TÜRKÇENİN OĞUZ SAHASININ İKİ VATAN ŞAİRİ: BAHTİYAR VAHAPZADE VE
ABDÜLFETTAH RAUF’UN “VATAN” TEMALI ŞİİRLERİ ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI
BİR İNCELEME
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
159
bu dizelerde şair esasen, neden karamsarlığa kapıldığının gerekçelerini dile
getirir:
“Kime bel bağlayayım söyle nice ağlayayım
Ne vatan kaldı ne din kaldı ne millet kaldı” (Ümitsiz-6 Eylül 1959)
Şairin bir diğer ümitsizlik ihtiva eden şiiri “Hayret ve Dalâlet His
Figânları” adlı şiiridir:
“Tanrım bize çok acı bu yakıcı tecellî
Kalmadı tek bir ümit kalmadı bir tesellî
Yurdu gitmiş yurttaşı kalmamış bir bedbahtın
Encamı meçhul değil pek belli.” (Hayret ve Dalâlet His Figânları-16
Şubat 1960)
Buradaki “Yurdu gitmiş yurttaşı kalmamış bir bedbahtın” dizesi 1950
ve 1960 yılları arasında hızlan göç hadisesine dikkat çeker. Göç, yüzlerce
yıllık dengeleri tersine döndürüp umutları bitirmektedir.
Şairi ümitsizliğe iten, sadece milletin göç sonucu sayısının azalması
değil, aynı zamanda büyük emeklerle kurulan beş asırlık bir dünyanın da
kaybolmasıdır:
“Bir milletin kayboldu beş asırlık hayatı
Yıkıldı bin emekle kurduğu kâinatı
Milyonla can ve kanla yapılmıştı bu âlem
Şimdi artık gözünde ne bir hal var ne âtî.” (Hayret ve Dalâlet His
Figânları-16 Şubat 1960)
Şairin bazı şiirlerinde de ümitsizlik, vatanı “virane”ye, şairi de bu
“viranede öten bir baykuş”a benzetmekle tezahür eder.
“Bense feryadımla ol viranede bir baykuşum
Sanki kalbinden vurulmuş haykıran hor bir kuşum” (Hicrân-ı Vatan
Hamâsî İçinde-13 Şubat 1960)
Şairin “vatan” diye çok sevdiği bu topraklarda kendisine yer
kalmadığını hissetmesi de onun için çok ciddi bir ümitsizlik kaynağıdır.
“Mahvoldu hayalim emelim …… eyvah
|