Cennet : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 3,33 Mb.
səhifə11/36
tarix29.03.2017
ölçüsü3,33 Mb.
#12849
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   36



Türkçe Transcript(*)

Ashâbu-lcenneti yevme-iżin ḣayrun mustekarran veahsenu mekîlâ(n)

Ali Bulaç Meali

O gün, cennet halkının kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer çok daha güzeldir.

Edip Yüksel Meali

O gün cennet halkının kalacağı yer çok daha iyi olup daha güzel haberler işiteceklerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O gün cennetliklerin kalacakları yer çok iyi, dinlenecekleri yer pek güzeldir.

Süleyman Ateş Meali

O gün cennet halkının kalacakları yer daha iyi, dinlenip safa sürecekleri yer daha güzeldir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O gün, konakladıkları yer çok hayırlı, dinlenip eğlendikleri yer çok güzel olanlar, cennet halkıdır.

Yusuf Ali (English)

The Companions of the Garden will be well, that Day, in their abode, and have the fairest of places for repose.(3081) *

M. Pickthall (English)

Those who have earned the Garden on that day will be better in their home and happier in their place of noonday rest;

Fussilet Suresi
30


إِنَّ

şüphesiz


الَّذِينَ قَالُوا

diyenlere



رَبُّنَا

Rabbimiz


اللَّهُ

Allah'tır



ثُمَّ

sonra


اسْتَقَامُوا

doğru olanlara



تَتَنَزَّلُ

iner


عَلَيْهِمُ

üzerine


الْمَلَائِكَةُ

melekler


أَلَّا تَخَافُوا

korkmayın



وَلَا تَحْزَنُوا

ve üzülmeyin



وَأَبْشِرُوا

sevinin


بِالْجَنَّةِ

cennetle


الَّتِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ

size söz verilen

















Türkçe Transcript (*)

İnne-lleżîne kâlû rabbuna(A)llâhu śümme-stekâmû tetenezzelu ‘aleyhimu-lmelâ-iketu ellâ teḣâfû velâ tahzenû ve ebşirû bilcenneti-lletî kuntum tû’adûn(e)

Ali Bulaç Meali

Şüphesiz: 'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki:) 'Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin.'

Edip Yüksel Meali

"Rabbimiz ALLAH'tır," dedikten sonra doğru yolu izleyenlerin üzerine melekler iner:"Korkmayın, üzülmeyin ve davetli olduğunuz cennetle sevinin."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Rabbimiz Allah'tır" deyip, sonra da doğrulukta devam edenlere gelince, onların üzerine melekler iner ve derler ki: "Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilen cennetle sevinin."

Süleyman Ateş Meali

Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra doğru olanların üzerine melekler iner: "Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin! (derler)."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şu bir gerçek ki, "Rabbimiz Allah'tır!" deyip sonra hiç şaşmadan yol alanlar üzerine, melekler ha bire iner de şöyle derler: "Korkmayın, üzülmeyin! Size vaat edilen cennetle sevinin."

Yusuf Ali (English)

In the case of those who say, "Our Lord is Allah., and, further,(4499) stand straight and steadfast, the angels descend on them (from time to time): "Fear ye not!" (they suggest), "Nor grieve! but receive the Glad Tidings of the Garden (of Bliss), the which ye were promised! *

M. Pickthall (English)

Lo! those who say: Our Lord is Allah, and afterward are upright, the angels descend upon them, saying: Fear not nor grieve, but bear good tidings of the paradise which ye are promised.

Fussilet Suresi
31


نَحْنُ

biz


أَوْلِيَاؤُكُمْ

sizin dostlarınızız



فِي الْحَيَاةِ

hayatında



الدُّنْيَا

dünya


وَفِي الْآخِرَةِۖ

ve ahirette



وَلَكُمْ

size vardır



فِيهَا

orada


مَا تَشْتَهِي

çektiği her şey



أَنْفُسُكُمْ

canlarınızın



وَلَكُمْ

ve size var



فِيهَا

orada


مَا تَدَّعُونَ

istediğiniz her şey























Türkçe Transcript (*)

Nahnu evliyâukum fî-lhayâti-ddunyâ ve fî-l-âḣira(ti)(s) velekum fîhâ mâ teştehî enfusukum velekum fîhâ mâ tedde’ûn(e)

Ali Bulaç Meali

'Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz. Orda nefislerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istediğiniz her şey de sizindir.'

Edip Yüksel Meali

"Dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınız biziz. Orada canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Cennette sizin için canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır."

Süleyman Ateş Meali

Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Orada size canlarınızın çektiği her şey var. Orada size istediğiniz her şey var.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Biz sizin, dünya hayatında da âhirette de dostlarınızız. Cennette sizin için nefislerinizin arzuladığı her şey var. Orada sizin için istediğiniz her şey var.

Yusuf Ali (English)

"We are your protectors(4500) in this life and in the Hereafter: therein shall ye have all that your souls(4501) shall desire; therein shall ye have all that ye ask for!- *

M. Pickthall (English)

We are your protecting friends in the life of the world and in the Hereafter. There ye will have (all) that your souls desire, and there ye will have (all) for which ye pray.

Fussilet Suresi
32


نُزُلًا

ağırlamasıdır



مِنْ غَفُورٍ

çok bağışlayanın



رَحِيمٍ

çok esirgeyenin





Türkçe Transcript (*)

Nuzulen min ġafûrin rahîm(in)

Ali Bulaç Meali

'Çok bağışlayan, çok esirgeyen (Allah)tan bir ağırlanma olarak.'

Edip Yüksel Meali

"Bağışlayan ve Rahim olandan bir ağırlama olarak."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bunlar çok bağışlayıcı ve çok merhametli olan Allah tarafından bir ağırlamadır.

Süleyman Ateş Meali

(Bütün bunlar) Çok bağışlayan, çok esirgeyen(Allah)ın ağırlaması olarak (size lutfedilir).

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Gafûr ve Rahîm Allah'tan bir ikram olarak..."

Yusuf Ali (English)

"A hospitable gift from One(4502) Oft-Forgiving, Most Merciful!" *

M. Pickthall (English)

A gift of welcome from the Forgiving, the Merciful.

Gâşiye Suresi
8


وُجُوهٌ

yüzler de var ki



يَوْمَئِذٍ

o gün


نَاعِمَةٌ

ni'met içinde mutlu





Türkçe Transcript (*)

Vucûhun yevme-iżin nâ’ime(tun)

Ali Bulaç Meali

O gün, öyle yüzler de vardır ki, nimette (engin bir mutluluk içinde)dirler.

Edip Yüksel Meali

O gün başka yüzler de var ki mutludur.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Yüzler de var ki, o gün nimetle mutludur.

Süleyman Ateş Meali

Yüzler de var ki o gün ni'met içinde mutlu,

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yüzler de vardır o gün, nimetlerle mutlu.

Yusuf Ali (English)

(Other) faces that Day will be joyful,

M. Pickthall (English)

In that day other faces will be calm,

Gâşiye Suresi
9


لِسَعْيِهَا

işinden


رَاضِيَةٌ

memnun




Türkçe Transcript (*)

Lisa’yihâ râdiye(tun)

Ali Bulaç Meali

Harcadığı-çabadan dolayı hoşnuttur.

Edip Yüksel Meali

Yaptıklarından ötürü sevinçlidir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Yaptığından hoşnuttur.

Süleyman Ateş Meali

İşinden memnun,

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Emek ve gayreti yüzünden hoşnuttur.

Yusuf Ali (English)

Pleased with their Striving,-(6100) *

M. Pickthall (English)

Glad for their effort past,

Gâşiye Suresi
10


فِي جَنَّةٍ

bir bahçededir



عَالِيَةٍ

yüksek




Türkçe Transcript (*)

Fî cennetin ‘âliye(tin)

Ali Bulaç Meali

Yüksek bir cennettedir.

Edip Yüksel Meali

Yüksek bir cennettedir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Yüksek bir cennettedir.

Süleyman Ateş Meali

Yüksek bir bahçededir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yüksek bir bahçededir;

Yusuf Ali (English)

In a Garden on high,(6101) *

M. Pickthall (English)

In a high garden

Gâşiye Suresi
11


لَا تَسْمَعُ

işitmezler



فِيهَا

orada


لَاغِيَةً

boş söz




Türkçe Transcript (*)

Lâ tesme’u fîhâ lâġiye(ten)

Ali Bulaç Meali

Orda anlamsız bir söz işitmez.

Edip Yüksel Meali

Orada bir saçmalık işitmezler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Orada boş bir söz işitmez.

Süleyman Ateş Meali

Orada boş söz işitmezler. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hiçbir boş söz işitmez orada,

Yusuf Ali (English)

Where they shall hear no (word) of vanity:

M. Pickthall (English)

Where they hear no idle speech,

Gâşiye Suresi
12


فِيهَا

orada vardır



عَيْنٌ

bir kaynak



جَارِيَةٌ

akan




Türkçe Transcript (*)

Fîhâ ‘aynun câriye(tun)

Ali Bulaç Meali

Orda 'durmaksızın akan' bir kaynak vardır.

Edip Yüksel Meali

Orada akan bir kaynak var.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Orada akan bir kaynak,

Süleyman Ateş Meali

Orada akan bir kaynak vardır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Akıp duran bir pınar vardır orada,

Yusuf Ali (English)

Therein will be a bubbling spring:(6102) *

M. Pickthall (English)

Wherein is a gushing spring,

Gâşiye Suresi
13


فِيهَا

orada


سُرُرٌ

tahtlar


مَرْفُوعَةٌ

yükseltilmiş





Türkçe Transcript (*)

Fîhâ sururun merfû’a(tun)

Ali Bulaç Meali

Orda 'yükseklerde kurulmuş, tahtlar da vardır;

Edip Yüksel Meali

Orada yüksek mobilyalar var.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Yükseltilmiş divanlar,

Süleyman Ateş Meali

Orada yükseltilmiş tahtlar,

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yüksek sedirler vardır orada,

Yusuf Ali (English)

Therein will be Thrones (of dignity), raised on high,

M. Pickthall (English)

Wherein are couches raised

Gâşiye Suresi
14


وَأَكْوَابٌ

ve kadehler



مَوْضُوعَةٌ

konulmuş


Yüklə 3,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin