dan Rus Ortodoks Kilisesi ve Rum Ortodoks Kilisesi en önemlileridir. Protestanlık, 16. Yüzyılda
Roma otoritesini reddeden Reform hareketlerini ve yeniden şekillendirilmiş millî Hıristiyanlık
türlerini içinde barındırır. En etkili Protestan hareketleri İsveç’te ve Almanya’nın bazı kesimlerin
deki Luterizm, Cenova ve İskoçya’daki Kalvinizm ve İngiltere’deki Anglikanizm idi. Protestanlar
arasında birçok doktrin ayrımı olsa da Protestancılık İncil’in tek gerçek kaynak olduğu inancına ve
insanların doğrudan Tanrı ile ilişkiye sahip olabileceğinin mümkün olduğu fikrine sahiptir.
Reform hareketinden beri Hıristiyanlığın siyasî önemi oldukça azalmıştır. Liberal anayasal-
cılığın (bkz. s. 56) gelişimi, kısmen Kilise ve devletin ayrımında ve siyasî hayatın sekülerleşme-
sinde kendini göstermiştir. Hıristiyanlık, en azından gelişmiş Batıda, kişisel bir dine dönüşerek
bu şartlara uyum sağladı, toplumun ahlâkî ve siyasî yapılanmasından ziyade bireyin mânevî kur
tuluşuna yoğunlaştı. Bu da 20. Yüzyıl’ın sonlarından beri Hıristiyan fundamentalizmini şekillen
dirmeye katkıda bulundu. İstikrarlı sosyal, ekonomik ve siyasî yapılarla yüz yüze gelen, seküler
değer ve hedeflere sabitlenen fundamentalistler, çoğulcu ve anayasal bir çerçeve içinde çalışmaktan
mutluluk duymuşlardır. Teokrasi oluşturmaktan çok bireysel konulara eğilmeyi veya ahlâkî savaş
vermeyle ilgilenmeyi yeğlemişlerdir.
Hıristiyan fundamentalizmin ifade edilmesine yardımcı olduğu davalardan biri etnik milli
yetçiliktir. Bu, Kuzey İrlanda’da görülmüştür, Evanjelik Protestanlıktaki bir patlama 1969’dan beri
yaşanan “sorunlar”ın sonuçlarından biri olmuştur. Ian Paisley’in kopuşu ile meydana gelen Hür
Presbiteryen Kilisesi (Free Presbyterian Church) ile kendini ifade eden ve Demokratik Birlikçi Parti
(Democratic Unionist Party) (D U P) ile siyasî açıdan örgütlenen Ulster fundamentalizmi, Kato
likliğin Roma’daki zaferiyle kendinin birleşik bir İrlanda’daki zaferini denk tutar. Paisley’in kendisi
şiddeti asla desteklemediği hâlde yeniden birleşme devam edecek olursa Protestan topluluğun di
renişinin süreceği uyarısında bulunmuştur. İşçi sınıfı Protestanlarma ve de fundamentalistlere hitap
ederek Paisley ve destekçileri, “Ulster birleşmesinin ruhu’ nu korumayı ve birleşik bir İrlanda’nın ku
rulmasına götürecek siyasî hareketleri engellemeyi başarmışlardır (Bruce 1993). Ancak Paisleyvâri
bir direnişin teolojik temeli, büyük ölçüde Evanjelik Protestanlığın doğuş yeri ve en etkin Hıristiyan
fundamentalist hareketin, Yeni Hıristiyan Sağının, merkezi olan ABD'den alınmıştır.
Dostları ilə paylaş: