Görsel algı,görsel olarak algılanan formların ayırtedebilme yeteneği anlamına gelene görsel algı,okumanın normal olarak gelişebilmesi için gereken bir başka bilişsel beceridir.Disleksisi olan okuyucularda,kompleks figürleri kopya edebilme(Satz ve Sparrow,1970:Eden 1993),görsel figürleri eşleştirme(Eden 1993),hafızada tutabilme(Johnson ve Blalock 1987) ve görsel olarak odaklanabilme(Johnson ve Grant 1989)yeteneklerinin hasar gördüğü gözlemlenmiştir.Görsel yönelme duyusunun zayıf olması,binoküler yakınsama ve görsel fiksasyon da,okumanın gecikmesine sebep olan faktörler arasında gösterilir.(Stein 1991)
Yapılan çalışmalar,görsel işlemin temel özelliklerinin çoğunun önemini belirtmiştir.Görüntü dorsal lateral genikülattaki 2 paralel sistem ile(hücre katmanları)bir araya getirilir:magno sellüler ve parvo sellüler sistemler.Parva sellüler sistem,renk ve ince detayları belirler daha ilkel olan mango sellüler sistem ise,odaklanma,hareket,yön ve derinlik algısını belirleyen hücreleri kapsar(Dautrich 1993).Örneğin araştırma yakınsama,soldan sağa doğru hareket eden bir hedefi görsel takip yeteneğinde hasar ve görsel fiksasyonda zayıf görsel stabilite gibi belirli okülomotor bozuklukların okumanın öğrenilmesinde sorunlara yol açtığını göstermiştir.(Willows 1993;.Magno sellüler sistemde kortikal hedef fonksiyonu,alan V5,disleksi ve denetimli okuyucular arasındaki farkı belirler.Rastgele hareket eden noktaların algılanmasıyla,yetenekli okuyucularda bu alan çift yönlü olarak harekete geçer.Ancak disleksisi olan okuyucularda her bir hemisferdeki V5 alanında da aktivasyon zayıftır.(Eden 1996) Disleksisi olan okuyucuların hızlı dizisel işlem gerektiren görevlerde normal okuyuculara kıyasla daha başarısız olduklarını göstermektedir.
DİSLEKSİLER
BEYİN GÖRÜNTÜLEME VE DİSLEKSİ Okuma bozukluğu ve gelişimsel disleksisi olan kişilerle yapılan çalışmalarda PET ve fMRI teknikleri kullanılmış ve bu kişilerin işitsel ritim görevi (auditory rhyming tasks),karmaşık fonolojik işlem,telaffuz,karar verme,okuma ve heceleme performansları boyunca; inferior parietal korteksteki angular ve supramarginal gyrus ve superior temporal gyrusların arka bölümünde disfonksiyon olduğu bulunmuştur. Harf dizilerinin sessiz okunması,soyut ve somut kelimelerin pasif görünüşü,non-word reading,fonolojik manipülasyonlar,kelime okuma,resim isimlendirme,açık ve örtük okuma boyunca; sol oksipito-temporal kavşak ve lateral exstrastriate kortekste işlev bozukluğu olduğu bulunmuştur. Aktivasyonel anormalliklerin pek çoğunun gelişimsel disleksiyle bir ortaklığı bulunmaktadır
Brunswick tarafından yapılan bir çalışmada,bir açık okuma görevi boyunca,disleksik okuyucular sol oksipito-temporal korteks,serebellum,orta-oksipital gyruslarında zayıflamış aktivasyon örnekleri gösterdiler.Bu bölgeler fonolojik geri almanın bağımsız şeklini içeren bir nöral sistemi temsil ediyor gibi görünüyor. Brunswick tarafından yapılan bir çalışmada,bir açık okuma görevi boyunca,disleksik okuyucular sol oksipito-temporal korteks,serebellum,orta-oksipital gyruslarında zayıflamış aktivasyon örnekleri gösterdiler.Bu bölgeler fonolojik geri almanın bağımsız şeklini içeren bir nöral sistemi temsil ediyor gibi görünüyor. Örtük okumayı içeren bir görev boyunca(katılımcılardan,kelimelerin gerçek ve yalancı formları hakkında muhakeme yapmaları istendi)disleksik okuyucular;kontrol grubundaki okuyucuların sol hemisfer inferior parietal korteks,orta temporal,inferior temporal ve oksipito-temporal korteks aktivasyonlarından daha düşük bir aktivasyon göstermişlerdir.Gelişimsel dislekside,sol oksipito-temporal bölgedeki azalmış aktivasyon lexical fonolojik geri almadaki özel bir bozukluğu akla getirmektedir.
Bu çalışmanın önemi disleksik okuyucularla kontrol grubundakilerin görevlerde gösterdikleri performansların eş değer seviyede oluşudur. Bu yüzden iki grubun nöral aktivasyonları arasındaki farklılıklar, görev performansındaki farklılıklarına göre açıklanamaz. Başarılı kompanse edebilen yetişkin disleksik okuyucular ile kontrol grubu arasında, yine davranışsal farklılıkların olmayışında, fonksiyonel aktivasyonda benzer farklılıklar olduğu görülmüştür. Bu çalışmanın önemi disleksik okuyucularla kontrol grubundakilerin görevlerde gösterdikleri performansların eş değer seviyede oluşudur. Bu yüzden iki grubun nöral aktivasyonları arasındaki farklılıklar, görev performansındaki farklılıklarına göre açıklanamaz. Başarılı kompanse edebilen yetişkin disleksik okuyucular ile kontrol grubu arasında, yine davranışsal farklılıkların olmayışında, fonksiyonel aktivasyonda benzer farklılıklar olduğu görülmüştür.
Bu disfonksiyon örneklerinin İtalyan ve Fransız disleksik okuyucularda da olduğu kanıtlanmıştır. Fransız ve İtalyan disleksik okuyucular açık ve örtük okuma görevlerindeki performansları boyunca, sürekli olarak sol hemisfer aktivasyonlarında azalma, orta temporal gyrusta maksimum zayıflık ve ek olarak inferior ve superior temporal gyri ile orta oksipital gyruslarında zayıflama örnekleri göstermişlerdir. Bu disfonksiyon örneklerinin İtalyan ve Fransız disleksik okuyucularda da olduğu kanıtlanmıştır. Fransız ve İtalyan disleksik okuyucular açık ve örtük okuma görevlerindeki performansları boyunca, sürekli olarak sol hemisfer aktivasyonlarında azalma, orta temporal gyrusta maksimum zayıflık ve ek olarak inferior ve superior temporal gyri ile orta oksipital gyruslarında zayıflama örnekleri göstermişlerdir.
Dostları ilə paylaş: |