Siyasi. İDeolojiler


ABD'li anarşist, sosyal felsefeci ve çevreci düşünür. Bookchin, 1930'lardaki Amerikan işçi ha­



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə190/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   186   187   188   189   190   191   192   193   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

ABD'li anarşist, sosyal felsefeci ve çevreci düşünür. Bookchin, 1930'lardaki Amerikan işçi ha­
reketinde radikal bir eylemci ve çevre meselelerini ciddîye alan ilk sosyal düşünürlerden bi­
riydi. Vermont'taki Institute of Social Ecology'nin eski öğretim görevlisidir.
Bookchin'in anarşizme katkısı, kıtlık sonrası şartları içinde hiyerarşik olmayan işbirliği potan­
siyeli ve modern topluluklar içinde adem-i merkeziyetçilik ve komünleri destekleme yolu 
üzerindeki vurgularla ilgilidir. "Sosyal e ko lo jin in önde gelen taraftarı olarak ekolojik ilkele­
rin, sosyal örgütlenmeye uygulanabileceği görüşünü savunuyor ve ekolojik krizin hem toplum hem de doğanın 
organik dokusunun bozulması sonucunda meydana geldiğini ileri sürüyor. Bookchin'in başlıca çalışmaları şun­
lardır: 
Post-Scarcity Anarchism (Kıtlık Sonrası Anarşizm,
1971), 
The Ecology of Freedom (Özgürlüğün Ekolojisi,
1982) 
ve 
Remarking Society (Toplumu Yeniden Düşünme,
1989).
Eko-A n arşizm
Çevrecilikaçısından en duyarlı olduğunuiddiaedebilecekolanideolojiherhalde anarşizmdir. Rachel 
Carson’un The Silent Spring i ( Sessiz Bahar) yayınlamasından birkaç ay önce Murray Bookchin 
(bkz. s. 276) Our Synthetic Environment’ı ( Sentetik Çevremiz, [1962] 1975) çıkardı. Yeşil hareket­
teki birçok insan 19. Yüzyıl anarko-komünistlerine, özellikle de Peter Kropotkin’e (bkz. s. 203) 
çok şey borçlu olduğunu kabul eder. Bookchin (1977), anarşizm ve ekoloji ilkelerinin arasında 
açık bir bağ olduğunu ileri sürmüştür; bu da sosyal iktidar için ekolojik dengenin en güvenli temeli 
olduğu inancını taşıyan “sosyal ekoloji” fikrinde ifade edilir. Anarşistler, uyumun insanlar arasın­
daki karşılıklı saygı ve sosyal dayanışmadan doğan devletsiz bir topluma inanırlar. Böyle bir top ­
lumun zenginliği, onun çeşitliliği ve farklılığı üzerine kurulur. Çevreciler de denge veya uyumun 
kendiliğinden ekosistemler biçiminde doğa içinde geliştiğine ve bunların anarşist topluluklarda 
olduğu gibi dışardan bir otorite veya kontrole ihtiyaç duymadığına inanırlar. Dolayısıyla anarşist­
lerin insan topluluğu içinde hükümeti reddetmesi çevrecilerin doğal dünya içindeki insan kuralları 
uyarılarına paralellik gösterir. Böylece Bookchin, anarşist toplumu bir ekosisteme benzetmiştir ve 
farklılıklar, denge ve uyum ilkelerine değer vermeleri açısından her ikisinin de seçkin olduğunu 
ileri sürmüştür.
Anarşistler ayrıca komün veya köyler topluluğu olarak düzenlenmiş adem-i merkeziyetçi 
toplulukların oluşmasını savunmuşlardır. Bu tür topluluklarda hayat, doğaya yakın olur, her bir 
topluluk mümkün olduğunca kendi kendine yetmeye çalışacaktır. Bu tür topluluklar ek on om ik
açıdan farklı olur; çok çeşitli yiyecek, mal ve hizmetler üretirler ve dolayısıyla ziraat, zanaat ve 
küçük ölçekli sanayiler içerirler. Kendi kendine yetme durumu her bir topluluğu doğal çevresine 
bağlı kılar ve sonucunda organik ilişkiler ve ekoloji anlayışı ortaya çıkar. Bookchin’in görüşüne 
göre adem-i merkeziyetçilik “daha zeki ve sevgi dolu bir çevre kullanımı’ na neden olur. İnsanlar


arasında kendinden gelişen sempati ile düzenlenen bir topluluk, insan ve doğal dünya arasındaki 
ekolojik dengeyi destekleme eğilimindedir.
Şüphesiz, birçok çevrecinin sahip olduğu sanayileşme sonrası toplulukları görüşü, Kropotkin 
ve William M orris’in yazılarından etkilenmiştir. Yeşil hareket ayrıca adem-i merkeziyetçilik, ka­
tılımcı demokrasi ve anarşist hareketten esinlenen doğrudan eylem gibi fikirleri benimsemiştir. 
Ancak anarşizm, ekolojik açıdan sağlam bir gelecek vizyonu sağlıyor görülse de oraya ulaşma aracı 
olarak pek görülmez. Anarşistler ilerlemenin ancak hükümet ve bütün siyasî otorite biçimlerinin 
yıkılmasıyla mümkün olacağına inanırlar. Bunun aksine Yeşil hareketteki birçok insan hükümeti, 
kolektif eylemin organize edilebildiği ve dolayısıyla ekonomik krizin ele alınabileceği, en azından 
kısa vadede, bir aracı olarak görürler. Hükümeti parçalara ayırma veya en azından zayıflatma sade­
ce, her şeyden önce, sanayileşmeyi üreten ve öncelikle doğal çevreyi bozan güçleri başıboş bıraka­
bileceğinden korkarlar.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   186   187   188   189   190   191   192   193   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin