441 Araştırma Makalesi (Research Article )



Yüklə 324,5 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/21
tarix26.10.2023
ölçüsü324,5 Kb.
#161527
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21
ANNE- OCUK L K S BA LAMINDA OKUL NCES D NEMDE LET M BECER LER ZER NE B R ARA TIRMA[#899172]-1677490

446
İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi - İAÜD - ISSN: 2757-7252, Nisan 2021 Yıl 13 Sayı 2
özgürlüğü, özel yaşamın korunması hakkı, her türlü ihmal, istismar ve ihmalden 
korunma hakkı, aile ortamından yoksun çocuğun korunma hakkı, mülteci 
çocuklara ilişkin haklar, özürlü çocuklara ilişkin haklar, sağlık hizmetlerinden 
yararlanma hakkı, sosyal güvenlik hakkı, yeterli yaşam standardına ulaşma 
hakkını sayabiliriz (Birleşmiş Milletler, 1989).
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukların çeşitli hakları ile 
birlikte iletişim haklarını da içermektedir. Bunlar; işitilme ve ciddiye alınma, 
özgür konuşma ve sosyal medya ortamlarından bilgiye erişim, mahremiyetin 
korunması, kültürel kimlik geliştirme ve kültürel değerleri ve inançlarıyla onur 
duyma haklarıdır. Medyayı sağlıklı şekilde kullanma, dijital iletişim araçlarına 
ulaşılabilirlik ve çocuğun faydasına göre yönlendirme gibi tüm iletişim çabaları 
çocukların mahremiyetlerine saygı duyucak ve güvence altına alınacak şekilde 
olmalıdır (Kolucki ve Lemish, 2011). Çocukların iletişim alanında yaşam 
becerileri gelişimlerinin desteklenmesi, kendilerini güçlü bir şekilde ifade 
etmelerine, ve tatmin edici ilişkiler kurmalarına yardımcı olacaktır. Bunların 
tümü çocuk için başarılı ve mutlu bir yaşamın anahtarı olacaktır. Ailenin çocukları 
nasıl etkilediğini anlamaya yönelik geçmişteki yaklaşımların ve araştırmaların, 
bu amaçlara hizmet etttiği görülmektedir.
Aşağıda belirtildiği gibi; yapılan araştırmalar; ebeveynlerin etkili iletişim 
becerilerinin çocukların bilişsel, dil ve sosyal gelişimini doğrudan etkilediğini 
göstermektedir. Erken çocukluk yıllarında edinilen bu becerilerin, uzun dönemde 
çocuğun sosyal, duygusal, bilişsel ve akademik becerilerinin gelişimi üzerinde 
kalıcı izli bir etki bırakmaktadır 
(
Holland ve Merrell, 1998). Temeli iletişim 
becerilerine dayanan ve anne babanın çocukla kurduğu etkileşimle başlayan 
sosyal-duygusal gelişim, okul öncesi çağındaki çocuklarda, çocukların daha 
sonraki gelişimleri ve daha gelişmiş sosyal aktiviteler için basamak işlevi 
görmektedir (Guralnick ve Groom, 1985). Dil gelişimi de çocuk gelişiminin 
kritik bir parçası, en önemli anlaşma ve iletişim aracıdır. Çocuklar dil sayesinde 
öğrendiklerini karşı tarafa aktarabilirler, kendi durumlarını değerlendirebilir, 
düşüncelerini düzenleyebilir ve sonra da sebepleri açıklayabilirler. Bilişsel 
beceriler olan; algılama, sonuç çıkarma, muhakeme yapma, karşılaştırma, 
genelleme, sınıflama, problem çözme gibi beceriler dil gelişimi ile gelişmektedir 
(Kandır ve Orçan 2011). Ebeveynlerin kullandığı iletişim becerileri, tüm 
gelişim alanları ile birlikte çocukların aileleri, akranları ve arkadaşları ile güçlü 
ilişkiler geliştirmesini ve üretken, uyumlu yetişkinler olmasını sağlayacaktır. 
Bu özellikler bir çocuğun hayatında değerli becerilerdir. Fakat iletişim engelli 
bir dil kullanıldığında ise; ebeveyn çocuk iletişiminde etkisi ömür boyu süren, 
telafisi zor olan ve zaman alan bir sürece zemin hazırlayabilmektedir. Ebeveynler 
iletişim engellerini genellikle farkında olmadan kullandığı düşünülmektedir.
Çoğu zaman çocukların duygularına, problemlerine cevap ararken veya çocuğa 
sınır, kural koymaya ve çocuk üzerinde otorite kurmaya çalışırken kullanılan 
tutum ve davranışlar iletişim engellerine neden olabilmektedir. Eylem kasıtlı 


447
Hüseyin KAZAN, Seyran SARISOY
olmasa da, verilen mesajlar çocuk için olumsuz duyguların uyarılmasına neden 
olduğu ve zararlı etkilerinin olduğu muhtemel görünmektedir (Carson ve Parke, 
1996). Dolayısıyla; iletişim, insan ilişkilerinde yapıcı olduğu kadar yıkıcı da 
olduğundan; çocuğu anne babasına yakınlaştırabildiği gibi çocuk ile iletişimin 
kesilmesine de sebep olabileceği söylenebilir.
İletişimin etkili olabilmesi niteliğine ve ebeveynin değişik durumlar için seçtiği 
ileti türüne bağlı olmasıdır (Voltan Acar, 2012). Bu nedenle çocukla iyi bir 
uyum sağlamak için öncelikle çocuğun gelişim basamaklarını anlamak ve her 
dönemin ihtiyacına göre karşılık verilmesi gerekmektedir. Bunu yapapilmek 
için ise; çocukla sağlıklı bir iletişim kurmayı öğrenmek ve anne babanın iletişim 
becerilerini arttırması gerekmektedir (Keskin, 2007). İletişim becerileri, özellikle 
ebeveyn-çocuk iletişimi son yıllarda üzerine yoğun şekilde çalışma yapılan 
alanlardan biri olmuştur. Aile bağlamında, çocuk gelişimi ve ebeveyn-çocuk 
iletişimi üzerine yapılan araştırmaların son 20 yılda arttığı ve ebeveynlerin 
iletişim becerilerini geliştirme konusunda desteklendiği görülmektedir. 
Ebeveynlerin iletişim becerilerini değerlendiren ve desteklenmesi yönünde 
bulgulara ulaşan çalışmalar incelendiğinde; iletişimin çocuklar üzerindeki etkileri 
farklı disiplinlerin bakış açısından değerlendirildiği görülmektedir. Örneğin; 
Arabacı ve Ömeroğlu (2013), 48-72 aylık çocuğa sahip anne-babaların çocukları 
ile iletişimlerinin ailenin sosyo-ekonomik düzeyi, çocuğun yaşı, cinsiyeti, doğum 
sırası ve anne-babanın yaşı gibi değişkenler açısından anlamlı farklılık gösterip 
göstermediğini araştırmıştır. Çalışma bulgularında 48-72 aylık çocuğa sahip 
anne-babaların çocukları ile iletişimlerinde, ailenin sosyo-ekonomik düzeyine, 
çocuğun yaşına, doğum sırasına ve annebabanın yaşına göre anlamlı düzeyde 
farklılık olduğu bulunmuş, çocuğun cinsiyetine göre anlamlı düzeyde farklılık 
bulunmamıştır. Keçeli ve Kaysili (2008), akademik basarının arttırılmasında 
aile katılımının etkisini incelemiş; uygun aile içi ilişkilerin çocukların akademik 
becerilerini arttırdığı bulgusuna ulaşmıştır. Ancak aynı çalışmada anne ve babanın 
hangi davranışlarının hangi akademik beceriyi etkilediğinin saptanamadığı 
belirtilmiştir. Kaner ve Bayraklı (2010), aile içi iletişimi anne-babaların yılmazlık 
algıları, çocuklarında zihinsel yetersizliğin olup olmamasına, anne ya da baba 
olmalarına ve yaşlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemiş,
normal 
gelişim gösteren çocuğa sahip anne-babaların kendilerini zihinsel yetersizliği 
olan çocuklu anne-babalara göre daha yılmaz algıladıklarını ortaya koymuştur.
Sezer, Yılmaz ve Koçyiğit (2016), çocukların oyun becerileri ile aile-çocuk 
iletişimi ve etkileşimi arasındaki ilişkinin incelenmesi sonucunda, çocukların 
oyun becerileri ile anne-baba-çocuk iletişiminin ilişkili olduğu, anne-baba-çocuk 
arasında gerçekleşen konuşma, dinleme, mesaj, sözsüz iletişim ve empati kurma 
biçimlerinde ortaya çıkan iletişimin, çocukların oyun becerilerini etkilediği 
bulgusuna ulaşmıştır.
Camadan, Karataş ve Bozali (2017) çalışmalarında, aile 
içinde yaşanan anlaşmazlıkları ve bu anlaşmazlıklar karşısında ortaya koyulan 
tepkileri; sorunu doğrudan deneyimleyen anne, baba ve çocukların öznel bakış 



Yüklə 324,5 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin