Dedem Korkudun Kitabı,
Kabalcı Yayınevi, İstanbul 2006. s. 44.
15
W. Bang-R. R. Arat,
a.g.e
., s. 10.
16
Muharrem Ergin,
Orhun Abideleri,
Boğaziçi Yayınları, İstanbul 2012. s. 13.
Terek, Uygur Harfli Oğuznamedeki Hayvanlarla Oğuz Kağan’ın İlişkisi Kış 2021/ 8-4
ss.1730-1752
1738
av yirde yürüsün kulan,
dakı daluy dakı müren;
kün duğ bolğıl kök kurıkan”
Oğuz’un bu buyruğunda söylediklerinin tercümesiyle: “Ben sizlere oldum Kağan;
alalım yay ile kalkan; nişan olsun bize buyan; kurt olsun (bize) uran; demir kargı olsun
orman; av yerinde yür(ü)sün kulan; daha deniz daha müren; güneş bayrak, gök kurıkan”
17
Oğuz’un söylediği bu sözler arasında kurt ile ilişkili olan “kök böri bolsungıl uran”
(Bozkurt olsun bize uran) cümlesi geçer. Uran kelimesinin buradaki anlamı savaş
parolasıdır.
18
Oğuz Kağan’ın cihanı fethetmeye çıkmadan önce söylediği bu sözlerden bu
dediği aynı zamanda ordusuna yardıma gelecek olan gök tüylü ve gök yeleli büyük erkek
kurda yapılan bir çağrıdır. Oğuz Kağan’ın bu sözüyle bozkurdun, savaş ruhunun taşıyıcısı
olduğu vasfını vurgular. Koruyucu görevi olan kurt, askeri ve sosyal düzeni de korur.
19
Oğuz’un dediği veya istediği gibi fetihleri sırasında bozkurt ortaya çıkacak ve onlara rehberlik
edecektir.
Urum Kağan adında, Oğuz Kağan’a boyun eğmeyen, onun emirlerini dinlemeyen bir
kağan vardır. Oğuz Kağan da Urum Kağan’ın üzerine yürümek ister. Kırk gün sonunda Muz
Tağ adında bir dağın eteğinde askerleriyle durup, çadırını kurar.
“Tan ağarınca Oğuz Kağan’ın çadırına güneş gibi bir ışık girdi. O ışıktan gök tüylü ve
gök yeleli büyük bir erkek kurt çıktı. Bu kurt Oğuz Kağan’a hitap etti ve: Ey Oğuz, sen Urum
üzerine yürümek istiyorsun; ey Oğuz, ben senin önünde yürümek istiyorum.”
20
Bozkurt, karanlık bastırınca gökyüzünden bir ışık içinde Oğuz’un çadırına iner. Oğuz
Kağan’ın, destanda bozkurt ile karşılaşması bu şekilde gerçekleşir. Oğuz’un çadırına gökten
inen bir ışık ile gelen bozkurt, geliş olarak Oğuz’un Tanrı’ya yalvarmasının ardından gökten
inen ışığın içinden gelen kız ile benzerlik göstermektedir. Bu açıdan bu kız ile birlikte
bozkurdun, Oğuz’a Tanrı tarafından gönderildiğini söylemek mümkündür. Türk destanlarında
17
W. Bang-R. R. Arat, a.g.e., s. 17.
18
Ferruh Ağca-Bülent Gül, “Uygur Harfli Oğuz Kağan Destanında Geçen Moğolca Sözcükler”,
Türkbilig
, S.36,
2018, s. 59.
19
R. Alizade,
a.g.e.,
s. 71.
20
W. Bang-R. R. Arat,
a.g.e
., s. 19.
Terek, Uygur Harfli Oğuznamedeki Hayvanlarla Oğuz Kağan’ın İlişkisi Kış 2021/ 8-4
ss.1730-1752
1739
olduğu gibi bu destanda da kurt, hayvanlardan üstün, hatta olağandışı bir özellikle yer
almaktadır. Tanrı, ona yardım etmesi için bir ışık vasıtasıyla Oğuz’un çadırına kurdu indirir.
İsmi, sadece kurt diye geçmez, “gök tüylü ve gök yeleli büyük erkek kurt” şeklinde uzun
sıfatıyla destanda hep bu adıyla yer alır. Gök renkli olması kurdun Gök Tanrı tarafından
gönderildiğini ve tanrısal özelliği olduğunu gösteren bir unsurdur. Göç destanında da bozkurt,
tıpkı Uygurca Oğuznamede yer aldığı gibi gök tüylü ve gök yeleli özellikleriyle öne
çıkmaktadır. Gök Kurt anlamına gelen Kök Börü, aynı zamanda büyük hükümdarların
gücünü, kudretini temsil eden bir sıfat, bir unvandır. Manas Destanı’nda büyük hükümdarlar
için “Kök Börü sultanım” diye hitap edilmesi bu duruma bir örnektir.
21
Kök Börünün bu
anlamı Uygurca Oğuznamede göz önünde bulundurulduğunda bozkurt ile benzerlik taşıyan
büyük hükümdar Oğuz Kağan’ın, bozkurdun ona kattığı başka bir özelliği olduğunu söylemek
mümkündür.
Bozkurt, sıradan kurtlar gibi yırtıcılık göstermeyen, kutsal özelliğe sahip bir
kahramandır. Bozkurdun destanda görülenbelirgin mitolojik özellikleri güneş gibi parlaması,
konuşması, Oğuzlara fetih boyunca yol gösterici olmasıdır. Özellikle destanın kaderinin
değişmesinde de azımsanmayacak kadar etkisi vardır. Oğuz, gök tüylü ve gök yeleli büyük
erkek kurdun, sözünü dinler. Savaşmak üzere Urum’adoğru, Oğuz Kağan ve ordusu günlerce
bu bozkurdun peşinde yürürler. Kurt durana kadar da yürümeye devam ederler. Onları savaş
alanına kadar götürür. Artık bu destanda bir hayvandan çok önemli bir karakter haline
gelmiştir. Zaten Oğuz Kağan da bozkurdu bir hayvan olarak görmez; Sözünü dinler ve
dediğini yapar. Bozkurt da onları doğru yere ulaştırır. Bozkurdun, destanda macerası bu
kadarla sınırlı değildir. Oğuz Kağan, ordusuyla cihanı fethetmesini sürdürürken bozkurt tekrar
Oğuz Kağan’ın karşısına çıkar:
“…Ondan sonra Oğuz Kağan yine gök tüylü ve gök yeleli erkek kurdu gördü. O kurt
Oğuz Kağan’a: Şimdi, Oğuz, sen asker ile buradan yürüyerek, halkı ve beyleri götür; ben
önden sana yol gösteririm, dedi.”
22
Kurt, gerek yol gösterici vasfıyla gerek sadık oluşuyla Oğuz Kağan’ın güvenini
kazanır. Oğuz’un fetihleri sırasında ortaya çıkıp ona yol gösterir. Burası sürekli bir motif
olarak tekrarlanır: Oğuz ve ordusu, gök tüylü ve gök yeleli büyük erkek kurdun ardına
21
B. Ögel,
a.g.e.,
s. 49.
22
W. Bang-R. R. Arat,
a.g.e
., s. 23.
Terek, Uygur Harfli Oğuznamedeki Hayvanlarla Oğuz Kağan’ın İlişkisi Kış 2021/ 8-4
ss.1730-1752
1740
düşerler ve kurdun durduğu yerlerdeki beylerle savaşa başlarlar ve başarılı olurlar. Bozkurt,
bu destanda Türk mitolojisindeki bozkurdun sahip olabileceği tüm özelliklere sahiptir ve yine
mitolojideki koruma, kurtarma, yol gösterme görevlerini yerine getirir. Bu açıdan, Oğuz’un
ve ordusunun fetihlerde başarılı olmasında bu kurdun da etkisinin olduğunu söylemek
mümkündür. Önce Urum Kağan’ı, sonra Çürçet Kağan’ı yenerler, kurdun yol göstericiliğiyle
Hint, Tangut ve Suriye taraflarına kadar yürürler, fetihlerini başarıyla gerçekleştirirler.
Dostları ilə paylaş: |