Barnabas İncili 194
Kesinlikle değil; çünkü Musa, puta tapıcılığı yok etmek ve Hak
olan Allah'a ibadet etmeyi koruyup sürdürmek için insan
öldürdü; ama Ahab ise, insanları Hak olan Allah'a ibadeti yok
etmek ve puta tapıcılığı koruyup sürdürmek için öldürdü. Bu
nedenle, Musa için insan öldürmek kurbana dönüşürken, Ahab
için dine karşı saygısızlığa dönüştü; o kadar ki, bir ve aynı iş bu
iki zıt etkiyi ortaya çıkardı. Ruhumun huzurunda durduğu Allah
sağ ve diridir ki, eğer şeytan meleklerle onların Allah'ı nasıl
sevdiklerini görmek için konuşmuş olsaydı, Allah'ın reddine
uğramayacaktı ama onları Allah'tan yüz çevirtmenin yollarını
aradı, bu yüzden de ebedi azaptadır.”
O zaman, bu satırları yazan karşılık verdi, “O halde, İsrail
krallarının kitabında yazılı olduğu gibi, Allah'ın yalancı
peygamberlerin ağzıyla söylenmesini takdir buyurduğu yalanla
ilgili olarak, peygamber Mikaya'da söylenen şey nasıl
anlaşılmalıdır?” İsa karşılık verdi, “Ey Barnabas, olanları kısaca
anlat ki, gerçeği açıkça görelim.” O zaman, yazan dedi,
“Peygamber Danyal, İsrail krallarının ve tiranlarının tarihini
anlatırken şöyle yazar, “İsrail kralı, Ammoniler olan Belial
oğullarına yani, fasıklara karşı savaşmak için Yahuda kralıyla
birleşti. Şimdi, Yehuda kralı Yehoşafat ve İsrail kralı Ahab ikisi
birlikte Samiriyede bir tahtta otururlarken, önlerine dört yüz
yalancı peygamber gelip, İsrail kralına dediler, “Ammonîlere
karşı çık, çünkü Allah onları senin ellerine verecek. Ve sen
Ammon'u parçalayacaksın.” O zaman Yehoşafat dedi, “Burada
babalarımızın Allah'ının herhangi bir peygamberi var mıdır?”
Ahab cevap verdi, “Yalnızca bir tane var, o da şerlidir, çünkü
benimle ilgili olarak her zaman şer haber verir durur ve ben de
onu hapiste tutuyorum.” Böyle, yani “Yalnızca bir tane var”,
çünkü Ahab'ın fermanıyla o kadar çok peygamber öldürülmüştü
ki, peygamberler sizin de dediğiniz gibi ey muallim, insanların
bulunmadığı dağ tepelerine kaçmışlardı.” O zaman Yehoşafat
dedi, “Onu buraya çağırt bakalım, ne der.”. Bunun üzerine Ahab
Mikaya'nın oraya çağırılmasını emretti.