ndan öteye, bir-
birlerinin içine girdi¤i, adeta füzyona u¤rad›¤› yap› ve-
ya mafsallaflma sürecidir.’
Silikon Vadisi ultra sofistike ürünleri fakir bir Çin’e, Hin-
distan’a ve Brezilya’ya satabilir mi?
Örne¤in, günde bir dolar ile geçinen bir Çinli IPhone 5
alabilir mi?
fiayet alamaz ise bu Sanayi Sonras› Dönem’in üretim bi-
çimine çok a¤›r bir tehdit oluflturmuyor mu?
Oluflturuyor ise dünya sisteminin en temel ifllevi yo¤un
nüfusa sahip ülkeleri, baflta Çin olmak üzere h›zla kal-
k›nd›rmas›, dünya pastas›ndan ald›¤› pay› büyültmesi
gerekmez mi?
O halde eski sistemin yavafl yavafl kendini imha ederek
‘yeni’yi yaratmaya bafllad›¤› çok taze bir ça¤day›z...
Çin biraz ABD, ABD biraz Çin...
***
Hatta belki de Çin ‘Amerika B’...
Çünkü küreselleflme tüm dünyay› topluca zenginlefltir-
meden yoluna devam edemez...
Fakirlik ‘nitelikli talebe’ dönüflemez ise ‘Bilgi Ça¤›’ yo-
luna nas›l devam edecek, inovasyon nas›l finanse edi-
lecek?
Böyle bak›ld›¤›nda Çin ABD’ye ra¤men mi büyüyor,
yoksa Çin’in geliflmesini Silikon Vadisi kendi menfaati
için mi arzuluyor?
‘Birbirlerinin içine girdi¤i, adeta füzyona u¤rad›¤› yap›
veya mafsallaflma süreci’ de zaten baflka türlü nas›l ger-
çekleflir?
Daha epeyce de sürecek olan yeni bir ça¤ yang›n›ndan
geçiyoruz, küreselleflme ‘eski kavram ve zihniyet’ ile
anlafl›lamayacak bir süreç...
Zaman›n ruhu ve tarihin temposunu daha isabetli yaka-
lamak amac› peflindeysek bu süreci ‘ulus-devlet’ mant›-
¤› ve eski reflekslerle anlayamay›z... Bu yeni ça¤› ken-
di kavramlar›yla anlamaya çal›flmaktan baflka çare gö-
zükmüyor...
Mehmet Altan, ‹nfomag Dergisi, May›s 2012
‘Pan-Türk, ‘pan-‹slam ve ‘pan-hümanist’
Bizim co¤rafyada “hümanizm” tehlikeli say›l›r. Vaktiyle
Kültür Bakanl›¤›’n›n resmi dergisinde “hümanizma Türk
kültürünün düflman›d›r” diyen bir yaz› okumufltum da
flaflk›na dönmüfltüm.
Bizde “pan-Türkizm ya da pan-Turanizm” ya da “pan-
‹slamizm” daha geçerlidir. Hâlbuki flimdi dünya ›rk› ya
da dini de¤il, bizzatihi “insan›” esas alan yeni bir anla-
y›fla do¤ru yöneliyor.
***
Pan kelimesi Yunanca’dan geliyor... “Bütün” anlam›n›
tafl›makta...
180
Uluslararas› Ekonomi Politik
Hümanizm kelimesi ise Latince “insan do¤as›” anlam›-
na gelen “humanitas”dan türemifl. Hümanizmin anlam›
“insana ve insan de¤erlerine en büyük a¤›rl›¤› veren
düflünsel yaklafl›m”... Hümanizma, Rönesans’›n da te-
mel düflünce ak›m› olmufl...***
***
Burjuva devrimi bir “ulusal pazara” ihtiyaç duydu. Bu-
nun yarat›lmas›n›n yolu “›rka dayal› bir millet” anlay›fl›-
n›n inflas› idi. 19. yüzy›lda ayn› ›rk› bir bütün olarak to-
parlama düflüncesi de bu nedenle k›flk›rt›ld›. Osman-
l›’da “pan-Türkist” ak›mlara rastlan›rken, di¤er toplum-
larda da ayn› iflaretler görülmekteydi. Örne¤in Slavlar
da “pan-Slavist” bir birlik peflindeydiler.
Orta Ça¤ gelene¤ine dayal› dinsel bak›fl ise kurtuluflu
ayn› din etraf›nda buluflmada görüyordu. “Pan-‹slamist”
hareketler, ›rka dayal› bir toplanmay› hem kavimci hem
de dar olmakla elefltiriyordu.
Ne var ki burjuvazinin ekonomik üstünlü¤ü, “ulus-dev-
let” anlay›fl›n› daha etkin ve ifllevsel bir hale getirdi.
* * *
“Sermayenin” de¤il “beyinsel yarat›c›l›¤›n” zenginli¤in
kayna¤› olmaya bafllad›¤› yeni bir dünyada, toplumsal
örgütlenme de, ona m›knat›sl›k edecek düflünce de de-
¤ifliyor...
Sanayi-sonras› yeni dönem ›rka dayal› “ulus-devleti”
aflarak, insanlar›n topluca ayn› de¤erleri ve örgütlenme
biçimini paylaflacaklar› küreselleflmenin dinamiklerini
pekifltiriyor. Bunun yeni ideolojisi de belli ki “pan-hü-
manizm” olacak. K›sacas› insan, insan, insan... ‹nsan-
odakl› bir örgütlenme ve yönetim zihniyeti...
* * *
Biz sanayileflmesini tamamlayamam›fl bir tar›m toplu-
muyuz. Ulus, devleti de¤il, askeri bir heyet devlet eliy-
le “ulusu” oluflturmufl. Rönesans’tan geçmedi¤imiz için
eski Yunan kompleksi bize birçok hata yapt›rtm›fl. ‹n-
sanl›¤›n temel de¤erlerini tam içsellefltirmemifliz... Üste-
lik bunlar› aflmaya yarayacak bir özelefltiriye de hiçbir
zaman s›cak bakmam›fl›z.
O nedenle “insana en üst de¤eri veren” hümanizmay›
de¤il, dini ve ›rk› temel de¤er olarak alm›fl›z.
Hâlbuki flimdi insan beyinsel yarat›c›l›¤›yla “birey ola-
rak” her türlü de¤erin önüne geçerek yüceliyor... Bir
anlamda ikinci Rönesans...
‹kinci Rönesans’›n da temel düflüncesi bu kez “pan-hü-
manizm.”
‹nsan yeniden do¤uyor...
***
Pan-hümanizm kavram olarak yeni de¤il. Kavram› ilk
kullanan Frans›z edebiyat›n›n efsane isimlerinden Ro-
main Rolland. 1866’da do¤up, 1944’te ölen Rolland’›n
yaflam› zaten neredeyse bir “pan-hümanizm” an›t›...
Türkiye’de “pan hümanizm” kavram›n› Romain Rol-
land’› kaynak göstererek ilk anan galiba Cemil Meriç...
Ralph Borsodi ise 1963’te “Komünist Manifesto”ya nazi-
re olarak “pan-hümanist manifesto”yu yay›nlad›. fiimdi
tart›fl›lan “pan-hümanizm” kavram›, bu manifestonun
2000’de yeniden hat›rlanmas›yla do¤du.
***
Ne var ki, kavram flimdilik daha ziyade felsefeciler, dip-
lomatlar, e¤itmenlerce tart›fl›ld›¤›ndan, hayat›n içinde
yerleflece¤i somut zemin henüz tam netleflmemiflti.
Tart›flanlar daha ziyade hümanizm kavram› ile insan
do¤as› aras›ndaki iliflkileri, yeryüzünü kapsayacak ev-
rensel bir hümanist e¤itimi, hangi ülkenin bu kavram›
daha h›zl› hayata tafl›yabilece¤ini araflt›rmaktayd›.
Ama...
Geçen gün “kitap yakar›m” diyen M›s›rl› adaya karfl›
UNESCO Genel Direktörü seçilen ve göreve 15 Ekim’de
bafllayacak olan Bulgar kad›n siyasetçi Bokova, ilk de-
mecinde “ilk ilkemiz hümanizm” deyince...
Pan-hümanizm kavram›n›n yeni ve resmi kayna¤›n›n
adresinin UNESCO olaca¤› konusunda umutland›m.
fiayet biraz biz de “pan-hümanizm” kavram› ile ilgilen-
sek, eminim ki dünün en önemli konusu olan Ermenis-
tan’la protokolün imzas› yan›nda, Kürt Aç›l›m› da hem
çok daha h›zlanacak hem de rahatlayacak.
Çünkü “insan›” esas alan bir ruh ve zihniyeti içsellefltir-
meden, gerçek bir aç›l›m pek olas› de¤il.
Mehmet Altan, Prizma, 11 Ekim 2009
Küresel vicdan›n Japoncas›
Yaz›n›n bafl›na oturdu¤umda, Van’daki ikinci ‘ihmal
katliam›nda’ ölenlerin say›s› 19’a ç›km›fl, Ercifl’de de h›r-
palay›c› bir kar ya¤›fl› bafllam›flt›... Ölenler aras›nda Ja-
pon yard›m görevlisi Atsushi Miyazaki de vard›.
Göçük alt›ndaki emektar gazeteci arkadafllar›m›zdan
ise hala ses soluk yoktu, hep birlikte iyi bir haber al-
mak için dua etmeye devam ediyorduk... Atsushi Miya-
zaki’nin ölüm haberinden birkaç saat sonra, GAP ‹dare-
si’nin yetenekli ve cevval, genç çal›flanlar›ndan biri olan
Ahmet Kat›ks›z’dan çok etkileyici bir mesaj ald›m, flöy-
le yaz›yordu:
“Twitter’da ‘Mehmet Altan’dan Van’da ölen Japon sa¤-
l›k görevlisi için bir yaz› bekliyorum’ twitleri dolafl›yor...
Ve gençler ‘küresel vicdan›’ twitliyor...
***
181
6. Ünite - Küreselleflme ve Dünya Ekonomisi
‹nsanl›k terörünün en kötüsünü yaflayan insanlara yar-
d›m etmek için Japonya’dan gelen ve ülkesinde 9 flid-
detinde depremlerde ölmeyen Atsushi Miyazaki Türki-
ye’de, Japonya’da deprem bile kabul edilmeyen 5,6’n›n
alt›nda kald›”.
***
‘Küresel vicdan’ nedir?
‘Küreselleflme bütün dünyay› kendi ilgi ve duyarl›l›k
alan› olarak gören ‘küresel birey’e ve onun ‘küresel vic-
dan›na’ ihtiyaç duymaktad›r.
Küreselleflme teknolojik olarak kendi altyap›s›n› olufl-
turdu ama kendi ‘küresel birey’ini ve ‘küresel bilincini’
ve dolay›s›yla ‘küresel vicdan’›n› henüz yaratamad›. Oy-
sa insanlar hâlâ s›n›rlar› içindeki geliflmelere daha fazla
önem veriyorlar. Bu tepkilerini de ulus-devlet anlay›fl›
ve vicdan› belirliyor.
Bilgi Toplumu’nun ve ekonomisinin, beyinsel yarat›c›-
l›¤›n bu kadar öne ç›kt›¤› bir ça¤da, insan›n kutsall›¤›n›
teslim eden küresel bir vicdana ihtiyaç var.
Art›k ülkeler sadece kendi ülkeleriyle ilgili de¤il, baflka
ülkelerle alakal› olarak da sorumluluk almak zorunda-
lar. Ulus-devlet s›n›rlar›n›n ekonomik bak›mdan afl›ld›-
¤› böyle bir dünyada, ayn› s›n›rlar›n küresel bir vicdan
taraf›ndan da afl›lmas› gerekiyor.’
***
Döndüm, hüzün içerisinde dokuz bin kilometre öteden
depremzedelere yard›m için gelen ve çürük bir otelde
ölen Atsushi Miyazaki’nin fleceresine bir kez daha bakt›m.
23 Ekim’deki 7,2’lik depremin ard›ndan Yumeka Ota
ve Miyuki Konnai ile birlikte Van’a koflan Miyazaki, Van
merkez ile depremin en çok hasar verdi¤i Ercifl ilçesin-
de ve köylerde çal›flmalar yürütmüfl; ekip, son olarak
sat›n ald›klar› kurbanl›k hayvanlar› kesimevinde kesti-
rip pofletlere koyduklar› etleri Akköprü Mahallesi’nde
depremzedelere da¤›t›rken görüntülenmiflti.
Yumeka Ota’n›n ülkesine dönmesine ra¤men bir süre
daha Van’da kalmaya karar veren Miyuki Konnai ve At-
sushi Miyazaki ise Bayram Otel’e yerleflmiflti.
41 yafl›ndaki Miyazaki, bundan önce Filipinlere insani
yard›m sa¤layan bir kuruluflta çal›fl›yordu. 32 yafl›ndaki
Miyuki Konnai ise deprem, tsunami ve nükleer felaket
ma¤duru Fukiflima eyaletindendi... Güleç yüzlü iyilik-
sever o Japonun bendeki k›sa biyografisi bu kadard›...
Elim yüre¤imde kald›...
Vicdanl› ve küresel biri, ‘vicdans›z bir yerelli¤in’ kurba-
n› oldu...
Küresel vicdana sahip, tam bir dünya vatandafl› olan At-
sushi Miyazaki’yi göz göre göre katlettik... Topra¤› bol
olsun...
***
‘Küresel Vicdan’ bir yana, biz henüz tek günahlar› Va-
li’yi protesto etmek olan depremzedelere sopa at›p bi-
ber gaz› s›kmaktan...
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni tam bir ‘ço¤unluk fafliz-
mi’ ile yönetip, söz hakk›n› oylatmaktan...
Baflta muhafazakârlar› derinden rahats›z eden Deniz
Feneri’ndeki geliflmeleri gündeme getiren muhalefet
milletvekilini insan›n kan›n› donduran kaba bir fiziki
fliddetle susturmaktan kaç›nmayan ama...
Parlamenter demokratik kültürden nasibini almayan bu
davran›fl› k›namaktan gene ço¤unluk bask›s›yla kaç›-
nan bir noktaday›z...
Ben, Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an’›n da Perflembe
günü Van ve Meclis’te yaflananlardan memnunluk duy-
mad›¤›na kaniyim çünkü ‘ileri demokrasi’ bu olamaz...
***
Asl›nda Perflembe günkü Türkiye’de, Van’dan Ankara’ya
uzanan bir çerçevede, ‘demokratik vicdana’ bile ulafla-
mazken, Japonya’dan buralara gelen merhum Atsushi
Miyazaki bizlere ‘küresel vicdan’ dersi vermekteydi...
Ne yaz›k ki aradaki büyük fark onun can›na mal oldu...
Mehmet Altan, Prizma, 12.11.2011
Apple Polonya’dan daha m› de¤erli?
Bas›n yay›n organlar› geçen hafta “500 milyar dolara
ulaflan Apple, Polonya’dan daha de¤erli” bafll›kl› haber-
ler yay›nlad›.
Peki dev teknoloji flirketi gerçekten bir ülkeden daha
de¤erli olabilir mi? Ekonomik veriler dikkate al›nd›¤›n-
da bunun yan›t› ‘hay›r’.
Kentte sat›n ald›klar› kurbanl›k hayvanlar› kesim evinde
kestiren Japon yard›m ekibi, pofletlere koyduklar› etleri
depremzedelere da¤›tm›flt›.
Japonya gibi bir felaketler ülkesinde 8,9’luk bir depremden ve ard›ndan
meydana gelen tsunamiden kurtulan ve can kurtarmak için geldi¤i
Van’da artç› depreme yakalanan ve y›k›lan bir otelin enkaz› alt›nda kala-
rak yaflam›n› yitiren, Yard›mlaflma ve Kurtarma Derne¤i gönüllüsü Dr. At-
sushi Miyazaki, ‘küresel bir birey’ olarak tüm dünyaya ‘küresel vicdan’
dersi verdi... Bu, hiç unutulmayacak...
182
Uluslararas› Ekonomi Politik
‹lk önce CNN’in bir haberi ard›ndan bafllayan bu tart›fl-
ma, di¤er bas›n organlar›na da yans›d›.
fiafl›rt›c› bir veri - ‘borsadaki varl›¤› ya da piyasa de¤eri
506 milyar dolara ulaflan Apple, 470 milyar dolarl›k gay-
ri safi yurtiçi hâs›laya sahip Polonya’dan daha de¤erli’.
Bu verilere göre Apple, dünyan›n 20’nci büyük ekono-
misi.
Evet, flafl›rt›c› bir veri ancak do¤ru de¤il. Bir flirket ve
bir ülkeyi karfl›laflt›rmak elmalarla armutlar› toplamaya
benziyor.
Bafll›ca sorun, bir flirketin piyasa de¤erinin gelecekte
elde edece¤i tüm kârlara ba¤l› olmas›. Gayri safi yurtiçi
hâs›la ise, bir ülkenin, bir y›l içinde üretti¤i tüm ürünler
ve hizmetlerin de¤eri.
London School of Economics’den Prof. Paul De Grau-
we, bir ülke ve bir flirketi karfl›laflt›rman›n mümkün ol-
du¤unu ama bunun do¤ru flekilde yap›lamas› gerekti¤i-
ni vurguluyor.
Prof. De Grauwe, “Polonya’n›n gayri safi yurtiçi hâs›la-
s›n›n gelecekteki büyümesiyle ilgili bir tahmin yapma-
m›z ard›ndan da bugünkü de¤eri al›p ona bir faiz uygu-
lamam›z gerekiyor. Bunun ard›ndan bence Polonya bu-
günkünden en az befl kat daha fazla de¤ere sahip ola-
cakt›r.” diyor.
Bu hesaba göre Polonya, 2,5 trilyon dolarl›k de¤eriyle
Apple’›n oldukça önünde yer al›yor.
Kabul edilmifl bir baflka yöntem ise, Apple’›n art› de¤e-
rini hesaplay›p bunu Polonya’n›n gayri safi yurtiçi hâs›-
las›yla karfl›laflt›rmak.
Gayri safi yurtiçi hâs›la, asl›nda bir ülkenin ‘art› de¤eri-
nin’ ölçüsü - yani ihraç edilen herfley düflüldükten son-
ra tüm ürün ve hizmetlerin de¤eri.
Prof. De Grauwe, “Apple’›n tüm sat›fllar›n› al›p bundan,
iPhone’da Apple’›n üretmedi¤i herfleyi düflelim. Örne-
¤in baz› çipler ve telefonun ekran› Çin’de üretiliyor. Bu
fark, Apple’›n art› de¤eridir. ‹flte bunu Polonya’n›n art›
de¤eriyle, yani gayri safi yurtiçi hâs›las›yla karfl›laflt›ra-
bilirsiniz.” diyor.
Prof. De Grauwe, bu yöntem kullan›ld›¤›nda Apple’›n
piyasa de¤erinin dört befl kat düflece¤ini tahmin ediyor.
Bu, Apple’›, dünyan›n 20’nci de¤il, Bangladefl’in önün-
de, Vietnam’›n arkas›nda dünyan›n 56’nc› büyük eko-
nomisi yapar.
Tüm bu hesap karmaflas›na ra¤men Apple hâlâ büyük
bir flirket. Peki, bir flirket bir ülkeden daha büyükse, bu,
daha güçlü oldu¤u anlam›na da gelir mi?
Prof. Paul De Grauwe, “Sadece büyüklü¤üne bakmak
bu karfl›laflt›rma için yeterli de¤il. Ülkelerin egemenlik-
leri var ve oyunun kurallar›n› kendileri belirleyebiliyor-
lar. fiirketleri vergilendiriyorlar” diyor ve flirket varl›kla-
r›n›n ülkelerin varl›klar›ndan çok daha dalgal› bir seyir
izledi¤ine dikkat çekiyor.
Kaynak:
BBC, http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler
/2012/03/120313_apple_analysis.shtml, 13 Mart 2012.
iPhone, iPod, iPad ve MAC gibi cihazlar baflta olmak üzere
Apple’›n gelifltirdi¤i pek çok ürünün arkas›ndaki beyin
olarak tan›nan Amerikan elektronik devi Apple’›n kurucusu
Steve Jobs, 6 Ekim 2011’de, 56 yafl›nda hayat›n› kaybetti.
183
6. Ünite - Küreselleflme ve Dünya Ekonomisi
1. e
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ticaretin Küreselleflmesi”
bölümünü yeniden gözden geçiriniz
2. d
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ticaretin Küreselleflmesi”
bölümünü yeniden gözden geçiriniz
3. c
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ticaretin Küreselleflmesi”
bölümünü yeniden gözden geçiriniz
4. b
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Do¤rudan Yabanc› Yat›r›m-
lar” bölümünü yeniden gözden geçiriniz
5. a
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ticaretin Küreselleflmesi ”
bölümünü yeniden gözden geçiriniz
6. e
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Üretimin Küreselleflmesine
Yol Açan Geliflmeler” bölümünü yeniden göz-
den geçiriniz
7. d
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Üretimin Küreselleflmesinin
Sonuçlar›” bölümünü yeniden gözden geçiriniz
8. c
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Finansal Küreselleflme” bö-
lümünü yeniden gözden geçiriniz
9. b
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Finansal Küreselleflmenin Gös-
tergeleri” bölümünü yeniden gözden geçiriniz
10. a
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Finansal Küreselleflmeyi Or-
taya Ç›karan Geliflmeler” bölümünü yeniden
gözden geçiriniz
S›ra Sizde Yan›t Anahtar›
Dostları ilə paylaş: |