Mekanik köpek uyuyordu, fakat uyumuyordu; yaşıyordu, fakat yaşamıyordu; yangın merkez binasının
karanlık bir köşesinde hafifçe mırıldanan, titreşim yapan ve fosforlu bir ışıkla
parlayan kulübesinde
oturuyordu. Sabahın titrek ışığı, hafifçe titriyen canavarın çelik, bakır ve sarı madenleri üzerinde
oynaşıyordu. Gözlerinin yerinde bulunan yakut rengi camlar, naylon burun deliklerinin çevresideki naylon
tüyler, çok hafif olarrak titremiyor ve canavar altlan kauçuktan yapılma tamponların
üstünde yükselen,
örümcek bacağı gibi sekiz ayağı üzerinde hafif hafif sallanıyordu.
Montag, sarı borudan kayarak indi. Şehre bakmak için dışarı çıktı. Bulutlar tamamen dağılmış, hava
açmıştı. Bir sigara yaktıktan sonra geldi ve köpeğe bakmak üzere eğildi. Koca canavar, kovanına
çekilmiş bir arı gibi duruyordu. Boynunda büyük, madeni bir tasma vardı,
Montag, daima bu ölü ve yaşayan canavarın büyüsü altındaydı.
¦— Merhaba, diye fısıldadı.
Geceleri yapacak işleri olmadığı zaman sarı borudan bayarak aşağı inerler, Köpeğin ayarını yaparlar,
sonra
bütün fareleri, bazen kedileri ve piliçleri salarlardı. Herkes merakla Köpeğin hangisini ence
yakalayacağı üzerine bahse tutuşurdu. Hayvanların serbest bırakılmasından üç caniye sonra oyun biterdi.
Köpek, teker teker yakaladığı avlarına önce ağzından çıkan on santim uzunluğundaki çelik iğne siyle ir
örfin veya procaîn yapar, sonra insi-n ar a t öre atarak yakardı. Sonra yeni bir oyun başlardı.
— 26 —
Bu oyunlar yapıldığı zaman Montag ekseri yukarda kalır, inmezdi. îki y:l Önce,
en iyi hayvanlardan biri
üzerine bahse tutuşmuş, kaybetmiş ve Mildred'in öfkesine maruz kalmıştı. Geceleri yatağına yatar, yüzünü
duvara dönerek aşağıdan
gelen gülüşmeleri dinlerdi,
Montag, hayvanın burnuna dokundu.
Hayvan homurdandı.
Montag, hemen geri sıçradı.
Köpek yerinden biraz doğruldu ve hemen harekete geçen mavi-yeşil neon gözleri ışıldadı. Tekrar
homurdandı. Teneke gıcırtısını andıran bir sesti.
Montag, kalbi küt küt çarparak:
— Hayır, hayır, oğlum, dedi.
Çelik iğnenin iki santim kadar çıktığını, tekrar girdiğini ve bunun birkaç kere tekrarlandığını gördü.
Homurdanma yavaşladı ve canavar gözlerini Montag'a dikti.
Montag geriledi. Köpek, kulübesinden bir adım çıktı Montag, bir eliyle sarı boruya sarıldı. Dokunması ile
hareket eden boru onu yukarı kadar çekti. Yüzü yemyeşil aşağıya baktu Madeni canavar tekrar
kulübesine çekilmişti, biraz önce parlayan gözler normal rengini almıştı.
Montag, korkusunun geçmesi için biraz bekledi. Arka tarafta kâğıt oynayan dört adam Montag'a şöyle
bir baktılar, fakat seslerini çıkartmadılar. Yalnız, başında yüzbaşı şapkası olan adam,
nihayet merakla
baktı.
Dostları ilə paylaş: