T.C.
SAĞ LIK BAKANLIĞ I
OKMEYDANI EĞ T M VE ARAŞ TIRMA HASTANES
ENFEKS YON HASTALIKLARI VE KL N K M KROB YOLOJ KL N Ğ
KL N K Ş EF : UZ. DR. M. TANER YILDIRMAK
SANTRAL VENÖZ KATETER L Ş K L
NFEKS YONLARIN SIKLIĞ I VE R SK
FAKTÖRLER N N ANAL Z
(UZMANLIK TEZ )
Dr. smail Necati Hakyemez
STANBUL - 2008
2
ÖNSÖZ
Uzmanlık eğ itimimde sırasında yetiş memde büyük emeğ i olan saygı değ er hocam
Klinik Ş efi Uz. Dr. M. Taner YILDIRMAK’a, Klinik Ş ef yardımcısı Uz. Dr.
Elvin
D NÇ’e,
3.Dahiliye
Klinik
Ş
efi
Doç.
Dr.
Necati
YEN CE’ye,
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniğ i Klinik Ş efi Doç. Dr. Aysel ALTAN’a, Çocuk
Hastalıkları Klinik Ş ef Yardımcısı Dr. Figen PEKÜN’e, Tez danış manım ve tez
çalış mamda yardımlarını gördüğ üm Uz. Dr. Gül ÇETMEL ’ye, Eğ itimim süresince
bilgi ve tecrübelerinden yararlandığ ım Uz. Dr. Funda Ş MŞ EK ÇELENER’e, Uz. Dr.
Erdoğ an AĞ AÇ’a, Uz. Dr. smail AYDIN’a, Uz. Dr. lkay AKD K’e, Uz. Dr. Nur EFE
R S’e, Uz. Dr. Arzu KANTÜRK’e, Uz. Dr. Tülay ERKMEN’e, Uz. Dr. Muret ERSÖZ
ARAT’a ve tüm asistan arkadaş larıma, Tez hastalarıyla ilgili yardımcı olan diğ er
bölümlerdeki (özellikle Reanimasyon) asistan arkadaslarıma, nfeksiyon Hastalıkları
ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniğ inin değ erli hemş irelerine, laborantlarına ve personeline
en içten teş ekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca, yardım ve özverilerini esirgemeyen değ erli
eş im Zahide HAKYEMEZ’e teş ekkürü bir borç bilirim.
3
Ç NDEK LER
KISALTMALAR
I
TABLO D Z N
II
Ş
EK L D Z N
III
G R Ş
1
GENEL B LG LER
2
ET YOLOJ
5
PATOGENEZ
7
EP DEM YOLOJ VE R SK FAKTÖRLER
11
KL N K
15
TANI
17
TEDAV
20
KORUNMA
26
GEREÇ VE YÖNTEM
32
BULGULAR
35
TARTIŞMA
52
ÖZET
60
SUMMARY
62
KAYNAKLAR
64
4
KISALTMALAR
APACHE II: Acute Physiology and Chronic Health Evaluation II
BCYB: Beyin Cerrahi Yoğun Bakım
CDC: The Centers for Disease Control
CFU: Colony Forming Unit
CLSI: Clinical and Laboratory Standards Institute
D K: Damar çi Kateter
EDTA: Etilen Diamin Tetra Asetikasit
ELISA: Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay
GCYB : Genel Cerrahi Yoğun Bakım
KA : Kan Akımı nfeksiyonu
KNS: Koagülaz Negatif Stafilokok
KB : Katetere Bağlı nfeksiyon
KBKA : Katetere Bağlı Kan Akımı nfeksiyonu
LK : Lokal Kateter nfeksiyonu
MRSA: Metisiline Dirençli Staphylococcus aureus
MRKNS: Metisiline Dirençli koagülaz negatif stafılokok
MSKNS: Metisiline Duyarlı koagülaz negatif stafılokok
MSSA: Metisiline Duyarlı Staphylococcus aureus
NNISS: Ulusal Nozokomiyal Sürveyans Sistemi
PPN: Parsiyel Parenteral Nütrisyon
S YS: Sistemik nflamatuar Yanıt Sendromu
SVK: Santral Venöz Kateter
TPN: Total Parenteral Nütrisyon
YBÜ: Yoğun Bakım Üniteleri
YBDÜ: Yoğun Bakım Dışı Üniteler
5
TABLO D Z N
Tablo 1. Vakaların cinsiyet ve ünitelere göre dağılımı
35
Tablo 2. Vakaların yaş analizi
35
Tablo 3. Vakaların altta yatan hastalıklarının dağılımı
36
Tablo 4. Kateterlerin takılı kaldığı sürelerin analizi
37
Tablo 5. Katetere bağlı infeksiyonların (KB ) dağılımı
37
Tablo 6. KB ’lerin cinsiyet ve ünitelere göre dağılımı
40
Tablo 7. KB ve kateter kolonizasyonu olan vakaların altta yatan hastalıklarının
dağılımı
41
Tablo 8. TPN, PPN, kan ürünü kullanımı ve immünsupresif tedavinin KB ’ye
etkisi
42
Tablo 9. KB ve kateter kolonizasyonu olan opere edilmiş olan vakaların cerrahi
yara tiplerine göre karşılaştırılması
43
Tablo 10. KB olan vakaların hastaneden çıkış durumuna göre dağılımı
44
Tablo 11. Sağ ve exitus olan vakalarda etken mikroorganizmaların dağılımı
44
Tablo 12. Kateter kültür sonuçları ve KB ’lerin takıldığı vene göre
karşılaştırılması
45
Tablo 13. KB ve kateter kolonizasyonu olan hastaların kateter takılma
işleminin yapıldığı ünite ve kateter takılma durumuna göre dağılımları
46
Tablo 14. Yoğun bakım ünitelerinde KB ve kateter kolonizasyonu saptanan
vakalarda ortalama APACHE II skoru ve prediktif mortalite oranları
47
Tablo 15. Vakaların kateterlerinin çıkartılma sebeplerine göre dağılımı
47
Tablo 16. KB olan vakalarda kateter çekilmesi sırasındaki klinik bulgular
48
Tablo 17. Kateter süresiyle KB ve kateter kolonizasyonu arasındaki ilişki
48
Tablo 18. KBKA ve LK ’de etkenlerin dağılımı
50
Tablo 19. KBKA vakalarında SVK ve periferden venden eş zamanlı alınan kan
kültürlerinde üreme zaman farkının değerlendirilmesi
50
Tablo 20. Ünitelere göre SVK ilişkili kan akımı infeksiyonu hızları
51
6
Ş
EK L D Z N
Ş
ekil 1. Kateterlerin takıldığı vene göre grafiksel dağılımı
36
Ş
ekil 2. KB ’lerin grafiksel dağılımı
38
Ş
ekil 3. Kateterlerin takıldığı ven ile kültür sonuçları arasındaki ilişki
46
Ş
ekil 4. Kateter ucundan izole edilen etkenlerin dağılımı
49
7
G R Ş
Günümüzde tıp uygulamalarında tedavi amaçlı çok değişik kateterler
kullanılmaktadır. Amerika Birleşik Devletler’indeki sağlık merkezlerinde her yıl 150
milyondan fazla damar içi kateter (D K) kullanılmaktadır ve bunların 5 milyondan
fazlasının santral venöz kateter (SVK) olduğu rapor edilmiştir. CDC (Centers for
Disease Control )’nin 2002 yılındaki D K kılavuzunda yılda 250000’den fazla katetere
bağlı infeksiyon (KB ) görüldüğü bildirilmiştir (1,2). Kateter kullanımına bağlı olarak
başta infeksiyon olmak üzere bir takım komplikasyonlar oluşabilmektedir. Alınan tüm
önlemlere karşın kateterlerin daha sık kullanımıyla doğru orantılı olarak, kateter
infeksiyonlarında bir artış söz konusudur. ABD’de yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ)
her yıl 80000 santral katetere bağlı kan akımı infeksiyonu (KBKA ) gelişmektedir ve
bunun infeksiyon başı maliyeti 6000-40000 $ arasında değişmektedir. Yoğun bakımlar
içerdikleri hasta popülasyonu nedeniyle (özellikle travma hastaları, cerrahi girişim
sonrası izlem, yanık hastaları, nörolojik hastalar) damar içi kateter uygulamalarının en
sık yapıldığı ünitelerdir. Bu hastalarda yaşamın idamesi ve hastalığın tedavisi için
SVK’lar yaşam desteği ve tedavi anlamında büyük öneme sahip araçlardır (3). SVK
infeksiyon hızı ve risk faktörlerinin belirlenmesi, KB ’lerin önlenmesi ve buna bağlı
olarak sıklıklarının azaltılması açısından oldukça önemlidir. Bu çalışmada;
1-
SVK ilişkili infeksiyon ve kateter kolonizasyonu ile hastanın yaşı ve cinsiyeti,
solunum yetmezliği, kalp hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, serebrovasküler
hastalık, diabetes mellitus, yanık, travma, cerrahi müdahale, malignite, sepsis,
kateterin takıldığı ven, kateterin kalış süresi, kateterin takıldığı ünite, kateterin
takılma durumu, kateter öncesi ve sonrası antibiyotik kullanımı, total ve
parsiyel parenteral nütrisyon, kan ürünü kullanımı, immünsupresif tedavi,
APACHE II skoru, prediktif mortalite oranı arasındaki ilişkiyi değerlendirmek,
2-
Opere vakalarda cerrahi yara tiplerinin KB ’ye etkisi, kateterin çıkarılma
sebepleri, kateter çekilmesi sırasındaki klinik bulgular, pozitif üreme zaman
farkının KBKA tanısındaki yerini belirlemek,
3-
KB ve kateter kolonizasyonunda etkenlerin dağılımını saptamak,
4-
SVK ilişkili infeksiyon hızını saptamak amaçlanmıştır.
8
GENEL B LG LER
Modern tıp uygulamaları içerisinde vazgeçilmez araçlardan biri olan damar içi
kateterler, başta yoğun bakım ünitelerinde olmak üzere değişik ünitelerde, belirli
amaçlarla (ilaçlar, kan ürünleri, elektrolitler, sıvılar, parenteral besinlerin verilmesi;
total parenteral beslenme; hemodinamik izleme; tetkik amacıyla kan alınması;
hemodiyaliz uygulanması vb.) damar içine uygulanmakta ve uzun süre
kullanılabilmektedir. Bu geniş amaçlı, yararlı kullanımlarıyla kateterler, hastalar için
büyük yararlar sağlamakla birlikte; gerek mekanik (pnömotoraks, hemotoraks, trombüs
oluşumu, emboli oluşumu, fistülleşme) gerekse infeksiyöz komplikasyonlar sebebiyle
önemli derecede mortalite ve morbiditeye neden olurlar (1,4,5).
Kateterden başlayan bulaşma ile bölgesel selülit, apse, bakteriyemi, endokardit,
septik trombofilebit, metastatik infeksiyonlar (osteomiyelit, artrit, endoftalmit, akciğer
apsesi, beyin apsesi) gelişebilmesine ek olarak, infüze edilen sıvıların kontamine
olabilmesi, D K’lerin önemli infeksiyöz komplikasyonları arasındadır (6,7).
D K’lere bağlı gelişen lokal ve kan akımı infeksiyonları hastane infeksiyonları arasında
ciddi ve giderek artan bir sorun oluşturmaktadır (1000 kateter günü başına 2.1-30.2
KBKA ). Hastanede edinilen bakteriyemilerin en sık nedeni, D K’lerdir. Kateter
infeksiyonları; hastane masraflarını, hastanede kalış süresini, morbidite ve mortaliteyi
artırmaktadır (2,8,9,10,11). Kateterle ilişkili infeksiyon tanımları Tablo I’de
özetlenmiştir.
Kateterler boylarına göre uzun, orta, kısa; uygulama süresine göre uzun süreli (>
30 gün), kısa süreli; uygulama yerine göre periferik veya santral diye alt gruplara
ayrılır. Kateter yapımında en sık kullanılan materyal, silikon, poliüretan,
polivinilklorid, polipropilen ve teflondur (1,6). Kateter tipleri ve özellikleri Tablo II’de
özetlenmiştir.
9
Tablo I. Kateterle ilişkili infeksiyon tanımları
Tanım
Özellik
Kolonize
kateter
Eşlik eden klinik semptomlar yokken, semikantitatif veya kantitatif
yöntemle kateter ucu veya kateter hubundan önemli miktarda
[semikantitatif kültürde ≥15 fazla koloni oluşturan birim (cfu),
kantitatif kültürde ise ≥10³ cfu] bakteri üremesi durumudur.
Filebit
Kateter takılı venin inflamasyonu olup, kateter çıkış yeri etrafında
endürasyon, eritem, sıcaklık ve hassasiyet gelişir.
Çıkış yeri
infeksiyonu
Kateter çıkış yerindeki deri kısmının <2 cm kısımda kızarıklık,
hassasiyet, şişkinlik, pürülan akıntı, ateş gibi bulguların olması veya
kateter çıkış yeri eksüdasında mikroorganizma üremesini ifade eder.
Cep (port)
infeksiyonu
Tamamen implant edilebilen kateterin rezervuarı üzerindeki deride
hassasiyet, eritem, endürasyon veya rezervuarı içeren deri altı cepte
pürülan eksüdanın varlığıdır.
Tünel
infeksiyonu
Tünelli bir kateterin (Hickman-Broviac) giriş yerinden >2 cm
bölgede; deri altı tünel boyunca kızarıklık, ağrı, şişkinlik belirtileri
yani selülit olması durumudur (±KA ).
Kan akımı
infeksiyonu
KBKA bulguları (ateş, üşüme, titreme, hipotansiyon, taşikardi,
lökositoz) olan ve başka infeksiyon odağı saptanamayan hastada,
kateter parçasından alınan örnek, SVK ve periferik ven kanından
benzer biyotip ve rezistotipe sahip bakteri veya mantar üremesi.
Tanıda aşağıdaki durumlardan biri olmalıdır:
•
Kateter ucunda yarı kantitatif kültürle ≥15 cfu, kantitatif kültürle
≥
10³ cfu üreme olması
•
Kantitatif kültürlerde, kateterden alınan kanda olan üremenin,
periferik venöz kana göre koloni sayısının 5-10 kat fazla olması
•
SVK kanındaki üremenin perifer venden en az 2 saat önce
olması
Septik
trombofilebit
Ven içi kateter yerinde infekte pıhtı varlığı durumudur.
10
Tablo II. Kateter tipleri ve özellikleri
Kateter tipi
Özellik
Periferik venöz
kateter
laç uygulamaları için ön kol ve el venlerinde kısa süreyle
kullanılır; uzun süreli kullanılırsa filebite neden olur; Kan akımı
infeksiyonu (KA )’ye yol açması nadir.
Periferik arteriyel
kateter
Kısa süreli kullanım içindir; hemodinamik durumu ve kan gazları
takip etmek için kullanılır. KA riski SVK'lere benzerdir.
Orta boy kateter
Periferik kateterdir (7.6-20.3 cm), ön kol venlerinden uygulanır
ama santral venIere ulaşmaz. SVK'lere göre filebit ve KB
oranları düşük.
Tünelsiz SVK*
En sık kullanılan SVK'dir. KBKA ’nin %90'ının nedenidir;
uygulamada subklavian, juguler veya femoral ven kullanılır.
Pulmoner arteriyel
(Swan-Ganz) kateter
Hemodinamik incelemeler için kullanılır. Kullanım süresi
ortalama üç gündür. Kullanılan kateterler genellikle heparinlidir.
Basınç monitör
sistemi
Sürekli kan basıncı izlemi için arteriyel kateter ile birlikte
kullanılır. Epidemik ve endemik nozokomiyal KA ’ye neden
olur.
Santral periferik
kateter
Periferik venlerden uygulanan ve vena kava süperiora ulaştırılan
alternatif santral kateterdir. Tünelsiz SVK'lere göre daha az
mekanik komplikasyona yol açar.
Tünelli SVK
(Hickman-Broviac)
Uzun süreli intravenöz kemoterapi, evde infüzyon tedavisi veya
hemodiyaliz gereken hastalarda kullanılır. Cerrahi olarak
yerleştirilen kateter çıkış yerine kadar subkütan tünellenir ve deri
çıkış yerinde mevcut Dacron "cuff", katetere doğru fibroz doku
oluşumuna imkan verir ve kateter yüzeyince mikroorganizmaların
migrasyonu inhibe eder.
mplant kateter
Tümüyle implant edilmiş kateterdir. Deri altına yerleştirilen
kateter ceplerine (port) septumdan sokulan iğne ile gerekli
maddeler verilir; infeksiyon riski düşüktür.
* Çalışmamızda yer alan vakaların tamamında bu tip kateterler kullanılmıştır.
11
ET YOLOJ
Başta deri flora mikroorganizmaları olmak üzere, çeşitli bakteriler ve mantarlar
KB ’lere neden olurlar. Kateter tipi, kateter yeri, konağın durumu, hastanın bulunduğu
üniteler gibi faktörlere göre etkenler farklılık gösterebilir. Koagülaz negatif stafilokok
(KNS)'lar, Staphylococcus aureus, aerobik gram negatif çomaklar ve Candida albicans
kateter infeksiyonlarından en sık üretilen etkenlerdir (1,6).
Stafilokoklar, kateter infeksiyonlarının en sık nedenidir ve tüm katetere bağlı
bakteriyemilerin %50-75'ine neden olur (S.epidermidis %35-50, S.aureus %15-25).
KNS’ler ve bunlar içerisindeki hidrofobik suşlar, kateterlerin polimer yüzeylerine diğer
etkenlere göre daha kolay yapışmaktadır. Bazı KNS’lerin pili benzeri ve adezin
molekülleri mevcuttur. Bu yapılar sayesinde bu etkenlerin kateterlere yapışmaları
kolaylaşmaktadır. Aynı zamanda ekstrasellüler polisakkarid yapısında biyofilm
salgılayarak konak savunması ve antibiyotiklerden kendilerini koruyabilmektedirler.
S.aureus’a bağlı kan akımı infeksiyonlarının çoğu deriden köken almaktadır ve
dolayısıyla etkenin burunda taşınması ile ilişkilidirler. Nötrofillerin S.aureus’a karşı
konak savunmasında önemli rolleri vardır ve buna bağlı olarak immünsuprese
hastalarda S.aureus’a bağlı kateter infeksiyonlarında artmış risk mevcuttur. S.aureus’un
ipek gibi yabancı cisim varlığında virulansının arttığı gösterilmiştir. Venöz mural
tromboz varlığında S.aureus’a bağlı KB oluşma riskinin diğer etkenlere göre daha sık
olduğu gösterilmiştir. Enterococcus spp., Corynebacterium türleri (özellikle
C.jeikeium), Propionibacterium acnes, Bacillus spp., Micrococcus spp. diğer sık
rastlanan gram pozitif bakterilerdir (12,13,14).
Gram negatif bakterilerden (yaklaşık % 15-30) Enterobacteriaceae üyeleri
(Esherichia coli, Enterobacter cloacae, Klebsiella spp., Citrobacter spp.),
nonfermentatif gram negatif çomaklar (P.aeruginosa ve diğer Pseudomonas türleri,
Acinetobacter spp., Stenotrophomonas maltophilia, Aeromonas hydrophila) etkenler
arasındadır (3,15). Gram negatif basiller (özellikle K.pneumoniae gibi geniş
spektrumlu beta-laktamaz üreten Enterobacteriaceae üyeleri), YBÜ’lerde, yoğun bakım
dışı ünitelere göre daha yüksek oranda kateter ilişkili infeksiyonlardan sorumludur. Bu
mikroorganizmalar, özellikle invaziv monitorizasyon cihazlarının kontaminasyonu,
12
komplike uzak alan infeksiyonları veya yüksek düzey orotrakeal kolonizasyonlardan
kaynaklanabilir (16).
Mikobakteriler de (M. chelonae, M. fortuitum) kateter infeksiyonlarına neden
olmaktadır (17,18).
Özellikle bağışıklığı baskılanmış hastalar ve geniş spektrumlu yoğun antibiyotik
kullananlarda Candida (C. albicans, C. parapsilosis) ve diğer mantarların (Fusarium,
Malassezia furfur, Rhodotorula, Trichosporon spp.) sıklığı giderek artmaktadır
(19,20,21). Farklı hastane ve birimlerde etken sıklığı değişkenlik gösterir. C.albicans’ın
etken olduğu KBD ’lerde kateter giriş yerinden alınan örneklerin ancak %50’sinde
C.albicans üretilmiştir (22). Bu çalışmaya dayanarak C.albicans’a bağlı kateter
infeksiyonlarının hematojen yolla oluştukları hipotezi ileri sürülmüştür. C.albicans’a
bağlı KBD ’lerde çoğunlukla başka odakta infeksiyonun eşlik etmesi bu hipotezi
desteklemektedir. Deriden kaynaklanan C.albicans’a bağlı KB ’lerde kateter giriş
yerindeki derinin bütünlüğü çoğunlukla bozulmuştur. TPN alan hastalarda, verilen sıvı
etkenin çoğalmasına katkıda bulunduğundan, C.albicans’a bağlı kateter infeksiyon riski
artmaktadır (23,24,25).
Kateter tipleri ve takılma yerine göre etken sıklığı değişebilir (5,6,26). KNS'ler
bütün kateter tiplerinde en sık etkendir (%30-60), ama femoral santral venöz kateterde
en sık etken Gram-negatif çomaklar (Enterobacteriaceae ve Pseudomonas spp.) ve
enterokoklardır. Uzun süreli SVK'lerde KNS'ler %40-60, S. aureus %20-30, Gram-
negatif bakteriler % 15-25, Candida spp. %5-20 oranında etken olur. Tünelsiz kısa
süreli SVK ve pulmoner kateterlerde KNS'ler %30-50, S. aureus %5-15, enterokoklar
%5-10, Gram-negatif bakteriler %30-40, Candida spp.'ye %3-5 sıklığında rastlanır.
Uzun süreli tünelli SVK'de KNS'ler %40-60, S. aureus %3-5; enterokoklar %5-10,
Gram-negatif bakteriler %20-30, Candida spp. % 10-20 ve küfler %0-5 etken
olmaktadır (5,7). nfüze edilen sıvıların neden olduğu sepsislerde etken olarak sıklıkla
Enterobacter, Citrobacter ve Serratia ile karşılaşılmaktadır (27).
2>
Dostları ilə paylaş: |