NÂBÎ'NİN DİVAN ŞİİRİNE GETİRDİĞİ YENİLİK
Səadət İMANOVA
Qafqaz Üniversitesi
shasanova@qu.edu.az
On yedinci yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan Nâbî Divan edebiyatının sayılı ustaları arasında yer alır. İçerisinde
düşüncenin ağırlık kazandığı hikmetli söz söyleme geleneği yazılı edebiyatımızın ilk örnekleriyle ortaya çıkmış ve yüzyıllar
boyunca kullanılagelmiştir. Ancak eski edebiyatımızda hikemi şiir tarzının en başarılı örnekleri Nâbî tarafından verilmiş ve
Nâbî kendisinden sonra hikemi yolda yürüyen birçok şair tarafından takip edilmiştir.
Nâbî'nin
hikemi
şiire yönelişinde yetiştiği çağın siyasi ve sosyal yapısının büyük etkisi olmuştur.
Onyedinci yüzyılın ikinci yarısı, Osmanlı tarihinin İmparatorluğun kuruluşundan beri karşılaştığı en güç, en bunalımlı,
en şanssız devridir. Yüzyılın ilk yarısı İmparatorluğun pek çok bakımlardan genişleyici görünümünden durgun bir
görünüme geçtiği devirdir. Yüzyılın ilk yarısı Imparatorluğun pek çok bakımlardan genişleyici görünümünden, durgun bir
görünüme geçtiği devirdir. İkinci yarıda ise duraklama yerini gerilemeye bırakır. 1596 ile 1610 yılları arasında Osmanlı
İmparatorluğu iç sorunlarla temellerinden sallanma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun
duraklamaya geçişteki bu ilk bunalımı atlatması güç olmamış, ancak bu bunalımla birlikte İmparatorluk parlak günlerini
geride bırakmıştır.
Ömrünü kitaba, kâğıt ve kaleme bağlı olarak geçiren dış dünyaya kapalı, içedönük, durgun, ölçülü, akılcı, bir kişiliğin
sapibi olan Nâbî'nin hikmet anlayışı, varlığa, bilime ve ahlaki değerlere devrinin dünya görüşüyle bakışından ibarettir.
Devamlı olarak içinde dolaştığı hikemi dünyanın temelini akıl ve ilim üzerine kurmuş, varlık ve ahlaki değerleri yorumla-
yarak bu dünyayı örmüştür. Mesela, kâinatın meydana gelişi, Allah'ın rahmet kalemiyle yokluk levhasına varlığı nakşetmesi
suretiyle olmuştur.
Cünbiş-i lutfa gelüp hame-i cûd
Çekdi levhi ademe nakş-ı vücud
Nâbî'nin şiirlerinde çok nadir rastlanan lirizm yerine, onda eşyaya ibret ile bakarak bundan bir hikmet çıkartma
temayülü daima şiirin hedefini oluşturur.
Nâbî'nin şiirlerinde fikir unsurları his ve hayal unsurlarından daha geniş bir yer tutar. Nâbî fikri bir takım söz
sanatlariyle süslemeden, fikri fikir olarak söylemek yolunu seçmiştir. Onun bu tutumu şiirde bir yenilik sayılmıştır.
Edebiyatımızda Nâbî mektebi denilen bu tarzın hususiyeti görgü, bilgi ve düşünce unsurlarını didaktik bir zihniyyetle ifade
ediştir.
Kültür ve düşünüş heyecanlarını bir his ve hayal şaşası ve bir musiki saltanatı içinde söylemeğe alışmış bir edebiyatın
Nâbî'nin şiirinde mümkün olduğu kadar hislenmemiş ve süslenmemiş bir ifadeye yönelmesi ondaki yeniliktir.
İnsan, hayat ve toplumla ilgili görüşlerini çağının sükûn ve huzurdan yoksun insanına doğru yolu göstermeyi, öğüt
vermeyi amaç edinmiş düşüncelerini Nâbî şiirlerinde vermeye çalışmıştır.
Nâbî toplumsal olaylardan, siyasi ve ekonomik problemlerden etkilenen, bu problemler üzerinde düşünen ve onlara
çözüm yolları arayan, geniş kültürlü ve hayat tecrübesine sahip çağının aydın insanıdır. Onun şiirlerini hikmet ipliğiyle
örüşünün sebebi de büyük ölçüde zamanın sakat, düzensiz ve bozuk yanlarından etkileşine dayanır. Bu etkilenişe Nâbî'nin
akılcı, durgun kişiliğiyle kendisine gelinceye kadar söylenmiş ve yazılmış olanlardan farklı, yeni bir tarzda yazma isteğini
de katacak olursak onun eski şiirimizde neden hikemi yolda yürüdüğü daha iyi anlaşılmış olur.
|