Bu sunum; Bu sunum


Demir eksikliği anemisi, Şişmanlık



Yüklə 446 b.
səhifə3/14
tarix25.03.2017
ölçüsü446 b.
#12417
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14

Demir eksikliği anemisi,

  • Şişmanlık,

  • Vitamin eksikliği,

  • Diş çürükleridir.

  • Yetersiz ve dengesiz beslenmenin nedenleri araştırıldığında beslenme bilgisi yetersizliğinin diğer faktörler kadar önem taşıdığı görülmektedir. Bu bakımdan yetersiz ve dengesiz beslenmenin önlenmesinde beslenme eğitimi büyük önem taşımaktadır.



  • Beslenme amacıyla birçok besin maddesi alırız. Beslenmek amacıyla aldığımız bu besin maddelerinin içinde ortak temel maddeler vardır. Her çeşit besinin bileşiminde değişik miktarlarda bulunan bu kimyasal molekülleri besin öğeleri olarak tanımlarız.

    • Beslenme amacıyla birçok besin maddesi alırız. Beslenmek amacıyla aldığımız bu besin maddelerinin içinde ortak temel maddeler vardır. Her çeşit besinin bileşiminde değişik miktarlarda bulunan bu kimyasal molekülleri besin öğeleri olarak tanımlarız.

    • İnsanların gereksinimi olan organik besin öğelerini dört gruba ayrılmıştır.

    • Proteinler

    • Karbonhidratlar

    • Yağlar

    • Vitaminler



    Proteinler, yaşayan sistemler içinde sudan sonra en fazla miktarda bulunan ve en fazla göreve sahip moleküllerdir.

    • Proteinler, yaşayan sistemler içinde sudan sonra en fazla miktarda bulunan ve en fazla göreve sahip moleküllerdir.

    • Proteinlerin Kimyasal Yapısı

    • Proteinler, vücudumuzda en fazla bulunan makro moleküllerdir. Proteinlerin yapısında karbon (C), hidrojen (H), oksijen (O2) atomları bulunur. Ayrıca proteinlerin yapısında azot (N) da vardır. Bundan başka kükürt (S) ve fosfor (P) elementleri de bulunabilir.

    • Proteinlerin yapı taşı aminoasitlerdir. Proteinlerin yapısında bulunan 20-22 adet aminoasidin ortak bir kimyasal yapısı vardır. Hepsinde bir karboksil(-COOH) ve bir amin (-NH2) grubu bulunur. Sadece (R) diye adlandırılan yan zincirleri farklı bir yapıya sahiptir.

    • İnsan vücudu tarafından yapılamayan ve dışarıdan besinlerle alınması zorunlu olan aminoasitlere elzem aminoasitler denir. İnsan vücudu tarafından yapılabilenlere ise elzem olmayan aminoasitler adı verilmektedir. Elzem aminoasitler 8 adettir. Lösin, lizin, valin, izolisin, metionin, fenilalalin, treonin, ve triptofan elzem aminoasitlerdir. Arginin ve histadin ise bebekler için elzemdir.

    • Elzem olmayan aminoasitler; alanin, asparagin, aspartik asit, glisin, glutamik asit, glutamin, prolin, serin, sistin, sistein, tirosin olmak üzere 11 adettir.



    Protein kaynakları hayvansal ve bitkisel kaynaklar olarak iki sınıfa ayrılır. Hayvansal ve bitkisel besinler, içerdikleri protein miktarı ve kalitesi bakımından farklılık gösterir. Elzem aminoasitleri yeterli oranlarda bulunduran besinler yüksek kaliteli protein içerir. Bunlar et, süt, balık, yumurta gibi hayvansal gıdalardır.

    • Protein kaynakları hayvansal ve bitkisel kaynaklar olarak iki sınıfa ayrılır. Hayvansal ve bitkisel besinler, içerdikleri protein miktarı ve kalitesi bakımından farklılık gösterir. Elzem aminoasitleri yeterli oranlarda bulunduran besinler yüksek kaliteli protein içerir. Bunlar et, süt, balık, yumurta gibi hayvansal gıdalardır.

    • Bitkisel besinlerdeki elzem aminoasitler ise yetersiz oranlarda olduğu için düşük kaliteli protein olarak adlandırılır. Bitkisel kaynaklı proteinler; kuru baklagiller, tahıllar ve kuru yemişler gibi besinlerde bulunur.

    • Hayvansal ve bitkisel besinlerin karıştırılarak yenmesi protein eksikliğini ortadan kaldırır.





    Proteinler insan vücudunda organların ve yumuşak dokuların yapı unsurudur.

    • Proteinler insan vücudunda organların ve yumuşak dokuların yapı unsurudur.

    • Büyüme ve ergenlik dönemlerinde yeni dokuların yapılmasında etkindir.

    • Yıpranan dokuların onarılmasını sağlar.

    • Enzimlerin ve hormonların yapısında bulunup metabolizmanın çalışmasına katkı sağlar.

    • Sinirsel uyarıların iletiminde rol oynar.

    • Vücut savunmasında görev alan akyuvarların meydana getirdiği antikorları oluşturur.

    • Kanın pıhtılaşmasında rol oynar.

    • Vücudun yapısal bölümlerini oluşturur (saç, tırnak, bağ dokusu, kemik dokusu gibi).

    • Hücre dışı ve hücre içi sıvıların osmotik dengesini sağlar.





    Ağızda proteine ait sindirim enzimi olmadığı için yalnızca mekanik sindirim olur. Proteinin kimyasal sindirimi midede başlar. Midede salgılanan pepsin ve HCl’nin etkisiyle besinler parçalanarak polipeptit ve az miktarda aminoasit oluşur. Midede oluşan polipeptit ince bağırsağa geçer. Pankreastan ince bağırsağa salınan tripsin ve kimotripsin enzimlerinin yardımıyla polipeptidin bir kısmı aminoasitlere dönüşür. İnce bağırsaklardan salınan aminopeptidazve karboksipeptidaz yardımıyla polipeptid amino asitlere dönüşür.

    • Ağızda proteine ait sindirim enzimi olmadığı için yalnızca mekanik sindirim olur. Proteinin kimyasal sindirimi midede başlar. Midede salgılanan pepsin ve HCl’nin etkisiyle besinler parçalanarak polipeptit ve az miktarda aminoasit oluşur. Midede oluşan polipeptit ince bağırsağa geçer. Pankreastan ince bağırsağa salınan tripsin ve kimotripsin enzimlerinin yardımıyla polipeptidin bir kısmı aminoasitlere dönüşür. İnce bağırsaklardan salınan aminopeptidazve karboksipeptidaz yardımıyla polipeptid amino asitlere dönüşür.

    • Oluşan aminoasiteler, bağırsak epitel hücreleri yardımıyla kan dolaşımına geçer. Kan yoluyla karaciğere gelen amino asitlerin bir kısmı depolanırken bir kısmı da vücuttaki hücrelere geçerek enerji olarak kullanılır. Enerji olarak kullanılan aminoasitlerin yıkımı sonucu amonyak ve üre oluşur ve bunlar idrarla atılır. Hücrelerin yıkımı sonucu oluşan atıklar idrar ve ter yoluyla vücuttan atılır.






    Yüklə 446 b.

    Dostları ilə paylaş:
    1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin