byulleten’ (bülten Rus. byulleten’ < Frs bulletin), byuro (büro Rus. byuro < Frs. bureau),
byuroqrat (bürokrat Rus. byuroqrat < Frs. bureaucrate), byust (büst Rus. byust < Frs. buste),
çyort (şeytan, cin Rus. çyort), lyuq (döşeme kapısı, gemideki top için açılan delik, lombar
Rus. lyuq < Hol.), lyustra (avize Rus. lyustra < Frs.).
-yC- durumunda yaygın olarak kullanılır: ayban (hayvan Ar. óayvān), aycañcuñ
(komutan, lider Çin.), ayna (ayna Far. āyìne), aynek (cam Ar. èaynek), ayran (hayran Ar.
óayrān
), oyron (viran Far. vìrān), ıybaa (hayâ, utangaçlık Ar. óayā’), ıybadat (ibadet Ar.
èibādet
), ıymarat (imaret, bina Ar. èimāret), bayġambar (peygamber Far. peyġām-ber),
208
bayquş (aklını kaybeden, iyi olmayan Far. bì-hÿş), bayna (var Kalm. baani = var), buyla
(devenin burnuna takılan ip Moğ. buyl), buşayman (pişman Far. peşìman), caysañ (boyun
lideri Moğ.), caliyna ( maaş, aylık Rus. jalovan’e), cuyqur (kurnaz, iki yüzlü Moğ. zuyġar),
çeyrek (çeyrek Far. çehār-yek), çıytay (memur atı Çin.), diydaar (yüz, surat Far. dìdār),
diyvana (divane Far. dìvāne), düyşömbü (pazartesi Far. dÿ-şenbih), dıyqan (çiftçi Far.
dihqān
), qaybat (gıybet Ar. ġiybet), leylek (leylek Far. legleg), maşiyne (makina Rus. maşina
< Frs.), maydan (meydan Ar. meydān), mayba (meyva Far. mìve), miyzam ~ mıyzam (düzen,
kanun Ar. mìzān), moyloo (bıyık Far. mÿy-leb), moysoput (ak saçlı, ihtiyar Far. safìd-muy),
nayça (küçük ney Far. nāyçe), nayza (kargı, mızrak Far. neyze), rayqan (kokulu bir bitki,
reyhan Far. reyóān), seyde (secde Ar. secde), sıyqır (sihir Ar. siór), şaymerden (şahmerdan,
yiğitlerin piri Far. şāhì merdān), şaytan (şeytan Ar. şeyùān), şeytay (Doğu Türkistan’da bir
Çin memuru Çin.), şeytan (bir unvan adı Çin.), zaytun (zeytin Ar. zeytÿn), zıynat (ziynet, süs,
bezek Ar. zìynet), zeyrek (zeki, anlayışlı Far. zìrek).
-yC durumunda nadiren kullanılır: ayt (dini bayram Ar. èıyd), beyt (beyit Ar. beyt),
keyp (keyif Ar. keyf), qombayn (kombine tarım makinası Rus. qombayn < İng.), reyd (akın,
baskın Rus. reyd < İng. raid), seyf (para kasası Rus. seyf < İng. safe).
Y. 3. 1. 3. Sonda:
Örnek: quday (Tanrı, Hüda Far. òudāy), bolotunay ~ bolotnay (beyaz kumaş, bez Rus.
polotno
), cadıgöy (sihirbaz Far. cādÿ-ġuy), dücürnay (nöbetçi Rus. dejurnıy), geniy (deha
Rus. geniy < Lat.), ruhiy (manevi Ar. rÿóì ), kecirnay (deri, kösele Rus. qojanıy), kedey (fakir;
dilencilik Far. gedāì ), küñütay (güzel, yakışıklı Moğ. hunutay = güzel), qay (tamam Far.
òāh
), qaqay (domuz Moğ. ġahay), qal’tsiy (kalsiyum Rus. qal’tsiy < Lat.), qandaġay (ceylan
derisi Moğ. handaġay), qaptaġay (yabani deve Moğ. havtġay), qomoqoy (açgöz Moğ.
homhoy
), qoşoy (iki kat Moğ. homoy), iliy (kanun Çin.), ılabbay (emrediniz, buyurunuz Ar.
lebbeyk
), ılay (bulanık; balçık Far. lāy), ılıy ~ iliy (kanun, nizam Çin.), malaqay (şapka Kal. –
Moğ. mahla, malġay), mompoziy (bir çeşit akide şekeri Rus. monpans’e < Frs.), naabay
(ekmek pişiren Far. nānvāy), nay (ney Far. ney), nampay (arkadaş, dost, yakın Far. hem-pāy),
pay (ayak Far. pāy), palitsey (polis Rus. palitsey < Alm.), oroy ~ üröy ~ ıray (yüz Far. rÿy),
üröy (ruh Ar. rÿó), sey ~ say (yeşillik; sebzeli ve etli bir çorba türü Dung. tsay), sölköbay (bir
ruble ve elli kapi kıymetinde olan gümüş para Rus. tselkovıy), şeetay ~ şeytay (Doğu
Türkistan’da bir Çin memuru Çin.), şorkeldey (bahtsız, mazlum Far. şor-kelle), teytay (hanım,
hatun Çin. taytay; Dung. tete), törötay (sabırlı, terbiyeli Moğ. töröhtay), zıy (yay kirişi;
bağırsak Far. zeh), azbaray (için, hürmetine Far. azberāy).
209
Kullanıldığı Durum:
-Vy durumunda yaygın olarak kullanılır: vojatıy (rehber, önder Rus. vojatıy), sayasiy
(siyasetle ilgili Ar. siyāsì ), cumuray (tamamen Ar. cumle), cusay (kokulu bir bitki türü Çin.
tszyutsay
= kokulu soğan), dotay (bir bölgenin sorumlusu Çin. dao = bölge, tay = muhterem),
duhovoy (üflemeli aletlerden oluşan orkestra Rus. duhovoy), dücürnay (nöbetçi Rus.
dejurnıy
), qomoqoy (açgöz Moğ. homhoy), qoşoy (iki kat Moğ. homoy), alyuminiy
(alüminyum Rus. alyuminiy < Lat.), iliy (kanun Çin.), üröy (ruh Ar. rÿó), ıray (halk, topluluk
Ar. reèāyā), sabiy (çok küçük çocuk, sebi Ar. ãabì ), sazay (uygun, münasip, yaraşır Far.
sezā
), suroçnıy (acele Rus. sroçnıy), sıpay (sıpahi, asker Far. sipāhì ), şaqıy (baş ağrısı,
bahtsızlık Far. şaqì ), zıy (yay kirişi; bağırsak Far. zeh).
Vy durumunda kullanılır: uy (inek).
-Cy durumunda kullanılmaz.
Y. 3. 2. Özellikler:
Y. 3. 2. 1. Başta:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde ön ses “y-”
nadiren korunur: yaġni (yani Ar. yaènì ), yahna (soğutulmuş Far. yeòne).
Rusça’da “й = y; e = ye; ë = yö, yo; þ = yu; ÿ = ya” şeklinde dört ayrı harfle gösterilen
“y” sesinden dolayı Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde de ön ses
“y-” genellikle korunmuştur: yaqor (denizcilikte çapa, demir Rus. yaqor), yanvar (ocak ayı
Rus. yanvar), yurist (hukukçu Rus. yurist), yod (iyot Rus. yod).
Alıntı sözcüklerde sözcük başında bulunan “y-” ünsüzü “c-” sesine değişmiştir: caasın
(Yasin suresi Ar. yāsin), car (dost Far. yār), cagene ~ caġana (yalnız, tek, yegâne Far.
yegāne), caġni (yani Ar. yaènì), caġına (gündüz vakti misafire verilen yemek Far. yaònì ), cad
(zihin, yâd Far. yād), cacuc-macuc (Yecüc Mecüc Ar. yācÿc ü mācÿc), caqut ~ cahut (yakut
Ar. yāqÿt), cambı (kaynaştırılmış, birleştirilmiş değerli gümüş Çin. yuan = birleştirilmiş
gümüş, bao = değerli), caran (yaren, dost Far. yārān), carmañke (fuar Rus. yarmarqa < Pol.),
cezit (Yezit Ar. yezìd), cekendos (oturmak için serilen küçük, dar sergi Far. yek-andāz),
ceksen (benzeyiş, tek oluş, yeksan Far. yeksān), cekşembi ( Pazar Far. yek-şenbih), cemin
(Yemen Ar. yemen), cetim (yetim Ar. yetìm), cosun (nizam, kaide Moğ. yosi).
Y. 3. 2. 2. Ortada:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-y-”
korunur: ayban (hayvan Ar. óayvān), ayna (ayna Far. āyìne), ayt (dini bayram Ar. èıyd), bayit
210
~ beyt (beyit Ar. beyt), bidiya (fidye Ar. fidye), caarapiya ~ cuġrapiya (coğrafya Ar.
cuġrāfiya), carıya (cariye Ar. cāriye), dürüyö (bir çeşit ipekli kumaş Far. dÿ-rÿyì ), keyip ~
keyp (keyif Ar. keyf), kinaya (kinâye Ar. kināye), qaybat (gıybet Ar. ġiybet), qayır (hayır,
yardım Ar. òayr), qayri (gayrı, başka Ar. ġayr), qaysar (kayser Ar. qayãar), qıyla (birçok Far.
òaylì ), qıyamat (kıyamet Ar. qiyāmet), ziyada (çok, bol Ar. ziyāde), maydan (meydan Ar.
meydān), meyil (meyil; iştah; istek Ar. meyl), anbiya (enbiya Ar. enbiyā), nasiya ~ nasıya ~
asıya (veresiye Ar. nesiye), nıyaz (sadaka; fazilet, erdem, niyaz Ar. niyāz), nayça (küçük ney
Far. nāyçe), piyala (piyale Far. piyāle), paysa (50 grama yakın bir ağırlık ölçüsü Far. payse),
apiyim (afyon Ar. āfyÿn), sayran (seyran, gezinti Ar. seyrān), saya (gölge Far. sāye), sayaq
(yalnız dolaşan Ar. seyyāó), sayaqat (seyahat Ar. siyāóat), sayasat (siyaset Ar. siyāset), sıya
(siyah; mürekkep Far. siyāh), sıyapat (ziyafet Ar. żiyāfet), taziya ~ taciya (taziye Ar. taèziye),
zıyan (ziyan, zarar Far. ziyān), zıyapat (ziyafet Ar. øiyāfet), zıyarat (ziyaret Ar. ziyāret), oluya
(evliya Ar. evliyā), ılayıq (layık, uygun Ar. lāyiq).
Rusça’da “й = y; e = ye; ë = yö, yo; þ = yu; ÿ = ya”şeklinde dört ayrı harfle gösterilen
“y” sesinden dolayı Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde de iç ses
“-y-” genellikle korunmuştur: aysberg (aysberg Rus. aysberg < Hol.), oyöz (kaza, ilçe Rus.
uyezd), baqteriya (bakteri Rus. baqteriya < Yun.), baletmeyster (balet rejisörü Rus.
baletmeyster < Alm.), bıtiye (yaratılış Rus. bıtiye), byudcet (bütçe Rus. byudcet < Frs.
budget
), byuro (büro Rus. byuro < Frs. bureau), byust (büst Rus. byust < Frs. buste),
demoqratiya (demokrasi Rus. demoqratiya < Yun.), ideologiya (ideoloji Rus. ideologiya <
Yun.), familiya (soyad Rus. familiya < Lat.), flyaġ (matara Rus. flyaġa), gimnaziya (lise Rus.
gimnaziya < Yun.), ġalereya (galeri Rus. ġalereya < İtl.), eksqursiya (gezi Rus. eksqursiya <
Lat.), qaniyek (konyak Rus. qon’yaq), qombayn (kombine tarım makinası Rus. qombayn <
İng.), qontrolyör (kontrol eden Rus. qontrolyör < İng.), aqtyör (aktör Rus. aqtyör < Frs.), lyuq
(döşeme kapısı, gemideki top için açılan delik, lombar Rus. lyuq < Hol.), lyustra (avize Rus.
lyustra < Frs.), mayor (subay Rus. mayor < Lat.), montyör (monte eden Rus. montyör < Frs.),
naryad (görev; nöbet, sıra Rus. naryad), payeme (manzum, şiir Rus. poyema), paraşyut
(paraşüt Rus. paraşyut < Frs.), plyus (artı Rus. plyus < Lat.), poyuz (tren Rus. poyezd),
putyovqa (dinlenme evi; yol listesi Rus. putyovqa), rayon (semt, bölge Rus. rayon), ryuqzaq
(arka çantası Rus. ryuqzaq < Alm.), samolyot (uçak Rus. samolyot), sentyabr’ (eylül Rus.
sentyabr’ < Lat.), slyot (kongre Rus. slyot), subyekt (özne Rus. subyekt < Frs. subject).
Diğer dillerden Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-y-” korunur:
oyen (büyük, kahraman Moğ. noyön), buyla (devenin burnuna takılan ip Moğ. buyl), cuyqur
(kurnaz, iki yüzlü Moğ. zuyġar), qıyaq (kurşun geçirmez elbise Moğ. huyaġ), loya ~ loye (bir
211
bölüğün komutanı Dung. lo = büyük, yaşlı + yö, yöyö = büyük baba, büyük lider), teytay
(hanım, hatun Çin. taytay; Dung. tete).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-y- > -l-” değişimi görülür: dalim (su verilmeyen ekin
Far. deym).
Bazı alıntı sözcüklerde iç sesteki “-y-” düşmüştür: barışna (bey kızı; yetişkin kız Rus.
barışnya), bödüröt (üstlenmek, taahhüt etmek Rus. podryad), gir (terazi taşı; gülle Rus.
girya), gülamya (gezinti Rus. ġulyanie), ġanim (ganimetler Ar. ġanāyem), qaşek (kapı pervazı
Rus. qosyaq), qontaacı (bey oğlu, şehzade Moğ. huntayc), qasiyet (özellik Ar. óayåiyyet),
üpükö (buzağı derisinden bot Rus. opoyqa), pacalista (lütfen Rus. pojaluysta), ıraat (riayet Ar.
rièāyet
), şvits ~ şibis (İsviçre cinsi inek Rus. şveyts).
Alıntı sözcüklerde ikiz ünsüz “-yy-” nin tekleştiği görülür: camıyat ~ camiyat (cemiyet
Ar. cemèiyyet), adabiyat (edebiyat Ar. edebiyyāt), qasiyet (özellik Ar. óayåiyyet), huriyat
(hürriyet Ar. óurriyyet), macburiyat (mecburiyet Ar. mecbÿriyyet), madaniyat (medeniyet Ar.
medeniyyet), osuyat (vasiyet Ar. vaãiyyet). Bazı alıntı sözcüklerde ise ikiz ünsüz “-yy-”nin
tamamen düştüğü görülür: curaat (nesil, zürriyet Ar. õurriyyet).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste bulunan “–y-” ünsüzünün konuşma dilinde göçüşmeye
uğradığı görülür: dayra < darıya (derya, deniz Far. deryā), düynö ~ dünüyö (dünya Ar.
dunyā).
Alıntı sözcüklerde –yC durumunda iki ünsüz arasında ünlü türemesi görülür: bayit ~
beyt (beyit Ar. beyt), diniqayır (başka dinden olan Ar. dìn-ġayr), qayır (hayır, yardım Ar.
òayr).
Bazı alıntı sözcüklerde iç seste “-y-” türemesi görülür: bayna (var Kalm. baani = var),
pıyba (bira Rus. pivo), tacrıyba (tecrübe Ar. tecribe), ıymam (imam Ar. imām), zayımke
(küçük çiftlik Rus. zaimqa), zayımpomoş (karşılıklı yardım Rus. vzaimopomoşç’ ), teytay
(hanım, hatun Çin. taytay; Dung. tete).
Alıntı kelimelerde iç seste bulunan “-ì- ” ünlüsünün yerine “-y-” ünsüzü türer:
buşayman ~ buşman (pişman Far. peşìman), aqıyqat (hakikat Ar. óaqìqat), qasiyde (kaside
Ar. qaãìde), oyron (viran Far. vìrān), taşbıyqat (öğüt, tesbihat Ar. teblìġāt), tabiyġat (tabiat
Ar. ùabìèat), tariyqa (yol Ar. ùarìqa), zeyrek (zeki, anlayışlı Far. zìrek).
Arapça alıntı sözcüklerde iç seste yer alan “-ع-” ve “-ء-” (è ve ’) etkisiyle “-y-” sesi
türemiştir: cebireyil (Cebrail Ar. cebrā’ìl), tabiyat (tabiat Ar. ùabìèat), dayım ~ dayıma
(daima Ar. dā’imā), şarıyat (şeriat Ar. şerìèat), peyil (fiil Ar. fièl), rayis (reis Ar. re’ìs), oquya
(vakıa, olay Ar. vāqıèa), qalayıq (kadın köle, cariye Ar. òalā’iq).
212
Y. 3. 2. 3. Sonda:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-y”
korunur: quday (Tanrı, Hüda Far. òudāy), cadıgöy (sihirbaz Far. cādÿ-ġuy), cay (yer Far. cāy),
cüy (küçük arık, çay Far. cÿ, cÿy), ılay (bulanık; balçık Far. lāy), naabay (ekmek pişiren Far.
nānvāy), nay (ney Far. ney), nampay (arkadaş, dost, yakın Far. hempāy), pay (ayak Far. pāy),
oroy ~ üröy ~ ıray (yüz Far. rÿy), saray (saray, ev Far. serāy), sarpay (erkek kaftanı Far.
serpāy), surnay (zurna, flüt Far. surnāy), azbaray (için, hürmetine Far. azberāy).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-y” korunur:
vojatıy (rehber, önder Rus. vojatıy), çasaboy ~ çasoboy (nöbetçi Rus. çasovoy), çornoboy
(karalama, müsvedde Rus. çernovoy), çıstırnay (yünden tokunan kumaş Rus. şerstyanoy),
çıçtay ~ çıştay (temiz Rus. çistıy), duhovoy (üflemeli aletlerden oluşan orkestra Rus.
duhovoy), dücürnay (nöbetçi Rus. dejurnıy), geniy (deha Rus. geniy < Lat.), kecirnay (deri,
kösele Rus. qojanıy), qal’tsiy (kalsiyum Rus. qal’tsiy < Lat.), alyuminiy (alüminyum Rus.
alyuminiy < Lat.), palitsey (polis Rus. palitsey < Alm.), sölköbay (bir ruble ve elli kapi
kıymetinde olan gümüş para Rus. tselkovıy), suroçnıy (acele Rus. sroçnıy), volostnoy (nahiye
Rus. volostnoy), zaboy (maden kuyusu Rus. zaboy).
Diğer dillerden Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-y” korunur:
cusay (kokulu bir bitki türü Çin. tszyutsay = kokulu soğan), ecigey (bir çeşit peynir Moğ.
eezgey), çoqoy (çarık, tek parçalı deri ayakkabı Çin. şohay), dotay (bir bölgenin sorumlusu
Çin. dao = bölge + tay = muhterem), küñütay (güzel, yakışıklı Moğ. hunutay = güzel), qaqay
(domuz Moğ. ġahay), qandaġay (ceylan derisi Moğ. handaġay), qaptaġay (yabani deve Moğ.
havtġay), qomoqoy (açgöz Moğ. homhoy), qoşoy (iki kat Moğ. homoy), malaqay (şapka Kal.
– Moğ. mahla, malġay), sey ~ say (yeşillik; sebzeli ve etli bir çorba türü Dung. tsay), teytay
(hanım, hatun Çin. taytay; Dung. tete), törötay (sabırlı, terbiyeli Moğ. töröhtay).
Alıntı sözcüklerde son seste “-y” ünsüzü türer: bolotunay ~ bolotnay (beyaz kumaş,
bez Rus. polotno), şey-şembi (salı Far. se-şenbih), şorkeldey (bahtsız, mazlum Far. şor-kelle),
taalay (talih, kısmet Ar. ùāliè).
Alıntı kelimelerde sonda bulunan “-ì, -ÿ” ünlüsünün etkisiyle “-y” ünsüzü türer:
sayasiy (siyasi Ar. siyasì ), adabiy (edebi Ar. edebì ), ruhiy (manevi Ar. rÿóì ), kedey (fakir;
dilencilik Far. gedāì ), sabiy (çok küçük çocuk, sebi Ar. ãabì ). Birleşik sözcükleri oluşturan
kelimelerin son sesinde de bu değişim görülür: bayquş (aklını kaybeden, iyi olmayan Far. bì-
òÿş
), düyşömbü (pazartesi Far. dÿ-şenbih), şaqıy (baş ağrısı, bahtsızlık Far. şaqì ).
Bazı alıntı sözcüklerde son sesteki “-y” ünsüzünün düştüğü görülür: ıroo (tunç Far.
rÿy), oro-mol (başörtüsü Far. rÿy-māl).
213
Z - z (З -з )
Z. 1. Tanım:
Ses değeri Türkiye Türkçesi ile aynı olan bu ünsüz; ton bakımından tonlu, çıkış yeri
bakımından diş-diş eti, çıkış şekli bakımından sızıcı bir ünsüzdür. Hava yolu bakımından da
ağız ünsüzüdür. Bu ünsüz, asıl sızıcı kabul edilen iki sesten (“s, z”) biridir. Oluşurken
dudaklar açıktır; dil ucu üst sıra kesici diş etlerine değer ve bir aralık meydana getirir. Soluk,
söz konusu değmeyle meydana gelen engeli sürtünerek aşar. “s” ünsüzünden farklı olarak
oluşum esnasında ses telleri titreşir ve “s” ünsüzünün titremeli şekli olarak kabul edilir.
189
Dostları ilə paylaş: |