— 28 —
— iyi bir avcı, dedi ,îyi bir avcı avını hiç bir zaman
kaçırmaz.
— Zaten bu nedenle onun ikinci kurbanı olmak istemem.
— Neden? Bir şey hakkında kendini suçlu mu buluyorsun ? . —
Montag, yukarı doğru baktı.
Beatty kımıldamadan Montag'a bakıyordu» dudaklarında sessiz bir kahkahanın Meri vardı.
Bir, iki, üç, döıt, beş, altı; haftanın altı gîmû evden ne zaman çıkacak olsa Clarisse'e muhakkak
rastlıyordu. Bir keresinde çimenlerin üstüne oturmuş mavi bir süveter örerken görmüştü.^ Üç veya dört
kere evinin avlusunda bir buket çiçek bulmuştu. Bazen bir avuç ceviz? bazen muntazam sıralanmış
sonbahar yapraıkları bulmuştu. Her gün kendisini sokağın köşesine kadar geçiriyordu. Bazen yağmur
yağıyor. Basen rüzgâr esiyor, fakat Clarisse her zaman sokakta oluyordu.
Bir keresinde yeraltı treninin giriş kapasın da sordu.
— Neden seni uzun yıllardan beri tanımıyormuşum gibi geliyor bana?
Clarisse:
— Çünkü senden hoşlanıyoıum, dedi. Senden iste diğim bir şey de yok. Birbirimizi yeteri kadar
tanıyoruz,
— Kendimi bir baba kadar yaşlı hissettiımeye başladım.
— Şimdi açıkla bakalım, çocukları bu kadar çok seviyorsan neden benim gibi bir kızın olmadı?
,— Bilmiyorum.
— Şaka ediyorsun!
— 29 —
— Yani,,.
Montag birden sustu ve bağım salladı,
— Eh, karım... hiç bir zaman çocuk istemedi. Clarisse artık gülmüyo -iu.
— Üzüldüm. Sana sorduğum sorularla eğlendiğini «anıyordum. Çok aptakm.
— Hayır, hayır, iyi bir soruydu. Şimdiye kadar kimse böyle bir soru soramamıştı. Çok güzel bir soru.
— Başka şeylerden konuşalım. Sonbahar yapraklarını kokladın ma hiç? Kimyon gibi kokmaz mı? işte,
Dostları ilə paylaş: