Emin Abid Gültekin’in Eserlerinde Vatan, Millet ve İstiklal Azerbaycan’ın önemli şair, yazar, dilbilimcilerinden olan Emin Abid, gerek yazdığı şiirleriyle gerek
makaleleri ile dönemin siyasi durumunu eleştirmiştir. Azerbaycan Cumhuriyetinin haksız yere Sovyet rejimi
tarafından işgal edilmesi vatanından uzakta olan şairi derinden sarsmıştır. Bu haksız ihtilale şiddetle karşı çıkan
şair, memleketinin bu üzücü durumuyla ilgili çeşitli şiir ve yazılar yazmıştır. Eserlerinin ana temasını oluşturan
milli şuur, vatanına duyduğu sevgi ve hürriyet inancı duyguları şairin neredeyse kaleme almış olduğu bütün
mısralarında kendini hissettirmektedir.
İstanbul’da yazdığı serbest tarzdaki şiirlerini içeren Buzlu Cehennem, Sovyet etkisini eleştirmesiyle
dikkat çeker. Bakü’ye döndüğünde bedii güzelliğin vezin, nazım şekli, kafiye ve dil ile ortaya çıkabileceğini
iddia etmesini, edebiyattaki Sovyet etkisine meydan okuma arzusuyla açıklanabilir (Aydoğan, 2019). “Aslında
bu dönemde yazdığı makalelerde serbest şiir konusunda olumlu düşüncelere sahip olduğu görülmektedir.”
(Cavanşir, 2013: 8).
Azerbaycan’ın haksız yere işgalini kabul edemeyen Emin Abid, bu isyanını şiirleriyle dile getirir.
Şiirlerinde daha çok içeriğe önem veren şair, sosyal ve siyasi konuların haricinde hürriyet arzusunu ve
Azerbaycan milletinin bu yoldaki kutlu mücadelesini anlatmaktan, gençleri bu kutlu davada
yüreklendirmekten büyük bir kıvanç duyar. “Bayrağım ve İstiklalim”, “Buzlu Cehennem”, “Sevgili Bakü”,
“Bir Turan Yolcusu Diyor Ki” adlı eserleri, şairin milli duygularını bir sel gibi coşturduğu şiirlerindendir.
Emin Abid’in “Vatanım ve Aşkım” adlı şiiri iki farklı duyguyu tek başlık altında buluşturan nadir bir
çalışmadır. Şair bu şiirinde bir yandan vatanına olan sevgisini, kalbinde yanan hürriyet ateşinin sıcaklığıyla
haykırırken diğer yandan da Sovyet rejimini açık bir şekilde tehdit etmektedir. Bu yapılan zulmün, haksızlığın
karşılıksız kalmayacağı, asırlar geçmiş olsa bile tarihin hafızasından kolaylıkla silinmeyeceği, nesilden nesle
aktarılacağını da özellikle belirtmektedir. Abid, şiirinde kendisi de dahil olmak üzere Azerbaycanlı
yurttaşlarının hürriyet uğruna mücadelesinin topla tüfekle bastırılamayacağını, kalplerinde taşıdıkları iman ve
inancın düşmanın silahından daha büyük olduğunu vurgular. Bu inancın, bedenleri ruhlarını terk etmiş olsa
bile kaybolmayacağını da aktarır.
Ey yurdumun üstünde titreyen gölge,
Bil ki, mahkumsun elbet sen de ölmeğe.
O sevimli vatana saldırdığın gün
Tarihimin göğsüne saplandı süngün;
Ben yaptığın vahşeti unutsam bile
Tarihim bildirecek nesilden nesle..
Topunla, tüfeğinle beni korkutma,
Bugün nişan aldığın kalbi unutma!
Vücut yıkarsın, iman öldüremezsin,
Sen git demir hisarlar arkasına sin!
Eğer sevmek günahsa; ben günahkarım;
Ben aşikim, maşukam: gözel diyarım.