Issn 1300 9745 ege pediatri BÜlteni ediTÖR



Yüklə 1,01 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/9
tarix11.01.2017
ölçüsü1,01 Mb.
#5095
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Yazışma Adresi: 

Doç. Dr. Gül SERDAROĞLU 

Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 

Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı 

Bornova-İZMİR 

Tel 

: 0506 417 32 40 



E-posta :  gul.serdaroglu@ege.edu.tr 

 

 



 

 

 



63 

O

LGU 



S

UNUMU


 

EGE PEDİATRİ BÜLTENİ 2009, 16 (1): 63-66

 

 

 



 

 

 



 

 

ÖZET 

ransfüzyon ilişkili akut akciğer hasarlanması (TRALI) dispne, siyanoz, hipotansiyon ve pulmoner ödem tablosu ile karakterizedir 

ve transfüzyona bağlı ölüm sebepleri arasında üçüncü sırada gelir.  Mortalite oranının yüksek olması ve akut respiratuar distres 

sendromu (ARDS) ve kardiyojenik ödem ile sıklıkla karıştırılması dolayısıyla, hastanemizde izlenen (hemolitik üremik sendrom ve 

nörobruselloz tanılarıyla) ve biri eksitusla sonuçlanan iki olguya dikkat çekmek istedik. Bu tür olgularda bu sendromun akla 

getirilmesi, yalnızca yanlış tanı ve tedavilerin önüne geçmekle kalmayacak, donörün bir daha ürün vermesinin engellenmesine de 

yardımcı olacaktır. 



Anahtar Sözcükler: TRALI, transfüzyon, akciğer, çocuk 

SUMMARY 

RALI, which is characterized by dyspnea, cyanosis, hypotension, and pulmonary edema, has been reported as the third most 

common cause of fatal transfusion reactions. Because of the high mortality rates and its resemblance to acute respiratory 

distress syndrome (ARDS) and cardiogenic edema, we aimed to report two cases (hemolytic uremic syndrome who died because of 

the disease, and neurobrucellosis) who were followed up in our clinic. In similar clinical presentations, being aware of this disease 

can both prevent wrong diagnosis and unnecessary treatments, and help to limit the amount of plasma transfused from implicated 

donors.  

Key Words: TRALI, transfusion, lung, child 

Geliş tarihi: 02.05.2009

 

                         Kabul tarihi: 30.07.2009 



   

   


   

   


   

   


   

   


   

  

GİRİŞ 



Transfüzyona bağlı akut akciğer hasarlanması 

(TRALI), tüm dünyada hastanede yatan olguların 

% 0.02’sinde, transfüze edilen olguların           

% 0.16’sında görülmekte ve transfüzyona bağlı 

ölüm sebepleri arasında üçüncü sırada yer 

almaktadır (1, 2). 1980’li yıllara kadar bir klinik 

antite olarak tanınmayan TRALI sendromu, 

Amerika Birleşik Devletleri’nde ise, yayınlanan 

son bir rapora göre transfüzyona bağlı ölüm 

nedenleri arasında ilk sırayı almaktadır (3). 

Ancak TRALI sendromu yeterince bilinmediği ve 

görülen reaksiyonlar kan bankalarına istenilen 

düzeyde bildirilmediği için, gerçek görülme 

sıklığının kayıtlı verilerden çok daha fazla 

olduğu tahmin edilmektedir.  

TRALI, kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu 

sonrası birkaç dakika ile 40 saat arasında 

değişen sürede görülebilmekle birlikte, en çok 

4–6 saat içinde gelişmektedir. Mekanizması tam 

olarak bilinmese de, çoğu vakada, donör 

kanında bulunan spesifik lökosit antikorlarının 

(HLA klas 1 veya 2 antijenlerine, granülosit veya 

monositlere yönelik) alıcıdaki lökositlerle reak-

siyonu sonucu oluştuğu ve bu durumun vas-

küler permeabiliteyi arttırdığı düşünülmektedir 

(4). Ortaya atılan diğer bir hipotez ise, depolan-

mış kan ürünlerindeki biyolojik olarak aktif 

lipidlerin polimorfonükleer lökositlerdeki NADPH 

oksidaz aktivitesini arttırarak hasar mekaniz-

masını başlattığıdır (5).  

Hastalarda dispne, hipoksi ve pulmoner ödem 

semptomları gözlenmektedir. Tanı genelde 

klinik olarak konulmaktadır. Donör serumunda 



T 

TRANSFÜZYONA BAĞLI AKUT AKCİĞER 

HASARLANMASI (TRALI)

 

 



Transfusion-Related Acute Lung Injury (TRALI) 

Levent MİDYAT 

Ebru TÜRKOĞLU 

Bülent KARAPINAR 

 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk 



Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 

Bornova, İzmir 



Midyat  ve ark.  

 

 

64 



veya nadiren alıcı serumunda lökosit antikorları 

gösterilerek tanı desteklenebilir. Akciğer öde-

minin kardiyolojik sebeplerinin ekarte edilmesi 

doğru tanı için şarttır. Özellikle pulmoner arter 

wedge basıncının veya pulmoner ödem sıvı-

sındaki protein miktarının ölçümü kardiyak ve 

nonkardiyak etkenlerin ayırımında önemlidir (6, 

7). Mortalite oranının yüksek olması ve ARDS 

veya miyokardiyal yetersizlik tablosu ile sıklıkla 

karıştırıldığı için hastanemizde görülen iki olgu-

ya dikkat çekmek istedik. 

OLGULAR 


1. OLGU 

4.5 yaşında kız olguya anemi, trombositopeni, 

hematüri, lökositüri, üre-kreatinin değerlerinde 

yükseklik bulguları ile hemolitik üremik 

sendrom tanısı konuldu. İzlemi esnasında taze 

donmuş plazma (TDP), eritrosit ve trombosit 

transfüzyonu ihtiyacı gösterdi. Yatışının ikinci 

günü plazmaferez uygulanan ve işlem sonrası 

hematokrit değeri % 12 saptanan, saturasyon 

düşüklüğü gözlenen ve yoğun bakım ünitesine 

alınan hastanın bu dönemde belirgin solunum 

sıkıntısı gözlendi. Alınan arteriyal kan gazında 

pH: 7.48, pO

2

: 40.9 mmHg, pCO



2

: 35.4, HCO

3



26.8 mEq/l saptandı. Solunum sıkıntısı gittikçe 



daha da belirginleşince entübe edilerek “asist/ 

control” modunda mekanik ventilatöre bağlandı. 

Direk Coombs testi negatif saptanan hastanın 

çekilen ekokardiyografisinde minimal perikar-

diyal efüzyon dışında özellik bulunmadı. Başvu-

ruda çekilen posteroanterior akciğer grafisinde 

herhangi bir özellik olmamasına rağmen, plaz-

maferez işlemi sonrası çekilen grafide bilateral 

parenkimal infiltrasyonlar, retiküler patern tar-

zında interstisyel dansite artışı gözlenen has-

tada, bu bulgularla TRALI sendromu düşünüldü. 

İzlemi sırasında klinik tablosunda düzelme 

gözlenmedi, ventilatör ihtiyacı devam etti ve 

diürezi giderek azaldı. Hemodiyaliz programına 

alınan ve vital fonksiyonlarındaki bozulması 

artarak devam eden hasta yaklaşık bir ay daha 

ventilatörde izlendikten sonra kardiyopulmoner 

arrest geçirerek eksitus oldu.  

Tablo 1. TRALI sendromunun özellikleri. 

Klinik Bulgular 

 

Nonkardiyojenik pulmoner ödem 



 

Dispne, siyanoz, hipotansiyon, ateş yüksekliği

titreme 

 

Transfüzyon sonrası 1-2. saatte gelişir. 4-6. saatte 



bulgular belirgindir 

 

ARDS’den ayırmak güçtür  



Patogenez 

 

Beyaz kan hücrelerinin pulmoner mikrovasküler 



yapıda sekestrasyonu vasküler geçirgenliği arttırır 

ve pulmoner ödeme neden olur. 

Etiyoloji 

 

Granülosit, HLA klas 1 veya 2 antijenlere yönelik 



antikorlar 

 

Depolanmış hücresel kan ürünlerindeki biyolojik 



olarak aktif lipidler 

 

Kapiller hasar 



Tedavi 

 

Solunumsal destek 



 

Hemodinamik dengenin sağlanması  

 

Diüretiklerden kaçınma 



 

2. OLGU 


Onatlı yaşında kız hasta ateş yüksekliği ve ani 

görme kaybı yakınmaları ile başvurdu. Fizik 

bakısında hepatosplenomegali, laboratuarında 

pansitopeni (BKH: 1700/mm

3

, Hb: 10.7 gr/dl, 



PLT: 11.000/mm

3

), karaciğer fonksiyon testle-



rinde yükseklik, PZ-aPTZ uzunluğu saptandı. 

Yapılan tetkikler sonucu maliyniteden uzaklaşı-

lan ve kan kültüründe Brucella melitensis üre-

yen, Rose Bengal 1/640 (+) olan hastada nöro-

bruselloz tanısı konuldu. Trombositopenisine 

yönelik aferez ve random trombosit süspansi-

yonu desteğine, PZ-aPTZ uzunluğuna yönelik 

olarak da TDP desteğine alındı. Yatışının ikinci 

gününde TDP infüzyonu ile beraber belirgin 

takipnesi ve solunum sıkıntısı gözlendi. Oksijen 

saturasyonu % 80’lere geriledi ve posteroante-

rior akciğer grafisinde (Şekil 1) bilateral, özellik-

le alt zonlarda daha belirgin olmak üzere, infil-

trasyonlar saptandı. Hastanın alınan kan gazın-

da pH: 7.49, pO

2

: 53 mmHg, pCO



2

: 32 mmHg, 

HCO

3

: 28.3 mEq/l, SaO



2

: %88 saptanınca 

entübe edilip “pressure control” modunda me-

kanik ventilatöre bağlandı. Başvuru anında çeki-



Transfüzyona Bağlı Akut Akciğer Hasarlanması (TRALI) 

 

 



 

65 


len akciğer grafisinde herhangi bir özellik olma-

yan, EKO’sunda minimal ejeksiyon fraksiyon 

düşüklüğü dışında bir patoloji olmayan hastanın 

bu tablosu TRALI sendromuna bağlandı. Belir-

gin hipotansiyonu gözlenen ve 3 gün süre ile 

ikili pozitif inotrop desteği alan (dopamin + 

dobutamin) hastanın bu dönemde CVP’si 10-12 

mmHg olarak ölçüldü. Hastanın izlemde genel 

durumu düzeldi ve 72. saatte çekilen grafisinde 

bulgularda belirgin gerileme saptandı. Olgu 

ventilatöre bağlandıktan 4 gün sonra ekstübe 

edildi ve iki gün sonra O

2

 desteği de kesildi. 



Primer hastalığı nedeni ile yaklaşık bir ay daha 

yoğun bakım ünitesinde izlenen olgu daha 

sonra servise alındı. 

TARTIŞMA 

TRALI, tüm dünyada yaygın olarak tartışılmakta 

ve her geçen gün bu sendromun patogenezi ve 

korunma yolları ile ilgili yeni çalışmalar yapıl-

maktadır. Plazma içeren tüm kan ürünlerinin 

(tam kan, eritrosit, trombosit ürünleri, taze don-

muş plazma, kriyopresipitat, immunglobulin 

preperatları) TRALI’ye neden olduğu göste-

rilmiştir (8-13). Akut akciğer bulgularına ek ola-

rak hipotansiyon, hipertansiyon, ateş yüksekliği, 

titreme ve birkaç saat içinde kaybolan nötropeni 

de tabloya eşlik edebilse de, bu bulgular tanının 

konması için şart değildir.  

TRALI’nin çocukluk çağında bildirilenden çok 

daha sık olarak ortaya çıktığı tahmin edilmek-

tedir (5). Pediatrik yaş grubunda yayınlanan 

TRALI vakaları genellikle olgu sunumları şeklin-

dedir. Yayınlanan en büyük epidemiolojik çalış-

mada, bildirilen 46 TRALI vakasından 15’ini 17 

yaş altı çocuklar oluşturmaktadır ve bu olguların 

çok büyük bir kısmında da primer hastalık 

olarak hematolojik maliyniteler bulunmaktadır 

(14). Kronik olarak transfüze edilen olgularda, 

konjenital kalp hastalığı veya otoimmun hasta-

lığı olanlarda, kemik iliği transplantasyonu olan-

larda ve hatta yenidoğan döneminde bile TRALI 

olguları rapor edilmiştir (15-19). Tanı konula-

bilmesi için, her şeyden önce bu sendromun 

farkında olmak gerekir. Özellikle kan transfüz-

yonlarından sonraki ilk 6 saat içinde görülen 

akut akciğer hasarlanması veya ARDS tablo-

larında TRALI ayırıcı tanıda muhakkak akılda 

tutulmalıdır. Tanı klinik bulgulara dayanılarak 

konulur (Tablo 1) (20). Hem donör, hem de alı-

cıdan alınan kan örnekleriyle TRALI desteklene-

bilse de tanı için şart değildir (5).    

Yüksek morbidite ve mortaliteye sahip olan 

ARDS’nin aksine, TRALI uygun tedaviyle genel-

likle 48–96 saat içinde düzelebilmektedir. Grafi 

bulgularının düzelmesi ise dört günü bulabil-

mektedir. Tedavide ilk yapılması gereken, bu 

sendromdan  şüphelenildiği anda transfüzyonun 

sonlandırılması ve kan bankasına gerekli bilgiler 

verilerek hastaya aynı donörden bir daha kan 

ürünü verilmemesinin sağlanmasıdır. Gerekli 

görülürse oksijen desteği veya şiddetli vakalarda 

entübasyon ve mekanik ventilasyon desteği 

sağlanmalıdır (5). Nonkardiyojenik pulmoner 

ödem tablolarında diüretiklerin herhangi bir 

etkisi yoktur. Hipotansiyon varlığında vazopres-

sörler uygulanabilir. Kortikosteroidlerin ve non-

      

 

Şekil 1. İkinci olgunun transfüzyon öncesi ve sonrası çekilen PA akciğer grafileri 



Midyat  ve ark.  

 

 

66 



steroidal anti-inflamatuar ilaçların etkinliği 

gösterilememiştir (21).  

Bu tür olgularda sendromun akla getirilmesi, 

yalnızca yanlış tanı ve tedavilerin önüne geç-

mekle kalmayacak, HLA ya da nötrofil spesifik 

antikor taşıyan donörün (veya alıcının) bir daha 

ürün vermesinin engellenmesine de yardımcı 

olacaktır. Araştırmalar sonucu etkin korunma 

metodları geliştirilinceye kadar, plazma içeren 

ürünlerin transfüzyonunda rol alan pediatri 

uzmanlarının ve diğer uzmanların TRALI sen-

dromunu tam anlamıyla öğrenmelerinin ve her 

türlü reaksiyonda bu sendromu akıllarına getir-

melerinin, TRALI ilişkili morbidite ve mortali-

tenin azaltılmasında en etkili yöntem olduğu 

görülmektedir. 

KAYNAKLAR 

1. Popovsky MA, Moore SB. Diagnostic and pathogenetic considerations in transfusion-related acute lung injury. Transfusion 1985; 25: 573-577.  

2. Looney MR, Gropper MA, Matthay MA. Transfusion-related acute lung injury: A review. Chest 2004; 126: 249-258. 

3. Kleinman S, Caulfield T, Chan P, Davenport R, et al. Toward an understanding of transfusion-related acute lung injury: Statement of a 

consensus panel. Transfusion 2004; 44: 1774-1789. 

4. Popovsky MA, Abel MD, Moore SB. Transfusion-related acute lung injury associated with passive transfer of antileukocyte antibodies. Am 

Rev Respir Dis 1983; 128: 185-189. 

5. Sanchez R, Toy P. Transfusion related acute lung injury: A pediatric perspective. Pediatr Blood Cancer 2005; 45: 248-255. 

6. Fein A, Grossman RF, Jones JG, Overland E, et al. The value of edema fluid protein measurement in patients with pulmonary edema. AM J 

Med 1979; 67: 32-38. 

7. Carili AD, Ramanamurty MV, Chang YS, Shin D, et al. Noncardiogenic pulmonary edema following blood transfusion. Chest 1978; 74: 310-312. 

8. Ramanathan RK, Triulzi DJ, Logan TF. Transfusion-related acute lung injury following random donor platelet transfusion: A report of two 

cases. Vox Sang 1997; 73: 43-45. 

9. Eastlund DT, McGrath PC, Burkart P. Platelet transfusion reaction associated with interdonor HLA incompatibility. Vox Sang 1988; 55: 157-160. 

10. Lindgren L, Yli-Hankala A, Hamle L, Koskimies S, et al. Transfusion-related acute lung injury (TRALI) after fresh frozen plasma in a patient 

with coagulopathy. Acta Anaesthesiol Scand 1996; 40: 641-644. 

11. Askari S, Nollet K, Debol SM, Brunstein CG, et al. Transfusion-related acute lung injury during plasma Exchange: Suspecting the 

unsuspected. J Clin Apheresis 2002; 17: 93-96. 

12. Reese EP, Jr., McCullough JJ, Craddock PR. An adverse pulmonary reaction to cryoprecipitate in a hemophiliac. Transfusion 1975; 15: 

583-588. 

13. Rizk A, Gorson KC, Kenney L, Weinstein R. Transfusion-related acute lung injury after the infusion of IVIG. Transfusion 2001; 41: 264-268. 

14. Silliman CC, Boshkov LK, Mehdizadehkashi Z, Elzi DJ, et al. Transfusion-related acute lung injury: Epidemiology and a prospective analysis 

of etiologic factors. Blood 2003; 101: 454-462. 

15. Wolf CF, Canale VC. Fatal pulmonary hypersensitivity reaction to HLA incompatible blood trasfusion: Report of a case and review of the 

literature. Transfusion 1976; 16: 135-140. 

16. Leach M, Vora AJ, Jones DA, Lucas G. Transfusion-related acute lung injury (TRALI) following autologous stem cell transplant for relapsed 

acute myeloid leukaemia: A case report and review of the literature. Transfus Med 1998; 8: 333-337. 

17. Nouraei SM, Wallis JP, Bolton D, Hasan A. Management of transfusion-related acute lung injury with extracorporeal cardiopulmonary 

support in a four-year-old child. Br J Anaesth 2003; 91: 292-294. 

18. Keifer JC, Kingsley CP, Roth MT, Abt AB, et al. Transfusion-related acute lung injury (TRALI) complicating colectomy for ulcerative colitis. 

Anesthesiology 1998; 89: 1020-1023. 

19. Wallis JP, Haynes S, Stark G, Green FA, et al. Transfusion-related alloimmune neutropenia: An undescribed complication of blood 

transfusion. Lancet 2002; 360: 1073-1074. 

20. Puget Sound Blood Center. TRALI: Transfusion-related acute lung injury. Transfusion Medicine Bulletin. 2000; vol 3: no 1. 

21. Webert KE, Blajchman MA. Transfusion-related acute lung injury. Transfus Med Rev 2003; 17: 252-262. 

 

Yazışma Adresi: 

Uzm Dr.Levent MİDYAT 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi  

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 

Bornova, İzmir 

Tel 

: 0232 390 10 01 



E-posta :  levent.midyat@ege.edu.tr

 


 

 

 



67 

O

LGU 



S

UNUMU


 

EGE PEDİATRİ BÜLTENİ 2009, 16 (1): 67-70

 

 

 



 

 

 



 

 

 



ÖZET 

erum hastalığı benzeri reaksiyon başta sefaklor olmak üzere birçok antibiyotik ile tanımlanmış nadir bir reaksiyondur. Yedi 

aylıkken amoksisilin ve 22 aylıkken sefaklor kullanımı sonrası serum hastalığı benzeri reaksiyon gelişen olgu, literatürde daha 

önce bildirilmediği için sunulmuştur. 



Anahtar Sözcükler: Serum hastalığı benzeri reaksiyon, sefaklor, amoksisilin  

SUMMARY 

n clinical practice, serum sickness-like reactions are rare following administration of many antibiotics, especially cefaclor. We 

report a case of serum sickness-like reactions after exposure to amoxicilline at 7 months, and cefaclor at 22 months.  To our 

knowledge, no case has been reported so far with two beta lactam antibiotics causing serum sickness- like reaction. 

Key Words:  

Geliş tarihi: 14.04.2009

 

                         Kabul tarihi: 17.05.2009 



   

   


   

   


   

   


   

   


   

GİRİŞ 


Serum hastalığı benzeri reaksiyon (SHBR), birçok 

ilacın kullanımı ile ortaya çıkan nadir bir reak-

siyondur. En fazla sefaklor ile olmak üzere 

literatürde birçok antibiyotiğin kullanımına bağlı 

olarak tanımlanmıştır (1-8). Antibiyotiklerin yanı-

sıra griseofulvin, itrakonazol, bupropion ve 

fluoksetin ile de reaksiyon tanımlanmıştır (8). 

Klinikte ilacın kullanımını takiben 5-21. Gün-

lerde ortaya çıkan, cilt ve kas-iskelet sistemi 

bulguları vardır. Bunlar, gezici, kaşıntılı ürtiker-

yal döküntü, artrit/artralji olup ateş ve lenfa-

denopati eşlik edebilir. Mukoza lezyonları yok-

tur.  İlacın ilk kez kullanımında olabileceği gibi, 

sıklıkla ikinci veya tekrarlayan kullanımı sonra-

sında da gelişebilir.  İlacın kesilmesini takiben 

anti-inflamatuar tedavi verilmeksizin de kendi-

liğinden düzelebilir (1). Patogenezi net değildir. 

İlacın hepatik biyotransformasyonundaki gene-

tik defekt suçlanmaktadır (9).   

OLGU SUNUMU  

Ateş ve boğaz ağrısı nedeniyle başvurdukları 

doktor tarafından tonsillo-farenjit tanısı ile 

sefaklor başlanılan 22 aylık erkek olgu, teda-

vinin 9. Gününde vücudunda kızarıklık, el/ayak 

bileklerinde ağrı ve şişlik yakınmalarıyla hasta-

nemize başvurdu.  

Özgeçmişinde hastane kayıtlarından olgunun 

yedi aylıkken üst solunum yolu enfeksiyonu 

nedeniyle amoksisilin kullanımı ve tedavinin 

altıncı gününde ekstremitelerinde ciltten kaba-

rık, kırmızı ve bazıları purpurik döküntüler ve 

el/ayak sırtlarında ödem nedeniyle yatarak 

izlendiği öğrenildi. Hastanın penisilin V ve G 

spesifik Gg E’leri class 0, penisilin G (1/10.000) 

ve amoksisilin (25 mg/ml) ile yapılan “prick” ve 

intradermal testleri negatif olup, tip-1 aracılı 

hipersensivite reaksiyonu dışlanmıştı. Öykü, kli-

nik ve laboratuvar bulguları ile amoksisilin ile 





I 

SÜT ÇOCUĞUNDA FARKLI İKİ BETA LAKTAM 

ANTİBİYOTİĞE BAĞLI SERUM HASTALIĞI 

BENZERİ REAKSİYON 

 

Serum Sickness Like Reaction In An Infant Due to Two 



Beta Lactam Antibiotics  

Serap ÖZMEN 

Emine DİBeK MISIRLIOĞLU 

Hikmet Tekin NACAROĞLU 

Emine POLAT 

 

Dr. Sami Ulus Kadın Doğum 



Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve  

Araştırma Hastanesi 

Ankara 


Özmen ve ark.  

 

 

68 



ilişkili bir hipersensivite reaksiyonu olabileceği 

düşünülerek, amoksisilin kullanılmaması öne-

rilmişti. Soygeçmişinde ilaç allerjisi öyküsü yoktu.  

Fizik muayenesinde, genel durumu iyi olan 

olgunun bilinci açık, ağırlığı 12 kg (50p), boyu 

90 cm (50p), kalp tepe atımı 120/dakika, solu-

num sayısı 28/dakika, kan basıncı 90/60 mmhg, 

vücut sıcaklığı 37, 8°C idi. Boyunda iki adet 1 

cm, her iki üst ekstremitede dirseklerin üze-

rinde 5x6 cm ve her iki alt ekstremitede yaygın, 

çevresi hiperemik, merkezi soluk, morumtırak 

ürtikeryal plaklar mevcuttu (Resim 1). Her iki el 

ve ayak sırtında kızarıklık,  şişlik ve hassasiyet 

vardı (Resim 2). Mukoza lezyonu olmayan 

hastanın diğer sistem bulguları doğaldı.  

 

Resim 1. Ayak sırtında ödem ve ürtikeryal plak 



 

 

Resim 2. El sırtında ödem 



Yapılan laboratuar tetkiklerinde; tam kan sayı-

mında beyaz küre sayısı 19.300/μl, hemoglobin 

12,4 g/dl, trombosit sayısı 328.000/μl olup peri-

ferik yaymasında % 44 lenfosit, %46 parçalı, %8 

monosit ve %2 eozinofil vardı. Eritrosit sedi-

mentasyon hızı 25 mm/saat, C-reaktif protein 

37,6 mg/L idi. Karaciğer ve böbrek fonksiyon 

testleri, kanama zamanı, protrombin zamanı, 

parsiyel tromboplastin zamanı, serum C3,C4, 

ASO düzeyleri normaldi. Epstein-Barr virus ve 

sitomegalovirüs  serolojisi, ANA ve Anti-dsDNA 

negatif saptandı. IgE: 107 IU/mL olup, diğer 

immunglobulinler yaşa göre normal sınırlar-

daydı.  İdrar incelemesi normaldi ve boğaz kül-

türünde üreme olmadı. 

Sefaklor kullanımı sonrası ürtikeryal döküntüler 

ve artrit bulgusu olan, laboratuvar incelemele-

rinde kollajen doku hastalığını destekleyecek 

bulgular olmayan olguda sefaklor ilişkili shbr 

düşünüldü. Bu nedenle sefaklor kesildi. Hastaya 

antihistaminik (hidroksizin 2 mg/kg/gün) ve kısa 

süreli steroid (1 mg/kg/gün) tedavisi başlanıldı. 

Yatışının 2. gününden itibaren lezyonlarında 

gerileme gözlendi. Hasta sefaklor ve amoksisilin 

kullanmaması yönünde önerileri yapılarak 

taburcu edildi.  

TARTIŞMA  

Serum hastalığı, antijenle karşılaşma sonrası cilt 

ve eklem kapillerlerinde immun kompleks 

depolanması ve kompleman kaskadının aktive 

olması ile gelişen sistemik tip-3 reaksiyonudur. 

Ürtiker, ödem, ateş, artrit/artralji, lenfadenopati 

ve glomerülonefrit ile karakterizedir. SHBR’da 

ise farklı olarak immun kompleksler yoktur. Cilt 

ve kas-iskelet sistemi bulguları ön planda olup, 

vaskülit ve renal bulgular görülmez (1). SHBR, 

sefaklor başta olmak üzere birçok ilaçla ilişkili 

olarak bildirilmiştir (1-8). Penisilin, amoksisilin, 

siprofloksasin, sefprozil, sefuroksim, seftriakson, 

sefazolin, kotrimoksazol, tetrasiklin, rifampisin, 

makrolidler bunlardandır (2-8). Bir çalışmada 

oral antibiyotik kullanımı sonrası serum hasta-

lığı benzeri reaksiyon gelişen 44 olgudan 37'sin-

de sefaklor, 3'ünde amoksisilin, 1'inde penisilin, 

3'ünde kotrimoksazol kullanımı olduğu görül-


Süt Çocuğunda Farklı İki Beta Laktam Antibiyotiğe Bağlı Serum Hastalığı Benzeri Reaksiyon  

 

 



 

69 


müştür (3). Yine Levine ve ark.’nın yaptığı bir 

çalışmada sefaklor tedavisi verilen 1017 ço-

cuğun % 1,1’inde sefaklorla ilişkili serum hasta-

lığı benzeri reaksiyon geliştiği gösterilmiştir 

(10). 

Olgumuzda yedi aylıkken amoksisilin ve 22 



aylıkkken sefaklor ile ilişkili SHBR gelişmiştir. 

Yedi aylıkken amoksisilin tedavisinin altıncı gü-

nünde gelişen ürtikeryal plak ve ödem bulguları, 

amoksisilin ile deri testlerinin negatif olması 

nedeniyle amoksisilin ilişkili tip-1 aracılı hiper-

sensivite reaksiyonunu (ürtiker) düşündürme-

mektedir. O dönemde purpurik döküntüleri ve 

artrit bulguları serum hastalığını düşündür-

mesine karşın vaskülit bulgularının olmaması 

bu tanıyı  dışlamıştır. Amoksisilin ile gelişen bu 

reaksiyonun SHBR olabileceği düşünülmüştür. 

Olgumuzda sefaklor tedavisinin 9. gününde 

gelişen deri döküntüsü, artrit bulgularının olması 

ve vaskülit bulgularının olmaması nedeniyle 

sefaklor ilişkili SHBR olduğu düşünüldü. Olgu-

nun öykü, klinik ve laboratuar bulguları ile 

benzer reaksiyona neden olabilecek kollajen 

doku hastalıkları ve enfeksiyonlar dışlandı. Lite-

ratürde amoksisilin ile tanımlanmış SHBR 

olmasına karşın, aynı olguda her iki ilaçla 

tanımlanmış SHBR bilgisi bulunmamaktadır. 

King ve ark.’nın çalışmasında sefaklor ile SHBR 

bildirilen 70 olgunun 2'sinde öykülerinde amok-

sisilin ile ürtiker ve döküntü olduğu bildirilmiştir 

(3).  

Serum hastalığı benzeri reaksiyon tedavisinde 



ilacın kesilmesi yanı  sıra, antihistaminik ve sis-

temik steroidler kullanılabilmektedir. Özellikle 

artrit/artralji gibi daha ağır semptomlar kısa 

süreli kortikosteroid tedavisinden fayda gör-

mektedir (8). Olgumuzda da ilacın kesilmesi ile 

birlikte antihistaminik ve kısa süreli sistemik 

kortikosteroid tedavisi verilerek lezyonlarda 2. 

Günde gerileme görüldü. 

Sefaklorla reaksiyon gelişimini öngörebilecek 

bir cilt testi bulunmamaktadır ve bu hastalarda 

genellikle diğer sefalosporinler iyi tolere edil-

mektedir (1).  

Sefaklor ile ilişkili SHBR günümüze kadar litera-

türde pek çok kez bildirilmiş olmasına karşın 

ülkemizden bir olgu tanımlanmıştır (11). Bu ça-

lışmada da vurgulandığı gibi SHBR konusundaki 

bilgi eksikliğinin yanısıra klinik bulguların hızla 

düzelmesi de olabilir.  

Serum hastalığı benzeri reaksiyon gelişen olgu-

da öyküde farklı bir ilaçla istenmeyen reaksiyon 

olmasının önemi bilinmemektedir. Olgumuzda 

hem sefaklor hem de amoksisilin ile SHBR ge-

lişmiş olması bu ilaçların karaciğerdeki biyot-

ransformasyonunda genetik bir yetersizlik olabi-

leceğini düşündürmektedir (9). Daha önce anti-

biyotik ile SHBR gelişen olgularda benzer grup-

taki antibiyotiklerin dikkatli kullanılması uygun 

olur. 


Çocukluk döneminde oluşabilecek komplikas-

yonlar nedeniyle antibiyotikler gereksiz yere ve 

özellikle viral enfeksiyonların tedavisinde kul-

lanılmamalıdır. 

KAYNAKLAR 

1.  Isaacs D. Serum sickness-like reaction to cefaclor. J Paediatr Child Health 2001; 37: 298-299. 

2.  Chopra R, Roberts J, Warrington RJ. Severe delayed-onset hypersensivity reactions to amoxicillin in children. CMAJ 1989; 140: 921-923. 

3.  King BA, Geelhoed GC. Adverse skin and joint reactions associated with oral antibiotics in children: The role of cefaclor in serum sickness-

like reactions. J Paediatr Child Health 2003; 39: 677-681. 

4.  Baniasadi S, Fahimi F, Mansouri D. Serum sickness-like reaction associated with cefuroxime and ceftriaxone. Ann Pharmacother 2007; 41: 

1318-1319. 

5.  Brucculeri M, Charlton M, Serur D. Serum sickness-like reaction associated with cefazolin. BMC Clinical Pharmacology 2006; 6: 1-3. 

6.  Slama TG. Serum sickness-like illness associated with ciprofloxacin. Antimicrobial Agents and Chemotherapy 1990; 34: 904-905. 


Özmen ve ark.  

 

 

70 



7. Platt R, Dreis MW, Kennedy DL, Kuritsky JN. Serum sickness-like reactions to amoxicillin, cefaclor, cephalexin and trimethoprim-

sulfamethoxazole. J Infect Dis 1988; 158: 474-477. 

8.  Segal AL, Doherty KM, Leggott J, Zlotoff B. Cutaneous reactions to drug in children. Pediatrics 2007; 120 (4): 1083-1096. 

9.  Kearns GI, Wheeler JG, Childress SH, Letzig LG. Serum sickness-like reaction to cefaclor: role of hepatic metabolism and individual 

sensivity. J Pediatr 1994; 125: 805-811. 

10.  Levine LR. Quantitative compresion of adverse reactions to cefaclor vs amoxicillin in a surveillance study. Pediatr Infect Dis 1985; 4: 358-361. 

11. Akşit S, Karadeniz C, Serdaroğlu G, Türkoğlu E. Oral sefaklor tedavisinden sonra serum hastalığına benzer tablo gösteren bir olgu. Ege 

Pediatri Bülteni 2007; 14: 183-185. 



 

Yazışma Adresi: 

Emine DİBEK MISIRLIOĞLU 

Basın Cad 63/23  

06120  Basınevleri, Ankara 



 

 

Yüklə 1,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin