sahip bulunan ırktır. Bu melekeler daima mevcuttur. Bu melekelerin kendilerini göstermeleri
için, melekelerin dı | artlar ve haller tarafından uyandırılması kâfidir. Medeniyet verici ırklar
bu melekelere, dı artlar ve durumlar uygun olmayıp, etki yapmasa da sahiptirler. Meselâ,
Hıristiyanlıktan önceki Germenlerin durumlarını ele alalım. Germenlere ikâmet ettikleri
kuzeydeki iklimin sertli i, yaratıcı, medeniyet verici kuvvetlerinin geli mesine
!
mani bir hayat
tarzını yüklemi tir. E er Cermenler güneyde müsait bir yere ula salar ve orada basit ırkların
temin ettikleri malze-I, meyi ve ilk teknik vasıtaları bulsalardı, ruhlarında uyuklayan mede-I
niyet verici melekeler, Elenlerdeki kadar parlak ve büyük bir tezahür husule getirirdi.
Medeniyeti do uran bu ilk kuvvet, yalnız kuzey ikliminde ya amaları ile izah edilmelidir.
Güneye getirilen bir l Japon, medeniyetin geli mesine bir Eskimo kadar az yardımda bu-['
lunabilir. Bu bakımdan Hıristiyanlıktan önceki Germenlere barbar demek, medeniyetsiz
adamlar demek hata olur.
Hayır hayır!... O ihti am dolu yaratma ve ekil verme melekesi yalnız üstün ırka verilmi tir.
Bazen müsait hal ve artlar bu melekeyi kullanma imkânını verir, bazen da aksi bir tabiat
bundan kendisini men eder. i e bundan ortaya çıkan mefhum udur:
Devlet bir gayeye
Dostları ilə paylaş: