THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
137
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
DIŞ TİCARET VE BORSA İSTANBUL 100 İLİŞKİLERİ
Prof.Dr. Ö. Selçuk EMSEN
Atatürk Üniversitesi
osemsen@atauni.edu.tr
Dr.Öğr.Üyesi. Khatereh SADEGHZADEH
Atatürk Üniversitesi
k.sadeghzadeh@grv.atauni.edu.tr
ÖZET
Dünya ekonomisinde küreselleşmenin en önemli boyutlarından birisi finans kapitalde ve diğeri de mal ve
hizmet ticaretinde ortaya çıkan gelişmelerle kendini göstermiştir. Finans kapitalin günümüzde yatırım arayışının
önemli araçlarından birisi ülke borsalarıdır. Bu çalışmada küreselleşmenin iki önemli unsurundan birisi olan Borsa
İstanbul (BİST) 100 endeksi ile bir diğer önemli unsuru olan Türkiye’nin dış ticaretini temsilen ihracat ve ithalat
arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Çalışmada TL mevduatları üzerine uygulanan faiz oranının BİST üzerine
etkileri negatif bulunmuş ve bu durum faiz ile borsa arasındaki ilişkilerin ikame etkileri yarattığına dair hipotezi
destekleyici nitelik taşıdığı görülmüştür. Diğer taraftan ihracat ile ithalatın BİST 100 üzerine etkileri ise pozitif
çıkmıştır. Elde edilen bulgu, Türkiye’nin ihracatındaki artışların ekonomik büyümeyi olumlulaştırarak buradan
borsayı destekler nitelik taşıdığını göstermektedir. İthalatın da pozitif çıkması özellikle Türkiye’nin ihracatının
ve ekonomik büyümesinin giderek ithalata bağımlılığın yüksek olmasının bir yansıması olarak kabul edilebilir.
Anahtar Kelimeler: Dış Ticaret, Borsa, Korelasyon
FOREIGN TRADE AND EXCHANGE ISTANBUL 100 RELATIONS
ABSTRACT
One of the most important dimensions of globalization in the world economy has been the developments
in finance capital and other goods and services trade. Finance capital is one of the important means of investing
in today's country stock exchanges. In this study, two important elements of globalization, one of the Istanbul
Stock Exchange (BIST) 100 Index, which is another important factor to examine relationships between exports
and imports representing Turkey's foreign trade. In the study, the interest rates on the TL deposits were found to
be negative on the BIST and this situation was seen to support the hypothesis that the relations between the
interest and the stock market create substitution effects. On the other hand, the effects of exports and imports on
BİST 100 were positive. The findings, economic growth and the increase in Turkey's exports shows that carry
attributes that support the stock market. The rise in imports particularly positive can be considered as a reflection
of the high level of dependence on imports increasing Turkey's exports and economic growth.
Key Words: Foreign Trade, Stock Exchange, Correlation
1. Giriş
Dünya ekonomisinde giderek artan küreselleşme eğiliminin ilk çıkışı 19. yüzyılın ikinci
yarısının ortalarında başlamış ve I. Dünya Savaşı ile birlikte kesintiye uğramıştır. İlk küreselleşme
dalgasının daha çok sermaye hareketliliği orijinli olarak ortaya çıktığı söylenebilir. Birinci
küreselleşme dalgasına paralel biçimde ikinci küreselleşme dalgası da 1970’lerde belirgin bir şekilde
kendini gösterdiği dikkat çekmektedir. Bu ikinci küreselleşme dalgası da mal ve hizmet ticaretindeki
gelişmelerin yanında yine finans kapitalin hareketliliği ile kendini belirgin bir şekilde gösterdiği ileri
sürülebilir. Finans kapitalin kâr maksimizasyonu arayışları içerisinde ülke borsalarına yönelim önemli
bir araç olarak ortaya çıkarken; ülke ekonomilerinin başarı performansı da dış ticarette liberalizasyon
ile eşanlamlı olduğu açıktır.
Küreselleşmenin önemli unsurları arasında yer alan mal ve hizmet ticaretinde gelişmeler ile
borsa ilişkilerinin varlığı incelemeye değer kabul edilebilir. Zira ülke borsalarını etkileyen, yani borsa
endeksinin belirleyicileri veya borsa endeksinin etkilediği değişkenlere dair yaygın bir literatürün
varlığı dikkat çekmektedir. Bu çerçevede mikroekonomik etkiler boyutuyla firma veya sektör
ölçeğinde yapılan çalışmaların yanı sıra makroekonomik etkiler boyutuyla genel endeks ile bir kısım
makroekonomik faktörler arasındaki ilişkileri ele alan çalışmalar oldukça fazladır. Harcama
yöntemiyle makroekonomik unsurlar arasında yer alan ulusal gelirin ise belirleyicileri olarak özel
tüketim, özel yatırım, kamu harcamaları ile net dış alem gelmektedir. Bu yönüyle dış aleme yönelik
satımların ulusal geliri artırıcı, alımların da bir sızıntı formuyla ulusal geliri azaltıcı etkilerinden
bahsedilmektedir (Nicita, 2013). Ancak, dış alımların tüketim harcamalarından ağırlıklı olmayan
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
138
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
yapısı, yani ithalatın girdi, ara malı ve sermaye malı hüviyeti taşıması halinde, büyümeyi uyarıcı
etkilerinin varlığından bahsedilebilir. Dolayısıyla ihracatın genel anlamda ulusal geliri artırıcı
fonksiyonunun ekonominin barometresi konumundaki borsa üzerine etkilerinin de pozitif olması
kuvvetle muhtemeldir. Buna karşılık ithalatın genel anlamda gelir azaltıcı unsurunun yurtiçi üretimi
destekleyen boyutta olması durumunun varlığı ise borsayı olumlu yönde etkilemesi beklenebilir.
Makroekonomik değişkenler ile borsa arasındaki ilişkileri ele alan çalışmalarda genel olarak
makroekonomik oynaklık düştüğünde varlık fiyatlarının yükseldiği yönünde bir kabulün varlığı dikkat
çekmektedir. Bu çerçevede makroekonomik değişkeni temsilen tüketim harcamalarındaki oynaklık
alınırken, genel makroekonomik gelir hesaplamaları yaklaşımında, hesap hatası yapılmamışsa,
tüketimin gelire eşit olduğu kabul edilmektedir. ABD üzerine 1952-2002 arası dönem için üçer aylık
verilerle yapılan çalışmada tüketim harcamalarındaki oynaklığın azaldığı dönemlerde borsa
endeksinde/kazançlarında yükselmenin olduğu tespit edilmiştir (Lettau vd., 2004). Benzer şekilde 11
gelişmiş ülke (ABD, Avusturalya, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, İsveç, İsviçre
ve İngiltere) üzerine yapılan çalışmada, II. Dünya Savaşı sonrası dönem için üçer aylık verilerle
yapılan analizlerde, Avusturalya dışındaki diğer ülkelerde benzeri ilişkilerin varlığını tespit etmiştir.
Diğer bir ifadeyle tüketim harcamalarında istikrarın ortaya çıkması ile borsa getirilerindeki artış
arasında ilişkilerin varlığı ortaya koyulmuştur (Campbell, 2003). Dolayısıyla ekonominin istikrarlı bir
büyüme sürecini kazandığı dönemlerde borsa endeksinin de yükseldiğine dair bir literatürün
varlığından bahsedilmektedir. Bu istikrar unsurunun ülke ihracat ve ithalatıyla borsa arsında da
zımnen ortaya çıkması kuvvetle muhtemeldir. Dolayısıyla borsa ile ihracat ve ithalat arasındaki
ilişkileri ele alan çalışmaları özetleyen literatür incelemesi çalışmanın ikinci kısmını oluşturmuştur.
Üçüncü kısımda Türkiye üzerine borsa ile ihracat ve ithalat ilişkileri istatistik analizler eşliğinde araş-
tırma konusu yapılmıştır. Sonuç kısmında ise Türkiye ekonomisi özelinde çıkarımda bulunulmuştur.
2. Literatür İncelemesi
Bu çalışmanın motivasyonu makroekonomik unsurlar arasında yer alan ülke dış ticaretinin, yani
ihracat ve ithalatın genel borsa endeksi üzerine etkilerini araştırmak olduğundan, borsa ile ihracat ve
ithalat arasındaki ilişkileri inceleyen literatür ilgi odağı konumundadır. Ancak, uluslararası literatür
genel anlamda borsa-rekabet gücü-kur ilişkilerini daha yoğun bir şekilde ele alan çalışmalardan
oluşmakta; buna karşılık kontrol değişkenler eşliğinde borsa ile ihracat ve ithalat ilişkilerini inceleme
konusu yapan çalışmaların varlığı dikkat çekmesine karşılık, bu iki değişkeni modelleyen çalışmaların
oldukça kısır kaldığı ileri sürülebilir.
Bu kısır çalışmalar arasında Fung vd. (1995), 1975-1991 arası dönem için aylık verilerle Dört
Asya Kaplanı üzerine yaptıkları çalışmada reel borsa getirileri, verim oynaklığı, döviz kurları, ihracat
ve ithalat artış oranı arasındaki ilişkileri VAR analizi ve Granger nedensellik testleri ile
araştırmışlardır. Elde edilen bulgularda, Hong Kong ve Singapur’da getiri oynaklığı ticaret akımlarının
nedeni olduğu tespit edilmiş; getiri oynaklığının ise dört ülkede de, yani Hong Kong, G. Kore,
Tayland ve Singapur’da ticari haberlere tepki verdiği belirlenmiştir.
Nielsen (2010), Danimarka, Hollanda, Fransa ve İngiltere üzerine yaptığı çalışmada 1970-2010
arası dönem için üçer aylık veriler kullanmıştır. Borsa verimi bağımlı değişken olmak üzere, üretim,
ihracat ve ithalat değişkenlerinin kullanıldığı çalışmada her ülkeye özgü korelasyon ve zaman serisi
analizleri yapılarak örnek içi (in sample) ve dışı (out sample) testler uyarlamıştır. Analizler sonucunda
ele alınan ülkelerde üretim artışının gelecekte borsa riskini ve dolayısıyla verimini azaltıcı etkiler
yaptığını ortaya koymaktadır. Diğer taraftan ihracat ve ithalatın da borsa üzerine üretimdekine benzer
etkiler yaptığını belirlemiştir.
Hasanujzaman (2016), Bangladeş üzerine 2004-2013 arası dönem için aylık verilerle yaptığı
çalışmada borsa bağımlı değişken olmak üzere ihracattaki büyüme bağımsız değişken olarak almıştır.
VAR modeli ile etki tepki analizlerinin yapıldığı çalışmada döviz kurlarının pozitif ihracat şoklarına
negatif tepki verdiğini; buna karşılık borsanın pozitif etkisi olduğu görülmüştür.
Türkiye ekonomisi özelinde yapılan çalışmalarda ihracat ve ithalatın da içerisinde dahil edildiği
bir kısım değişkenler kullanılmak üzere analizler yapılmıştır. Bu çalışmalar içerisinde Özdemir ve
Bulut (2013) tarafından yapılan çalışma 2005-2015 arası dönem için aylık veriler kullanılmıştır.
İstanbul menkul kıymetler borsası ulusal-100 endeksi, sanayi üretimi endeksi, enflasyon, faiz oranı,
döviz kuru, ihracat, petrol fiyatları ve altın fiyatları alınmış; yapısal kırılmalı birim kök testleri ve
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
139
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
Gregory-Hansen ve Maki eş-bütünleşme testleri ile Granger nedensellik testi uygulanmıştır. Elde
edilen bulgularda hisse senedi fiyatları ile sanayi üretimi, enflasyon, döviz kuru ve petrol fiyatları
arasındaki ilişkinin pozitif; faiz oranı, ihracat ve altın fiyatları ile arasında ise negatif olduğu
görülmüştür. Diğer taraftan hisse senedi fiyatlarının döviz kuru ve ihracat ile çift yönlü nedensellik
olduğu tespit edilmiştir.
Coşkun vd. (2016) tarafından yapılan çalışmada 1992-2012 arası dönem aylık veriler alınmıştır.
BİST (Borsa İstanbul Endeksi) ile faiz oranı, döviz kuru, ihracat miktarı, ithalat miktarı, sanayi üretim
endeksi ve altın fiyatı değişkenleri alınmış ve Granger nedensellik testi ile etki tepki fonksiyo-
nu uygulanmıştır. Analizler sonucu elde edilen bulgularda BİST’ten sanayi üretim endeksine, ihracata
ve ithalata tek yönlü bir nedensellik ilişkinin olduğu; BİST şoklarına ihracatın ve ithalatın artış
yönünde tepki verdiği belirlenmiştir.
Literatür incelemelerinin bir kısmında borsa getirilerinin dış ticaret değerlerinden etkilendiği
görülürken; bir kısmında ise dış ticaret değerlerindeki değişmelerin borsa getirileri üzerine etkiler
doğurduğu dikkat çekmektedir. Dolayısıyla borsa ile dış ticaret değerleri arasındaki ilişkinin standart
bir formda olmadığı, yani bir kısım çalışmalarda borsandan dış ticarete ve bir kısım çalışmalarda ise
dış ticaretten borsaya doğru bir etkilenme boyutunun olduğu belirlenmiştir.
3. Uygulama Sonuçları
Bu çalışmada Türkiye’nin dış ticaret verileri, yani ihracat ve ithalatın borsa üzerine etkilerinin
araştırılması amaçlanmaktadır. Çalışmada hem kontrol değişken hem de borsanın ikamesi olarak faiz
oranları alınmıştır. Böylece söz konusu ilişkinin matematiksel formu aşağıdaki gibi oluşturulmuştur:
BIST = f(FAIZ, X, M)
(1)
Burada eşitliğin sol tarafında BIST, Borsa İstanbul 100 Endeksini; FAIZ, TL mevduatlarına
uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranını; X, toplam ihracatı; M, toplam ithalatı ifade etmektedir. X ve
M değerleri aynı zamanda hareketli ortalamalar yöntemi kullanılmak suretiyle mevsim etkilerinden
arındırılmaya çalışılmıştır. Özellikle faiz dışındaki değişkenlerde önemli ölçüde sapmalı değerler
olduğundan, yukarıdaki (1) nolu modeldeki değişkenler doğal logaritmaları alınarak aşağıdaki şekilde
ifade edilmiştir:
lnBIST = f(FAIZ, lnX, lnM)
(2)
(2) nolu form için alınan değişkenler Türkiye’nin 1989:01-2018:06 arası dönemini kapsamakta
olup veriler T.C. Merkez Bankası EVDS’den alınmıştır.
Çalışmada istatistik yöntemlerle borsa ile dış ticaret ve faiz oranı arasındaki ilişkiler araştırıldı-
ğından, ilk etapta söz konusu değişkenlere ilişkin tanımlayıcı istatistikler yapılmış ve bunlara ilişkin
bilgiler aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo 1: Verilere Ait Tanımlayıcı İstatistikler
LnBIST
FAIZ
LnM
LnX
Ortalama
8.657
59.996
8.785
8.334
Ortanca
9.709
33.214
8.728
8.304
En Büyük
11.691
6944.147
10.054
9.652
En Küçük
1.335
5.946
6.952
6.552
Standart Sapma
2.840
368.249
0.922
0.931
Çarpıklık
-0.908
18.533
-0.160
-0.127
Basıklık
2.478
346.969
1.599
1.518
Jarque-Bera Normallik Testi
52.719
1765403.000
30.441
33.334
Jarque-Bera Normallik Testi
Olasılık Değeri
0.00
0.00
0.00
0.00
Toplam
3064.546
21238.7
3109.906
2950.142
Standart Sapmaların Kareleri
Toplamı
2846.645
47869331
299.946
306.194
Gözlem Sayısı
354
354
354
354
Tablo 1’de faiz haricindeki serilerin ortalama değerlerinin birbirine yakın olduğu görülmüş
olup, bu durum, analiz sonucunda değişen varyans sorunu ile karşılaşılmaması olasılığının yüksek
olduğuna işaret etmektedir. Faiz serisi, oransal verilerden oluştuğu için logaritması alınamamıştır.
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
140
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
İstatistik değerler açısından BİST değerinin ele alınan dönemde minimum 1.335 ve maksimum 11.691
değeri aldığı ve dolayısıyla borsanın yaklaşık 30 yıllık dönem içerisinde 9 katılık bir skalada salınım
gösterdiği söylenebilir. Faizlerin ise en küçük 5.946 ve en yüksek 6944.147 değerleri alması, özellikle
1994 ve 2001 krizinde gecelik faizlerdeki devasa artışların bir yansıması konumundadır.
Çalışmada korelasyon katsayıları ile ilişkilerin araştırılması yoluna gidilmiştir. Korelasyon ise
serilerin birlikte hareket etme derecelerinin bir ölçüsü olup, -1 ila +1 aralığında değerler almaktadır.
Değerin -1 veya +1’e yaklaşması, değişkenler arasındaki ilişkinin güçlü olduğunu ortaya koymaktadır.
Korelasyon katsayısının işareti ise değişkenler arasındaki ilişkinin yönünü (aynı yönde hareket
ediyorlarsa pozitif, zıt yönlerde hareket ediyorlarsa negatif olduğunu) göstermektedir (Şen, 2016). Bu
çalışmada kullanılan seriler arasındaki korelasyon matrisi oluşturulmuş ve Tablo 2’de sunulmuştur.
Tablo 2: Korelasyon Matrisi
LnBIST
FAIZ
LnM
LnX
LnBIST
1
-0.05
0.92
0.92
FAIZ
-0.05
1
-0.10
-0.10
LnM
0.92
-0.10
1
0.99
LnX
0.92
-0.10
0.99
1
Tablo 2’deki sonuçlara göre BIST ile ihracat ve ithalat arasında %92 düzeyinde ve aynı yönlü
ilişkiler söz konusu iken, BIST ile faiz arasında %5 düzeyinde ve zıt yönlü bir ilişki vardır. Bu durum,
teorik beklentilerimizle de uyumludur. Aşağıdaki Şekil BİST 100 ile ihracat arasındaki ilişkileri
resmetmektedir.
Şekil 1: BİST 100 ile İhracat İlişkileri
Şekilden de görüldüğü üzere Türkiye’de ihracatın istikrarlı bir artış trendi izlediği dikkat
çekmektedir. Borsa’nın ise 2000’li yılların başına kadar ivmeli artış trendinin bu yıllardan sonra
istikrar kazandığı ve bu istikrarlı yapının da küçük küçük artış yönünde olduğu gözlenmektedir.
Dolayısıyla ihracat ve borsa ilişkileri arasında 2000’li yıllarda başlayan paralelliğin kırılmalarda daha
belirgin bir şekilde gözlendiği ve bunun da özellikle küresel krizde belirgin bir şekilde ortaya çıktığı
açıktır. Burada artan dış ticaretin ülkedeki milli geliri arttırması ve artan gelirin bir kısmının borsada
değerlendirilmesi, bu nedenle artan dış ticaretle birlikte borsanın da yükselmesi beklenmektedir.
Burada ithalat milli gelirden bir sızıntı olup, milli geliri ve borsayı azaltması da akla yatkın olmakla
birlikte, Türkiye’de üretimin ve ihracatın ithalata yüksek düzeyde bağımlı olması (Ersungur ve
Kızıltan, 2007; Saygılı vd., 2010; Kundak ve Aydoğuş, 2018) nedeniyle, artan ithalat, ülkede
ekonomik aktivitelerin hızlandığını göstermekte olup, borsayı artırması olanaklıdır. Faiz ile borsanın
ise zıt yönde hareket etmesi, faiz oranları arttığında, yatırımcıların borsadan çıkıp, vadeli mevduata
yönelmeleri ve bu nedenle borsanın düşmesi öngörülmektedir.
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
141
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
4. Sonuç
Borsa endeksleri küreselleşme ile birlikte ülkelerin ekonomilerinin performanslarının hem bir
nedeni hem de bir sonucu konumundadır. Türkiye’de borsanın faiz, ihracat ve ithalattan etkilenme
derecelerinin araştırıldığı çalışmada, faiz oranları ile borsa arasında ters yönlü ancak zayıf ilişkilerin
varlığı tespit edilmiştir. Bu yönüyle borsa ile faiz oranları arasındaki ilişkinin güçlü biçimde olmasa
da, ikame etkileri taşıdığı söylenebilir. Diğer taraftan ihracat ve ithalat ile borsa arasındaki ilişkiler ise
pozitif ve oldukça güçlü çıkmıştır. İhracata ilişkin olarak elde edilen bulgu teorik beklentilerle uyum-
ludur. Diğer bir ifadeyle üretimdeki artışlar ve buna paralel olarak ihracat artışlarının ekonominin
barometresi konumundaki borsayı da olumlulaştırması olağan kabul edilir. Ancak, ithalatın da borsayı
olumlu etkiliyor olması, Türkiye ekonomisinde üretim ve ihracatın çok kuvvetli bir şekilde ithalata
duyarlı olduğuna işaret etmektedir.
Türkiye ekonomisinin 1980 sonrasında ihracata yönelik sanayileşme stratejisine devam etme-
sinin ve böylece ihracatı artırıcı uygulamalarının borsayı olumlu etkilediği görülmektedir. Borsanın
aynı zamanda sağlam yabancı kaynak gereksinimi içinde olan Türkiye ekonomisi için bir tür
yatırımların finansman aracı fonksiyonu taşıyacağı söylenebilir. Diğer taraftan ithalatın da borsayı
olumlu etkiliyor olması, ilk bakışta olumlu etkiler yarattığı düşünülse de, ithalata bağımlı bir üretim ve
ihracat profilinin dış borcu artırıcı etkiler yaratarak kırılgan bir yapı doğurduğu ileri sürülebilir. Bu
nedenle, Türkiye ekonomisinde ihracatı destekleyen yapının sürdürülmesi, ancak ithalata bağımlılığı
azaltıcı politika uygulamalarının daha güçlü bir ekonomik yapı doğuracağı söylenebilir.
KAYNAKÇA
Bulut, Ş., Türkiye’de Seçilmiş Makroekonomik Değişkenler ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Arasındaki İlişki
(Yayınlanmamış Doktora Tezi), T.C. Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı, Aydın,
2013.
Campbell, J. (2003), “Consumption-Based Asset Pricing”, in Handbook of the Economics of Finance, (ed. by G.
Constantinides, M. Harris, and R. Stulz), North-Holland, Amsterdam
[http://faculty.som.yale.edu/alanmoreira/Asset%20Pricing/Papers/CampbellLecture2.pdf (Erişim, Ağustos 2018)]
Coşkun, M., K. Kiracı ve U. Muhammed (2016), “
Seçilmiş Makroekonomik Değişkenlerle Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki
İlişki: Türkiye Üzerine Ampirik Bir İnceleme
”, Finans Politik & Ekonomik Yorumlar, 53 (616): 61-74.
Ersungur, Ş. M. ve A. Kızıltan (2007), “Türkiye Ekonomisinde İthalata Bağımlılığın Girdi Çıktı Yöntemiyle Analizi”,
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 1: 267- 278.
Fung, Hung-Gay, Wai-Chung Lo and Wai K. Leung (1995), “Evidence on the Dynamic Relationship between International
Trade and the Stock Market: The Four Asian Tigers”, The Journal of International Trade and Economic Development, 4 (2):
171-183.
Hasanujzaman, M. (2016), “The impact of Export Growth to Stock Market in a Managed Floating Exchange Rate Regime: A
VAR Analysis”, MPRA Paper No. 77123, pp: 1-12.
Kundak, S. ve İ. Aydoğuş (2018), “Türkiye’de İmalat Sanayinin İthalata Bağımlılığının Analizi”, Gaziantep University
Journal of Social Sciences, 17 (1): 252-266.
Lettau, S., C. Ludvigson and J. A. Wachter (2004), “The Declining Equity Premium: What Role Does Macroeconomic Risk
Play?”, NBER Working Paper No. 10270 [http://www.nber.org/papers/w10270.pdf (Erişim, Ağustos 2018)].
Nicita, A. (2013), “Exchange Rates, International Trade and Trade Policies”, United Nations Conference on Trade and
Development, Policy Issues in International Trade and Commodities, Study series No. 56, pp: 1-22.
Nielsen, S., Stock Return Predictability & Output, Export and Import, The MSc Programme in Economics and Business
Administration, Copenhagen Business School, 2010.
Saygılı, Ş., C. Cihan, C. Yalçın ve T. Hamsici (2010), “Türkiye İmalat Sanayiin İthalat Yapısı”, Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası, Çalışma Tebliği, No: 10/02.
Dostları ilə paylaş: |