XVII . Yüzyılda Orta Anadolu’da Cerrahlık ve Hukuki
Boyutu
Surgery and Its Legal Aspects in the XVII. Century in Cen-
tral Anatolia
*Kemal KAYA
*Yard. Doç. Dr. , YYÜ, Eğitim Fakültesi, VAN
e-mail:kemalkaya@gmail.com
Özet
Tıbbi hastalıkların tedavisinde bir yöntem olarak kullanılan cerrahinin geçmişi çok
eskilere dayanmaktadır. Tarihi süreç içerisinde insan anatomisi, hastalıklar ve
tedavileri hakkında bilgi birikiminin etkisiyle hasta bedenine cerrahi müdahalelerde
bulunulmaya başlanmıştır. İnsanların medenileşme süreciyle, insan bedenine yöne-
lik cerrahi müdahale bazı toplumlarda erken, bazılarında ise daha geç başlamıştır.
Tarih bilimi hastalıklarla mücadele etme bilgi ve kültürünün oluşmasında yerel
tecrübeler kadar dinlerin yayılışı ve kitlesel göçlerin de etkisi olduğu sonucuna
varmamıza imkân vermektedir. Anadolu coğrafyasını İslam öncesi ve Türk-İslam
dönemleri açısından değerlendirdiğimizde tarihsel süreç içerisinde hastalıklar ve
tedavi yöntemlerine ilişkin gelişimde farklılıkları daha iyi gözlemlemek imkân
dâhilindedir. Bilindiği gibi Türk kültürünün Anadolu'da boy göstermesiyle, bu
kültürün önemli bir bölümünü oluşturan halk hekimliği ve halk ilaçları da bu
coğrafyaya taşınmıştır. 14. yüzyıldan itibaren Osmanlı tıbbı ile ilgili telif ve
tercüme birçok eser yazılmıştır. Geniş bir bilgi külliyatına yaslanan Osmanlı hekim-
lerinin hastalıklarla mücadele ve insan bedenine cerrahi müdahalede bulunma
yöntem ve niteliklerini oldukça iyileştirdikleri görülmektedir. insan bedenine
cerrahi müdahale, dini ve hukuki boyutu olan bir meseledir. Osmanlı tıbbının
uygulamalarına baktığımızda cerrahi müdahaleler konusunda bir hukuk nosyonu-
nun teşkil edildiğini görmekteyiz. Bu bildiride XVII. Yüzyılda orta Anadolu
kentleri olan Konya, Kayseri, Afyon ve Isparta örneklerinde cerrahi müdahalede
bulunulan hastalıklar, yöntemler ve bu konularda hasta ile hekimler arasında
hazırlanmış olan sözleşme metinleri üzerinden dönemin Osmanlı tıbbına Şer’iyye
Sicilleri penceresinden bir kapı aralanmaya çalışılmıştır.
Anahtar sözcükler; Osmanlı, tıp tarihi, cerrahi müdahale, hukuki sözleşme.
Summary
Surgery used as a method of medical treatment of diseases is based on ancient
times. In the historical process, surgical intervention on the human body had begun
with the influence of knowledge about the human anatomy, diseases and treatments.
As parallel with civilization, beginning time of surgical interventions to human
body changed from society to society. The science of history allows us to have an
idea about local experiences related to the formation of knowledge and culture to
cope with diseases, and also provides us with recognizing the impact of spread of
religions and the mass immigration on this formation. When pre-Islamıc and
Turkish-Islamic periods in Anatolia are considered, it is possible to observe the
differences in the development of treatment methods in the historical process. As
known, when Turkish culture began to spread in Anatolia, folk medicine and folk
remedies which constituted an important part of the culture has been moved to this
region. Since 14th century, many books about Ottoman medicine has been written
or translated. It is seen that Ottoman physicians who had a large corpus of informa-
tion on the human body improved their quality and methods related to coping with
diseases and surgery. Surgery on the human body is a matter which has religious
and legal aspects. When we look at the practices of Ottoman medicine, we can see
that the law is formed for the notion of surgical interventions. In this paper, it is
aimed to explain diseases treated through surgery, methods and some contracts
between patients and physicians in the central Anatolian cities such as Konya,
Kayseri, Afyon and Isparta in XVII. Century through texts to the Sharia Court
Records.
Key words; Ottoman, history of medicine, surgery, legal contract.
* Assistan Prof. Dr. YYÜ, Faculty of Education, VAN
Al-Kânûn Fi’t-Tıbb ve Yaşlılıkta Bakım ve Beslenme
(Geriatri)
Al-Qânûn Fi’t-Tıbb and Care and Diet in the Elderly
(Geriatrics)
Nurdan KIRIMLIOĞLU*
*Yrd.Doç.Dr.Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve
Etik Anabilim Dalı
Eskişehir /Türkiye
e-mail:nurdank@ogu.edu.tr
nurdankirimli@hotmail.com
Özet
Klasik Türk-İslam kültüründe felsefe ve bilimin önde gelen otoritesi olarak kabul
edildiği için “eş-Şeyhu’r-Reis” ünvanıyla anılan İbn Sina (980-1037) günümüzde
“İslam’ın Altın Çağı” olarak adlandırılan dönemde yaşayarak eserlerini
oluşturmuştur. Oldukça hareketli geçmiş bir hayata çok sayıda eseri sığdırmayı
başarmış, bıraktığı felsefi ve bilimsel mirasıyla Türk-İslam dünyası yanında Avrupa
bilim ve düşüncesini de derinden etkilemiştir.
El-Kânûn fi’t-Tıbb adlı eseriyle tıp dünyasında çok büyük ve derin izler bırakmış
ve eser, gerek doğu gerekse batılı hekimler tarafından uzun yüzyıllar kullanılmıştır.
El-Kânûn fi’t-Tıbb adlı eser 5 kitaptan meydana gelmiştir.
1.Kitap: Tıp biliminin genel konuları,
2.Kitap: Basit ilaçlar,
3.Kitap: Baştan ayağa kadar tek tek organ hastalıkları,
4.Kitap: Sistemlere ait hastalıklar,
5.Kitap: İlaçların terkibi (akrabadin) hakkındadır.
Eserin 1.Kitabı olan “Tıp Biliminin Genel Konuları” 1995 yılında Prof.Dr. Esin
Kahya tarafından Türkçe’ye kazandırılmış ve aynı yıl Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi tarafından Ankara’da basılmıştır. Kitap;
1)Tıbbın temeli,
2)Sağlık ve hastalık,
3)Sağlığın korunması,
4)Hastalığın tedavisi olmak üzere başlıca dört konudan oluşmuştur.
Sağlığın korunması ismini taşıyan 3.Bölüm de kendi içinde;
1)Çocuk bakımı,
2)Gelişkinin genel beslenme rejimi,
3)Yaşlılıkta bakım ve beslenme,
4)Mizaçlarla ilgili anormalliklerin düzeltilmesi,
5)İklimin etkileri olmak üzere beş kısma ayrılmaktadır.
Günümüzde sağlık alanındaki gelişmeler doğrultusunda yaşam süresinin
uzamasıyla toplumlarda yaşlı nüfus oranları da artmakta, uzayan yaşam süresi
yaşam kalitesinin arttırılması ve sağlıklı yaşlanma konusunu gündeme getirmekte,
yaşlı sağlığına verilen önem her geçen gün artmaktadır. Bu düşünceden hareketle
bu çalışmada eserin “Sağlığın Korunması” başlığı altında yer alan “Yaşlılıkta
Bakım ve Beslenme (Geriatri)” konusu ele alınmış, günümüz tıp bilgileriyle
karşılaştırılarak bir değerlendirilmesi yapılmıştır.
Sağlıklı bir yaşam için yaşlılıkta sporun önemi son yıllarda oldukça ağırlıklı olarak
ele alınmaktadır. Bu konunun önemine dünya tıp tarihinin en önemli hekimlerinden
olan İbn Sina, bundan 1000 yıl kadar önce “El-Kânûn fi’t-Tıbb” adlı eserinin
1.Kitabında ayrıntılı olarak değinmiştir.
Eserde, İbn Sina, yaşlıların sağlıklı yaşamaları için gerekenler önlemler arasında
ifade ettiği masaj, egzersiz ve kişinin durumuna özel beslenmenin önemini vurgula-
yarak, bilimsel araştırmaların ışığında bu günde geçerli olan öğütlerde bulunmuştur.
Summary
Ibn Sina (better known in Europe as Avicenna) (980-1037), bearing the title of
“eş-Şeyhu’r-Reis (Grand Master)” because he was accepted as the leading authority
of philosophy and science in
Turkish-Islamic culture, lived and produced works in
an age today referred to as the “Golden Age of Islam”. He produced a great many of
works in a quite active life and had deep influences on the European science and
thought in addition to the Turkish-Islamic world with his scientific heritage.
His work Al-Qânûn Fi’t-Tibb had profound effects on the medical world and was
used for long years by both eastern and western physicians. Al-Qânûn Fi’t -Tibb
consists of five books:
The 1st book is about general issues in medicine,
The 2nd book is about simple drugs,
The 3rd book is about organ diseases from top to bottom of body,
The 4th book is about diseases of systems, and
The 5th book is about the mixture of drugs.
The first book “General Issues in Medicine” was translated into Turkish in 1995 by
Prof. Dr. Esin Kahya, and was published in Ankara in the same year by Atatürk
Cultural Center of Atatürk Higher Institution of Culture, Language and History. The
book comprises four chapters:
1)Fundamentals of medicine,
2)Health and diseases,
3)Protection of health, and
4)Treatment of diseases.
The third chapter on the protection of health was subdivided into the following
parts:
1)Child care,
2)General diet regime of adults,
3)Care and diet in the elderly,
4)Treatment of anomalies
related to temperament,
5)Effects of climate.
Today, with the extension of human life span in parallel to the developments in
health, the older population has been growing. The extension of human life has
brought about the questions of life quality improvement and healthy aging. The
importance attached to the health of elderly people has been increasing. Based on
these considerations, this study sets out to deal with the issue of “Care and Diet in
the Elderly (Geriatrics)” included in Avicenna’s work under the title “Protection of
Health”, making comparisons with present-day practices.
The importance of physical exercise for the elderly has increasingly been addressed
in recent years. The importance of this issue was emphasized by Avicenna, one of
the most prominent physicians of the world history of medicine, 1000 years ago in
the first book of Al-Qânûn Fi’t-Tibb In this work, Avicenna underlined the impor-
tance of massage, exercise and individual diet among the measures related to the
health of aged people, and offered advices in the light of scientific research, which
are still applicable today.
“Nevsal-ı Afiyet” ve “Hikemiyat-ı Tıbbiye”
“Nevsal-ı Afiye”t and “Hikemiyat-ı Tıbbiye”
Engin KURT*, S.Eray YURDAKUL*
*Yrd.Doç.Dr.
**Dr.
Gülhane Askeri Tıp Fakültesi
Tıp Tarihi ve Deontoloji AD
Etlik / ANKARA
enkurt@gata.edu.tr
Özet
Prof. Dr. Besim Ömer Akalın ülkemizde çağdaş doğum biliminin öncülerindendir.
1862'de İstanbul'da doğmuştur. İlk öğrenimini Priştine ve Kosova'da
tamamlamıştır. Daha sonar Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirmiştir. 1885 yılında Mekteb-i
Tıbbiye-i Şahane'yi (Tıp Okulu) Yüzbaşı rütbesiyle bitirmiştir. Bir dönem Yunani-
stan sınırında Askeri Hekim olarak görev yapmıştır. 1887'de Paris'e uzmanlaşmak
için gitmiştir. Paris'teki eğitiminin ardından 1891 yılında İstanbul'a dönmüştür.
Prof. Dr. Besim Ömer Paşa tarafından, İstanbul’da 1315 (1899), 1316 (1900), 1320
(1904) ve 1322 (1906) yıllarında, 4 sayı olarak yayınlanan “Nevsâl-i Âfiyet” adlı
yıllıklar, tıp alanında önemli bilgiler içermektedir. Bu eserlerde yer alan yazılarda
halka yönelik sağlık konuları ve haberler yer almaktadır. Bununla birlikte ülkede tıp
alanında yapılan yenilikler, tıp kurumları ve tanınmış hekimler hakkında bilgiler
içermektedir. Bu çalışmada ise "Hikemiyat-ı Tıbbiye" başlıklı konu, çağdaş Türk
Dili ile sunulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Nevsâl-i Âfiyet, Besim Ömer Paşa, Hikemiyat-ı Tıbbiye,
Özlü Sözler.
Summary
Prof. Dr. Besim Ömer Akalın in our country, one of the pioneers of the science of
contemporary birth. He was born in Istanbul in 1862. He completed his earlier
education in Pristina and Kosovo. Then graduated from the Military High School.
He graduated from the School "Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane" (Medical School) with
the rank of Captain in 1885. In a period he worked as military physicians at the
border of Greece. He went to Paris in 1887 to be specialize. After studying in Paris
he returned to Istanbul in 1891.
Medicinal books called “Nevsâl-i Âfiyet” was published by Prof. Dr. Besim Ömer
Pasha in İstanbul in 1315 (1899), 1316 (1900). 1320 (1904) and 1322 (1906) years
as four issues. These books are containing actuel and important health news and
articles. In these books situated the works for the public health issues. However the
innovations made in the field of medicine in the country medical institutions and
information about well-known physician contains. In this study, the "Hikemiyat-ı
Tıbbiye" topic, will be presented with contemporary Turkish language.
Key Words: Nevsâl-i Âfiyet, Besim Ömer Pasha, Hikemiyat-ı Tıbbiye, Apo-
thegm
132
XVII . Yüzyılda Orta Anadolu’da Cerrahlık ve Hukuki
Boyutu
Surgery and Its Legal Aspects in the XVII. Century in Cen-
tral Anatolia
*Kemal KAYA
*Yard. Doç. Dr. , YYÜ, Eğitim Fakültesi, VAN
e-mail:kemalkaya@gmail.com
Özet
Tıbbi hastalıkların tedavisinde bir yöntem olarak kullanılan cerrahinin geçmişi çok
eskilere dayanmaktadır. Tarihi süreç içerisinde insan anatomisi, hastalıklar ve
tedavileri hakkında bilgi birikiminin etkisiyle hasta bedenine cerrahi müdahalelerde
bulunulmaya başlanmıştır. İnsanların medenileşme süreciyle, insan bedenine yöne-
lik cerrahi müdahale bazı toplumlarda erken, bazılarında ise daha geç başlamıştır.
Tarih bilimi hastalıklarla mücadele etme bilgi ve kültürünün oluşmasında yerel
tecrübeler kadar dinlerin yayılışı ve kitlesel göçlerin de etkisi olduğu sonucuna
varmamıza imkân vermektedir. Anadolu coğrafyasını İslam öncesi ve Türk-İslam
dönemleri açısından değerlendirdiğimizde tarihsel süreç içerisinde hastalıklar ve
tedavi yöntemlerine ilişkin gelişimde farklılıkları daha iyi gözlemlemek imkân
dâhilindedir. Bilindiği gibi Türk kültürünün Anadolu'da boy göstermesiyle, bu
kültürün önemli bir bölümünü oluşturan halk hekimliği ve halk ilaçları da bu
coğrafyaya taşınmıştır. 14. yüzyıldan itibaren Osmanlı tıbbı ile ilgili telif ve
tercüme birçok eser yazılmıştır. Geniş bir bilgi külliyatına yaslanan Osmanlı hekim-
lerinin hastalıklarla mücadele ve insan bedenine cerrahi müdahalede bulunma
yöntem ve niteliklerini oldukça iyileştirdikleri görülmektedir. insan bedenine
cerrahi müdahale, dini ve hukuki boyutu olan bir meseledir. Osmanlı tıbbının
uygulamalarına baktığımızda cerrahi müdahaleler konusunda bir hukuk nosyonu-
nun teşkil edildiğini görmekteyiz. Bu bildiride XVII. Yüzyılda orta Anadolu
kentleri olan Konya, Kayseri, Afyon ve Isparta örneklerinde cerrahi müdahalede
bulunulan hastalıklar, yöntemler ve bu konularda hasta ile hekimler arasında
hazırlanmış olan sözleşme metinleri üzerinden dönemin Osmanlı tıbbına Şer’iyye
Sicilleri penceresinden bir kapı aralanmaya çalışılmıştır.
Anahtar sözcükler; Osmanlı, tıp tarihi, cerrahi müdahale, hukuki sözleşme.
Summary
Surgery used as a method of medical treatment of diseases is based on ancient
times. In the historical process, surgical intervention on the human body had begun
with the influence of knowledge about the human anatomy, diseases and treatments.
As parallel with civilization, beginning time of surgical interventions to human
body changed from society to society. The science of history allows us to have an
idea about local experiences related to the formation of knowledge and culture to
cope with diseases, and also provides us with recognizing the impact of spread of
religions and the mass immigration on this formation. When pre-Islamıc and
Turkish-Islamic periods in Anatolia are considered, it is possible to observe the
differences in the development of treatment methods in the historical process. As
known, when Turkish culture began to spread in Anatolia, folk medicine and folk
remedies which constituted an important part of the culture has been moved to this
region. Since 14th century, many books about Ottoman medicine has been written
or translated. It is seen that Ottoman physicians who had a large corpus of informa-
tion on the human body improved their quality and methods related to coping with
diseases and surgery. Surgery on the human body is a matter which has religious
and legal aspects. When we look at the practices of Ottoman medicine, we can see
that the law is formed for the notion of surgical interventions. In this paper, it is
aimed to explain diseases treated through surgery, methods and some contracts
between patients and physicians in the central Anatolian cities such as Konya,
Kayseri, Afyon and Isparta in XVII. Century through texts to the Sharia Court
Records.
Dostları ilə paylaş: