R. 3. 2. 2. Ortada:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-r-”
çoğunlukla korunur: ard (un Far. ārd), arzan (ucuz Far. erzān), arin (ipek; ince elbise Far.
óarìr), arip ~ arıp (harf Ar. óarf), arız (istek, dilek; dilekçe Ar. èarø), irada (irade Ar. irāde),
araq (içki, rakı Ar. èaraqì ), araket (hareket Ar. óareket), aram (haram Ar. óarām), arapa
(arefe Ar. èarefe), urmat (hürmet Ar. óurmet), badırañ (salatalık Far. bādreñ), barbana
(kelebek Far. pervāne), berişte (melek Far. firişte), buqara (yoksul, fukara Ar. fuqarā),
buradar (birader Far. birāder), cazira (Arap yarımadası Ar. cezìre), caran (yaren, dost Far.
yārān), curaat (nesil, zürriyet Ar. õurriyyet), çara (çare Far. çāre), çatıraş (satranç Far.
ãadrenc), çirkin (menfur, murdar; pişmanlık ifadesi Far. çirkìn), çırt ~ çırım (uyuyakalma
Far. çort), darbız (karpuz Far. òarbÿz), daraca (derece Ar. derece), derbiş ~ derviş (derviş
Far. dervìş), durus (dürüst Far. durust), ġarbi (asker; savaş Ar. óarbì ), keperet (kefâret Ar.
keffāret), kerbez (akıllı, bilgili Far. gürbüz), qaracat (masraf, harcama Ar. òarācāt), qarıp
(garp, batı Ar. ġarb), maraz ~ meres (hastalık Ar. maraø), medrese (medrese Ar. medrese),
mürzö ~ mürdö (kabir, mezarlık Far. mürde), parman (ferman Far. fermān), sayran (seyran,
gezinti Ar. seyrān), sara (temiz, katıksız, seçme, mümtaz Far. sārā), tarcıma (tercüme Ar.
terceme), taraşa (talaş, ince yonga Far. terāşe), zarp (darp, vurma Ar. êarbe), zirapa (yaraşır,
güzel Ar. ôarìfe).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-r-” çoğunlukla
korunur: argen (müzik aleti Rus. argen < Yun.), orden (devlet nişanı Rus. orden < Lat.),
162
boporos (sigara Rus. papirosa < Pol.), boroz (iz, yol Rus. borozda), brezent (çadır bezi, tente,
yelken bezi Rus. brezent < Hol.), briġada (ekip, grup Rus. briġada < Frs.), carköp
(kavrularak pişirilen yemek Rus. jarkoe), baqteriya (bakteri Rus. baqteriya < Yun.), byuro
(büro Rus. byuro < Frs. bureau), bardeñke (tekli silah Rus. berdanqa), çervon (10 rublelik
Rus parası Rus. çervonets), çigrim (kumlu keçi derisi Rus. şaġren’ ), demoqratiya (demokrasi
Rus. demoqratiya < Yun.), dücürnay (nöbetçi Rus. dejurnıy), gerb (bayrak, arma Rus. gerb <
Pol.), gitara (gitar Rus. gitara < İsp.), gübürnatır (vali Rus. ġubernator), gürpüröpkö
(gruplaştırma Rus. ġruppirovqa), greçiha (kara buğday, Arnavut darısı Rus. greçiha),
ġalereya (galeri Rus. ġalereya < İtl.), ġarnizon (garnizon Rus. ġarnizon < Frs.), ġarnitur
(eşya takımı Rus. ġarnitur < Frs.), ġvardiya (hassa birlikleri Rus. ġvardiya < Frs.), ġonorar
(telif hakkı Rus. ġonorar), ġorizont (ufuk Rus. ġorizont < Yun.), ġradus (derece Rus. ġradus
< Lat.), qarantin (qarantina Rus. qarantin < Frs.), qartoşqa ~ qartöşkö (patates Rus.
qartoşqa), laboratoriya (laboratuvar Rus. laboratoriya < Lat.), laureat (ödül almış Rus.
laureat < Lat.), lyustra (avize Rus. lyustra < Frs.), patriot (vatansever Rus. patriot < Yun.),
port (liman Rus. port < Lat.), soratnik (silah arkadaşı Rus. soratnik), variant (seçenek Rus.
variant < Frs. variante), verf’ (tersane Rus. verf’ < Hol.), virus (virüs Rus. virus < Frs. virus),
vratar’ (kaleci Rus. vratar’).
Diğer dillerden Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-r-” korunur:
burqan (Tanrı, yaratıcı; tapılan put Moğ. burhn), kürögön (“Moğol damadı” anlamında bir
özel ad Moğ. ġurġan), küröö (kuşatılan, korunan Moğ. huree), qarik (hasis; cimri Moğ.
hereg), qoromsoq (sadak Moğ. horomsoġo), serepçile (dikkatle bakmak Moğ. saravçlah),
taran (ekin Moğ. taran), törötay (sabırlı, terbiyeli Moğ. töröhtay), türgön (tez, çabuk Moğ.
turgen).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-r- > -ñ-” değişimi görülür: carmañke (fuar Rus.
yarmarqa < Pol.).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-r-” düşmesi görülür: batir (ev Rus. qvartira),
cubarmek ~ cubarimbek (gençken ölen Far. cevān-merg), çertbut (büyük şişe Rus. çetvert’),
çıstırnay (yünden tokunan kumaş Rus. şerstyanoy), katlöşkö (patates Rus. qartoşqa).
Alıntı sözcüklerde ikiz ünsüz “-rr-”nin tekleştiği görülür: curaat (nesil, zürriyet Ar.
õurriyyet), huriyat ~ uruyat (hürriyet Ar. óurriyyet), ustara (ustura Far. usturre), zumurut
(zümrüt Ar. zumurrud).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-r-” türemesi görülür: çertbut (büyük şişe Rus.
çetvert’
), kecirnay (deri, kösele Rus. qojanıy).
163
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste bulunan “–r-” ünsüzünün konuşma dilinde göçüşmeye
uğradığı görülür: dayra < darıya (derya, deniz Far.deryā).
Bazı alıntı sözcüklerde –rC durumunda iki ünsüz arasında ünlü türemesi görülür:
borum (dış görünüş Rus. forma < Lat.), darek (haber, açıklama Far. derk), kürögön (“Moğol
damadı” anlamında bir özel ad Moğ. ġurġan), qarız (borç Ar. qarø ), qarıp (garp, batı Ar.
ġ
arb), arız (istek, dilek; dilekçe Ar. èarø), şerik (ortak, şirk Ar. şirk), tariz (çeşit, tür, tarz Ar.
ùarz).
R. 3. 2. 3. Sonda:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-r”
çoğunlukla korunur: ur (hür Ar. óÿr), baqçazar (meyve bahçesi Far. baġçe-zār), barabar (eşit
Far. berāber), car (yar; dost Far. yār), cesir (esir; dul kadın Ar. esìr), coohar (cevher Ar.
cevher), çınar (çınar Far. çenār), dastar (sarık Far. destār), depkir (tekbir Far. tekbìr),
diniqayır (başka dinden olan Ar. dìn-ġayr), duuçar (karşılaşan, rastlayan Far. dÿçār), daġar
(büyük toprak kap Far. taġār), ġasır (asır Ar. èaãr), kesir (çok Ar. keåir), köösör (kevser Ar.
kevåer), kör (kör; mezar Far. qÿr), qabar (haber Ar. òaber), aqır (ahir, son Ar. āòir), laşker
(asker Far. leşker), mar (yılan Ar. mār), maşqur ~ maşur (meşhur Ar. meşhÿr), möör (mühür
Far. muhr), pikir (fikir Ar. fikr), sapar (sefer, yolculuk Ar. sefer), sır (sır Ar. sirr), şayır (şair
Ar. şāèir), şamşar (kılıç, şimşir Far. şemşìr), taasir (tesir Ar. te’åìr), tekeber (kibir, gurur Ar.
tekebbur), zampar (kara kış Ar. zemherìr), zor (büyük, kocaman, kuvvetli Far. zÿr), üzür
(özür Ar. èuõr).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-r”
çoğunlukla korunur: orkestr (orkestra Rus. orkestr < Frs.), baletmeyster (balet rejisörü Rus.
baletmeyster < Alm.), bankir (banker Rus. bankir < Frs. bon coeur), besir ~ bezir (yazıcı
Rus. pisar’), birgöbör (hüküm, karar Rus. prigovor), bul’dozer (buldozer Rus. bul’dozer <
Frs. bulldozer), direktor (müdür Rus. direktor < Lat.), donor (kan veren kişi Rus. donor <
Lat.), venger (Macar Rus. venger), ġarnitur (eşya takımı Rus. ġarnitur < Frs.), kilometr
(kilometre Rus. kilometr < Frs. kilométre), közür (kağıt oyununda koz Rus. qozır’ < Pol.),
qadr (sahne; kadro Rus. qadr < Frs.), qonduqtor (konjonktür Rus. qonduqtor < Lat.),
qontrolyör (kontrol eden Rus. qontrolyör < İng.), mayor (subay Rus. mayor < Lat.), montyör
(monte eden Rus. montyör < Frs.), motor (motor Rus. motor < Lat.), nadzor (nezaret,
gözleme Rus. nadzor), separator (sütten kaymağı ayıran makina Rus. separator < Lat.), slesar
(çilingir Rus. slesar), şopur (şoför Rus. şofyör < Frs. chauffeur), varvar (barbar Rus. varvar <
Frs. barbare), yaqor (denizcilikte çapa, demir Rus. yaqor), yanvar (ocak ayı Rus. yanvar).
164
Diğer dillerden Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-r” korunur:
cuyqur (kurnaz, iki yüzlü Moğ. zuyġar), çider (atın üç ayağına vurulan köstek Moğ. çödör),
qoñur (sakin, yavaş Moğ. honġor), qubaar (hisse Moğ. huvaar), şumqar (sungur Moğ.
ş
onhor), tañger (bembeyaz bir şeker türü Dung. toñ = şeker + ġuar = unsur, üye).
Bazı alıntı kelimelerde son ses “-r” ünsüzü “-l” ünsüzüne değişir: dubal (duvar Far.
dìvār), çal-dıbar (harabe, basit bina Far. çār-dìvār).
Bazı alıntı kelimelerde son ses “-r” ünsüzünün düştüğü görülür: zampar (kara kış Ar.
zemherìr).
S - s (С-с)
S. 1. Tanım:
Ses değeri Türkiye Türkçesi ile aynı olan bu ünsüz; ton bakımından tonsuz, çıkış yeri
bakımından diş - diş eti, çıkış şekli bakımından sızıcı bir ünsüzdür. Hava yolu bakımından da
ağız ünsüzüdür. “z” ünsüzünün tonsuzudur. Bu ünsüz asıl sızıcı kabul edilen (“s, z”) iki
sesten biridir. Oluşurken dudaklar açıktır; dil ucu üst sıra kesici diş etlerine değer ve bir aralık
meydana getirir. Soluk, söz konusu değmeyle meydana gelen engeli sürtünerek aşar. “z”
ünsüzünden farklı olarak oluşum esnasında ses telleri titreşmediğinden “z” ünsüzünün
titremesiz şekli olarak kabul edilir.
159
S. 2. Türkçe Sözcüklerde:
S. 2. 1. Görünüm:
Kırgız Türkçesindeki Türkçe sözcüklerde başta, ortada ve sonda birincil veya ikincil
olarak kullanılan bir ünsüzdür.
S. 2. 1. 1. Başta:
Örnek: sööl (siğil), söök (kemik), suu (su), soñ (bitim), sözsüz (elbette), suuq (soğuk),
sızgıç (cetvel), sekirtüü (sektirmek), semirtüü (beslemek), saluu (yerleştirmek), saġınuu
(özlemek), süyüü (sevmek), sınuu (kırılmak).
Kullanıldığı Durum:
sV- durumunda kullanılır: suuq (soğuk), sırt (dış; sırt; arka, geri), sızgıç (cetvel), sööl
(siğil), söök (kemik), sıyın- (saygıyla eğilmek; sığınmak, güvenmek), saa- (sağmak), saqtan-
(korunmak), süy- (sevmek; öpmek).
159
Necip Üçok,
age., s. 47; Nevin Selen, age., s. 99.
165
S. 2. 1. 2. Ortada:
Örnek: teskeri (aksi, zıt), basqıç (basamak), tüspöldöş (benzer), casalga (bezek),
ösümdük (bitki), estelik (hatıra; anıt, abide), basıluu (basılmak), estöö (hatırlamak), elestetüü
(çağrıştırmak), tüspöldötüü (anımsatmak), oysondoo (cilve yapmak).
Kullanıldığı Durum:
-VsV- durumunda kullanılır: casalġa (bezek), qısır (kısır, verimsiz), küsö- (istemek,
şiddetle arzu etmek, özlemini çekmek), basıl- (basılmak).
VsV- durumunda kullanılır: osol (kötü, pis; kaba; yaramaz), ösümdük (bitki), esir-
(sarhoş olmak; taşkınlık etmek, azmak), asıl- (asılmak, asılarak öldürülmek; takılmak).
-sC- durumunda kullanılır: estelik (hatıra; anıt, abide), eski (eski), cazdıq ( ~ castıq)
(yastık), qısqa (kısa), qumursqa (karınca), teskeri (aksi, zıt), basqıç (basamak), tüspöldöş
(benzer), este- (hatırlamak).
-sC durumunda kullanılır: üst (üst), ast (aşağı).
-Cs- durumunda kullanılır: qarsaq (bozkır tilkisi), qursaq (karın), sansız (çok, sayısız),
aqsaq (aksak, topal), oysonda- (cilve yapmak).
S. 2. 1. 3. Sonda:
Örnek: alas (tütsü), alıs (uzak), tüs (renk), es (akıl), ösüü (büyümek), kesüü (kesmek),
tosuu (karşılamak), bars (pars).
Kullanıldığı Durum:
-Vs durumunda kullanılır: alas (tütsü), alıs (uzak), tüs (renk), qıs- (kısmak; sıkmak,
sıkıştırmak), bas- (basmak; yürümek), qus- (kusmak), kes- (kesmek).
Vs durumunda kullanılır: es (akıl), ös- (büyümek).
-Cs durumunda kullanılır: ters ( ~ teris) (ters), bars (pars; hayvan takviminin üçüncü
yılı).
S. 2. 2. Özellikler:
S. 2. 2. 1. Başta:
Eski Türkçedeki kelime başı “s-” korunur: suuq ( < soġıq ~ soġuq DTS 507) (soğuk),
san ( < san DTS 483) (sayı), sırt ( < sırt DLT I-342; DTS 505) (dış, dışarı), semiz ( < semiz
OTG 252; DTS 495) (şişman), sap ( < sap DLT III-145; DTS 485) (sap, tutacak; dize), sıqtoo
( < sıγta- OTG 252; DTS 503) (acı acı ağlamak), sol ( < sol DTS 508) (sol), saman ( < saman
166
DTS 483) (saman), soqur ( < soqar DTS 509) (kör), sekirtüü ( < sekirt- DTS 494) (atlatmak,
sektirmek), sıyınuu ( < sıġın- DLT II-152; DTS 502) (saygıyla eğilmek; sığınmak,
güvenmek), süyüü ( < seb- OTG, 252) (sevmek), sınuu ( < sın- DLT II-29; DTS 503)
(kırılmak), saa- ( < saġ- DLT II-15; DTS 480) (sağmak), saluu ( < sal- DTS 482)
(yerleştirmek), sanoo ( < sana- DTS 483) (hesaplamak), satuu ( < sat- DTS 490) (satmak),
sezüü ( < sez- DTS 498) (hissetmek, sezmek), silküü ( < silk- DTS 500) (çırpmak, silkmek),
suroo ( < sor- DTS 509) (sormak).
Eski Türkçedeki kelime başı “s-” ünsüzü, sözcük içerisindeki “-ç-” ünsüzünden
etkilenerek gerileyici ünsüz benzeşmesine uğrar ve Kırgız Türkçesinde “ç-” ünsüzüne
dönüşür: çaç (< saç DLT I-14; DTS 479) (saç), çıçqan ( < sıçġan DLT I-75; DTS 502) (fare),
çıyırçıq ~ çıyçıq ( < sıġırçuq DLT I-505; DTS 502) (sığırcık), çaç- ( < saç- DLT II-4; DTS
479) (saçmak; harcamak, israf etmek), çançuu ( < sanç- DLT III-420; DTS 483) (sançmak, bir
yandan öbür yana delmek, saplamak).
S. 2. 2. 2. Ortada:
Eski Türkçedeki iç ses “-s-” korunur: qumursqa ( < qumursġa DTS 466) (karınca),
qısqa ( < qısġa DLT II-11; DTS 447, OTG 247) (kısa), eski ( < eski DLT I-129; DTS 184)
(eski), eskirüü ( < eskir- DLT I-228; DTS 184) (eskimek), castıq ~ cazdıq ( < yastuq DLT III-
43; DTS 245) (yastık), esen ( < esen DLT I-62; DTS 183) (sağ salim), qısır ( < qısır DLT I-
236) (kısır, verimsiz), ısıq ( < isig DLT I-75; ısıġ ~ isig DTS 220) (sıcak), qarsaq ( < qarsaq
DLT I-473) (bozkır tilkisi), üst ( < üst DTS 628) (üst), qursaq ( < quruγsaq DLT I-17; DTS
470; quγursaq DTS 464) (mide, kursak), aqsaq ( < ahsaq DLT I-262; DTS 71; aqsaq DTS 49)
( aksak, topal), esirüü ( < esür- DTS 184) (sarhoş olmak; taşkınlık etmek, azmak), casoo ( <
yasa- DTS 245) (yapmak, kurmak), asıluu ( < asıl- DLT I-196) (asılmak, asılarak öldürülmek;
takılmak).
160
S. 2. 2. 3. Sonda:
Eski Türkçedeki son ses “-s” korunur: ters ~ teris ( < ters DLT I-348; DTS 555) (ters),
bars ( < pars DLT I-344; DTS 84-85) (pars; hayvan takviminin üçüncü yılı), esüü ( < es- DLT
I-165; DTS 183) (esmek), qusuu ( < qus- DLT II-11) (kusmak), kesüü ( < kes- DLT II-11;
160
Ağızlarda “z > s” değişimi görülür: qı
sıl ( < qızıl) (kızıl), qısı ( < qızı) (kızı). Buna karşılık ağızlarda “s
> z” değişikliği de görülür: ı
zıq ( < ısıq) (sıcak), kez- ( < kes-) (kesmek), atazı ( < atası) (babası) (Bkz.
Filiz Kılıç,
agt., s. 66).
167
DTS 302) (kesmek), qı suu ( < qı s- DLT II-11; DTS 447) (sıkmak, sıkıştırmak, kısmak), ba suu
( < ba s- DLT II-10; DTS 85) (adım atmak; basmak, sıkıştırmak ).
Bazı örneklerde -C s durumunda kullanıldığında iki ünsüz arasında ünlü türemesi
olduğu görülür: te ris (~ ter s) ( < te rs DLT I-348; DTS 555) (ters).
S. 3. Alıntı Sözcüklerde:
S. 3. 1. Görünüm:
Kırgız Türkçesindeki alıntı sözcüklerde başta, ortada ve sonda birincil veya ikincil
olarak kullanılan bir ünsüzdür.
S. 3. 1. 1. Baş ta:
Örnek: saaba ~ saba (sabah Ar. ãabā ó), saadaq (sadak, okluk Moğ. saadaġ), saġana
(aile türbesi Ar. ãaóne), saġır (çok küçük yetim çocuk Ar. saġ ìr = küçük), sada (sade Far.
sā de
), sadaġa (sadaka Ar. ãadaqa), sacda ~ secde (secde Ar. secde), saz (düzen, sıra; kuvvet;
ustalık; çıkar Far. sā z), saza ~ sazay (uygun, münasip, yaraşır Far. sezā), sayran (seyran,
gezinti Ar. seyrā n), sayıp (sahip Ar. ãā óib), saq (sağlık Ar. ãıóóat), saqaba ~ saaba (sahabe
Ar. ãaóā be), saqara (sahra Ar. ãaórā), saqoo (peltek Ar. saqaù), saqun (sakin Ar. sā kin), saq’
(köpek Far. seg), saqıt (atmak, düşürmek, kurtulmak Ar. sā qaù), salaqa (güzel söyleme ve
yazma istidadı Far. selìqa), salam (selam Ar. selā m), salar (lider, büyük Far. sā lā r), saltanat
(saltanat, hâkim kılma Ar. salùanat), samolyot
161
(uçak Rus. samolyot), samoor (semaver Rus.
samovar
162
), sancıra (şecere Ar. ş ecere), sancırġa (süs Moğ. sancalġ a), sandıq (sandıq Ar.
ãandÿq
), sanitar (hasta bakıcı Rus. sanitar < Lat.), sañza (bir ekmek türü Dung. syan’tszı).
Kullanıldığ ı Durum:
sV- durumunda kullanılır: saadaq (sadak, okluk Moğ. saadaġ), saat (saat Ar. sā èat),
sabır (sabır Ar. ãabr), sabotaj (sabotaj Rus. sabotaj), sadaġa (sadaka Ar. ãadaqa), saz (düzen,
sıra; kuvvet; ustalık; çıkar Far. sā z), saqun (sakin Ar. sā kin), saq’ (köpek Far. seg), saqıt
(atmak, düşürmek, kurtulmak Ar. sā qaù), samolyot (uçak Rus. samolyot), samoor (semaver
Rus. samovar), samıq (süngü Rus. zamoq), sancıra (şecere Ar. ş ecere), san qazına (zenginlik
Moğ. – Ar. señ-òazìne), sanitar (hasta bakıcı Rus. sanitar < Lat.).
Dostları ilə paylaş: |