El- Kanun fi’t Tıbb’ın 1000. Yılında İbn-i Sina’nın Milliyeti
ile İlgili Devam Eden Tartışmalar Hakkında…
About the Ongoing Discussions of Avicenna’s Nationality on
the 1000th Year of El- Kanun fi’t Tıbb
Çağrı Zeybek ÜNSAL, Nüket Örnek BÜKEN*
**Prof.Dr.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı
Hacettepe Biyoetik Merkezi
06100 Sıhhiye - Ankara/ Türkiye
e-mails:
Prof. Dr. Nüket Örnek Büken: nuketbuken@hotmail.com
Çağrı Zeybek Ünsal: zeybek.cagri@gmail.com
Özet
Bilindiği üzere Batı’ da Hekimlerin Prensi “Avicenna” olarak anılan İbn-i Sina ile
ilgili dünya literatüründe pek çok makale yazılmıştır. İbn- i Sina’ nın Türk mü yoksa
İranlı mı olduğu konusundaki tartışmalar günümüze kadar süregelmiştir. Sosyal
bilimler açısından yapılan çalışmalara bakıldığında İbn-i Sina’ nın 980’de Buhara
yakınlarında Afşana Köyü’nde doğmuş olması ve o dönem o bölgede Türk
hükümetlerinin hakim olması, Ali Emiri Kütüphanesi’nde 685 numaradaki yazma
eserde varak 219 a’da Türkçe bir şiir yazmış olması ve İbn- i Sina’ nın kafatası
incelenerek antropolojik karakterinin Alpli insan (homo alpinus) olduğunun tespit
edilmiş olması gibi nedenler İbn-i Sina’ nın Türk olduğuna dair birer kanıt olarak
gösterilmiştir. Aynı zamanda Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu tarafından 1970
yılında İbn-i Sina’ nın kafatasının bir fotoğrafı üzerinden yapılan antropolojik
çalışma sonucunda, İbn-i Sina’ nın Türk olduğuna 1976 yılındaki bildirisinde yer
verilmiştir. Öte yandan, İbn-i Sina’ nın yaşadığı dönemde bilim dilinin Arapça
olması ve İbn- i Sina’ nın Hamedan’ da 1037 yılında ölmüş olması İbn- i Sina’ nın
İranlı olduğunun kabulü için yeterli görülmemiş ve tartışılmıştır.
Bu çalışmamızda İbn-i Sina’ nın yüzünün neye benzediğine ilişkin 2014 yılında
yapılan bir yeniden yüzlendirme çalışması, uzman görüşleri ile birlikte
değerlendirilmiş, yeniden yüzlendirme ile ortaya çıkarılan İbn-i Sina’ nın resmi
dikkate alınarak, farklı yöntemler kullanıldığında aynı sonucun elde edilip
edilemeyeceği tartışılmıştır.
“Kanun” un 1000. Yılını kutladığımız bu yıl bu tartışmaları gündeme getirmek ve
açıklamak arzusundayız.
Summary
It is well known that there are many articles in the literature related to Avicenna who
is also known as “The prince of Physicians” in Western Culture.It has been
discussed for many years and yet even today is still a point of dispute whether
Avicenna is a Persian or a Turk. For a long time Ibni Sina was considered an Arab,
at the present the most widely accepted opinion seems to be that he is Iranian. The
contemporary Turkish scholars consider him to be a Turk.
According to the findings of social studies about Avicenna, it has determined that
there are evidence about the nationality of Avicenna. Borning in a village of Afşana
near Bukhara,Turkish governments’ sovereignty during his life time period in that
geographical area, having a Turkish poem written in a book 685no, 219a at the Ali
Emiri Library, Avicenna’s skull which has an antropological character just as
Alpine people (homo alpinus) have all been shown as evidences for Avicenna being
a Turk. He has also been mentioned as a Turk in a presentation of Prof. Dr. Şevket
Aziz Kansu in 1976 according to his antropological studies on the photograph of
Avicenna’s skull that was obtained in 1970s. On the other hand, the facts that Arabic
was used during his lifetime period as a scientific language, and that he died in 1037
in Hamedan was not found to be sufficient to conclude that he was a Persian and
thus has been discussed for years.
In this study, a facial reconstruction study of Avicenna’s skull that was completed in
2014, together with expert opinions were evaluated in order to define if it is possible
or not to draw the same picture when different methods were used.
Since we are celebrating the thousandth year of El-Kanun fi't-Tıbb this year, we
would like to remind and explain these discussions mentioned above.
Dostları ilə paylaş: