Gonartrozda tedavi
1. Kilo verilmesi: Hastaların ideal kilolarına inmesi dize binen yükleri
azalttığından hem hastalığın ilerlemesini azaltır hem de uygulanan tedavi
yöntemlerinin etkinliğini ve süresini arttırır.
2. Egzersiz ve yürüyüş: Kireçlenmesi olan hastalar yürüyüş yapabilir. Yürüyüş
sırasında ve sonrasında ağrı yapmayan mesafeleri her gün yürüyebilirsiniz.
Ağrınız oluyorsa da kesinlikle zorlamayın.
3. Ağrı kesici ilaç tedavisi
4. Kaplıca ve sıcak tedavileri
5. Glukozamin ve kondroitin preparatları
6. Eklem içi kayganlaştırıcı sıvı enjeksiyonları
7. Eklem içi kortizon enjeksiyonu
8. Fizik tedavi ve Rehabilitasyon
9. Kireçlenmelerde artroskopik cerrahi
10. Kemik yönlendirme ameliyatları
DİZ PROTEZİ
Dizde diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen kireçlenmeler diz protezi ile
tedavi edilir
Ameliyat öncesi hemşirelik bakımı
• Psikolojik hazırlık
• Fizyolojik hazırlık
• Yasal hazırlık
• Ameliyat öncesi eğitim
Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı
• Ameliyattan gelen hasta hemşire refakatinde, ameliyatın özelliğine göre
doktor eşliğinde yatağa alınır.
• Hastayı hırpalamadan iki ya da üç kişiyle aynı anda hareket edilerek hasta
yatağa alınır.
• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir.
26
• Spinal anestezide hastanın başı yükseltilerek yatırılır. Bol bol sıvı alması sağlanır.
2-3 saat sonra yemek yiyebilir.
• Mayisi, drenleri ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. AÇS ve
hemogram takibi yapılır.
• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler
konusunda bilgilendirilmelidir.
• Hastanın durumuna göre 3 kez ANT takibi yapılır
• Hastanın dizinde şişlik ve ağrı olmaması için dizinin altına yastık konulmalı,
saatte 20 dk buz uygulaması yapılmalıdır.
• Hastanın durumuna göre röntgeni çektirilir
Hastanın Taburcu Sonrası Eğitimi
Yara bakımı: Yara tamamen kapanıncaya kadar suyla temas ettirmemesi,
yara yerinde kızarıklık, şişlik, hassasiyet olduğunda başvurması gerektiği
belirtilmelidir.
Beslenme: Ameliyat sonrası iştah azlığı olabileceği ve demir destekli dengeli
beslenmesi gerektiği belirtilmelidir.
Aktivite: Ameliyat sonrası birkaç hafta boyunca düzenli aktiviteleri yapması ve
evinin düzeninin kendisi için güvenli olacak şekilde düzenlenmesi gerektiği
anlatılmalıdır.
Komplikasyonlar: Hangi durumlarda hastaneye başvurması gerektiği söylenir.
(Düşmeyen ateş, titreme, yara yerinde şişlik, kızarıklık, hassasiyet, akıntı, şiddetli
ağrı)
Cerrahi girişim öncesi dizi koruma prensipleri
• Hareket edilmeli
• Fazla kilolar verilmeli
• Çömelirken ve doğrulurken, bir yere otururken ve kalkarken kollar kullanılmalı,
dizler fazla kırılmamalı
• Ağır yük taşınmamalı
• Uzun süre yürümek ve ayakta durmaktan kaçınılmalı
• Yumuşak tabanlı ve düz topuklu ayakkabı giyinilmeli
• Bacak kasları düzenli olarak çalıştırılmalı
• Diz egzersizlerini mutlaka yapılmalı
• Dizler sert zeminler üzerine koyulmamalı
27
AMELİYAT SONRASI UYGULANAN EGZERSİZLER
28
29
30
31
11.HALLUKS VALGUS
(Ayak başparmağında çıkıntı)
Ayak başparmağının başladığı yerde (tarak kemiği ile parmağın eklem yerinde)
şişlik, çıkıntı varsa halluks valgus var demektir.
Kadınların neredeyse % 40’ın da bu yakınma vardır. Bu hastalıkta %70 oranında
genetik bir eğilim vardır. Genetik eğilimliler dışında uzun yıllar topuklu, sivri
burunlu ayakkabı giyenlerde de meydana gelebilir. Bu nedenle bu rahatsızlığı
olan her 10 hastadan 9 u kadındır. Bu çıkıntı ayakkabı içinde sıkışınca ciltte
kızarıklık ve ağrı olur. Zaman içinde cilt altındaki bursa denilen kesecik su toplar
ve ağrı-şişlik artar, yakınmalar daha belirgin hale gelir.
Belirtiler
• Günlük aktiviteleri kısıtlayan ağrı
• Uzun süreli, dinlenme ve ilaçla geçmeyen başparmak şişlik ve kızarıklığı
• Yandaki parmağın yönünü değiştirecek kadar yön değişikliği
• Başparmakta sertlik
• Bükülme ve esneme zorlukları
Koruyucu tedavi
Bu rahatsızlığa sahip kişilerin büyük kısmı cerrahi olmayan bir biçimde
rahatlatılabilir. Öncelikle belirtileri arttıran ayakkabılar bir daha giyilmemelidir.
Özellikle dar, sivri burunlu, 5 cm den yüksek topuklu ayakkabılar giyilmemelidir.
Ayakkabı alırken başparmak üstünde baskı olmayacak kadar rahat olmalarına
dikkat edilmelidir. Ayakkabı içinde başparmak ile 2. parmak arasında makara
biçiminde destekler (parmak arası makarası) kullanılması da yardımcıdır. Ağrı
kesici ve ödem giderici ilaçlar yakınmaların azaltılmasında yardımcıdır.
Cerrahi tipleri
% 98 civarında tatmin edici sonuçlar alınmaktadır.
32
Cerrahi sonrası muhtemel problemler
• Enfeksiyon
• Sinir kesilmesi sonucu başparmakta kalıcı his kaybı
• Ağrı, çıkıntının nüksü, eklem hareketinde kısıtlılık
Ameliyat öncesi hemşirelik bakımı
• Psikolojik hazırlık
• Fizyolojik hazırlık
• Yasal hazırlık
• Ameliyat öncesi eğitim
Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı
• Hastanın ameliyat sonrası ANT takibi alınır.
• Hastanın yemek ve sıvı alması hemen başlanabilir
• Ağrısı olduğunda ağrı kesici yapılır.
12.TIRNAK BATMASI
Eğer çok kısa kesilirse, özelliklede bu başparmağın iki kenarına yapılırsa, sık bir
hastalık olan tırnak batmasına neden olabilir. İnsanlar genellikle tırnak köşelerini
parmak biçimine uygun olarak yuvarlak keserler. Bu tırnak yatağına yakın uçlar
cilt içine doğru gömülerek büyür.
Belirtiler
• Tırnak kenarında sertleşme, şişme ve hassaslaşma
• Enfeksiyon, ağrı
• Tırnak yatağı kenarında cerahat
• Zamanla cildin tırnak üzerine büyümesi
Tedavi
• İltihaplı batık tırnak tedavisinde öncelikle ayak günde 5-6 kez sıcak, sabunlu
suya sokulmalıdır.
• Bu sırada batmış tırnak nazikçe çıkarılarak altına küçük bir pamuk veya mumlu
diş ipi koyulmaya çalışılmalıdır.
• Koyulan parça her gün değiştirilmelidir.
• Enfeksiyon fazla ise antibiotik verilmelidir.
• Düzelinceye kadar sık sık çoraplar değiştirilmeli, sandalet giyilmeli ve uzayınca
tırnak köşeli kesilmelidir.
• Eğer sorun yukarıda ki önlemlerle çözülmezse cerrahi olarak hekim tarafından
sınırlı uyuşturma ile batan tırnağın bir kısmı kesilmelidir.
33
B-ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN ORTOPEDİ HASTALIKLARI
1.DOĞUŞTAN KALÇA ÇIKIĞI (DKÇ)
Doğuştan femur başının asetabulumun (uyluk kemiğinin başının, kalça
kemiği ile eklem yaptığı çukurluk) dışında olması anlaşılır. Ancak bu hastalığın
her tipinde femur başının asetabulumun dışında olması şart değildir. Bir
başka deyimle her zaman çıkık olmayabilir. Ayrıca her zamanda konjenital
yani doğumsal ortaya çıkmamaktadır. Bu nedenle ‘doğuştan ‘ ifadesi yerine
‘gelişimsel’ kelimesi daha doğrudur.
Kalça çıkığının ortaya çıkma nedenleri çok çeşitlidir. Anne karnında bebeğin
uygun olmayan pozisyonda durmasından, ailevi nedenlere, doğum şeklinden,
sendrom dediğimiz bazı hastalıklara kadar çok sayıda nedeni vardır. Ama
kesin olarak bildiğimiz: kız çocuklarda, birinci doğumlarda, ailede kalça çıkığı
olanlarda, akraba evliliklerinde, makat gelişiyle doğan bebeklerde, boyunda
eğrilik, başında yassılık ve ayakta eğrilik gibi görünen problemler ile birlikte
doğan bebeklerde daha sık görüldüğüdür. Bu özelliklerden herhangi birini
taşıyan bebekler riskli grup olarak adlandırırlar, bu özelliklere sahip olmayan
bebeklere göre 2 ila 8 kat daha sıklıkla kalça çıkığı veya gelişim problemleri ile
karşılaşılma riski vardır.
Ailenin, bebeğin büyütülmesi sırasında yaptığı hatalar nelerdir?
Kundak yapmak: Maalesef ülkemizde hala bazı yörelerde bebeklere kundak
uygulaması yaygın olarak yapılmaktadır. Özellikle kırsal kesimde sıklıkla
kullanılmaktadır. Kentlerde ise büyükanneler eski alışkanlıkları ile torunlara bu
yöntemi uygulamakta direnç göstermektedirler. Karşı çıkan genç annelere
verilecek cevapları da hazırdır, “sizi de kundak yaptık kalçanız mı çıktı?” Oysa her
yıl binlerce çocuğun kalça problemlerinin ortaya çıkmasında kundağın olumsuz
rolü kesin olarak bilinmektedir.
Yanlış bezleme: Genellikle ara bezlerinin geniş olmasına dikkat edilmemekte,
küçük bezler kullanılmakta, bezler kasık hizasında bağlanmaktadır. Hazır bezler,
herhangi bir bez bağlanmasına göre kesinlikle daha sağlıklı olmakla beraber
ülkemizde üretilen bezlerin hiç birinin boyutu diğerini tutmamaktadır. Bezin,
dar ve küçük olması, kasık hizasında bağlanması kalça gelişimini olumsuz yönde
etkileyen faktörlerdir.
34
Hatalı giysiler: Bebeklere bazen ekonomik nedenlerle, bazen de yanlış
alışkanlıklar yüzünden dar ve küçük giysiler giydirilmesi de yanlıştır.
Hatalı tutuş: Özellikle emzirme sırasında bebeklerin bacakları bitiştirilerek
tutulmaktadır. Aynen kundak uygulaması gibi yanlış bir tutma şeklidir, kalça
gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Yanlış taşıma: Bebekler taşınırken, özellikle ilk aylarda ki, bu aylar çok daha
önemlidir, sarılarak tutulup taşınmaktadır. Bu da kundak etkisi yaratır. Kalça
gelişimi için uygun değildir.
Halk arasındaki yanlış bilgilenmeler: Geniş bez kullanımının bacakların eğri
olmasına yol açacağı düşüncesi, yukarıda saydığımız hataları arttıran bir diğer
yaygın inanıştır, oysa gerçekle hiç bir ilgisi yoktur. Bebeklerin 1 yaş civarında
bacaklarında içe doğru hafif bir eğrilik olması normaldir ve kendiliğinden
düzelir. Aşırı eğrilikler ise vitamin yetersizliği, aşırı kilo veya başka bazı hastalıklar
nedeniyle ortaya çıkar, çocuk doktoruna ve ortopedi uzmanına başvurmayı
gerektirir. Sebebi kesinlikle geniş bez değildir.
Erken bastırmak, yürüteç kullanmak: Bebeğin doğal gelişim sürecini
tamamlamadan erken bastırılması, yürütece konulması da hatalı bir usuldür.
Kalçalarda bir problem varsa artmasına yol açabilir.
Tedavi
I. Doğum – 6 ay arası tedavi: Kundak ara bezi yasaklanır. Bu dönemde bacak
ve kalçaları açık ve bükük durumda tutmaya yarayan abduksiyon cihazları
uygulanır. Gelişme klinik ve radyolojik olarak izlenmelidir.
II. 6–18 ay arası dönemde tedavi: Bu dönemde anestezi altında kapalı
redüksiyon ve vücut alçısı uygulanır. Kapalı tedavi olmazsa yumuşak doku
ameliyatları gerekir.
III. 1,5 yaşından sonraki dönemde tedavi: Kemik ameliyatları uygulanır. Daha
da ileri yaşlarda, kalça eklemi dondurulması ya da kalça protezi ameliyatları
uygulanmaktadır.
35
Kalça çıkığı önlenebilir bir hastalıktır
Hemşire ve sağlık personeli anneye bu konuda eğitim vermelidir.
• Çocuklar kundaklanmamalı, beşiğe bağlanmamalı
• Çocuklar doğru tutuş pozisyonda taşınmalı ve beslenmeli
• Çocuklara dar, kalın, kalça ve diz hareketlerini engelleyen giysiler
giydirilmemeli
• İlk 1 yaşta boy ölçerken, bacaklar, kalça eklemini zorlayacak şekilde
çekilmemeli
• Doğum sonrası bebekler, doktor ve ebeler tarafından, ayaklarından tutulup
baş aşağı sallanmamalı
• Doğum sonrası muayenesi ve aylık takiplerinde kalça çıkığı yönünden mutlaka
değerlendirilmeli
Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı
• Ameliyattan gelen çocuk hasta hemşire refakatinde yatağa alınmalıdır.
• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilmeli,
ayaklarının altı yastıkla desteklenmelidir.
• Mayisi, drenleri ve ameliyat yeri kontrol edilmeli, gerekli kayıtlar yapılmalı, AÇS
ve hemogram takibi yapılmalıdır.
• İlk üçsaatte, 1/2 saatte bir, sonrasında hastanın durumuna göre ANT
takibine saatlik olarak devam edilmeli, taşikardi durumunda doktora haber
verilmelidir(nabız>100).
• Anestezinin etkisiyle çocuk hastada kusma gerçekleşebilir. Çocuğun
kusmuğun solunum yoluna kaçmaması için başını yana çevirerek kusması
sağlanır.
• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır.
• Çocuk hastanın parmaklarındaki dolaşım takip edilir. Morarma, şişlik, hareket
edememe durumunda doktora haber verilir.
• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler
konusunda bilgilendirilmelidir.
• Hastanın durumuna göre röntgeni çektirilir.
36
2.BEYİN FELCİ (SEREBRAL PALCİ)
Beyin veya beyinciğin doğum öncesi, doğum veya doğum sonrası zarar
görmesi sonucu oluşan adalelerde kuvvet azlığı, istemsiz hareketler, motor
gelişmede geriliktir.
Hastalığın teşhisi ne kadar erken konursa bırakacağı hasarda o kadar az olur.
Erken tedaviye başlanması çocuğun yaşantısının iyi yönde düzenlenmesine
olanak taşır.
Nedenleri
Doğum öncesi nedenler:
• Annenin geçirdiği mikrobik hastalıklar. (Kızamıkçık gibi)
• Kan uyuşmazlığı (Annenin Rh grubu (-), babanın (+) olursa kan uyuşmazlığı
oluşur.)
• Annenin özellikle ilk 3 ayda çektirdiği röntgen, kullanılan ilaçlar ve geçirdiği
kanamalar
• Annenin aşırı alkol, sigara kullanımı, iyi beslenmemesi
• Annenin çok genç ya da yaşlı olması
• 37 haftadan az ya da 42 haftadan uzun gebelik
• Akrabalık evlilikleri, genetik bozukluklar
Doğum sırasındaki nedenler:
• Yavaş, uzun süreli ya da çok hızlı doğum
• Erken doğum sonucu beynin oksijensiz kalması
• Müdahaleli doğum, ikiz, üçüz gibi çoğul doğumlar
• Kötü doğum şartları ve makat gelişi gibi normal dışı doğumlar
Doğum sonrası ya da yaşamının ilk yıllarındaki nedenler:
• Ateşli hastalıklar (menenjit vs.)
• Baş bölgesine gelen darbeler
• Geçirilen havaleler
• Zehirli maddelerle zehirlenme
• Ağır sarılık
37
BEYİN FELCİNDE ÖZELLİKLE İLK 6 AYDA GÖRÜLEN BOZUKLUKLAR
• Hareketin zor yapılması
• Görme, işitme, konuşma bozuklukları
• Zekâ gerilikleri
• Zayıf kas kontrolü
• Kol ya da bacaklardaki hareket bozukluğu (tutuluş şekline göre şu adları alır )
Tetraspastik veya quadriplejik: İki kol ve iki bacakta görülen hareket bozukluğu
Hemipleji: Aynı taraftaki kol ve bacağın hareket bozukluğu
Dipleji: Bacakta felç, iki kolda daha az beliren felç
Atetoz: Denge kusuru, istemsiz hareketler
Tedavi
İnsan hayatının ilk 18 aylık dönemi gerek zihinsel gerekse motor yönden en
hızlı ilerlediği devredir. Bu nedenle serebral hareket bozukluğu olan çocuğun
tanısı mümkün olduğu kadar erken konmalı ve hiç vakit kaybetmeden tedavi
programına alınmalıdır. Tedaviye erken başlanmadığı takdirde, algı bozuklukları,
anormal refl eksler, postur bozuklukları yerleşebilir. Bunun da tedavisi oldukça
zordur.
Tedavi programı: Hastalığın şekline, derecesine göre uzmanlar tarafından
hazırlanır. Tedavi şekli aileye öğretilir ve belli aralıklarla kontrole çağrılır.
Çocuğun en büyük yardımcısı ve eğiticisi ailedir. Fizik tedavisinde genelde vojta
ve bobath tedavi teknikleri uygulanır. Bundan başka özel eğitim ve konuşma
tedavileri de verilmektedir.
• Anestezinin etkisiyle çocuk hastada kusma gerçekleşebilir. Çocuğun
kusmuğun solunum yoluna kaçmaması için başını yana çevirerek kusması
sağlanır.
• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır.
• Çocuk hastanın parmaklarındaki dolaşım takip edilir. Morarma, şişlik, hareket
edememe durumunda doktora haber verilir.
• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler
konusunda bilgilendirilmelidir.
• Hastanın durumuna göre röntgeni çektirilir.
38
3.KAMBURLUK (KİFOZ)
Kifozis veya kamburluk denince sırttaki eğimin aşırı derecede olması anlaşılır.
Gevşek bir biçimde oturma-yürüme, kötü duruş pozisyonu omurgadaki bağları
gerer ve bu da zamanla omurganın doğal eğiminin artmasına neden olur. Bu
duruşa bağlı kifoz genellikle buluğ çağında gelişir.
Belirtiler
• Sırtta kamburluk görüntüsü
• Ağrı nadirdir. Bu durumda karın sırt ve bacak adalelerinin geliştirilmesi
tablonun ilerlemesine engel olur, sınırlı da olsa düzelme sağlar.
• Diğer tip yaşlılıkta ortaya çıkan osteoporoza bağlı kamburluktur
Tedavi
• Egzersiz
• İstirahat
• Gerekirse ağrı kesici
• Eğim 75 dereceyi geçtiğinde cerrahi tedavi önerilir. Cerrahi, eğimin
düzelmesini ve ilerlemesinin önlenmesini sağlar.
Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı
• Ameliyattan gelen çocuk hasta hemşire refakatinde yatağa alınır.
• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir.
• Mayisi, drenleri ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. AÇS ve
hemogram takibi yapılır.
• Hastanın durumuna göre 2 kez ANT takibi yapılır.
• Anestezinin etkisiyle çocuk hastada kusma gerçekleşebilir. Çocuğun
kusmuğun solunum yoluna kaçmaması, başını yana çevirerek kusması sağlanır.
• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır.
• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler
konusunda bilgilendirilmelidir.
39
4.SKOLYOZ (OMURGA EĞRİLİĞİ)
Omurganın yanlara doğru S veya C biçiminde kıvrılmasıdır. Bunun sonucunda
omurga döner ve bir omuz ve bir kalça diğerinden yüksek görünür. Genetik
olanları varsa da genellikle çoğunun nedeni bilinmemektedir.
Belirtiler
• Bir omuz ve kalçanın diğerinden yüksek görünmesi
• Skolyoz genellikle ağrı yapmaz.
Tedavi
Tedavi eğilmenin ilerlemesini engellemek, görünüm bozukluğunu gidermek,
gelişebilecek solunum ve dolaşım problemlerini engellemek, omurgada
gelişebilecek kireçlenmelerini engellemek amacıyla yapılır. Doğumsal ilerleyici
skolyoz genellikle cerrahi gerektirir. Bu nedenle hastaya göre karar verilir.
Skolyoz tedavisinde;
Gözlem: 20 derecenin altında ve iskelet gelişimi tamamlanmaya yakın
hastalarda sadece gözlem ve belirli aralıklarla kontrol yeterlidir.
Korse: Korsenin amacı eğimin artışının engellenmeye çalışılmasıdır. Korse
özellikle eğimin 30 derece civarında olduğu ve büyümenin devam ettiği
çocuklarda etkilidir.
Cerrahi: Eğim 50 derece üzerinde ve çocuk hala büyüyorsa cerrahi
kaçınılmazdır.
Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı
• Ameliyattan gelen çocuk hasta hemşire refakatinde yatağa alınır.
• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir.
• Mayisi, drenleri ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. AÇS ve
hemogram takibi yapılır.
• Hastanın durumuna göre 2 kez ANT takibi yapılır.
• Anestezinin etkisiyle çocuk hastada kusma gerçekleşebilir. Çocuğun
kusmuğun solunum yoluna kaçmaması, başını yana çevirerek kusması sağlanır.
• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır.
• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler
konusunda bilgilendirilmelidir.
40
Cerrahi müdahale sonrası hasta ne kadar zamanda iyileşerek ayağa kalkabilir?
• Hasta ilk gün yatağından ayağa kaldırılır.
• İkinci ya da üçüncü gün tuvalete gidebilecek hale gelir.
• Genellikle üçüncü gün, kendi kendine yürüyüp tuvalete gider hale gelince
taburcu edilir.
• Birinci aydan itibaren, biraz korunarak, okula devam edebilir.
• Üçüncü ayda yüzebilir
• Altıncı ayda koşabilir
• İlk yıldan sonra her türlü spor serbest bırakılır.
5. PERTHES
Perthes hastalığı büyüme döneminde oluşan ve kalça ekleminin femur (uyluk
kemiği) başında dolaşımın bozulmasına bağlı beslenme bozukluğu yapan,
zamanla kalça eklemini oluşturan kemiklerden femur başının erime ve ileri
dönemlerde femur başının yozlaşmasına yol açan bir hastalıktır. Perthes
hastalığında femur başında dolaşım bozukluğuna bağlı erime küçülme, şekil
bozukluğu olur.
Hastalığın sebebi tam olarak bilinmemektedir. Erkek çocuklarında kızlara oranla
4-5 kat daha fazla görülür. Hastalığın başlama yaşı 3-12 yaşlardır fakat sıklıkla
6-8 yaşlarında görülür. Genellikle tek kalçada tutulum vardır. % 10 oranında iki
tarafl ıdır.
Belirtiler
• Kalça ve diz ağrısı
• Kalça hareketlerinde ağrı ve kısıtlılık
• Sabahları normal yürüyen çocuk akşamları topallamaya başlar
• Uzun süre şikâyeti olanlarda kas zayıfl ığı
• Çocuk o bacağını diğerine göre kısalmış hisseder
• Fiziksel aktivite, belirtileri artırır
Tedavi
Hastaya göre değişir. Hastaların %70’i hiçbir tedavi yapılmadan iyileşirler.
Gözlemden büyük kemik ameliyatlarına kadar geniş bir yelpazede tedavi
seçenekleri vardır.
41
Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı
• Ameliyattan gelen çocuk hasta hemşire refakatinde yatağa alınır.
• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir.
Ayaklarının altı yastıkla desteklenir.
• Mayisi, drenleri ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. AÇS takibi
yapılır.
• Hasta yakınları, hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler
konusunda bilgilendirilmelidir.
• İlk iki saat 1/2 saatte bir, sonrasında hastanın durumuna göre takibe saatlik
olarak devam edilir.
• Çocuğun çevresinden soyutlanmaması için psikolojik desteğe gereksinimi
olacaktır.
Dostları ilə paylaş: |