THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
18
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
Habib ve Kalamova (2007) 1980-2006 15 OECD ülkesinde reel petrol fiyatı ve reel kur üzerinde bir
etkisi olup olmadığını araştırmıştır. Bu çalışmaya göre Rusyada reel petrol fiyatı ve reel döviz kuru
arasında pozitif uzun dönemli bir ilişki kurmak mümkündür. Ancak yazarlar, Norveç ve Suudi
Arabistan reel döviz kurları üzerinde gerçek petrol fiyatı hemen hemen hiçbir etkisi bulamamışlardır.
Korhonen ve Juurikkala (2009) 1975-2005 dönemi boyunca OPEC ülkelerinde reel petrol fiyatının
istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi üzerinde olduğunu bulmuş, uzun dönemde petrol fiyatlarındaki
artışın petrol üreten ülkelerde reel döviz ciddi olarak etkilediyini ve yerel paraların dövüz karşısında
sürekli değer kazandığını ve eksi durmdaysa paraların devaluvasiya edilmesi zaruretine getirib
çıkarmıştır.
3. Teorik çerçeve ve metodoloji
3.1. Real deviz kuru denklemi
Araştırma son dönem verileri ilave edilerek Kazakistan ve Rusya için Hasanov’un (2010)
çalışmasından yararlanılarak Azerbaycan’ın verileri de dahil edilerek gerçekleştirilmiştir.Davranışsal
denge döviz kuru (behavioural equilibrium exchange rate-BEER) çerçevesi ( Clark ve
MacDonald,1998,2000), burada reel döviz kuru tahmini için teorik bir temel oluşturmuştur. Çalışma
çerçevesi uzun dönemde reel döviz kuru ve onun oluşum temelleri arasındaki ilişkilerinbir analizidir.
BEER yaklaşımını teorik olarak destekleyen görüş kapsanmamış faiz oranı paritesi'dir (uncovered
interest rate parity, UIP).Denklemimiz aşağıdaki gibidir.
*)
(
)
(
1
t
t
t
t
t
R
R
q
E
q
(1)
Burada,
t
q
t döneminde gözlemlenen reel döviz kurunu
)
(
1
t
t
q
E
t döneminde beklenen reel döviz kurunu
t
R
ve
*
t
R
sırasıyla t dönemindeki yerli ve yabancı reel faiz oranlarıdır.
BEER yaklaşımı altında, gerçek döviz kurunun gözlemlenemeyen beklentisi
(
)
(
1
t
t
q
E
)
sadece
uzun vadeli ekonomik temellerinbir vektörü ( Siregar ve Rajan , 2006) tarafından belirlendiği
varsayılmaktadır. Bu Zt vektörünün de başlıca üç uzun dönem temellerinden oluştuğu
varsayılmaktadır: ( MacDonald , 1997; Stein , 1999), ( Faruqee , 1995; Clark ve MacDonald , 1998;
Clark ve MacDonald , 2000). Bunlar; göreceli verimlilik ölçüsü (PROD ),net dış varlıklar ( NFA ) ve
ticaret hadleridir (TOT). Böylece, BEER yaklaşımı uzun dönemli ekonomik temellerin ve kısa
dönemli faiz farklarının bir fonksiyonu olarak denge reel döviz kuru tahminlerini üretir
(𝑞
𝑡
𝐵𝐸𝐸𝑅
)
.:
𝑞
𝑡
𝐵𝐸𝐸𝑅
= 𝑓(𝑅
𝑡
− 𝑅
𝑡,
∗
PROD
𝑡
, NFA
𝑡
, TOT
𝑡
)
(2)
Korhonen ve Juurikkala’nın (2009) ifade ettikleri gibi, BEER yaklaşımının ayrıcalıklarından
biri de hesaplamaların ülkeye özgü özellikler göz önüne alınarakyapılmasıdır. Yani, Azerbaycan,
Kazakistan ve Rusya ekonomilerinin benimsenen gerçeklerine dayalı olarak denklem-2’de bazı
değişiklikler yapmak makul olacaktır. Şöyle ki;a)mali piyasası zayıf bu ülkelerde faiz oranı farklı
nedenlerle farklı düzenlenebilir; b)Koranchelian (2005), Zalduendo (2006), Issa. (2006), Kalcheva
(2007) Oomes, Korhonen ve Juurikkala (2007)gibi petrol fiyatı ve reel döviz kuru arasındaki ilişkiyi
inceleyen çalışmalar, petrol ihraç eden gelişmekte olan ekonomilerde, petrol fiyatlarının reel döviz
kurları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, bu tür ekonomilerde
ticaret hadleri, net dış varlıklar, devlet harcamaları gibi reel döviz kurunun bazı belirleyicileri, petrol
fiyatları tarafından yönlendirilmektedir. Habib ve Kalamova’nın çalışmalarında (2007) belirtildiği gibi
petrol fiyatları yükseldiğinde ticaret hadleri yükselip, net dış varlıklar artıp, hükümet harcamaları
genişlerken tersinde de azalmalar sözkonusu olmaktadır. Böylece, denklem-2’ye reel petrol fiyatı dahil
edilerek (OILP) ticaret hadleri, net dış varlıklar hariç tutulabilir. Bu değişiklikten sonra ilgili ülkeler
için denklem-2, alttaki denklem-3 gibi olmaktadır.
𝑞
𝑡
𝐵𝐸𝐸𝑅
= 𝑓( PROD
𝑡
, OILP
𝑡
)
(3)
Denklem-3;Koranchelian (2005), Habib ve Kalamova (2007), Korhonen ve Juurikkala (2009)
araştırma özellikleri ile uyumlu olduğu gibi bu araştırma amacını de karşılamaktadır. İlaveten,
Rautava’nın (2002) belirttiği gibi, az sayıda vaka göz önüne alındığında, parametrelerin uygun bir
şekilde tahmin edilmesi için detay özelliklerin tutulmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Denge oranı resmen
gözlemlenebilir değişken olmadığından, ampirik araştırmalarda sağduyulu davranış iki aşamada
BEER’i tahmin etmektir.
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
19
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
Birinci aşama hakim reel efektif döviz kuru (REER) ve bunun iktisadi temelleri arasındaki uzun
vadeli (eşbütünleşme) ilişkiyi tahmin etmeyi içerir:
𝑞
𝑡
𝐵𝐸𝐸𝑅
= 𝛼 + 𝛽
0
∗ 𝑝𝑟𝑜𝑑
𝑡
+ 𝛽
1
∗ 𝑜𝑖𝑙𝑝
𝑡
+ 𝜀
𝑡
(4)
Burada,
𝜀
𝑡
hata terimini, küçük harfler verilen değişkenlerin doğal logaritma ifadesini
göstermektedir.
𝑞
𝑡
𝐵𝐸𝐸𝑅
genellikle ampirik tahminlerde gerçek REER'in değerleriyle ölçülür.İkinci
aşama,denklem-4’teki
(𝛼̂, 𝛽
0
̂, , 𝛽
1
̂)gibi
davranışsal denge döviz kurunu hesaplamak için tahmin edilmiş
eşitlik katsayısıolarak kullanır:
𝑞
𝑡
𝐵𝐸𝐸𝑅
̂ = 𝛼̂ + 𝛽
0
̂ ∗ 𝑝𝑟𝑜𝑑
𝑡
+ 𝛽
1
∗ 𝑜𝑖𝑙𝑝
𝑡
(5)
Bununla birlikte, reel döviz kurunun denge aralığının hesaplanması bu çalışmanın amacı
olmadığından yukarıdaki aşamalardan sadece ilk aşama kullanılacaktır.
3.2 .
Petrol Fiyat Hareketleri ve REERs: Analiz Dönemi Seçimi.
40
60
80
100
120
0
20
40
60
80
100
120
140
1996
1998
2000
2002
2004
2006
2008
2010
2012
Azeri Overall Trade turnover based REER, 2011M12=100
Kazakhi Overall Trade turnover based REER, 2011M12=100
Russian Overall Trade turnover based REER, 2011M12=100
Europe Brent Spot Price FOB, Dollars per Barrel in 2011 prices (RHS)
Azerbaycan, REER esaslı ticaret hacmi, 2011M12=100
Kazakistan, REER esaslı ticaret hacmi, 2011M12=100
Rusya, REER esaslı ticaret hacmi, 2011M12=100
Avrupa Brent Spot FOB fiyatı, varil başına dolar, 2011 fiyatlarıyla (RHS)
Grafik 1. Yıllar itibarıyla perol fiyatı ve REERs.
Şekilde görüldüğü gibi, bağımsızlık sürecinin ilk yıllarında veya Sovyetler Birliği'nin
çöküşünden hemen sonraki dönemde (yaklaşık 1991-1996 yıllarında) hatta geçiş süreci olarak da
adlandırılan bu dönemde ilgili ülkelerin REERs göstericilerinde bir küçülme yaşanmıştır. Bu daralma
süreci Rusya'ya kıyasla Kazakistan ve Azerbaycan'da ( 2003 ve 2004 yılına kadar ) uzun olmuştur. Bu
daralma sürecini uzun sürelive kalıcı olan bir iyileşme dönemi takip etmiştir. Şekilde kesik dikey
çizgiler ile işaretlenmiş olduğu gibi bu süreç Kazakistan ve Azerbaycan'da sırasıyla 2003Q2 ve
2004Q1’de başlarken Rusya için 1998Q4’de başlar. Dikkat çekicidir ki; ikinci değerlendirme
döneminde, REERs hareketleri dünya petrol fiyatının yörüngesini oldukça yakından takip etmektedir.
Bu durum dünya petrol fiyatlarının seçilen ülke REERs’lerinin önemli belirleyicilerinden biri
olduğunu göstermektedir. Mevcut çalışmada, birbirleri ile kıyaslanabilir ülke esaslı tahmini sonuçlar
oluşturmak için2004Q1-2013Q4 dönemi değerlendirilmektedir. Aksine, eğer tahminler dönem olarak
Rusya için 1998Q4-2013Q4, Kazakistan için 2003Q2-2013Q4 ve Azerbaycan için 2004Q1-2013Q
şeklinde ele alınsaydı tahminleme sonuçları karşılaştırılamazdı.
4. Veriler ve Ekonometrik Yöntem
Bu bölümde ilk olarak ampirik analizde kullanılan veriler tanıtılır, daha sonra ampirik analiz
yöntemi açıklanır .
4.1. Veriler
Araştırma, 2004Q1-2013Q4 dönemi boyunca üç aylık verileri kapsamaktave şunları
içermektedir: Amerikan Tüketici Fiyat Endeksi (CPI_US) ve nominal petrol fiyatları
(NOILP) yanısıra
Azerbaycan, Kazakistan ve Rusya için Reel Efektif Döviz Kurları (REER),Satın Alma Gücü Paritesine
göre Kişi Başına GSYİH verileri.
Reel Efektif Döviz Kuru
Bir ulusal paranın ana ticaret ortaklarına göre reel efektif döviz kuru bazlı çok taraflı tüketici
fiyat endeksi olup, aşağıdaki gibi hesaplanır:
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
20
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
𝑅𝐸𝐸𝑅 = 𝑁𝐸𝐸𝑅 ∗
𝐶𝑃𝐼
𝐷
𝐶𝑃𝐼
𝐹
Burada
𝑁𝐸𝐸𝑅
ve
𝐶𝑃𝐼
𝐷
sırasıyla yerli ekonominin
Nominal Efektif Döviz Kuru ve Tüketici
Fiyat Endeksi iken;
𝐶𝑃𝐼
𝐹
ana ticaret ortakları ağırlıklı ortalama Tüketici Fiyat Endeksi’dir.Burada yerli
para birimi başına yabancı para cinsinden tanımlama yapıldığından REER'deki bir artış yerli paranın
değer artışı anlamına gelmektedir. Seçilen ülkeler için REER’lerin hesaplanmasında altta belirtilen
kaynaklardan faydalanılmıştır. Azerbaycan ve Kazakistan için; Azerbaycan Merkez Bankası ve
istatistik bültenlerinden toplanılmıştır.Rusya içinse Uluslararası Ödemeler Bankasından
alınmıştır.
Reel Petrol Fiyatı (OILP).
Bu değişken ham petrol için Avrupa Brent Spot FOB Fiyatı olarak ABD Tüketici Fiyat Endeksi
(CPI_US) tarafından deflate edilmiş nominal terimlendirme ile (NOILP) varil başına dolar şeklinde
hesaplanır.NOILP ve CPI_US ABD Enerji Bilgi İdaresi
ve
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
tarafından alınır. Tutarlılığı korumak amacıyla, tüm ülkelerin REER’leri ve CPI_US yeniden
2011Q4’e göre taban alınarak hesaplanır.
Kişi Başına düşen GSYİH (GDPPC).
Bu veri, 2011 uluslararası sabit dolar kuruna dönüştürülmüş satın alma gücü paritesine dayalı
kişi başına gayri safi yurtiçi hasıladır. Dünya Bankası Kalkınma Göstergeleri Veritabanı’ından elde
edilmiştir. Tüm yukarıda verilen verilerin üçer aylık beklenen GDPPC frekansında
olduğuunutulmamalıdır. Bu araştırmanın ampirik bölümünde, daha uzun örneklem süresi gerektiren
ekonometrik tahminler uygulanmaktadır. Bu nedenle, bize sadece 10 gözlem noktası verecek (2004-
2013 döneminde) yıllık üç aylık veri dönüştürme yerine üç aylık GDPPC frekansta ara değer
hesaplamaları (
interpolation
) yapılmıştır. Bunun için
Linear-match
son yöntem EViews 8.0
ekonometrik paket kullanılmıştır.Bu yöntem, tarihsel yörüngesini (zaman profili) tutarak, düşük
frekanstan (mesela yıllık) yüksek frekansa (örneğin üç ayda bir) veri dönüştürür.
4.2. Econometric Method
Bu alt bölümde önce Genişletilmiş Dickey-Fuller (bundan sonra ADF) birim kök testleri ele
alınırken sonrasında gecikmesi dağıtılmış otoregresif sınır testi(bundan sonra ARDLBT) yaklaşımı
açıklanmaktadır.
Birim Kök Testi
Eşbütünleşme yöntemi uygulanarak, bir eşbütünleşme analizi gerçekleştirilmeden
öncedeğişkenlerin bütünleşme sırasıBirim Kök (bundan sonra UR) testi vasıtasıyla incelenecektir. Bu
amaçla Genişletilmiş Dickey-Fuller ( Dickey ve Fuller, 1981) testi kullanılmıştır. Test, belirli bir
zaman serisinin durağan olmayan sıfır hipotezini korumaktadır.
Değişken y için, ADF istatistiği regresyondan:
t
i
t
k
1
i
i
1
t
1
0
t
ε
y
Δ
α
y
b
trend
ψ
b
y
Δ
+
+
+
+
=
-
=
-
∑
(6)
Gecikmesi Dağıtılmış Otoregresif Sınır Testi ( ARDLBT ) Yaklaşımı
Eşbütünleşme yaklaşımının v
erilere uygulanması olan ARDLBT
Pesaran, Shin vd tarafından
geliştirilmiştir.
(Pesaran et al. 2001; Pesaran and Shin, 1999).
Bu yaklaşım, içsellik sorununun
olmaması; aynı anda uzun ve kısa vadeli katsayıları tahmin etmesi gibi bazı avantajlarıyla muadili
yaklaşımları geride bırakmaktadır.
(Pesaran et al., 2001; Oteng and Frimpong, 2006; Sulaiman and
Muhammad, 2010).
Gözlem sayımızın nispeten az sayıda olması göz önüne alındığında, bu yaklaşım
ampirik analizimiz için daha uygundur. Pesaran vd.’nin açıkladığı gibi yaklaşımın bazı aşamaları
bulunmaktadır:
a) Serbest ECM İnşası.
t
i
t
n
i
i
i
t
n
i
i
t
yxx
t
t
u
x
y
x
y
c
y
0
1
1
1
0
(7)
Burada x açıklayıcı değişken iken, y bağımlı bir değişkendir;
u
- hata sayısını gösterir; c0 bir
katsayı kayması içindir;
i
ve
i
kısa vadeli katsayıları gösterirken
i
θ
- ise uzun dönemli katsayıları
gösterir; ARDLBT tahminlerinde önemli konulardan birisi değişkenler arasındaki eşgüdümü bulmak
olduğundan sağ taraftaki değişkenlerin gecikme uzunluğunu doğru şekilde belirlemektir (Pesaran et al,
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
21
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
2001 , s. 23) . Pesaran vd. (2001) ve takipçilerince, optimum gecikme uzunluğu artıkların seri
otokorelasyonu çıkarılıp Akaike ve Schwarz bilgi kriterleri en aza indirilerekbelirlenebilir. Bazı küçük
örnek durumlarda, Schwarz bilgi kriterine güvenmek düşündürücü olmaktadır ( Pesaran ve Shin , 1999
; Fatai ve diğ ., 2003 ) .b) Bir Serbest ECM inşasından sonra eşbütünleşim ilişkisinin varlığı test
edilebilir. Yukarıda
i
katsayıları üzerine Wald- testi (veya F- testi ) bu amaçla yapılmaktadır.
Bir
alternative eşgüdüm hipotezi: H
1
:
1
≠
2
≠
3
≠ 0 iken, eşbütünleşme olmayan Hull hipotezi: H
0
:
1
=
2
=
3
= 0’dır.
Eğer hesaplanmış / örnek F - istatistiği verilen anlamlılık düzeyinde kritik değerin üst
sınırından büyükse, o zaman eşbütünleşmenin olmadığı hipotezi reddedilebilir. Aynı şekilde Numune
F - istatistiği verilen anlamlılık düzeyinde kritik değerin alt sınırından küçükse, eşbütüleşmenin
olmadığı hipotezi reddedilemez.Üçüncü bir durum olarak, numunevi sonuç üst ve alt bant aralığının
kritik seviyelerine düşebilir ki, böyle durumda, test sonuçları belirisizdir. ARDLBT eşbütünleşme
testinde F -istatistiklerinin standart olmayan dağılıma sahip olduğunu belirtmek önemlidir. Bu
nedenle, F dağılımının geleneksel kritik değerleri artık geçerli değildir ve F dağılımının kritik değerleri
Pesaran ve Pesaran tarafından geliştirilmiş olan tablodan alınmalıdır (bkz : Pesaran ve Pesaran , 1997
ya da Pesaran ve diğerleri, 2001 ). Eğer
θ
istatistiksel olarak anlamlı fakat negatif ise, o zaman da
eşgüdüm ilişkisi kararlı olduğu sonucuna varılabilir. Diğer bir deyişle, uzun dönemli denge yolundan
kısa vadede sapmalar geçicidir ve buna uygun düzeltmeler olacaktır.
c) Önceki aşamanın sonucu olarak değişkenler arasında ko-entegre ilişki bulursa uzun dönemli
katsayılar tahmin edilebilir/hesaplanabilir. Belirtilmelidir ki; bu katsayılar denklem(7)’ye dayalı olarak
ya Bewley dönüşümü (Bewley, 1979) uygulayarak ya da manuel olarak
1
t
yxx
1
t
0
x
θ
y
θ
c
+
+
sıfıra
ayarlayarak hesaplanabilir. Denklem aşağıdaki gibi
y
için çözümlendiğinde denklem (8) elde edilir.
u
x
c
y
yxx
0
(8)
ARDLBT Yaklaşımında Hataların Düzeltilmesi Örneği
Pesaran ve Pesaran (1997) 20.000 ve 40.000 çoğaltımından başka 500 ve 1000 örneklem
büyüklükleri kullanarak F - dağılımının üst ve alt kritik değerlerini hesapladıkları unutulmamalıdır.
Ancak, Narayan ( 2005)bu kritik değerlerinbüyük örneklem noktaları esas alınarak hesaplandığından
dolayı küçük örneklem büyüklükleri için doğru olmadığını savunmaktadır
(Narayan, 2004 and
Narayan, 2005). O, a
slındaPesaran vd.’nin dörtaçıklayıcı değişken durumu ve% 5 anlamlılık düzeyinde
belirtilen değerlerle (Pesaran et al. 2001)31 gözleme dayalı olarak oluşturulan kritik değerleri
karşılaştırmıştır. Pesaran ve Pesaran(1997)’nın hesaplamış olduğu (4.13 )kritik değerin % 18.3 daha
az olarak ( 3.49)’luk bir kritik değer olduğunu ortaya koymuştur . Böylece, 30 ile 80 veri noktası
arasında değişen küçük örneklem büyüklükleri için kritik değerlerhesaplamıştır (Bakınız: Narayan,
2005). Küçük bir örnek düzeltme olarak, bu kritik değerlerbizim ARDLBT eşbütünleşme testinde
kullanılacaktır.
5.
Ampirik tahminler ve tartışılması
Metodolojik bölümle tutarlı olarak ADF test aracılığı ile değişkenlerin bütünleşme
özellikleriincelenmiştir. Burada test amacıyla kesişme ve trend nokralarının dahil edildiği
denklem(6)’nınkullanıldığı belirtilmelidir. Test prosedürlerinde trend kullanımının gerekçesişöyledir:
Ekonometrik teoride açıklandığı gibi, eğer trend veri üretim sürecinin bir parçası ve incelenen test
denklemi içine konuluyorsa elde edilen sonuçlar ciddi problemlerin olduğu önyargılı sonuçlar
olacaktır. Eğer trend veri üretim sürecinin bir parçası değil ve kazaran denklem içinde konulmuşsa
elde edilecek sonuçlar bağımsızlığını biraz zedelemiş olacaktır.
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
22
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
ADF testi sonuçları aşağıda verilmiştir.
Variable
At the level
At the first difference
k
Actual value
k
Actual value
roilp
1
-3.91**(b=-0.40)
1
-5.89***(b=-1.06)
Panel A: Azerbaijan
reer_az
0
-2.08
0
-6.77***
gdppc_az
1
-2.07
0
-2.14
Panel B: Kazakhstan
reer_kz
0
-3.37* (b=-0.44)
1
-5.97***(b=-1.33)
gdppc_kz
1
-2.75
0
-1.82
Panel C: Russia
reer_ru
0
-2.62
1
-6.45***
gdppc_ru
1
-2.22
0
-2.36
Dostları ilə paylaş: |