Hazirlayanlar



Yüklə 14,65 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə229/247
tarix22.09.2023
ölçüsü14,65 Mb.
#146882
1   ...   225   226   227   228   229   230   231   232   ...   247
Istanbul Ders C1

7C - (s. 125)
İstanbul’da dünyaya gelen Yıldız Kenter 
Ankara Devlet Konservatuarı yüksek 
bölümünü sınıf atlayarak bitirdi. 11 yıl 
Ankara Devlet Tiyatrosunda çalıştı. Ro-
kefeler bursu kazanarak American The-


İ S T A N B U L
YA B A N C I L A R İ Ç İ N T Ü R K Ç E Ö Ğ R E T İ M S E T İ C 1 / +
224
atre Wing, Neighbourhood Playhouse 
ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve eği-
timi üzerine yeni tekniklerle ilgili çalış-
malar yaptı. Ankara Devlet Konserva-
tuarına hoca olarak atandı. 1959’da 
Devlet Tiyatrosundan ayrıldı. Muhsin 
Ertuğrul’la bir yıl çalıştı. Kardeşi Müş-
fik Kenter ve eşi Şükran Güngör’le Kent 
Oyuncuları topluluğunu kurdu. Daha 
sonraki yıllarda sürekli olarak A.B.D. 
ve İngiltere’de değişen eğitim metot-
ları ve oyunculuk metotları üzerine 
çalışmalar yaptı. 1962’de tiyatro hiz-
metlerinden ötürü Yılın Kadını seçildi. 
Sinema oyuncusu olarak üç kez Altın 
Portakal ödülüne layık görüldü. Sov-
yetler Birliği, A.B.D., İngiltere, Alman-
ya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yu-
goslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe 
oyunlar sergiledi. 100’ün üstünde oyun 
oynadı, 1000’e yakın oyun sergiledi. 
1981’de devlet sanatçısı olarak ödül-
lendirildi. 1984’te Roma’daki İtalyan 
kültür birliğince Adalide Ristori ödü-
lüne layık görüldü. 1989 yılında Korsi-
ka Bastiya Film Festivalinde, “Hanım” 
filmindeki rolüyle en iyi kadın oyuncu 
ödülünü aldı. 1991 yılında tiyatro sana-
tına hizmetlerinden ötürü uluslararası 
Lions Kulübünün The Melvin Jones’uy-
la ödüllendirildi. İki kez Ulvi Uras en 
iyi kadın oyuncu, üç kez de aynı dal-
da Avni Dilligil ödülüne layık görüldü. 
1994’te “Konken Partisi” oyunundaki 
Fonsie rolüyle olağanüstü yorum ödü-
lünü aldı. Finlandiya Dünya Kadın Kuru-
luşu tarafından 100 yılın en başarılı 100 
kadınından biri olarak onurlandırıldı. 
1995’te Kültür Bakanlığı tiyatro sana-
tına katkılarından ötürü onur ödülüne 
layık gördü. Profesör Kenter’e aynı yıl 
tiyatro sanatına katkılarından dolayı 
Mevlana kardeşlik ve barış ödülü veril-
di. 1998’de Ankara Sanat Kurumu yılın 
kadın sanatçısı, Cumhurbaşkanlığı Bü-
yük Kültür ve Sanat ödülü ve “Martı” 
adlı oyunda Madam Arkadina rolüyle 
1999 Afife en iyi kadın oyuncu ödülüne 
layık görüldü. Aynı ödülü 2000 yılında 
“Nükte” adlı oyundaki rolüyle yeni-
den kazandı. 2005-2006 sezonundan 
bu yana sahnelenen “Gece Mevsimi” 
adlı oyundaki Lili rolüyle Sanat Kurumu 
en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandı. 
Oyunculuk kadar önemsediği oyuncu 
yetiştirme görevini 50 yıldır sürdüren 
ünlü sanatçı, halen bu görevini Koç 
Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, 
İstanbul Üniversitesi ve Akademi Ken-
ter’de sürdürüyor. Çocukluğunuzdan 
başlamak istiyorum, çok enteresan bir 
hayat hikâyeniz var. Önce şunu söyle-
mem lazım, mutlu bir çocukluk yaşa-
dım. İnsanın karnı açsa, parası yoksa, 
kışın üşüyorsa, paltosu yoksa istediği 
gibi, papuçları eskiyse, patlaksa nasıl 
mutlu olabilir? Biz mutluyduk. Çocuk-
luğumuz aslında çok güzel geçti Anka-
rada. Tabi beş kardeş olunca çok güzel 
geçerdi günlerimiz. Bu, evimizde var 
olan aşktan kaynaklanıyordu sanıyo-
rum. Bütün bu yokluklara eksikliklere 
rağmen aşkı duyduk, sevgiyi duyduk 
evimizde. Kavga gürültü de çok olurdu. 
Ama çok çabuk barış gelir, aşk başlardı. 
Biz beş kardeş en ucuz yerlerde büyü-
dük. Onun için ben çok kıymet bilirim. 
Sahip olduğum şeyler gerekli şeylerdi 
çoğu. Beni mutlu etmeye yeterdi. Za-
ten hayatın küçücük küçücük mutluluk-
lardan ibaret olduğunu sanıyorum. Sa-
nıyorum değil, ona inanıyorum. Onun 
için mutluluğu gün boyu toplamak ge-
rek diyorum kendi kendime. Bak şimdi 
bugün neler oldu iyi. Tabi tatsızlıklar da 
oluyor. Onlarda da kendini yakalayabil-
mek önemli bir şey oluyor. Ben bugün 
çok haksız davrandım şu insana, hay Al-
lah, yarın bunu düzelteyim diyebiliyor-
sun. Bir hata yapsa da gece düşündüğü 
zaman onu kabul edip özür dilemesini 
çok iyi bilir. Bu özür sözlü olmasa bile 
özür dilediğini şartlar içinde ifade eder. 
Tiyatroculuğun güzel yönlerinden biri, 
başladığınız anda kendinizi yakalamayı 
öğreniyorsunuz. Tiyatroculuk nedir de-
seler, ilk söyleyeceğim şeylerden biri: 
Kendini an be an görmek, yakalamak. 
Ne duyduğunu, ne düşündüğünü, ne 
yapmak istediğini, nasıl oturduğunu… 
bunları görmek. Nazım Hikmet’in şi-
irinde dediği gibi: “Görmek, işitmek, 
duymak, düşünmek, konuşmak… Koş-
mak.” Bu bir inanılmaz hayat dersi ve 
bir oyunculuk dersi benim için.

Yüklə 14,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   225   226   227   228   229   230   231   232   ...   247




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin