TIBBI
ONKOLOJI
KONGRESI
95
egzersizlerden bazıları A-Saç tarama egzersizi B-Değnek
egzersizi C-Duvara tırmanma egzersizi.
Hastaya egzersiz programını düzenli uygulaması ve en az 6 ay
süre ile yapmasının önemi açıklanır. Bu süre bazı hastalarda
2 yıla kadar uzayabilmekte, bazı hastalarda ömür boyu
sürmektedir. Uygulanacak egzersiz programı postoperatif
dönem ve radyoterapi tedavisini izleyen dönemde gelişebilecek
lenf ödemin önlenmesinde de etkilidir.
• Riskli bölgenin travmaya uğraması (Bölgesel lenf nodlarının
veya damarlarının hasara uğraması)
• Lokal veya genel sıcak uygulama.
• Mastektomi sonrası meme rekonstrüksiyonu amacıyla
kullanılan silikon implantlarında yerleştirildikleri bölgede
venöz dönüşü engellemeleri halinde lenf ödem açısından
risk oluşturabilir.
• Diğer Etmenler; Beslenme yetersizliği, obezite, albumin
düzeyinin düşük olması, diyabet, böbrek yetmezliği,
hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği, karaciğer
hastalıkları, yeterli oral alamama (bulantı- kusmanın
olması, depresyon, anksiyete, kemoterapi gibi nedenlerden
dolayı), barsaklardan protein emiliminin azalmasına ve
aşırı protein kaybına yol açan durumlar ve ekstremitelerin
paralizisi diğer risk faktörlerdir.
Lenf ödem Nasıl Erken Fark edilir;
Literatürde bu konuda değişik yöntemler bulunmakla birlikte
en yaygın kullanılan yöntem her iki kolun dirsek(olekranon)
hizasının 10cm alt ve 10cm üst bölüm çevresinin ölçülmesi
ve karşılaştırılmasıdır. Çift taraflı mastektomi olan ve
aksilla diseksiyonu geçiren hastalarda mümkünse ameliyat
öncesi de ölçüm yapılarak her iki kol çevresi ilk ölçümleriyle
karşılaştırılarak lenf ödem takibini yapabiliriz.
Hastaların kol ölçümleri takibine göre;
0-1,5cm lenf ödem yok
1,5-3cm minimal lenf ödem
3-5cm orta derecede lenf ödem
5cm üzeri ciddi lenf ödem olarak sınıflandırılmıştır.
Hastaya lenf ödemi değerlendirmeye yönelik kol ölçümlerinin
nasıl yapılacağı ve yapılma sıklığı konusunda bilgi verilmelidir.
Hastaya kullanacağı ölçme yöntemi göstererek anlatılmalıdır.
Bu ölçümleri tarihle birlikte kayıt tutmasının lenf ödem
kontrolünde önemi anlatılmalıdır. Etkilenen koldaki alan düzenli
olarak ani ya da sürekli şişlik, sızı, ağırlı hissi, karıncalanma,
kızarıklık, döküntü, ısı artışı gibi lenf ödem belirti ve bulguları
açısından değerlendirilmelidir. Hastaya lenf ödeme bağlı olarak
görülebilecek belirti ve bulguları fark edebilmesi için haftada
iki kez aynanın karşısında kendisini muayene etmesi gerektiği
anlatılmalıdır. Hasta lenf ödemin ilk dönemlerinde görülen
karıncalanmanın, kol çevresinde ya da ağırlığındaki artmanın
zamanla ilerleyerek lenf ödeme dönüşeceği konusunda
bilgilendirilmelidir.
Hasta lenf ödem riskinin zamanla artacağı konusunda
uyarılmalıdır. Toplam lenf ödem insi dansı cerrahi takip süresi
arttıkça artmaktadır. Petrik ve ark. 20 yıllık takiplerinde lenf
ödemin %77’sinin ilk 3 yılda geliştiğini ve daha sonrasında
her yıl için %1 oranında artış gösterdiğini bildirmişlerdir. Lenf
ödem açısından hastanın sürekli ve düzenli takibi erken tanı ve
alınacak konservatif önlemler açısından çok önemlidir.
Lenf ödem Kontrolü Açısından Meme Protezi Seçiminde Ve
Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler;
Dış görünümün düzeltilmesi hastanın kendine olan güvenini
kazanmasında ve yaşamdan zevk almasında önemli bir adımdır.
Ameliyat bölgesi tamamen iyileştiği zaman hasta doktorunun
onayını alarak meme protezi kullanabilir. Lenf ödem riskini
arttırmamak için doğru meme protezi, doğru sutyen ile güvenli
olarak takılmalıdır. Sıkma, sürtünme ve ya sınırlama olmamalıdır.
Sutyenin hastanın bedenine tam uygun olması gerekir. Protez
mümkün olduğu kadar hafif olmalı, ameliyat yapılan bölgeyi ve
omuzu baskıya maruz bırakmamalıdır. Sutyen rahat bir uykuya
engel olmamalı ve tel takviye içermemelidir.
Radyoterapi Tedavisi Sırasında Dikkat Edilmesi Gerekenler;
Radyoterapi lenf ödem gelişimi açısından önemli bir risk teşkil
etmektedir. Bu yüzden radyoterapiye bağlı gelişen deriye
ilişkin yan etkilerin önlenmesi önemli bir konudur. Alınabilecek
önlemler;
• Tedavi saatleri genellikle her gün aynı saattir. Dinlenmeye
mutlaka zaman ayrılmalıdır. Hastanın uyku sorunu varsa
mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır.
• Nemli ve kirli deride deri bütünlüğünün bozulması ve
enfeksiyon riski fazla olduğundan radyoterapi bölgesinin
temiz ve kuru tutulması çok önemlidir.
• Tedavi sırasında radyoterapi bölgesi yıkanmamalıdır.
Çizilen alanlar silinebilir ve cilt tahriş olabilir. Tedavi
bitiminde radyoterapi alınan bölge yumuşak bir havlu ve
sabunla silinebilir. Nemli kalmamasına dikkat edilmelidir.
• Koltukaltı kıl temizliği radyoterapiye başlanmadan
yapılmalıdır.
• Radyasyon alan derideki kesikler yavaş iyileştiğinden
ve enfeksiyona eğilim arttığından tahriş ve enfeksiyonu
önlemek için talk pudrası, losyon ve deodorant
kullanılmamalıdır.
• Deri hassas olduğu için radyoterapi bölgesi
ovuşturulmamalı ve kaşınmamalıdır.
• Radyoterapi alınan bölge aşırı sıcak ve soğuktan, direk
güneş ışığından korunmalıdır. Cilde doğrudan sıcak ve
soğuk termofor uygulamasından, hamam ve saunadan
kaçınılmalıdır.
• Dengeli beslenmeye ve bol sıvı almaya dikkat edilmelidir.
Dostları ilə paylaş: