Barnabas İncili 197
Filipus karşılık verdi, “Öyleyse, peygamber Amos'un şu sözü
nasıl anlaşılmalıdır? Şehirde Allah'ın yapmadığından başka
kötülük yoktur.” İsa cevap verdi,
“Şimdi bak buraya Filipus, Ferisîler’in yaptığı gibi harflerde
çakılıp kalmanın tehlikesi ne kadar büyüktür; onlar, kendileri
için, “Seçilenler de Allah'ın takdirini” icat ettiler, öyle ki,
gerçekte, Allah'ın haksız, kandırıcı, yalancı ve üzerlerine
gelecek hükümden nefret edici olduğunu demeye getiriyorlar.
Bu bakımdan diyorum ki, burada Allah'ın peygamberi Amos,
dünyanın kötülük dediği kötülükten söz etmektedir; çünkü eğer
müttakilerin dilini kullanmış olsaydı, dünyadakiler tarafından
anlaşılmayacaktı. Çünkü bütün dertler iyidir; ister yaptığımız
kötülükleri temizledikleri için olsun, ister bizi kötülük
yapmaktan alıkoydukları için iyi olmuş olsun, isterse ebedî
hayatı sevip, özleyelim diye, insana bu hayatın durumunu
öğrettikleri için, iyi olmuş olsun. İşte, eğer Amos, “Allah'ın
yaptığından başka şehirde hiç bir iyilik yoktur” demiş olsaydı,
zenginlik içinde yaşayan günahkârlara ve kendilerini belâ içinde
gören dertlilere ümitsizlik için fırsat tanımış olacaktı. Ve daha
kötüsü, Şeytan’ın insan üzerinde böyle bir egemenliği olduğuna
inanan pek çokları, dert çekmemek için şeytan'dan korkacaklar
ve ona kulluk edeceklerdi. Bu nedenle Amos, baş kâhinin
huzurunda konuşurken onun sözlerine bakmayıp, İbranî dilini
konuşmayı bilmeyen Yahudi'nin iş ve dileğini dikkate alan
Romalı tercümanın yaptığını yapmıştır.
Eğer Amos, “Şehirde Allah'ın yaptığından başka iyilik yoktur”
demiş olsaydı, ruhumun huzurunda durduğu Allah sağ ve diridir
ki, ağır bir hata işlemiş olacaktı; çünkü dünya kendini beğenme
yoluyla işlenen kötülük ve günahların dışında hiç bir iyilik
barındırmaz. Böyle olunca da, insanlar kendinden yerin titrediği
böyle bir sözü duymakla, “Allah'ın yapmadığı” herhangi bir
günah ve kötülük olmadığına inanarak daha çok kötülük
işleyeceklerdi.”