— Sen de yorgun görünüyorsun,dedi.
* **
Öğleden sonra hava yağışlı ve bütün dünya koyu griy-
— 19 —
di. Evinin holünde durmuş, üzerine turuncu renkli salamandranın parıldadığı markasını takıyordu. Uzun bir
süre, havalandırma deliğine baktı. Karısı televizyon odasında oturmuş» müsveddeleri okurken başını
kaldırıp seslendi.
— Hey, adam düşünüyor!
— Evet, seninle konuşmak istiyordum. Bir an duraîadıktan sonra devam etti.
— Dün akşam şişedeki bütün uyku tabletlerini almışsın.
— Oh, böyle bir şey yapmadım, dedi.
— Şişe boştu.
— Böyle bir şey yapmazdım. Neden böyle bir şey yapayım ?
— Belki önce iki tablet almışsımzdır, sonra unutup tekrar iki, tekrar unutup iki daha, böylece şişe
boşalmıştır.
— Saçma. Neden, bu kadar saçma bir şey yapmış olayım?
Montag:
— Bilmiyorum, dedi.
Mildred, açıkça onun gitmesini bakliyordu.
— Yapmadım, dedi. Yıllarca uykusuz kalaam yine böyle bir şey yapmazdım.
— Böyle söylüyorsan, peki.
— Leydi böyle söyledi.
Sonra elindeki müsveddelere göz gezdirmeğe başladı. Montag yorgun bir tavırla:
— Bugün öğleden sonra ne var? Mildred başını kaldırmadı.
— On dakika sonra bir piyes oynanacak. Benim rolümü bu sabah postadan aldım. Piyesin bir parçanım
eksik yazıyorlar. Yeni bir fikir. Eksik olan parça benim ro-
— 20 —
Iûm. Noksan kısımlarına sıra gelince üç duvardan bana bakacaklar ve ben noksan satırları
Dostları ilə paylaş: