II INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE OF YOUNG RESEARCHERS
466
Qafqaz University
18-19 April 2014, Baku, Azerbaijan
olmalı, digərlərindən elmi, biliyi, əxlaqı ilə fərqlənməlidir. Belə olduqda o, şagirdləri tərəfindən seviləcək və onlar üçün
sözün əsl mənasında yaxşı nümunə olacaq və şagirdlərin uğurlu gələcəyi üçün əvəzedilməz rol oynayacaq.İbtidai sinif
şagirdlərinin şəxsiyyətyönümlü inkişaf etdirilməsində müəllimin şəxsi nümunəsinin rolu danılmazdır.
ÇOCUK GAZETECİLİĞİNDE DİKKAT ÇEKEN BAZI HUSUSLAR
Müfide Nilay EKER
Qafqaz Üniversitesi
mntatari@qu.edu.az
Çocuk edebiyatının en önemli amaçlarından biri zihni, fikri, ruhi ve içtimai bakımdan sağlıklı bireyler yetişmesine
katkı sağlamaktır. Bu görevini yerine getirirken de gerek açıktan gerekse satır aralarında gizlenmiş olarak, doğru mesajları
okuyucu kitlesi olan çocuklara ulaştırma kaygısı taşımaktadır. Bu kaygının neticesinde ortaya çıkan çocuk edebiyatı yayım
alanlarından biri de, ayrım ilk yıllarda çok belirgin olmamakla beraber, gazete ve dergilerdir.
Gazetelerin, Tanzimat sonrasında daha fazla insana ulaşabilme amacıyla kitapların bilgilendirme, aydınlatma ve farklı
bakış açıları kazandırma işlevlerine ortak olması, çocuk gazete ve dergileri için de geçerli bir durumdur. 19. yüzyılın ikinci
yarısında edebiyat tarihimizde görülen değişiklikler arasında çocuk gazetelerinin yayın hayatına girmesi çocukların da
okuyucu bir halk kitlesi olarak varlıklarının kabulünün bir göstergesidir. 1869 yılında ‘Mümeyyiz’le başlayarak çocuklara
sunulan bu hizmet devam edegelmektedir. Bu süreç içinde farklı gazete ve dergilerde, farklı dönemlerde farklı özelliklerin
var olduğu şühesizdir. Her dönemin kendi içinde, çocukların bir milletin hayatında ne denli önem taşıdığını, onların
beslendiği kaynakların toplumsal hayatı nasıl şekillendirdiğinin bilincinde olan aydınları, edindikleri yeni, batılı, çağın
gerekleri olarak gördükleri değişimleri, çocuklara ulaştırma ve onları geleceğe uygun biçimde yetiştirmek için gazete ve
dergilerden istifade etmişlerdir.
Cemil Meriç bu konudaki düşüncelerini “Kültürden İrfana” kitabında çocuk dergileri için “Çocuk dergilerini anmadan
çocuk edebiyatı tamamlanmış olmaz. İz bırakan eserlerden çoğu bu dergilerde doğmuştur.” derken; günümüz çocuk
edebiyatı yazar ve araştırmacılarından Mustafa Ruhi Şirin ise çocuk dergilerinin bir ülkede çocuk kültürüne, sanatına ve
edebiyatına katkı sağlayan yayınlar olduğuna dikkat çeker.
Çocuk edebiyatı üzerine fikir beyan eden gerek araştırmacı gerekse yazarlar okuyucu kitlesi çocuklar olan bu edebiyat
alanının, genel anlamıyla bir edebiyat ürününün taşıması gereken değerlere sahip olması gerektiğini ifade ederler. Hatta bu
konuda Sedat Sever’in yaptığı tanımla çocuk edebiyatı (yazını), erken çocukluk döneminden başlayıp ergenlik dönemini de
kapsayan bir yaşam evresinde, çocukların dil gelişimi ve anlama düzeylerine uygun olarak duygu ve düşünce dünyalarını
sanatsal niteliği olan dilsel ve görsel iletilerle zenginleştiren, beğeni düzeylerini yükselten ürünlerin genel adı olarak,
edebiyatın altında ve basit bir tür değil; aksine, edebiyatın içinde en incelikli alandır. Edebi bir eser, çocuksuluğu yansıtıyor,
çocuk kalbinin duyarlıklarıyla özdeşleşebiliyorsa çocuğa göredir ve böyle bir edebiyat ürünü yetişkinlerce de okunabilir.
Çocuksuluğu öne çıkarabilen edebiyatın, yediden yetmişe her yaştan okuru olacaktır. Tam bu noktada gazete ve dergilerin
büyük bir emekle hazırlanması gerektiği akla gelen önemli bir husustur. Daha ilk gazete ve dergilerden itibaren Tevfik
Fikret, Rıza Tevfik, Ziya Gökalp, Mehmet Emin, Ahmed Cevad, Abbas Sehhet, Abdulla Şaik, Mirze Elekber Sabir gibi
döneminin önemli edebi şahsiyetlerinin de çocuklar için mensur ve manzum çeşitli eserler kaleme aldıkları ve bu alana
ehemmiyet verdikleri görülür. Bununla beraber sözü edilen yayımlarda yer alan her yazının edebi zevki yansıttığının
söylenebilmesi mümkün değildir. Başlangıçta çocuğa kazandırılmak istenen ahlaki, içtimai vb. değerler açıktan dile
getirilerek nasihatname kimliği taşımakla beraber zaman içinde bu değerlerin sanatlı anlatımlarla edebiyat zevkinin içinde
verilmeye çalışıldığı görülür. Burada üzerinde durulması gereken bir diğer durum ise, ticari kaygıyla hazırlanmış hızlı
tüketilir, içinde çocukların kazanımlarının endişesinin yer almadığı, edebi zevk ve değerlerden yoksun metin ve ürünlerin
gazete ve dergilerde yayınlanmasının ne kadar tehlikeli olduğudur.
Çocuk dergilerinin, milletlerin gelecek temsilcileri olan çocuklar açısından bir kazanımı da genel itibariyle okuyucu
mektuplarına yer vermeleridir. Böylece çocukların duygu, düşünce, dilek ve şikayetlerini seslendirebilecekleri bir alan
oluşturulurken aynı zamanda sosyalleşmelerine de fırsat tanınır. Aynı zamanda çocuklara okuyucusu oldukları süreli
yayının bir parçası ve şekillendiricisi olma ve aidiyet hazzını da yaşamalarına imkan sağlanır. Günümüzde tıp litaratürüne
televizyon hastalığı diye girmiş ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da bir hastalık olarak kabul edilmiş olan tek taraflı
iletişim, çocuklarda sosyalleşmeyi büyük oranda engelleyen, ferdi bir hayata sürüklerken içine kapanmayı beraberinde
getiren bir süreçtir. Sadece bu açıdan bile bakıldığında çocuklar için hazırlanan süreli yayınların önemi dikkate şayandır.
Burada süreli çocuk yayıncılığı ile ilgili göze çarpan birkaç husus üzerinde durulmaya çalışılmakla beraber, dile
getirilmek istenen asıl düşünce, çocuğun yetiştirilirken ihtiyaç duyduğu emek kadar ona sunulacak olan her türlü okuma
materyali gibi gazete ve dergilerin de uzman kişiler tarafından hazırlanması gerekliliğidir.
|