Siyasi. İDeolojiler


ABD'li akademisyen ve siyaset felsefecisi. Ravvls'un temel eseri



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə46/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

ABD'li akademisyen ve siyaset felsefecisi. Ravvls'un temel eseri 
A Theory of Justice (Bir Adalet 
Teorisi,
1970), ikinci Dünya Savaşı'ndan beri İngilizce'de kaleme alınmış en önemli siyaset 
felsefesi kitabı olarak değerlendirilir. Bu eserin, hem modern liberal hem de sosyal demok­
ratik düşünce üzerinde büyük etkisi olmuştur.
Rawls, liberal bireycilik ile yeniden paylaşım ve sosyal adalet ilkelerini bağdaştırmak amacıyla 
bir tür toplum sözleşmesi teorisine başvurmuştur. Kullandığı "hakkaniyet olarak adalet" mef­
humuna göre,"cehalet perdesi"(yani sosyal konum ve koşullarımızdan haberdar olmamamız) ardında birçok insan 
iki ana ilkeyi benimseyecektir: (a) Her bir kişinin özgürlüğü, benzer şekilde herkes için özgürlükle uyumlu olmalıdır 
ve (b) Sosyal eşitsizlik sadece toplumdaki en yoksulların menfaatine işlediğinde varolmalıdır. Erken dönem ese­
rinin evrenselci iddiaları, 
Political Liberalism (SiyasalLiberalizm,
 1993) adlı eserinde az çok yeniden ele alınmıştır.
1945 yılındaki ölümünden sonra da devam etmiş ve 1960’larda John Kennedy’nin “Yeni Sınır” 
siyasaları ve Lyndon Johnson’un “Büyük Toplum” programı çerçevesinde en üst düzeye ulaşmıştır. 
Johnson’un programı daha çok A BD deki siyahilerin yurttaşlık hakları, A BD kentlerindeki sefalet 
ve yoksullukla mücadele meseleleri üzerinde yoğunlaşmıştı.
Bazı açılardan modern liberalizm, liberalizm ile sosyalizm arasındaki ayrımın ortasında durmak­
tadır. Örneğin, 19. Yüzyıl’ın sonlarında ortaya çıkan “yeni” liberaller, Fabian sosyalizminden etkilen­
mişlerdi. Bu çakışma, özellikle John Rawls’un eserleri çerçevesinde biçimlenen ve sosyal demokra­
tik liberalizm olarak adlandırılan anlayışın ortaya çıkışıyla 20. Yüzyıl’ın ikinci yarısında sıkça telâffuz 
edilmeye başlanmıştır. Sosyal demokratik liberalizmin ayırt edici özelliği, genellikle sosyalizmin temel 
değeri olarak görülen göreli bir sosyal eşitliği desteklemesidir. Rawls A Theory o f Justice (Bir Adalet Te­
orisi,
1970) adlı eserinde, “hakkaniyet olarak eşitlik” anlayışına dayalı refah uygulamalarını ve yeniden 
paylaşımı savunmuştur. Rawls’un iddiasına göre, eğer insanlar sosyal konum ve koşullarının farkında 
olmasalardı; eşitlikçi bir toplumu, yoksulluktan sakınma arzusu zenginliğin câzibesinden daha güçlü 
olduğundan, eşitliksiz olana göre daha “hakkaniyetli” görürlerdi. Bundan dolayı Rawls “farklılık ilke- 
si”ni önerir; yani, sosyal ve İktisadî eşitsizliklerin, -çalışm a güdüsünün sağlanması için belli bir ölçüde 
eşitsizliğe olan ihtiyacın farkında olmakla birlikte- en az variyetli olanların menfaatini gözetecek şekil­
de ele alınması gerektiğini öne sürer. Tüm bunlara rağmen, bu türden bir adâlet teorisi, sosyal dayanış­
madan çok bencillik ve bencil çıkar iddialarında kök saldığı için sosyalist olmaktan ziyade liberaldir.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin