Siyasi. İDeolojiler



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə157/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   153   154   155   156   157   158   159   160   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Nazi Irk Teorileri
Nazi ideolojisi, ırksalcı anti-Semitizmin (bkz. s. 228) ve sosyal Darwinizmin birleşmesinden or­
taya çıkmıştır. Anti-Semitizm Hıristiyan çağının başlangıcından itibaren, özellikle Doğu Avrupa’da 
Avrupa siyasetini belirleyen bir güç olmuştur. Anti-Semitizmin kökeni büyük ölçüde teolojiktir. 
Yahudiler İsa’nın ölümünden sorumludurlar ve Hıristiyanlığa geçmeyerek hem Tanrı’nın büyüklü­
ğünü reddettiler hem de ölümsüz ruhları tehlikeye soktular. Yahudilerle kötülüğün bir tutulması, 
Nazi döneminin yarattığı yeni bir durum değildir, hatta, bu, Yahudilerin, saygıdeğer toplumdan sü-


r ~
Anti-Semitizm [Arıti-Semitism]
U
1
Samiler, Nuh'un oğlu Sam'in neslindendirler ve Orta Doğu nüfusunun önemli bir kısmını oluştururlar. Yahudilere 
karşı duyulan önyargı ve kin, anti-Semitizm olarak adlandırılır. Anti-Semitizmin ilk biçiminde, İsa'yı Tanrı'nın oğlu 
olarak kabul etmeyerek İsa'nın katledilmesinde suç ortaklığı yaptıkları için Yahudilere karşı Hıristiyanların kinini yan­
sıtan dinî bir nitelik vardı. Ekonomik anti-Semitizm, Orta Çağ'da gelişen, Yahudilerin tefeciliklerine ve tüccarlıklarına 
karşı duyulan nefreti ifade eder. 19. Yüzyıl'da Yahudileri Şeytanlıkla ve yıkıcılıkla suçlayan Wagner ve H. S. Cham- 
berlain'in çalışmalarıyla ırksal anti-Semitizm ortaya çıkmıştır. Bu tür düşünceler, Alman Nazizmine ideolojik destek 
sağlamıştır ve en geniş ifadesi 
Holocaust,
Nazilerin yaptığı Yahudi katliamıdır.
______________________________________________________________________________________ /
rülüp gettolarda yaşamak zorunda kaldıkları orta çağa kadar geri gitmektedir. Ancak anti-Semitizm 
19. Yüzyıl sonlarında yoğunluk kazanmıştır. Milliyetçilik ve emperyalizm Avrupada yayıldıkça, Ya­
hudilere yapılan zulüm de arttı. Fransada bu 1894-1906 arasında kutlanan Dreyfus olaylarına ne­
den olmuştur. Rusya’da ise III. Alexander döneminde Yahudilere toplu katliamlar düzenlenmiştir.
Anti-Semitizmin niteliği 19. Yüzyıl boyunca değişmiştir. Politik ve sosyal konularda “yarı bi­
limsel” fikirler üreten “ırk bilimi’ nin yükselişi Yahudiliği dinî, ekonom ik ya da kültürel bir grup 
konumdan bir ırk konumuna getirmiştir. Bundan sonra da, Yahudiler kaçınılmaz olarak saç rengi, 
yüz şekli ve kan gibi biyolojik faktörlerle tanımlanmışlardır. Bu yüzden anti-Semitizm, Yahudileri 
zararlı ve aşağılık bir ırk sterotipi olarak algılayan daha karmaşık bir ırk teorisine dönüştü. Irksalcılı- 
ğın bilimsel bir teorisini geliştirme denemesi, yazarı tarafından “tarih bilimi” olmasını istediği Essai 
sur l'inégalité des races humaines ( İnsan Irklarının Eşitsizliği Üzerine Deneme,
[1854] 1970) adlı ese­
rin yazarı Fransız sosyalist teorisyen Joseph Arthur Gobineau’dan (1816-1882) geldi. Gobineau, 
farklı niteliklere ve özelliklere sahip bir ırk hiyerarşisinin var olduğunu öne sürdü. Ona göre en 
gelişmiş yaratıcı ırk “Ari” olarak adlandırdığı “beyaz halklar”dır. Diğer taraftan, Yahudiler yaratıcı 
zekâya sahip değillerdir. Ancak “ırklar arası evlilik o kadar ilerlemiştir ki Arilerin kurduğu muhte­
şem medeniyetin yeniden kurulması imkânsızdır” diyerek Gobineau, Nazilerden ayrılan kötümser 
ırksalcı kimliğini ortaya koyar. Irksalcı anti-Semitizm Almanya’ya Ari insanların biyolojik üstün­
lüğünü savunan Gobineau’nun çalışmaları yoluyla girmiştir. Onun fikirlerini benimseyen Richard 
Wagner ve İngiliz damadı H. S. Chamberlain’in (1 8 5 5 -1 9 2 9 ) FoundationsoftheNineteenth Century 
(19. Yüzyıl’ın Temelleri,
[1899] 1913) adlı eseriyle Hitler’i veNazileri çokfazla etkilemiştir. Cham­
berlain, en üstün ırkı açıkça Almanları kastederek “Cermenler” ( teuton) olarak sınırlandırmıştır. 
Tüm kültürel gelişmeler Almanların hesabına yazılırken Yahudiler fiziksel, ruhsal ve ahlâkî açıdan 
bozuk olarak nitelendiriliyordu. Chamberlain tarihi Cermenlerin Yahudilerle mücadelesi şeklinde 
sundu ve Yahudileri Almanya’nın tarihteki şanssızlıklarına sebep olarak gösterip Nazi Irk Teorisi ne 
temel hazırladı. Almanlar, 1918’deki yenilgiden, Versailles’da (Versay) Almanların aşağılanmasın­
dan, sosyal devrim tehlikesi ve işçi hareketlerinden, büyük işverenlerin ve bankaların sahibi olarak 
burjuvazinin altındaki insanları köleleştirmekten Yahudileri sorumlu tutuyordu. Hitler’e göre Ya-


hudiler, Almanları zayıflatıp yok etmek isteyen kapitalist ve komünistlerin uluslararası komplosun­
dan da sorumluydu. Nazizm ya da nasyonel sosyalizm dünyayı, Yahudilerin kötülüğü, Almanların 
iyiliği temsil ederek diğerine üstünlük kurmaya çalıştığı yarı dinî yarı bilimsel kavramlarla açıklar. 
Hitler (bkz. s. 218), dünyadaki ırkları üçe ayırır. “Herrenwolk” yani “Ariler” dünyanın hâkimi olan 
ırktır. Hitler Arileri “kültürün kurucusu” olarak tanımlar ve sanatta, müzikte, felsefede siyasette 
tüm yeniliklerin Ariler tarafından gerçekleştirildiğine inanır. İkinci sınıf, Almanların fikirlerinden 
ve icatlarından yararlanabilen ancak yaratıcılıktan yoksun “ kültür taşıyıcıları”dır. En dipte Hitler’in 
tanımıyla asil ve yaratıcı Arilere karşı sonu gelmeyen bir savaş veren Yahudiler “kültür düşmanları” 
vardır. Bu yüzden Hitler’in dünya görüşü, ancak Arilerin dünya hâkimiyeti ya da Yahudilerin nihaî 
zaferiyle sona erebilecek bir çatışma, Almanlar ile Yahudiler arasındaki ırksalcı bir mücadele şek­
linde karşımıza çıkan iyi ile kötü arasındaki çatışma fikrine dayanır.
Bu ideoloji Hitler’i ve Nazileri geri dönülmez trajik bir sona sürüklemiştir. Her şeyden önce 
Arilerin eşsiz bir biçimde yaratıcı, en güçlü ırk olduğu inancına dayalı Aricilik, genişlemeye ve sa­
vaşa dayalı bir politikayı dikte etti. Eğer Almanlar en üstün ırk ise diğer ırkları yönetmeye hakları 
vardır. Diğer ırklar daha aşağıdaki hak ettikleri yere gönderilmelidir. Örnek olarak Doğu Avrupa 
Slavları alt insanlar olarak görülüyor ve Alman efendilerinin çıkarı için kendilerine uygun olan ayak 
işlerini yapıyorlardı. Bu yüzden Nazi ideolojisi, ırk imparatorluğu ve tüm dünyaya hâkim olmak 
için saldırgan bir dış politika yürütüyordu. Bu yüzden silâhlanmaya, yayılmaya ve savaşa başvurdu.
İkincisi, Naziler baş düşmanları Yahudiler var oldukça Almanya’nın güvende olmayacağına 
inanıyorlardı. Yahudiler öldürülmeliydi çünkü onlar kötülüğü temsil ediyorlardı. 1935 yılında geçi­
rilen Nürnberg Yasaları’na göre Hitler’in “hayatî kaynak” olarak gördüğü şeyi tehdit eden ve ırksal 
stoğu kirleten ırk Yahudilerin güya biyolojik olarak Almanya’nın altını oymasına mâni olmak için 
Yahudilere evlilik ve cinsel ilişki yasaklanmıştı. Kristal Geceden (Kristallnacht) sonra Yahudiler 
ekonomiden tamamen dışlanmıştı. Hâlbuki Mein K a m p f taki (Kavgam) mantığa göre, Yahudiler 
tamamen yok edilene kadar Almanların mükemmelliği sağlama alınamazdı. Bu nedenle Hitler’in 
zulüm politikası aşırı teröre, soykırıma ve ırksalcı kök kazımaya dönüşmüştü. 1941’de kazanılması 
gereken bir dünya savaşı varken Nazi rejimi, “son çözüm ” olarak tüm Avrupa’da altı milyon kadar 
Yahudi’nin ölümüne neden olan toplu katliama girişti.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   153   154   155   156   157   158   159   160   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin