Barnabas İncili 193
Üçüncü dünya, insanların, dünyanın yaratıcısı Allah'a aykırı bir
kanuna dönüşmüş olan günaha batmış durumudur. Bu, insanı
Allah'ın düşmanları olan cinlere benzetir. Ve Allah'ımız bu
dünyadan öylesine şiddetle nefret eder ki, eğer peygamberler bu
dünyayı sevmiş olsalardı, ne düşünürsünüz? Mutlaka Allah
kendilerinden peygamberliklerini alırdı. Ve nasıl söyleyeyim ki
ben? Ruhumun huzurunda durduğu Allah sağ ve diridir ki,
Allah'ın Elçisi dünyaya gelince eğer bu şerli dünyaya karşı bir
sevgi duyacak olsa, mutlaka Allah ondan, kendisini yarattığı
zaman vermiş olduğu tüm şeyleri alır ve onu ebediyen
cezalandırır; Allah bu dünyaya işte bu derecede zıttır.”
Havariler karşılık verdiler, “Ey muallim, sözlerin öylesine güzel,
bu bakımdan bize merhamet et, çünkü onları anlamıyoruz.” İsa
dedi, “Sanır mısınız ki, Allah Elçisi'ni kendisini Allah'la eşit
tutmak isteyecek bir rakip olarak yaratmıştır? Kesinlikle hayır,
aksine, efendisinin istemediğini istemeyecek olan itaatkâr kölesi
olarak yaratmıştır. Siz bunu anlayamazsınız, çünkü neyin günah
olduğunu bilmiyorsunuz. Bu nedenle, sözlerime kulak yerin.
Bakın, dikkat edin, diyorum ki size, günah insanda Allah'a aykırı
bir şey olmadıkça ortaya çıkmaz; çünkü yalnızca Allah'ın
dilemediği şey günahtır; o kadar ki, Allah'ın dilediği her şey
günaha yabancıların yabancısıdır. Bu durumda, eğer Ferisilerle
bizim Baş kâhinimiz ve kâhinlerimiz, İsrail halkı bana Allah
dediği için bana işkence etseler, Allah'ı razı eden bir şey yapmış
olurlar ve Allah da kendilerini ödüllendirir. Fakat benim gerçeği,
gelenekleriyle Allah'ın peygamberleri ve dostları olan Musa ve
Davud'un kitaplarını tahrif ettiklerini söylememi istemeyerek,
tersi bir nedenle bana işkence ettiklerinden ve bu yüzden benden
nefret edip, ölümümü arzuladıklarından, işte bundan dolayı
Allah kendilerini tiksinti ve nefretle kabul eder. Söyleyin bana,
Musa insan öldürdü, Ahab da insan öldürdü, bu her iki durumda
da öldürme değil midir?