İ
Ç İ N D E K İ L E R
T a r i h
Murat YILDIZ
Vakfiyesi Kayıp Bir Vakıf: Köprülü Ailesi Vakıflarından
Amca Hasan Ağa Vakfı ..................................................................... 1-38
Muharrem VAROL
Osmanlı Devleti’nin Tarikatları Denetleme Siyaseti ve
Meclis-i Meşâyih’in Bilinen; Ancak Bulunamayan
İki Nizamnâmesi ............................................................................... 39-68
Erdoğan KESKİNKILIÇ
Osmanlı Devletinde Gayrimüslim Okullar (Eğitim-Yönetim-Denetim) ......... 69-98
E d e b i y a t
Hanife KONCU
Klasik Türk Şiirinde Hançer ve Figânî’nin Hançer Redifli
Kasidesi Üzerine ............................................................................ 99-130
Murat A. KARAVELİOĞLU
Sâatî ve Şikâyet-nâmesi ............................................................................... 131-166
Saadettin YILDIZ
Görüşler Dergisinde Arif Nihat Asya ......................................................... 167-182
Şecaettin TURAL
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Makale ve Denemelerinde İnşa
Ettiği Roman: Huzur ..................................................................... 183-206
Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi 23, İstanbul 2010, 39-68.
O
SMANLI
D
EVLETİ
’
NİN
T
ARİKATLARI
D
ENETLEME
S
İYASETİ VE
M
ECLİS
-
İ
M
EŞÂYİH
’
İN
B
İLİNEN
;
A
NCAK
B
ULUNAMAYAN
İ
Kİ
N
İZAMNÂMESİ
Muharrem VAROL
*
ÖZET
19. yüzyılda merkezileşme bağlamında ciddi reformlar yapan
Osmanlı Devleti’nin tarikatlara yönelik denetim siyasetinin en somut
şekli Meclis-i Meşayih’in 1866 tarihinde kuruluşudur. Bu makalede
meclisin kurulmasını hazırlayan tarihsel sürece değinilmekle birlikte,
konuya dair ikincil kaynaklar değerlendirilmiştir. Ayrıca, Osmanlı
Devleti’nin bu dönemde, tarikatlara yönelik politikalarını anlama
adına meclise ait ilk nizamnâme ve bunun 1891 tarihindeki tadil
edilmiş şekli ortaya çıkarılmıştır.
A n a h t a r K e l i m e l e r
Tarikatlar, II. Mahmud, Bektaşilik, Nakşibendilik, Mevlevilik,
Meclis-i Meşâyih, Meclis-i Meşâyih Nizamnâmesi
Bu makalede, Meclis-i Meşâyih’in tarihî gelişimi ve son döneme kadar
devam eden işlev ve faaliyetlerinden ziyade varlığına işaret edilen; ancak
metinleri bulun(a)mamış olan ilk iki nizamnâmesi ele alınacaktır. Bugüne
kadar konuyla ilgili yapılan çalışmalarda meclisin 1917 gibi geç bir tarihe
ait olan son nizamnâmesi kullanılmıştır
1
. Bu ise Meclis-i Meşâyih’in
*
Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
Doktora Öğrencisi / varolum@hotmail.com
1
Bu nizamnâme, ilk iki şekline göre çok daha mütekâmil ve şümullüdür. Ceride-i İl-
miyye ve dokuz ayrı başlık halinde Takvim-i Vekâyi’de yayınlanan nizamnâme, tam
metin olarak neşredilmiştir. Bu başlıkları şöyle sıralamak mümkündür; Meclis-i
Meşâyih (MM) Nizamnâmesi, MM Nizamnâmesinin Tatbikatına Dair Talimatnâme,
Merkez Tekâyâ Talimatnâmesi, Taşra Encümen-i Meşâyih Heyetlerinin Vezâifi Hak-
kında Talimatnâme, Bi’l-umum Tekâyâda Tatbik Edilecek Hıfzı’s-sıhha ve Muhafaza-
i Nezâfet ve Taharete Dair Talimatnâme, Tekâyâda Ma-bihi’t-tatbik Olmak Üzere
Kaleme Alınan Talimatnâme, Meşâyih-i Kirâm Taraflarından Hulefâya Verilecek İca-
zetnâmelere Dair Talimatnâme, MM Nizamnâmesinin 13. Maddesi Mucebince
MM’ca Tanzim Olunan Talimatnâme, Tekâyânın Teftişine Dair Talimatnâme (Mus-
tafa Kara, Din Hayat Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler, İstanbul 1980, s. 389-
416).
M u h a r r e m V A RO L
40
mahiyetinin ortaya konulmasını güçleştirmiş hatta belli noktalarda anak-
ronizme düşülmesine zemin hazırlamıştır. Dolayısıyla, bu yazının konuya
katkısı, yukarıda izah edilen sebeplerden doğan bir takım problemlere te-
mas etmek ve bu nizamnâmeleri neşretmek noktasında olacaktır. Meclis-i
Meşâyih’in kuruluşu, 19. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nda teşkilatlanma
açısından tecrübeli olan tarikatlar ve bunların devlet ile olan ilişkilerinin
düzenlenmesi adına çok önemli bir dönemeci ifade eder. Bu meclis, Os-
manlı Devleti’nin modernleşme sürecinde tarikatları kendi denetim ve
kontrolü altına almasının en somut adımıydı. Bir başka ifadeyle, tarikatlar
bu meclis vasıtasıyla devletin öngördüğü istikamete sevk edilmeye çalışıl-
maktaydı. Bilindiği kadarıyla, bu konuya bugüne kadar belli başlı çalışma-
lar haricinde gösterilen akademik ilgi sınırlı kalmıştır. Başbakanlık Os-
manlı Arşivi tasavvuf tarihi araştırmaları için çok zengin bir malzemeyi
ihtiva etmesine rağmen, maalesef bu kaynaktan gereği gibi istifade edile-
memiştir
2
. Nitekim, söz konusu nizamnâmelerin de burada bulunmuş ol-
ması, bu arşivin ehemmiyetini ortaya koyma adına önemli bir gösterge olsa
gerektir.
II. Mahmud, klasik Osmanlı idarî sisteminde ortaya çıkan sorunları
tespit ederek dönemin gereklerine göre sistemi yeniden düzenlemiş ve
merkezî bir hükümet yapısı oluşturmuştu
3
. Devletin modernleşme süre-
cinde gösterdiği bu merkeziyetçi tavır tarikatların denetimi noktasında da
etkili olmuştu. Özellikle, 1826 yılında Yeniçeri Ocağının kaldırılması ile
birlikte Bektaşî tarikatı yasaklanmış ve Osmanlı Devleti tekkeler üzerinde
daha nitelikli bir denetim ağı kurmuştu. Bizzat II. Mahmud’un şahsî ilgisi
ile Sünnî ekol ve geleneksel tarikat anlayışına muhalif görülen tarikat çev-
releri sıkı bir kontrole tabi tutulmuştu
4
. Aslında, Osmanlı devlet gelene-
2
İstanbul’da bulunan Müftülük’te Bâb-ı Meşihat Arşivi içerisinde 52 adet doğrudan
doğruya Meclis-i Meşâyih’a ait defterler bulunmaktadır. Bu defterlerden en erken ta-
rihlisi 1879 (1296) yılına aittir. Dolayısıyla bunlar arasında çok detaylı olmasa da ya-
pılan taramalarda söz konusu nizamnâme bulunamamıştır. Ayrıca, arşivin diğer evrak
ve defterleri arasında da ilk nizamnâmeye dair bir bilgi edinilememiştir. Ancak, anali-
tik tasnife muhtaç bu arşiv içinde nizamnâmenin olma ihtimali mevcuttur. Bu defter-
lerin tarihleri ve tasnif kategorileri için bkz. Bilgin Aydın, İlhami Yurdakul, İsmail
Kurt, Bâb-ı Meşîhat Şeyhülislamlık Arşivi Defter Kataloğu, İstanbul 2006, s. 145-150.
3
Ali Akyıldız, Osmanlı Bürokrasisi ve Modernleşme, İstanbul 2004, s. 192.
4
Son zamanlarda yapılan bir çalışma devletin tekkeler üzerinde, III. Selim döneminden
itibaren bir denetim mekanizması kurduğunu göstermiştir. 1793 (1208) tarihli bir hü-
T ü r k K ü l t ü r ü İ ncelemel eri D ergisi
41
ğinde tekkelerin teftiş edilmesi yeni bir olgu değildi. Medreseler ve hanlar
ile birlikte çoğu zaman ilk yoklanan yerlerden biri de tekkeler olmuştu.
Devletin bürokratik merkeziyetçiliğinin bir neticesi olarak tarikatların
kurumsal anlamda muhatap ve sistematik olarak denetim altına alınması
yeni bir durumdu. Tarikatların geniş kitlelere ulaşma ve onları etkileme
potansiyelleri göz önüne alındığında, “merkeziyetçi bürokrasinin” geliştiği
bir devletin bu hareketi “rasyonel” karşılanmalıdır.
Meclis-i Meşâyih’e dair yapılan çalışmalarda genel olarak devletin tek-
keler üzerindeki denetim ve kontrolüne vurgu yapılmıştır. Ancak, bazı
yazarlar, meclisin son nizamnâmesi üzerinden iç işleyişine dair genel bil-
giler aktarmakla yetinmişlerdir
5
. Meclisin tarikatlar üzerindeki denetim
rolüne dikkat çeken ilk çalışma Mustafa Kara’ya aittir. Kara, Meclis-i
Meşâyih ile birlikte tekke hizmetlerinin devletin istediği ve emrettiği bir
çerçevede yürütülmeye başlandığını ifade etmektedir
6
. Kara, meclisin yapı-
küm belgesinde İstanbul ve Bilâd-ı Selâsede belli sayıda şeyhlerden mürekkep bir
meclis kurulmuştu. Bu şeyhlerin oluşturduğu meclisin, itikadı bozuk şeyh ve dervişle-
rin saraya bildirilmesini sağlamak, kendi başına tekke açanların ihbarı ve men edil-
mesi gibi görevleri mevcuttu. Fakat, söz konusu meclisin bazı şeyh ve dervişleri ren-
cide ettiği ifade edildiğinden, fesh edilerek bu vazifeyi yapmak üzere yerlerine Ordu-
yı Hümâyun, Dülgerzâde ve Hüdâyî tekkeleri şeyhlerinin atandığı belirtilmekteydi
(İsmail Kara, Din ile Modernleşme Arasında Çağdaş Türk Düşüncesinin Meseleleri, İstan-
bul 2005, s. 326-327). İ. Kara, yukarıda bahsedilen meclisin 1789-1793 (1203-1207)
yılları arasında kurulabileceği ihtimali üzerinde durur. Bu anlamda, arşivde bulunan
bir belgede anlatılanların bu meclisin kurulmasına sebep teşkil ettiği ileri sürülebilir.
Buna göre, 1203 (1789) tarihinde “Sertarîk” Mehmed Emin Efendi başkanlığında İs-
tanbul kâdısı ve Evkaf müfettişi tekkeleri teftiş etmekle görevlendirilmişlerdi. Yapılan
teftiş sonucu, bir kaç tekkede şeriata aykırı haller tespit edilmişti. Bunun üzerine,
Şeyhülislamlık makamının da devreye girmesi ile sorumlular sürgüne gönderilmişti.
Böyle meçhul şahısların tekke ihdas etmelerinin engellenmesi, icazet ve silsile mües-
sesesinin aktif hale getirilerek bunlara fırsat verilmemesi gibi hususlara bundan sonra
dikkat edilmesi emredilmekteydi (Başbakanlık Osmanlı Arşivi [BOA], Hatt-ı Hüma-
yun [HAT], 1387/55088, 20 Eylül 1789/29 Zilhicce 1203.
5
Osman Nuri Ergin, Türk Maarif Tarihi, İstanbul 1977, I, 280-81; M. Zeki Pakalın,
“Meclis-i Meşâyih”, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 2004, II,
429-430.
6
Mustafa Kara, a.g.e, s. 302. Kara, söz konusu konuyu güncelleştirdiği kitaplarında da
ele almış ve genel olarak aynı açılardan konuya yaklaşmıştır. Bu anlamda, konunun
tarihsel arka planına değinerek, meclisin oluşumunu II. Mahmud ile başlayan tanzim
ve ıslah çalışmalarının tabii bir neticesi olarak görmüştür. Meclis ile ilgili değerlen-
dirmeleri de doğal olarak son nizamnâme etrafında cereyan etmektedir (Mustafa Kara,
Dostları ilə paylaş: |