P. 3. 1. 3. Sonda:
Örnek: üp (mirastan hisse Moğ. üb), ürp (örf Ar. èurf), canup (güney Ar. cenÿb),
carköp (kavrularak pişirilen yemek Rus. jarkoe), cup (çift, çifte Far. cuft), çap (sol Far. çep),
dap (dört köşeli bir müzik aleti Far. def), adep (edep Ar. edeb), kep (söz Far. gep), qarıp
(garip Ar. ġarìb), qarıp (garp, batı Ar. ġarb), qup (tamam, iyi, güzel Far. òÿb), qılap (kın, kap,
kılıf Ar. ġilāf), oqop (siper Rus. oqop), alap (ot, yem Far. èalaf), maġrıp ~ maġrip (batı Ar.
maġrib
), maynap (çayırlık Far. pāyìn-āb), mektep (okul Ar. mekteb), murşap ~ mirşap (gece
bekçisi; bir polis memuru Far. mìr-şeb), mansap (makam, mevki, rütbe Ar. menãeb), nasip
(nasip Ar. naãìb), arbap (erbap Ar. erbāb), arip ~ arıp (harf Ar. óarf), sap (saf, temiz; saf, sıra
Ar. ãāf), sarap (sarraf, kuyumcu Ar. ãarrāf), sarp (şekil bilgisi Ar. ãarf), sebep (sebep Ar.
sebeb
), şaqap (ark, kanal Far. şāò-abe), şarap (şarap Ar. şerāb), şarap (şeref Ar. şeref), şarip
~ şarıp (şerif Ar. şerìf), taqlip ~ takilip (teklif Ar. teklìf), talap (talep Ar. ùaleb), tap (sıcak;
149
zaman Far. tāb), toop (tavaf Ar. ùavāf), tanap (ip, halat; 1/6 hektarlık yüzey ölçüsü Ar.
ùenāb
), vacip (vacip Ar. vācib), vaqup ~ uvaqıp (vakıf Ar. vaqf), zarbap (sırmalı kumaş Far.
zer-bāft
), zardep (mazlum, korkutulmuş Far. zerd-āb), zarp (darp, vurma Ar. êarbe), zayıp
(eş, kadın Ar. øaèìf).
Kullanıldığı Durum:
-Vp durumunda yaygın olarak kullanılır: canup (güney Ar. cenÿb), carköp (kavrularak
pişirilen yemek Rus. jarkoe), coop (cevap Ar. cevāb), kenep (kenevir Far. kenìf), kitep (kitap
Ar. kitāb), kep (söz Far. gep), mikrosqop (mikroskop Rus. mikrosqop < Yun.), munasip
(münasip Ar. munāsib), murşap ~ mirşap (gece bekçisi; bir polis memuru Far. mìr-şeb), tap
(sıcak; zaman Far. tāb), tarap (taraf Ar. ùaraf), tartip (tertip, düzen Ar. tertìb), toop (tavaf Ar.
ùavāf
), zardep (mazlum, korkutulmuş Far. zerd-āb).
Vp durumunda nadiren kullanılır: üp (mirastan hisse Moğ. üb).
-Cp durumunda nadiren kullanılır: ürp (örf Ar. èurf), keyp (keyif Ar. keyf), qalp
(yalan Ar. qalb), zarp (darp, vurma Ar. êarbe).
P. 3. 2. Özellikler:
P. 3. 2. 1. Başta:
Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde ön ses “p-” korunur: pada
(boynuzlu hayvan; inek Far. pāde), padar (baba Far. peder), padışa (padişah Far. pādşāh), pay
(ayak Far. pāy), payġambar (peygamber Far. peyġām-ber), payda (belli, açık Far. peydā), paq
(temiz Far. pāk), pakiza (temiz Far. pākìze), palaz (palas, küçük dokuma kilim Far. pelās),
palañ (bir eyer takımı, palan Far. pālān), palvan (pehlivan Far. pehlevān), paloo (pilav Far.
pelāv, pilāv), pandi ~ pant (öğüt Far. pend), panca (beş parmak, pençe Far. pence), panci (beş
yaşındaki koyun Far. pencei’), para (rüşvet, para Far. pāre), parbana ~ parvana (lamba
etrafında dönen kelebek, pervane Far. pervāne), paranda (kuş Far. perende), pas (aşağı Far.
pest), peri (peri Far. perì ), pir (yaşlı Far. pìr), piyada (piyade Far. piyāde), piyaz (soğan Far.
piyāz), piyala (piyale Far. piyāle), pahta (pamuk Far. paòte), pañsat (beş yüz insanı yöneten
kişiye verilen bir unvan adı Far. pānãad), paysa (50 grama yakın bir ağırlık ölçüsü Far.
payse).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde ön ses “p-” korunur:
pacalista (lütfen Rus. pojaluysta), payeme (manzum, şiir Rus. poema), paqt (pakt Rus. paqt <
Lat.), palata (kamara Rus. palata), palitsey (polis Rus. palitsey < Alm.), pansionat (pansiyon
Rus. pansionat < Frs. pension), paraġraf (paragraf Rus. paraġraf < Yun.), parad (tören geçişi
Rus. parad < Frs.), paraşyut (paraşüt Rus. paraşyut < Frs.), parq (park Rus. parq < İng.),
150
parlament (parlamento Rus. parlament < Alm.), parovoz (lokomotif Rus. parovoz), parta
(okul sırası Rus. parta), partiya (parti Rus. partiya < Frs.), partizan (çete savaşçısı Rus.
partizan), pasılke (posta kolisi Rus. posılqa), pasport (pasaport Rus. pasport < Frs.), patpiske
(imzalı makbuz Rus. podpisqa), patriot (vatansever Rus. patriot < Yun.), pensiya (emeklilik
Rus. pensiya < Lat.), perevod (tercüme Rus. perevod), pesir (yazıcı Rus. pisar’), pilot (pilot
Rus. pilot < Frs.), pim (keçe çizme Rus. pim), plaqat (plaket Rus. plaqat < Lat.), plyus (artı
Rus. plyus < Lat.), povuske (davetiye Rus. povestqa), poyuz (tren Rus. poezd), port (liman
Rus. port < Lat.), post (karakol, nokta Rus. post < Frs.), poçta (posta Rus. poçta), popoloñ
(boydan yarılmış kalasın yarısı; içinden çıkılmaz durum Rus. popolam), poroşoq (toz deterjan
Rus. poroşoq), priġovor (karar, hüküm, sözleşme Rus. priġovor), problema (problem Rus.
problema < Yun.), pud (16,38 kilogramlık ağırlık ölçüsü Rus. pud), putyovqa (dinlenme evi;
yol listesi Rus. putyovqa), pustaq (ehemmiyetsiz, değersiz Rus. pustiaq), pıyba (bira Rus.
pivo), patınıs (yüzeysel tabak Rus. podnos).
Diğer dillerden Kırgız Türkçesine girmiş olan bazı alıntı sözcüklerde ön ses “-p-”
korunur: aş-puzul (yemek satılan dükkan Kırg. – Çin. puñi = dükkan).
Alıntı sözcüklerdeki sözcük başı “p-” sesi “b-” sesine değişir: bacı (vergi Far. pāç),
barbana (kelebek Far. pervāne), baygambar (peygamber Far. peyġām-ber), biyada ( piyade
Far. piyāde), beket (nöbetçi müfrezesi, karakol Rus. piket), baypaq (çorap Far. – Türk. pay-
bāġ
), baselke (kışlak Rus. posyöloq).
Bazı alıntı sözcüklerde ön seste “p- > m-” değişimi görülür: mıyaz (soğan Far. piyāz),
miste (fıstık Far. piste), mömöştük (yardımcı Rus. pomoşçnik), qar-müştök (kirpi Far. òār-
püşt), maanek (himaye, sığınma Far. penāh), manca ~ mança (pençe Far. pence).
Bazı alıntı sözcüklerde ön seste “p-” düşmesi görülür: opuza (korkutma Far. pābÿsì ).
Konuşma dilinde pC- durumunda arada ünlü türemesi görülür: pılan (plan Rus. plan <
Lat.), pırġıram (program Rus. proġramma), pıront (cephe Rus. front), pilenke (film Rus.
plyonqa
), pilenom (heyet toplantısı Rus. plenum < Lat). Ancak, bu türeme yazı dilinde
gösterilmez, Rusça imlaya uyularak “plan, proġramma, front, plyonqa, plenum” şekilleri
imlada kullanılır.
P. 3. 2. 2. Ortada:
Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-p-” korunur:
butparas (putperest Far. butperest), çapar (örme duvar Far. çeper), kempir (yaşlı Far. kempìr),
kepter (güvercin Far. kepter), nampay (arkadaş, dost, yakın Far. hempāy), sarpay (erkek
kaftanı Far. serpāy), sıpay (sıpahi, asker Far. sipāhì ).
151
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-p-” korunur:
aport (yanağı kırmızı elma çeşidi Rus. aport), opera (opera Rus. opera < Lat.), opuz ~ opus
(icra, haciz Rus. opis’), üpükö (buzağı derisinden bot Rus. opoyqa), epos (destan Rus. epos <
Yun.), boporos (sigara Rus. papirosa < Pol.), deputat (milletvekili Rus. deputat < Lat.),
diplom (diploma Rus. diplom < İtl. diploma), dispetçer (hareket memuru Rus. dispetçer < İng.
dispathcher
), gips (alçı Rus. gips < Yun.), gürpüröpkö (gruplaştırma Rus. ġruppirovqa),
köpös ~ köpöş (satıcı Rus. qupets), qapital (sermaye, para Rus. qapital < Frs. – İng.), qapitan
(kaptan; yüzbaşı Rus. qapitan < Frs.), qorpus (gövde Rus. qorpus), oqqupatsiya (işgal Rus.
oqqupatsiya < Lat.), lupa (mercek Rus. lupa < Frs.), mompoziy (bir çeşit akide şekeri Rus.
monpans’e < Frs.), raspiske (imzalı makbuz Rus. raspisqa), sarpeñke (iyi cins renkli bez Rus.
sarpinqa), separator (sütten kaymağı ayıran makina Rus. separator < Lat.), aspirin (aspirin
Rus. aspirin < Alm.), şapke (şapka Rus. şapqa), zapas (tedbir; yedek Rus. zapas).
Diğer dillerden Kırgız Türkçesine girmiş olan bazı alıntı sözcüklerde iç ses “-p-”
korunur: naapa (iki tekerlekli araba Çin. mapı, maapa).
Alıntı sözcüklerde iç seste “-pp-” ikiz ünsüzünün tekleştiği görülür: gürpüröpkö
(gruplaştırma Rus. ġruppirovqa).
P. 3. 2. 3. Sonda:
Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan bazı alıntı sözcüklerde son ses “-p” korunur:
aspi (at Far. asp), çap (sol Far. çep), kep (söz Far. gep).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-p” korunur:
gripp (grip Rus. gripp < Frs. grippe), oqop (siper Rus. oqop), mikrosqop (mikroskop Rus.
mikrosqop < Yun.).
Bazı alıntı sözcüklerde son ses ünlünün yerine “-p” türemesi görülür: carköp
(kavrularak pişirilen yemek Rus. jarkoe).
R - r (Р-р)
R. 1. Tanım:
Ses değeri Türkiye Türkçesi ile aynı olan bu ünsüz; ton bakımından tonlu, çıkış yeri
bakımından diş - diş eti, çıkış şekli bakımından akıcı bir ünsüzdür. Hava yolu bakımından da
ağız ünsüzüdür. Titremeli bir ses olduğu için “çarpmalı, vurmalı, çırpık, titrek ünsüz” olarak
152
da adlandırılır.
152
Oluşumu ise şöyle açıklanır: “Çıkarılmasında dudaklar hafif açık, dil ucu
serbesttir ve üst sıra dişlerinin etlerine değerek, ciğerlerden gelen soluğun özgür çıkmasını
engelleyecek bir kapanma oluşturur ve soluk buradan geçerken dil ucu titreşir. Bu nedenle
değdiği yere birkaç vuruş yapar.”
153
“r” ünsüzünün “diş r’si” adı altında bir türünün de olduğu söylenir. Örneğin: tribuna
(tribün), tranzit (transit), drama (dram) v.b. Necip Üçok bunu şöyle açıklar: “Burada dikkat
edilmesi gereken nokta, ‘r’ ünsüzünden önce gelen diş ünsüzlerinin bulunmasıdır. Diş
ünsüzlerinin hemen ardından ‘r’ ünsüzünün oluşması buradaki ‘r’ nin de diş sesi olduğu
izlenimi uyandırır.
154
Ömer Demircan, “r” ünsüzünün iki üyesinden söz eder. Bunlardan birincisi sözcük
başı ve ortasında kullanılan “çarpmalı – r”, ikincisi de sözcük sonunda kullanılan “sızmalı,
ötümsüz (tonsuz) – r” dir. Bunların her ikisinin de dudakların durumu bakımından ünlülere
uyduğu görüşündedir:
155
Başta
Ortada
Sonda
Düz
rayon (semt)
aarı (arı)
-
Tonlu çarpmalı
“r”
Yuvarlak
rul (direksiyon)
kürök (kürek)
-
Düz
-
-
bıltır (geçen yıl)
Tonsuz Sızmalı
“r”
Yuvarlak
-
-
oor (ağır)
Birlikte kullanıldığı ünlülere göre ince (ön) ve kalın (art) olarak çıkarılır:
156
İ
nce: çirüü (çürümek), tereñ (derin), tür (biçim) v.b.
Kalın: suroo (sormak), carıq (ışık, aydınlık), mırza (bey) v.b.
Nevin Selen, “r” ünsüzünü üçe ayırır: “Vurmalı ünsüzlerin birkaç vuruşlu yuvarlanan
türü önseste, tek vuruşlu türü iç seste, yuvarlanan sürtünücü türü son seste olmak üzere üç
çeşit alafonu vardır.” Bunların dışında Rasanen “r” ünsüzünün zayıf titreşimli dil ucu
türünden, Tansu ise bu ünsüzün başta, ortada ve sonda olmak üzere üç türünden söz eder.
Bergtraesser ise bu ünsüzün tek vuruşlu olduğunu, hatta iç seste bunun da gerçekleşmediğini
söyler. Yönel ve Swift de “r” ünsüzünün üç türünden söz eder.
157
152
Hülya Kasapoğlu Çengel,
age., s. 58; Ömer Demircan, age., s. 75; Nevin Selen, age., s. 93.
153
Nevin Selen,
age., s. 93.
154
Necip Üçok,
age., s. 51.
155
Ömer Demircan,
age., s. 75.
156
Ömer Demircan,
age., s. 48.
157
Nevin Selen,
age., s. 94.
153
R. 2. Türkçe Sözcüklerde:
R. 2. 1. Görünüm:
Kırgız Türkçesindeki Türkçe sözcüklerde ortada ve sonda birincil veya ikincil olarak
kullanılan bir ünsüzdür.
R. 2. 1. 1. Başta: Kullanılmaz.
R. 2. 1. 2. Ortada:
Örnek: ooru (ağrı), uruu (boy), aarı (arı), uurt (avurt), curt (yurt), çarba (köy
ekonomisi), carıq (ışık, aydınlık), qarañγı (cahil), kürök (kürek), tereñ (derin), karmaluu
(tutulmak), erkelöö (naz yapmak), semirtüü (beslemek), zerigüü (bezmek), sürdöö
(çekinmek).
Kullanıldığı Durum:
-VrV- durumunda kullanılır: qarın (karın, mide, tulum), taruu (darı), tirüü (diri),
topuraq (toprak), carıq (ışık, aydınlık), qarañγı (cahil), kürök (kürek), tereñ (derin).
VrV- durumunda kullanılır: orun (yer; yatak), uruu (boy).
-VrV durumunda kullanılır: buura (deve aygırı), qara (kara), börü (kurt), uuru
(hırsız), köpürö (köprü), cara- (yaramak, hoşa gitmek), aarı (arı), ooru (ağrı).
-rC- durumunda kullanılır: çarba (köy ekonomisi), ortoq (ortak; dost, arkadaş), arpa
(arpa), arqa (arka, geri), ırġa- (hareket ettirmek, kımıldatmak), erkele- (naz yapmak),
karmal- (tutulmak).
-rC durumunda kullanılır: qart (yaşlı, kocamış), erk (erk, irade; hürriyet), uurt
(avurt), curt (yurt), qorq- (korkmak), tart- (çekmek), semirt- (beslemek).
-Cr- durumunda kullanılır: çöyrö (çevre), quyruq (kuyruq), buyruq (emir, buyruk),
üyrön- (öğrenmek).
R. 2. 1. 3. Sonda:
Örnek: ır (şiir), oor (ağır), tör (baş köşe), bıltır (geçen yıl), tür (biçim), eer (eyer),
gör ∼ kör (kör), şıpıruu (süpürmek), keçirüü (affetmek), sekirüü (atlamak), kötörüü
(kaldırmak), suγaruu (sulamak).
Kullanıldığı Durum:
-Vr durumunda kullanılır: temir (demir), tamır (damar), eer (eyer), oor (ağır), baatır
(kahraman), üyür (at sürüsü, yılkı, sürü), ayır- (ayırmak, bölmek), çıγar- (çıkarmak; sürmek;
çekip çıkarmak), cügür- (koşmak).
Vr durumunda kullanılır: ır (şiir).
154
R. 2. 2. Özellikler:
R. 2. 2. 1. Ortada:
Eski Türkçedeki iç ses “-r-” ünsüzünün Kırgız Türkçesinde düzenli olarak korunduğu
görülür: qarañġı ( < qarañġu ~ qarañqu DTS 424) (karanlık), orun ( < orun ~ urun DLT III-
222; orun DTS 372), erin (< erin ~ irin DLT I-77; erin DTS 178) (dudak), cumurtqa ( <
yumurtγa ETG 313; DTS 280) (yumurta), qırq ( < qırq ~ qırıq DTS 446) (kırk), qırquu ( <
qırq- DTS 446) (kırkmak ‘saç veya yün için’), erk ( < erk DLT I-43; DTS 179) (erk, irade;
hürriyet), orto ( < ortu DLT I-124; ortu ~ orta DTS 371) (orta), aral ( < aral DTS 50) (ada),
ırġoo ( < ırġa- DTS 220) (hareket ettirmek, kımıldatmak), ortoq ( < ortaq DLT I-99; ortaq ~
ortuq DTS 371) (ortak), kirpiç ( < kerpiç DTS 301) (kerpiç), erte ( < erte DLT I-124; ertä
DTS 182) (erken; sabah), qarı ( < qarı DTS 426) (yaşlı), qarın ( < qarın DLT I-32; DTS 427)
(karın, mide; tulum), coorun ( < yarın DLT III-21) (kürek kemiği, yağrın), tirüü ~ tirüü ( <
tirig DLT I-14; DTS 562) (diri, canlı), taruu ( < tarıġ (DLT, IV-577; DTS 537) (darı; ekin;
tane), tuura ( < toġru DLT II-80; DTS 571) (doğru), oroq (< orġaq DLT I-14) (orak), arpa (
< arpa DLT I-123; DTS 53), kirpi ( < kirpi DLT I-415; DTS 309) (kirpi), kirpik ( < kirpik
DLT I-478; DTS 309) (kirpik), köpürö ( < köprüg EUTS 78; köprük DTS 317) (köprü),
topuraq ( < topraq DLT I-15; DTS 575) (toprak), qara ( < qara DLT I-7; DTS 422) (kara),
buyruq ( < buyruq DTS 121) (emir, buyruk), quyruq ( < quδruq DLT I-513; DTS 463)
(kuyruk), cıyırma ( < yigirmi OTG 259; yegirmi DTS 253) (yirmi), tört ( < tört OTG 255;
DTS 581) (dört), deyre (< tegre DLT I-360) (etraf, çevre), börü ( < böri OTG 241; DTS 118)
(kurt), murun ( < burun DLT I-398; DTS 126) (burun; önce), tuura ( < toġru DLT II-80; DTS
571) (doğru), curt ( < yurt DTS 282) (yurt), uruu ( < uruγ DTS 615) (boy), darı ( < daru DTS
159) (ilaç), uuru ( < oġrı DLT I-126; DTS 363) (hırsız). ooru ( < aġrıγ DLT I-98; aγrıγ DTS
22) (hastalık; ağrı), cügürtüü ( < yügürt- DLT III-437; DTS 284) (yürütmek), üyrönüü ( <
ögren- DLT I-252; DTS 380) (öğrenmek), qorquu ( < qorq- DLT III-421; DTS 458)
(korkmak), artuu ( < art- DTS 55) (artmak), tartuu ( < tart- DLT III-426; DTS 538) (çekmek,
içmek, sürüklemek; tartmak; öğütmek), sayroo ( < sayra- DTS 481) (şarkı söylemek; ötmek),
titröö ( < titrä- DTS 564) (titremek), qarġoo ( < qarġa- DTS 426) (beddua etmek, kötü söz
söylemek), aarı ( < arı DTS 51) (arı).
Bazı Türkçe sözcüklerde iç seste bulunan “–r-” ünsüzünün göçüşmeye uğradığı
görülür: qırġıy > qıyġır (bir atmaca türü), almurut ( < armut DTS 53) (armut).
155
R. 2. 2. 2. Sonda:
Eski Türkçedeki son ses “-r-” korunur: qoçqo r ( < qoçqa r DTS 451) (koç), boo r ( <
baġı r DLT I-360; DTS 78) (bağır), qoto ruu ( < qata r- DTS 433; qotu r- DTS 461) (çevirmek),
qıyqı ruu ( < qıqı r- DTS 445) (bağırmak), çatı r ( < çaçı r ~ çatı r ~ çaşı r DLT I-406) (çadır),
çebe r ( < çebä r DTS 142) (usta, yetenekli), soqu r ( < soqa r DTS 509) (kör), ege r ( < ägä r
DTS 75) (eğer), qa r ( < qa r DTS 422) (kar), ta r ( < ta r DTS 536) (dar), oo r ( < aġı r DLT I-
52) (ağır), üyü r ( < ögü r DLT I-54; ügü r DTS 623) (at sürüsü, yılkı, sürü), temi r ( < temü r
DLT I-42; DTS 551) (demir), cıpa r ( < yıpa r DLT I-327; DTS 267) (misk, güzel koku),
camġı r ( < yamġu r DLT III-38; DTS 225) (yağmur), tamı r ( < tama r ~ tamu r ~tamı r DLT I-
362; tama r DTS 529; tamı r DTS 530; tamu r 531) (kök; damar; dost, dünür), ce r ( < ye r DTS
257) (yer), ba r ( < ba r DLT I-44) (var, mevcut), quu ruu ( < qaġu r- DLT IV-251) (kavurmak),
e r ( < e r DTS 175) (er, erkek, yiğit), ba ruu ( < ba r- DLT I-26) (varmak; gitmek), be rüü ( <
be r- DLT III-180; DTS 95) (vermek), buyu ruu ( < buyu r- DLT III-186; DTS 121)
(buyurmak, emretmek), tikti rüü ( < tiktü r- DLT II-174; DTS 559) (diktirmek), kö rüü ( < kö r-
DTS 317) (görmek), şıpı ruu ( < sipi r- EUTS, 136) (süpürmek), tapşı ruu ( < tapçu r- DLT II-
175) (teslim etmek, emanet etmek), çıγa ruu ( < çıqa r- DLT II-83; DTS 150) (çıkarmak;
sürmek; çekip çıkarmak), bütü rüü ( < bütü r- DTS 134) (bitirmek), keçi rüü ( < keçü r- DTS
292) (affetmek), tu ruu ( < tu r- DTS 586) (kalkmak), ü rüü ( < ü r- DTS 626) (ürmek).
Eski Türkçedeki son ses “-r” ünsüzü Kırgız Türkçesinde bazı örneklerde “-z”
ünsüzüne değişmiştir: toyġu zuu ( < toδġu r- DTS 570) (doyurmak), turġu zuu ( < turγu r- DTS
587) (inşa etmek; kaldırmak).
Dostları ilə paylaş: |