Uzanıp Montag'm çenesinin altına baktı ve kaklarını çattı.
Montag:
— Evet?, diye sormaktan kendini alamadı.
— Ne ayıp Kimseye aşık değilsin.
— Ama, asığım!
— Hiç göstermiyor,
— Hem de sırılsıklam aşığım.
Sözlerine kuvvet vermesi için yüz anlatımım güçlendirmeye çalıştı, ama başaramadı.
— Aşığım.
— Oht lütfen suratını asma.
¦— Karahindiba yüzünden. Hepsini kendi üstünde kullandın. Bu sebeple benim üzerimde etkisi olmadı.
— Tabiî, muhakkak sebep bu olmalı. Oh, canını sıktım, bunu yüzünden anhyorum.
Gerçekten özür
dilerim.
— 23 —
Monüag'm koluna dokundu. Montag aceleyle:
— Hayır, hayır, dedi. Bir §eyim yok.
— Artık gitmem lâzım,
beni affettiğini söyle, ban» farıimanı istemem.
— Kırılmadım. Canımın sıkılması, evet.
— Şimdi Psikiatristimi görmeye gitmem gerekiyor. Zorla gönderiyorlar.
Söylenecek birçok şey
buluyorum* Benim için ne düşündüğünü bilmiyorum. Benim normal bir soğana benzediğimi söylüyor!
Tabakalarını soyabil-mesi için onu meşgul ediyorum.
Montag:
— Bir psikiatriste ihtiyacın
olduğunu düşünmem gerekiyor, eledi.
— Ciddî söylemiyorsun,
Montag, derin bir nefes aldı, sonra yavaş yavaş bıraktı. Nihayet:
— Hayır, ciddî değilim, dedi.
— Psikiatrist neden ormana gidip kuşları, kelebekleri seyrettiğimi ve kelebek koleksiyonu yaptığımı
Dostları ilə paylaş: