28
IJLET 2018, Volume 6, Issue 2
International Journal of
Languages’ Education and Teaching
Volume 6, Issue 2, June 2018
kız köyden kayboldu. Arnavutköy Kız Kolejine gittiği duyuldu.” (s. 32) Yılsonunda yapılan İngilizce
Öğretmenliği sınavına girip başarılı olan Lale, Kandilli Kız Lisesi’ne İngilizce Öğretmeni olarak atanır.
Ateşten Gömlek romanının aslî kahramanı Ayşe, Millî Mücadele'ye katılmadan önce, İstanbul'da kısa
bir süre özel öğretmenlik yaptıktan sonra, Anadolu'ya geçmiş ve Kurtuluş Savaşı'nda cephede
hemşirelik görevi üstlenmiştir. Onun yetiştiği kurum hakkında ise romanda ayrıntılı bir bilgi
verilmemektedir.
Dârülmuallimâttan yetişen bir diğer öğretmen de, Reşat Nuri'nin Acımak romanının öğretmen
kahramanı Zehra'dır. Zehra'nın babası Mürşit Efendi; son derece dürüst, prensiplerine bağlı, devlet
yönetiminde hiçbir suiistimale göz yummayan, çalışkan ve idealist bir kaymakamdır. Anadolu'da
görev yaptığı yıllarda bu yüzden hep şikâyet edilerek en mahrum ilçelere sürgün edilmiştir. Bu
koşuşturmalardan ve sürgünlerden iyice hırpalanan Mürşit Efendi, artık yorulmuştur.
Zehra'yı arkadaşı Mebus Cevdet Bey'in yardımlarıyla, "Marabet Mektebi" (s.42) adındaki yatılı ve
ilkokul düzeyindeki bir okula yerleştirmeyi başarır. On beş yaşında bu okulu bitiren Zehra, hayatta
yapayalnız kalmıştır. Annesi ve büyük annesi ölmüş, nefret ettiği babası ise hapistedir. Bu sırada
Dârülmuallimâta (kız öğretmen okulu) imtihan ile talebe alınacağını öğrenir."Zehra, elinde
Marabetlerden aldığı bir tasdikname, çantasında birkaç kitap, arkadaşlarının yadigâr olarak verdikleri bir iki
resim ile kendi kendine mektebe girmişti.
Daha o yaşta iken azim sahibi ve vakur bir çocuktu. Mektebin karşısındaki tütüncüden bir pul satın alarak
istidasını yazmış, müsabakaya girmiş ve kazanmıştı." (s.42). Görüldüğü gibi Zehra hiç kimsenin yardım ve
gayreti olmadan, sırf kendi azim ve gayretiyle Dârülmuallimâta girmeyi başarmıştır.
Ethem İzzet Benice'nin Yakılacak Kitap romanının aslî kahramanı öğretmen Vicdan'ın, yetiştiği kurum
hakkında eserde kesin bir bilgi verilmemektedir. Ancak romanda geçen şu ifadeler bize biraz ipucu
verir nitelikte: "İskilip de neresi?.. Acaba Suriye'de filan mı? Ne fena, okulda kırk tane coğrafya kitabı
değiştirdik dünyanın en kuytu yerlerini öğrendik de kendi memleketimizi kendimize öğreten olmadı. Osmanlı
İmparatorluğu’nun sınırlarını ayırmaktan, bir kaç ilin adını duymaktan, beş on nehrin hangi denize
döküldüğünü söylemekten başka bir şey bildiğimiz yok...
Okuldaki beş Anadolu haritasından ancak birinde İskilip'i görebildim. Suriye'de filan değil. Anadolu'da Ankara
ilinin bir kazası Çorum Sancağı’na bağlı...
Demek ki, şu köhne Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yalnız ve kimsesiz olmak da günah." (s.54-55). Bu
ifadelerden anladığımız kadarıyla Vicdan'ın, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kız öğretmen
adaylarının yetiştiği Dârülmuallimâttan (kız öğretmen okulu) yetişmiş olduğu kanaati ağırlık
kazanmaktadır.
Yine Ethem İzzet'in On Yılın Romanı adlı eserinin öğretmen kahramanı Torun, iyi bir eğitim
görmüştür. Bingöl'ün İkipınar köyü muhtarı olan Demir Çavuş, aynı köyden Erhan isimli bir çocukla
beraber Torun'u, Ankara'ya getirir. Amaçları Millî Mücadele'ye destek olmaktır. Demir Çavuş'un
kendileriyle beraber olmasını, çocukların ise okumalarını uygun gören Mustafa Kemal, "En son Cevat
Abbas Beye:
- Bu çocukları Maarif Vekiline götürünüz. Yatı mektebine koysun!..
Emrini verdi. (s.71).
|